Çeviri: Nulity Düzenleme: Ouroboros

K.N: arkadaşlar bir bölümü atlamışız yanlışlıkla. Kusura bakmayın :)

''En. Eğer durum buysa, burada sadece Pekiştirme Ekipmanımı bitirmem için bekleyebilirsin. Daha sonra beraber ayrılabiliriz. Senin gelişim yolun, ustan Kıdemli Huyan ile birlikte gelecekte çok daha düzgün olacaktır.''

Zhou Weiqing sırıtarak ‘’Sadece ben değil, biz. Usta ikimizin de ekipman pekiştirme ve beceri depolamasına yardım etmeye söz verdi.'' dedi.

''İhtiyacım yok.'' dedi hafifçe Shangguan Bing’er. ''Şuan çok fazla param olmayabilir fakat yeterli kaynağı bulduğum zaman, Kıdemli Huyan’a Rüzgar Taşıyan Botların parasını ödeyeceğim. Dahası küçük şişman Zhou yeniden vurgulamama izin ver; sen sensin, ben de benim. Aramızda herhangi bir özel ilişki yok. Ben kendi çabalarımla gelişim yapacağım yani senin bana bir şey vermene ihtiyaç duymuyorum.''

Zhou Weiqing Shangguan Bing’er'in kararlı gözlerine bakarken sessiz kaldı.

Shangguan Bing’er bu sözleri söylediği zaman, kalbi iyi hissetmedi, fakat o kesinlikle Zhou Weiqing'in bedava ekipman pekiştirme ve beceri depolama üzerinden ona avantaj sağlamasını istememişti. Avantaj sadece kelimelerle olsa bile. Çoktan ilk seferini ona kaybetse bile kimsenin haysiyetini ezmesine izin vermeyecekti. O derin bir şekilde çok küçük olduğu zamanlar annesinin ona söylediği şu sözleri hatırladı -Eğer başkalarının sana saygı duymasını bekliyorsan, ilk önce kendine saygı duymalısın*-.

D.N: Öncelikle herkese merhaba; ben Ouroboros, bundan sonra herhangi bir aksilik olmazsa eğer seriyi ben düzenleyeceğim. İlk düzenleyeceğim seri olduğu için eğer yanlışlarım olursa şimdiden en içten özürlerimi sunuyorum ve yorumlarınızı bekliyorum.* ile gösterdiğim cümle büyük ihtimalle bir şey istiyorsan kendin yapmalısın eğer, başkalarından beklememelisin gibi bir anlam içeriyor.

Sessiz kalan Zhou Weiqing'e bakan Shangguan Bing’er onun sinirlendiğini düşündü ve kalbinde mümkünse özür de dilemek istiyordu. Tam ortamı yumuşatmak için bir şeyler söylemek üzereyken Zhou Weiqing yeniden kafasını kaldırdı.

Zhou Weiqing Shangguan Bing’er'e baş parmağını kaldırdı. ''Çok iyi tabur komutanım, siz gerçekten de Cennetsel Yay İmparatorluğu’muzun bir vikontusunuz. Kendine saygı, daima gelişmeye çabalamak ve kendi çıkarını düşünmek… Az önce dediğiniz bu kelimelerle sizin hakkınızda derin bir anlayışım olduğunu farkettim ve size hayranlığım daha da büyüdü. Dahası bu sizi takip etmem için gereken inancı sağlamlaştırdı. Kesinlikle benim karım olacaksın.''

Onun böyle alaylı sözler söyleyen ciddi ifadesine bakarken Shangguan Bing’er çaresiz hissetti. Nasıl bu kadar düşünecek kadar aptal olabilirdi. Nasıl bu velet kızgın olabilirdi?

''Seni kerata hemen kaybol. Sana bu fırsatı vermeyeceğim!''

Bu sözleri duyan Zhou Weiqing eski haline dönerek tamamen ciddileşti sonra Shangguan Bing’er'e bakınca ifadesi tekrar sevgiyle dolu bir hale büründü. ''Nasıl benim çocukluk lakabımı biliyorsun?''

D.N:Bu kadar toparlayabildim cümleyi bana da acıyın biraz A1 seviye İngilizceyle bana neler yaptırıyonuz.Bu arada ey çevirmen ŞEY HER ZAMAN AYRI YAZILIR:)

Shangguan Bing’er ne demek istediğini anlamamıştı ve ona sorgularca baktı: ''Ne dedin sen?''

Zhou Weiqing ona sevgiyle bakmaya devam etti. ''Demek istiyorum ki benim çocukluk lakabım kerata idi.''

''Kaybol-!'' Shangguan Bing’er bu kerataya uçan bir tekme yolladı. Eğer onunla aynı odada kalmaya devam etseydi delirip delirmeyeceğinden emin değildi.

Zhou Weiqing tekmeyi çabucak atlattı.Yavaşça takla attı ve hızlıca sıçramadan önce birkaç metre yuvarlandı. Aslında odayı terketmemişti, kafasını kapıdan dışarı çıkardı ve etrafa baktı.

Shangguan Bing’er tam onu dışarıya yollamak için kıçına tekmeyi basacakken Zhou Weiqing ciddi bir tavırla kafasını çevirdi. Kısık sesle: ''Tabur komutanım, şu an sizinle alay etmiyorum. Bana biraz ödünç para verin önemli bir işim var.''

Shangguan Bing’er şüpheyle: ''Ne için paraya ihtiyacın var?''

Zhou Weiqing kulağına fısıldamak üzere öne bir adım attı, fakat Shangguan Bing’er geriye doğru ihtiyatlı bir adım attı ve aradaki mesafeyi tuttu. ''Orada durup söyleyebilirsin. Eğer beni ikna edemezsen sana ödünç para vermeyeceğim.''

Zhou Weiqing kısık sesle: ''Elementsel cevherim için kendi başıma beceri depolamaya gitmek istiyorum.''

''En?'' Shangguan Bing’er şaşırak ona baktı. ''Neden? Kıdemli Feng Yu’nun sana beceri depolamada yardım edeceğini söylemedin mi?''

Zhou Weiqing güçlü bir dürüstlük duygusuyla konuştu: ''Bence sizin söyledikleriniz çok doğruydu, diğerlerine çok fazla bel bağlamamalıyız. Bu nedenle beceri depolamaya kendim gitmeye karar verdim.''

Shangguan Bing’er soğukça ofladı. ''Doğruyu söyle.''

Zhou Weiqing'in yüzü aniden düştü: ''Sizden doğruyu saklayamayacağımı biliyordum. Aslında sadece 2000 altın sikke ödünç almak istemiştim. Bir beceri depolama denemesinin 500 altın sikke olduğunu söylememiş miydin? Sadece benim Karanlık ve Habis özelliklerimin yeniden eklenip eklenmeyeceğini ve tabii ki elementsel cevherlerim için beceri depolamada yardımı olup olmayacağını test etmek istemiştim. Eğer doğru ise belki de elementsel cevherlerim için beceri depolamada da tek seferde başarılı olabilirim.''

Shangguan Bing’er’in gözleri parladı. ''Mantıklı; fakat, bende seninle geleceğim.''

Zhou Weiqing: ‘’Bana güvenmiyor musunuz? Paranızı herhangi bir kötülükte kullanmayacağım. Eşimin verdiği bir parayı doğal olarak uygun bir amaçla kullanmalıyım.''

Shangguan Bing’er'in gözleri kızgınlıkla parladı ve öldürme niyeti yükseldi: ''Küçük şişman Zhou, bana ne dedin?''

''Tabur komutanım, kesinlikle size Tabur komutanım dedim.''

Shangguan Bing’er ofladı, ''Seninle geleceğim öbür türlü şüphe uyandırırsın.-Aslında asıl amacı bu keratanın gerçekten beceri depolamaya gidip gitmediğini anlamaktı.-

Zhou Weiqing kafasını salladı. ''Tamam, yarın gidelim ve deneyelim çünkü beceri depolama günde bir defa denenebilir ve benim şu an yeterli cennetsel enerjim yok.''

Shangguan Bing’er: ''Tamam, yarın şafak vakti madem.''

Zhou Weiqing: ''Pekala, o zaman bugün erkenden dinlenmeliyiz.''

''Boş konuşma, otele git ve oda ücretini geri al, ondan sonra gelişim yapmak için geri gel.''Shangguan Bing’er bu kerata ile zaman harcamaya devam ettikçe kızgın olduğu zamanların geçmişe kıyasla daha da arttığını farketti. Orduya katıldıktan sonra daha fazla ciddi olmayı denemişti dahası astlarını da ara sıra azalardı. Fakat bu onu ölesiye sinirlendiren kerata ile asla kıyaslanamazdı.

Zhou Weiqing otele gitmeden önce nerelerde olduğunu bilmesi için Huyan Aobo’ya gitti sonra tekrar küçük avluya geri döndü; bu sefer daha fazla Shangguan Bing’eri rahatsız etmedi, bunun yerine kendi odasına gitti.

Kendi cennetsel enerjisini hissederken Zhou Weiqing Derebeyi Yayını denemek için harcadığı cennetsel enerjisinin 4 Ölüm Akupuntur Noktalarının enerji girdapları tarafından otomatik olarak yenilendiğini farketti. Cennetsel cevherlerindeki iradesine yoğunlaşırken kalbi yeni yeteneklerini denemek için can attı.

''Derebeyi yayını denemek için bir yer bulabilmeyi ne de çok isterdim. Yazık!, yeterli cennetsel enerjim yok. Şu anki cennetsel enerjimin miktarı ile bu Derebeyi Yayı ile kaç tane ok atabilirim merak ediyorum. Benim güzel tabur komutanımın cennetsel enerjinin cevher ustalarının temeli olduğunu söylemesine şaşmamalı. Yetersiz cennetsel enerjiye sahip olmak gerçekten acı verici!''

Uçan Tepe Şehrine vardıktan sonra, Zhou Weiqing'in ufkunun çok genişlediği ve cennetsel cevher ustaları hakkında çok daha büyük bir anlayışa sahip olduğu söylenebilirdi. Onun en çok bilmek istediği şey yarın beceri-depolamada ne tür tesadüfler yaşayacağıydı. Yuttuğu siyah incide ne idi? Neden Karanlık ve Habis özellikleri kendiliğinden eklenmişti?