40.Bölüm: Haydut Dalgası (2)

avatar
617 1

Göksel İblis Tekniği - 40.Bölüm: Haydut Dalgası (2)


Huai Shen bir saat kadar meditasyon yaptıktan sonra herkesi sessiz bir şekilde uyandırdı ve hep birlikte gecenin karanlığını bir örtü gibi kullanarak kan kızılı şehre gitmeye başladılar.


Ama ne yazık ki işler asla yolunda gitmez hatta bir Çin ata sözü 'insan ister cennet/gökler kabul etmez' der.


Gurup ormanda düzlük bir bölgeye gelince aniden önlerinde kalabalık bir gurup belirdi. Bunlar tamamen dağınık kıyafetler giymiş insanlardı ve çapulculara benziyorlardı.  


Ama deneyimli biri bakarsa bu çapulcuların kıyafetleri en üst olmasada oldukça yüksek kalitede olan eşyalardı ve belirli yerlerde bazı işaret ve semboller vardı. 


Bu onların geldikleri yeri gösteren işaretlerdi. Bu işaretler ile iletişim kuruyorlardı ve kendi adamlarına zarar vermiyorlardı.  


Huai Shen bu gurubu görünce sakınmak istedi ama haydut gurubu onları çoktan keşfetmişti. Birden içlerinden biri bağırdı ve diğer haydutların dikkatini çekti.


"Dikkat! Şeytani yola-"hemen konuşmak istedi ama çok geçti. Bir bıçak boğazını delmiş ve adamın sonsuz sessizliğe batmadan önce sadece hırıltı sesleri çıkarmasına sebep olmuştu. 


Bıçağın sahibi Xi Landı kılıcını yanında bir kaç bıçak çıkarmış ve haydut gurubuna atmaya başlamıştı. Haydutlar ise be olduğunu anlamadan dört kişiyi kaybetmişti bile. 


Huai Shen bu durumu görünce artık teredüt etmedi ve bağırdı. "ÖLDÜRÜN!" Huai Shen bağırması ile birlikte kalan 15 koruma haydutlara saldırdı. 


Her biri farklı bir teknik ve şekilde saldırdı ve geliştirdikleri enerji türüne göre farklı element Qi silahlarından çıkıp haydutların üzerine yağdı. 


Bu saldırı haydutlardan 10 kişinin daha ölmesine sebep olmuştu ama diğerleri hızlı tepki vermiş ve ya bu saldırıları atlatmışlardı yada doğrudan kendi teknikleri ile karşılamışlardı. 


(Yn: Bu arada ilk detaylı savaş sahnem umarım başarırım.)


Huai Shen baltasını sıkıca kavradı ve duygularını en üst düzeye çıkardı. Şimdi daha önce hissetmediği şeyleri hissediyor ve daha önce görmediği ince ayrıntıları fark ediyordu. 


Baltanın sapından gelen dokunma hissi, balta bıçağında bulunan mor renkli kısımda yeni gördüğü belirsiz çizgiler, ölen insanlardan gelen yoğun kan kokusu hatta haydutların ve korumaların bedeninde akan Qi bile her şey zihninde belirmeye başladı. 


Huai Shen bir defa daha kan soyunu aktive etmişti. Ve her şey şimdi kafasının içinde belirmeye başladı. Ve sadece bununla da kalmadı. 


Önceki hayatında yaşadığı her şey kafasında belirmeye başladı. Sanki ölmüştü ve hayatı gözlerinin önünden geçiyordu. Her şeyi hatırlıyordu sanki biri gelmiş ve zihninde bir düğmeye basmıştı. Bu düğmede onun tüm analarının kilidini açmıştı istediği her şeyi sorunsuz bir şekilde hatırlıyordu. 


Ama bunlardan hiç biri Huai Sheni etkilemedi. Kafasına gelen bir kılıcı eğilerek savuşturduktan sonra boyuna büyük gelen baltasını sanki bir tüymüşçesine salladı ve haydut ne kadar kaçmaya çalışsada kellesini havaya yolladı. 


Haydutun boynundan fışkıran kanı umursamadan devam etti ve bir sonra ki haydutu göğsüne baltasını savurdu. Balta haydutun göğsüne girdi ve haydutun aniden hareket etmeye bırakmasına sebeb oldu. 


Huai Shen ilk defa bir pişmanlık hissetti ama daha sonra kanı kaynamaya başladı. Yani gerçekten kaynamaya başladı. 


Bunca zamandır bastırdığı pullar bedeninin her tarafından çıkmaya başladı. Kısa süre sonra elleri pullu pençeleri dönüşmüş gözlerinin çevresi pullar la kaplanmış ve sanki puldan hasarlı bir zırh giymiş gibi bedeninin bazı bölgelerinde pullar belirdi. 


Huai Shene biri yakından bakmaya çalışsa gözünün üzerinde bile şeffaf pullar çıktığını görürdü. 


Huai Shen daha sonra adamın içinden baltasını çıkardı ve daha güçlü bir hedef aramaya başladı. Bu sırada Xi Lana saldıran iki kişi gördü. 


Bu iki piçler biri bir yelpaze kullanan kadın kılığında bir adamdı ve diğeri de bir geniş kılıç kullanan kahraman havası taşıyan biriydi. Ama ikiside Xi Lan tarafından zorlanıyordu ama bu durum da yavaşça değişmeye başlamıştı Xi Lan iki kişiye karşı savaşırken etrafında bulunan birkaç diğer haydut ona beklenmedik anda saldırıyorlardı.  


Bunun en kötü yanı ise hepsi sadece kıyafetlerini yırtmak gibi aşşağılayıcı hareketler kullanmasaydı. Huai Shen hemen bu tarafa koştu ve koşarken bağırdı. 


"Hey sen, ordaki travesti kılıklı ibne! Gel ve burda ananı nasıl s*ktiğimi gör piç oğlu piç!" Huai Shen bunları söyleyince sanki bir anlığına dünya sesizleşmiş gibiydi. 


Haydutlar istemsizce titrerken yelpazeli kadın görünümlü adama baktılar. Daha sonra baltası ile adamın üzerine koşan Huai Shene baktılar. 


Yelpazeli adam titremeye başlamıştı hayatında onunla böyle konuşan biri hiç olmamıştı. Üstelik annesinden küfretmişti. Kırmızı bir yüzle Huai Shene baktı ve bağırdı: "Annemi nasıl aşşağılarsın seni bozuk piç! Seni parçalarına ayırıp aileni öldüreceğim!"


Huai Shen bunu görünce kahkaha atmıştı ve "Doğru anneni aşşağılamamalıydım, aksine onu övmeliyim!"dedi ve hayal gücünü çalıştırması için adama bir süre izin verdi. 


Kadın kılıklı adam ise kötü bir şekilde gülmüş ve "Artık af dilenmek için çok geç seni bugun anneme hakaret ettiğin için parçalara ayıracağım!"


Huai Shen bu sözleri duyunca samimi bir şekilde güldü. 


"Dostum gerçekten anneni aşşağılamıyorum! Onu gerçekten övdüm çünkü kırk or*sbu bir araya gelse senin gibi bir piç doğuramazdı! Bu büyük bir başarı(!)"


Huai Shen bu sözleri söyleyince savaş alanı bir an için buz kesti daha sonra Xi Lan ve korumalar hemen yüksek sesli kahkahalar atmaya başladı. Hatta doğru yoldan olan birkaç kişi bile kadın kılığında olan adama gülüyordu. 


Kadın kılıklı adam ise sinirden titremeye başlamıştı. Sonunda sesin kaynağına dikkatlice bakınca bunun gerçekten bir şeytan gibi görünen küçük bir çocuk olduğunu gördü. 


Çocuğun her yerinde pullar vardı ve alışkın olmadığı bir şekilde gözleri çekik değildi ve yakışıklı yüzünde bir parça masumiyet izi vardı ama şu an yüzünü kaplayan çılgınlık ve delilik bunu gölgeliyordu. 


Hemen yelpazesini aldı ve Huai Shenin üzerine bir saldırı gönderdi. O an yelpazesi an keskin bıçağa dönüşmüş ve Huai Sheni ikiye bölmek istermiş gibi savurulmuştu. 


Huai Shen ise baltasını kadın kılıklı  adamın kafasına doğru indirirken gizlice saf yang metal sanatını dolaştırmaya başladı ve içinde bulunan altın Qi ipliklerini baltasına yönlendirdi. 


Altın iplikler baltanın bıçağında sanki canlanmış gibi hareket etti ve bıçağın keskin tarafında bir kılıf gibi toplandı. Bu altın renkli iplikler baltanın ucunda toplanınca balta bir uğultu yaymaya başladı, sanki tüm dünyayı ikiye bileceksin gibi bir uğultu etraftaki herkesin kafasında yankılanmaya başladı. 


Zayıf yetişimi sahip bir iki kişiyse doğrudan bayıldı. Bu zayıf yetişime  sahip kişiler zirve kan arıtma aşamasında olan birkaç şanslı kişiydi ki ilk baştaki katliamdan kurtulmuşlardı. Ama şimdi Huai Shenin baltasının şarkısına bayılmışlardı(!) Ve bu onların ölümüne sebep olmuştu. 


Korumalar ise bu fırsatı kaçırmadı ve bir defa daha bu insanları kılıçtan geçirdi. 


Huai Shen ise bu sırada baltasını kadın kılıklı adamın kafasına indiriyordu. Adam hemen bir tehlike hissetti ve yelpazesini kadınsı bir tavırla savurdu ve yelpaze ile Huai Shenin baltasını karşıladı. 


Daha sonra Huai Shen adamın göğsüne bir tekme attı. Ama boyu kısa olduğu için pek istediği etkiyi yaratmamıştı. Ama adamın taşaklarını ezmişti. 


Kadın kılıklı adam bacaklarının arasını tuttu ve geriye doğru çekildi. Yüzü acıdan ve nefesizlikten önce kızardı sonra da morardı. 


Bu sahneyi gören birkaç erkek istemsizce bacaklarını sıkıştırdı ve yüzlerini buruşturdu. Huai Shen ise buruk bir kahkahayla "Kuş öldü!"dedi. 


Adam Huai Shene öldürme niyetiye baktı ama bir şey demeden önce Xi Lanla dövüş en diğer adam geldi ve bu kişiyi acı durumundan tek bir el hareketi ile bayıltarak kurtardı. 


Ardından Huai Shene bakıp "Bu iş henüz bitmedi!"dedi ve ayrılmaya çalıştı ama daha sonra Huai Shen peşlerinden giderken bağırdı "Nereye gidiyorsunuz!? Daha karpuz kesecektik!" 


Adam Huai Shenin tavırlarına şaşırmıştı ama çok ciddiye almadan bilinmeyen bir yöntemle hızını artırdı ve koşmaya devam etti. 


Huai Shen daha sonra bu ikisini gözden kaybedince korumaların yanına geri döndü ve geride kalan bir kaç haydutu hızlı bir şekilde kesti. 







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44377 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr