Çevirmen: Nulity Düzenleyici: Ouroboros

Zhou Weiqing dikkatle ona baktı, tereddütsüz başını salladı: ''Hayır istemiyorum.''

Xiao Se'nin kaşları kavislendi: ''Korkuyor musun?''

Zhou Weiqing cevap olarak sordu: ''Neden seninle kapışmalıyım? Bu benim ne işime yarayacak?''

Xiao Se soğukça: ''Eğer beni yenebilirsen, bölük lideri pozisyonumu sana vermeme ne dersin?''

Zhou Weiqing'in göz bebekleri fırıl fırıl döndü: ''Ya eğer kaybedersem?''

Xiao Se sert bir sesle: ''O durumda ordu kampımızdan kaybolacaksın, ya da en azından 3.taburumuzdan.'' O, Shangguan Bing’er bir Cennetsel Cevher Ustası olduğundan onu kesinlikle bireysel güçte yenemeyeceğini biliyordu. Fakat o komutada kesinlikle ondan daha iyi olduğuna inanıyordu. Ancak,bu Küçük Şişman Zhou aniden belirmişti ve Shangguan Bing’er'i devirme planını tamamen kesintiye uğratmıştı. Üstelik bu Tabur Komutanının pozisyonunu kapmasının da çok daha zor olacağı anlamına geliyordu.  Ayrıca onun en önemli amacı Shangguan Bing’er kadar iyi olduğunu ispatlamaktı.

''Hayır, bölük lideri olmanın neresi bu kadar güzel? Nasıl güzel Tabur Komutanını takip etmekle kıyaslanabilir, bu çok konforlu.'' Zhou Weiqing yüzündeki ciddi ifadeyle, birkaç kez daha durmaksızın kafasını salladı. Tabii ki, kalbinde çoktan gülüyordu, kendi kendine düşünürken: Xiao Se, Xiao Ruse, heh heh.

''Kaç yaşındasın? Kafanda romantik ilişkilerden başka bir şey düşünmüyor musun? Ne istiyorsun madem?'' Xiao Se'nin gözlerinde kızgınlık parıldadı.

Zhou Weiqing omuzlarını silkti: ''Buna ne dersin, eğer kaybedersem senin dediğin gibi Tabur komutanını bırakacağım ve 3.taburdan ayrılacağım. Ancak, eğer sen kaybedersen benim bir koşulumu kabul etmelisin. Ama daha bu koşulun ne olacağına karar vermedim.''

Xiao Se Zhou Weiqing'e şiddetle baktığında kaşları çatıldı. Ancak bu Küçük Şişman Zhou saf ve iyi kalpli görünüşlü bir yüz ile basit ve dürüst bir görünüşe sahipti. Sadece ona bakarak bir şey fark etmek, bu gerçekten çok zordu.

''Bu sadece benim yapabileceğim bir şey olmalı ve benim ailemi ilgilendirmemeli veya benim vicdanıma aykırı bir şey olmamalı.'' Biraz düşündükten sonra Xiao Se ciddi bir sesle kabul etti. O gerçekten Küçük Şişman Zhou'nun Shangguan Bing’er'den ayrılmasını sağlamalıydı öbür türlü ordu içinde yanında böyle yüksek potansiyelli bir acemi ile nasıl onunla rekabet edebilirdi? Ayrıca tüm bu yıllar boyunca okçuluğuna sıkı çalışmıştı, Küçük Şişman Zhou daha önce bazı etkileyici okçuluk yetenekleri gösterse de yinede onu yeneceğine güveni vardı.

''Tamam.'' Zhou Weiqing mutlulukla kabul etti.

''Benimle gel.'' Xiao Se arkasını döndü ve uzaklaştı. Cennetsel Yay Şehri yakınlarındaki Yıldızlar Ormanına doğru yol alıyordu.

Zhou Weiqing hızlı bir şekilde turnuvanın kalanını izleyen Shangguan Bing’er''e göz attı. Kendisine dikkat etmediğini görünce çabuk ve sessizce sıvıştı.

Xiao Se Zhou Weiqing'i beklemek için durmadan önce Yıldızlar Ormanının kenarına kadar yürüdü.

Zhou Weiqing yanına ulaştı ve sordu ''Nasıl dövüşmek istiyorsun?''

Xiao Se ciddiyetle: ''Teke tek, sadece sen ve ben. Orman bir okçunun gücünü en iyi sergileyebileceği yer. Aynı anda ormana gireceğiz, aramızda 300 yard uzaklık olacak ve başla dediğimde birbirimize saldıracağız. Düşmana ilk isabet eden kazanır. Kulağa nasıl geliyor?''

D.N: Çevimen 1v1 ne ya sen iyice mobil oyuna sardın glb:)

Zhou Weiqing dikkatle. ''Bölük Lideri Xiao, beni gerçek bir okla vurmaya çalışmıyorsun değil mi?''

Xiao Se kızgınlıkla: ''Saçmalık, sen imparatorluğumuzun bir askerisin, neden seni öldürmek isteyeyim? Babandan dolayı seni sevmesem de, öldürmeye değmezsin. Eğitim oklarını kullanacağız.'' O bunu dediğinde 50 okla dolu bir ok kılıfını kaldırdı ve Zhou Weiqing'e fırlattı. Kendisine de başka bir ok kılıfı çıkardı.

Zhou Weiqing kendisini gerdi: ''Lütfen devam et, Bölük Lideri Xiao.''

Xiao Se soğuk bir şekilde ofladı ve çabucak Yıldızlar Ormanına girdi.

Zhou Weiqing sırtındaki Mor Şafak Yayını açıkça görebiliyordu. Ailesinin Cennetsel Yay Şehrindeki nüfuzu ile beraber başka bir Mor Şafak Yayını elde etmek gerçekten kolaydı.

Xiao Se'nin Yıldızlar Ormanına girdiğini görmesinin üzerine, Zhou Weiqing'de hareketini yaptı ve girdi. Kalbinde düşündü: ‘’Kız Kardeş Ruse, yeteneğinin görüşmediğimiz 7 yılın ardından nasıl olduğunu görmeme izin ver.’’

Çok yakında ikisi de ormanın derinliklerine girmişti. Bir süre sonra, Xiao Se'nin sesi mesafeden yankılandı: ''Küçük Şişman Zhou, hazır mısın?''

''Evet, haydi bunu yapalım.'' Zhou Weiqing kabul eder bir tonda geri bağırdı. O bunu dediğinde çabucak önceki pozisyonundan çekildi. Bir ağaca sıçradı.

''Başla!'' Xiao Se soğukkanlılıkla bağırdı.

Onlar Yıldızlar Ormanında dövüşlerine başlamak üzereyken öbür tarafta Shangguan Bing’er'de Zhou Weiqing'in yokluğunu fark etmişti.

''Küçük Şişman Zhou nerede?'' Shangguan Bing’er biraz endişeyle Zhou Weiqing'e bakındı.

Bölük liderlerinden biri kısık sesle: ''Tabur Komutanım, onu ve bölük lideri Xiao'yu bir süre önce ayrılırlarken gördüm. İkisi de senin taburundan herhangi bir problem olmamalı değil mi?''

Shangguan Bing’er'in ifadesi hafifçe değişti, fakat çabucak yeniden normale döndü ve tepkisizce: ''Pekala, telaşa gerek yok, bu ona bir ders olacak.''

Bölük Lideri sırıttı ve başka bir şey demedi. Ne yazık ki, 'O'ndan kastının Zhou Weiqing değil de Xiao Se olduğunu nasıl bilebilirdi?

Yıldızlar Ormanında, Zhou Weiqing kavradığı Mor Şafak yayıyla beraber bol dallı ve yapraklı kocaman bir ağacın içinde sessizce bekliyordu. Avını bekleyen bir çita gibiydi. Vücudunun içinde cennetsel enerjisi sessizce dönüyordu ve cennetsel cevherleri bileğinin etrafında beliriyordu. 6 renkli çarklı disk görüşünün içindeydi, duyuları önemli ölçüde artmıştı. Etrafındaki her hafif ses ve hareket onun tarafından algılanıyordu.

''Küçük Şişman Zhou, korkuyor musun?'' Bu anda Xiao Se'nin sesi apaçık öncekinden daha yakında duyuldu. Sesi biraz dağılıyordu ve belliydi ki yüksek hızda hareket ediyordu.

Zhou Weiqing ağaç içindeki sessiz pususuna devam ederken, doğal olarak cevaplayacak kadar aptal değildi. Gözlerindeki çarklı özellik diski karanlık özelliği temsil eden siyah bölgeye döndü. Aniden karanlık ve kasvetli bir atmosfer tüm bedeninde çoğaldı. 12 siyah gölge sessizce bedeninden ileri hareket etti. Ağaçtan yayılıyor ve gölgelerin içinden etrafa süzülüyorlardı.

Eğer biri dikkatlice baksaydı, bu siyah gölgelerin sarmaşıklarının bir insan kolu kadar kalın olduğunu fark ederdi. Fakat gerçek bir madde içermiyorlardı, sessizce ve rahatsızlık vermeden geçtiler.

Bu Zhou Weiqing'in Alexandrite Kedi Gözü Cevherinde, Zong Alemi Karanlık Cennetsel Canavarların birinden ilk beceri depolamasıydı ve adı ise 'Karanlığın dokunuşu' olarak biliniyordu.

Beceri Depolama köşkünde Zhou Weiqing'in tüm beceri depolama denemeleri aslında başarılı olmuştu. Ancak Karanlık ve Habis özelliklerin eklendiği ve Fiziksel Cevher Ekipman Pekiştirmede başarılı olduğu zamana kıyasla farklıydı. Zhou Weiqing ilk Beceri Depolama Köşküne girdiğinde ve mühürlü Zong Alemi Cennetsel Canavarları gördüğünde, aslında dayanılmazca korkmuştu. Zong Alemi Cennetsel Canavarların çoğu son derece devasaydı ve hepsi havaya dehşet verici bir atmosfer yayıyordu.

Zhou Weiqing bir Zong Alemi Cennetsel Canavar üzerinde bir Beceri-Depolama teşebbüsüne kalktığında, farklı bir fenomen vuku buldu. Elementsel Cevher üzerinde Beceri-Depolamanın genellikle başarısız olmasının şüphesiz sebebi en zayıf ve mühürlü Cennetsel Canavarların bile bilinçaltında bütün gücüyle direnmesiydi. Bu onların becerilerini kendi elementsel cevherleri içine emmeyi deneyen Elementsel veya Cennetsel Cevher Ustalarını etkiliyordu. Yine de Zhou Weiqing bir Zong Alemi Cennetsel canavardan Beceri-Depolama gerçekleştirdiğinde normal sürece göre, bir Zong Alemi Cennetsel Canavarın iç enerji direnişi onu kolayca uzağa uçururdu. Ancak, gerçek şu ki Zong Alemi Cennetsel Canavarlar hiçte direniş göstermemişti. Bunun yerine ona uyum sağlayarak becerileri depolamasına izin vermişlerdi. Birkaç Zong Alemi Cennetsel Canavarla bunu yapmaya devam ettiğinde, Zhou Weiqing bile bu Cennetsel Canavarların titrediklerini ve ondan korktuklarını fark etti.