ÇEVİREN: ARTHAS

DÜZENLEYEN:HEDERA

    Fare Kral yaralanmamış olsa da darbenin etkisinden sinirlenmişti. Hemen arkasını dönerek pençelerini savurdu.

   Yue, Gölge Adımları ile Fare Kraldan hızlı olduğu için bir adım önde sayılabilirdi. Fare Kralın tüm saldırılarını geri çekilerek atlatırken elinde beliren İğne ile farenin kafasına üç el ateş etti.

   İğne çok güçlü bir silahtı. Bir kurşunu ile seçkin korumalardan birini ağır yarayabilir hatta öldürebilirdi. Fakat böyle bir silah bile Fare Kralın kafasında sadece iki santimetre derinliğinde üç küçük delik açabilmişti. Ateş topunun aksine bu saldırı Fare Kralın kanını akıtsa bile sadece yüzsel yaralardı. Fare Kralı öldürmek için çok daha fazlası gerekirdi.

   Fare Kral acı bir çığlık atıp daha acımasızca saldırmaya başladı.

   Yue şaşkınlıkla “İğne bile sadece bu kadar mı hasar verdi!”dedi.

   Yue, hızı sayesinde Fare Kralın saldırılarından kurtulup, bulduğu ilk boşlukta üç el daha ateş etti.   Yine, üç küçük delikten daha fazla yaralamayı başaramadı.

    Fare Kral, kafasını ona yaralayan insana çevirerek, tüm gücü ile savaşmaya başladı. Bu saldırıların birini yiyen insan üstüne bir dağ binmiş gibi olurdu. Yue Zhong bu darbelerden birini yerse pastırma olacağından emindi.

   Fare Kral, Yue’dan çok daha güçlü olsa da yeterince hızlı değildi. Yue’yu tek darbede bile öldürebilirdi fakat bunun için önce vurabilmesi lazımdı. Yue’nun normaldeki hızına ek olarak Gölge Adımları eklenince yetişmesi mümkün değildi.

   Fare Kral ileri atılınca Yue da ileri atıldı. Fakat fare daha tepki veremeden Yue arkasına geçti ve altı el daha ateş etti. Bu altı kurşun diğer yaraların olduğu yerleri vurmuştu. Önceki yaralardan aldığı avantajı da kullanarak bu sefer beyne ulaşabilmişti.

   Fare Kralın kasları ve iskeleti çok sert olsa da beyni hâlâ yumuşaktı. Ve kurşunların yarattığı patlama etkisi ile en hayati organlarından biri parçalara ayrılmıştı. Fare Kralın cesedi güçsüzce yere düştü.

   “29. Seviyeye ulaştığınız için tebrikler! Dağıtmak için iki stat puanınız var.”

   “30. Seviyeye ulaştığınız için tebrikler! Dağıtmak için toplam dört stat puanınız var.”

   “31. Seviyeye ulaştığınız için tebrikler. Dağıtmak için toplam altı stat puanınız var.”

  Fare Kral öldüğü anda Yue’nun bile üç seviye birden atlamasına yetecek büyüklükte bir deneyim küresi Yue’nun içine girdi.

   “3 puana stamina ya 3 puan çevikliğe.”

   Yue eğer Fare Kral ile olan mücadelesinde baskın hızı olmasaydı ölmüş olacağının farkındaydı. Saldırılardan kaçamasaydı tek darbede ölürdü. Bu yüzden üç puanını çevikliğe koymaya karar vermişti.

   “30. Seviyenin üstüne çıktığınız için tebrikler! 50. Seviyeye kadar meslek yetenekleriniz dışında iki aktif yetenek daha öğrenebilirsiniz.”

   “30. Seviye ve üzerine ulaştığınız için tebrikler! Bir yetenek geliştirme puanı kazandınız. Geliştirmek istediğiniz yeteneği seçin.”

   Yue bir yeteneği sonuna kadar geliştirdikten sonra nasıl gelişeceğini merak ettiği için kararı netti. “Özel İskelet Çağırma yeteneğini geliştir.”

      Yue’nun bilinç denizinin içinde Özel İskelet Çağırma yeteneği rünü büyüdü.

   Siyah bir ışık akısı White Bones’un üzerine düşüp evrimini ileri taşıdı.

   “İskeletenizin iki yeni yeteneği var.”

   Sistem sesi durmadan bilgilendirmelerine devam etti.

   “Cehenneme Dönüş: Bu yeteneği kullandığınızda özel iskeletiniz cehenneme geri döner, ve bir ihtimal evrimleşebilir. Chenneme geri döndüğünde güçlenme şansı olduğu gibi, kendinden daha güçlü bir ölümsüzle karşılaşırsa, ölebilir ve bir kemik yığınına dönebilir.”

   “Ani Çağırım: Bu yeteneği kullanınca nerede olursanız olun özel iskeleteniz yanınıza ışınlanacaktır. Soğuma süresi: 1 gün.”

   “Özel İskelet Çağırma Yeteneğiniz maksimum seviyeye ulaştı. Eğer geliştirmeye devam etmek istiyorsanız Kara İskelet Çağırma adlı yetenekte ustalaşmanız gerekmektedir.”

   Fare Kral aynı zamanda iki yetenek kitabı ve 200 Hayatta Kalma Parası düşürmüştü. Yue iki yetenek kitabını hemen yerden aldı. Kitaplardan biri staminayı artırırken diğeri çevikliği artırıyordu.

   “3. Derece Pasif Yetenek Kitabı: Stamina Geliştirici: Bu yeeneği öğrendiğinizde staminanız kalıcı olarak on puan artar.”

   Yue bir an bile tereddüt etmeden yeteneği öğrendi. Işık parlamasında sonra statlarının arttığını hissedebiliyordu.

   Fare Dalgası, liderlerinin öldürüldüğünü görünce parçalanıp, her tarafa kaçmaya başladı.

   Fareler doğaları gereği korkak hayvanlardı. Savaşma ve kaçma seçenekleri sunurlursa kaçmayı tercih ederlerdi. Bu doğaları mutantlaşınca değişmemişlerdi. Korkusuzca saldırmalarının tek nedeni onları yöneten Fare Kralın eşsiz yeteneğiydi. Bu da ortadan kalkınca dayanmak için bir sebepleri kalmamıştı.

   Seçkin korumalarda kaçmıştı. Koruyacak bir kral ortada kalmayınca savaşıp hayatlarını riske etmelerine gerek yoktu.

   Bugün Yue’nun totosunu kurtaran asıl kişi Ji Qing Wu idi. Eğer Yue, Fare Kral ile savaşırken seçkin korumaları uğraştırmasaydı, Yue kesinlikle ölürdü. Aynı şekilde Yue da Ji Qing Wu’yu kurtarmıştı. Ji Qing Wunun öldürdüğü her seçkin korumanın yerini iki tanesi alıyordu. Artan sayıları ile Ji Qing Wu adım adım geri çekilmek zorunda kalmıştı. En sonunda kılıç yeteneklerini sergileyebileceği alanı bile kalmamıştı. Kendini savunmak için sadece normal kılıç hareketleri kullanabiliyordu. Burada Yue devreye gidip Fare Kralı tam zamanında öldürmüştü.

   Ji Qing Wu, üstüne baskı kuran fareler olmayınca bir rahatlama nefesi verdi ve Yue’nun yanına doğru ilerlemeye başladı. Yue elindeki çeviklik artıran kitabı Ji Qing Wu’ya verip kullanmasını istedi. Kendi astlarını güçlendirmede asla cimri biri olmamıştı.

   Yetenek kitabını gören Ji Qing Wu’nun gözleri parladı. Ve itiraz etmeden öğrendi.

   Yeteneği verdikten sonra Yue “Şu farenin kafatasını açmam için yardım edebilir misin?”dedi.

  Fare Kralın kalın kafatası Yue için geçmesi zor bir şey olsa da Ji Qing Wu’nun yeteneği Keskinleştirme Efsunu için o kadar da zor olmamalıydı. Bu yetenek Yue için bile çok yararlı bir yetenekti.

   Ji Qing Wu canavarın kafasının yanına gelip efsunlanmış kılıcı ile kafatasını yarmaya çalıştı. Fakat küçük bir delik açabildi.

   Ji Qing Wu’nun gözeri şaşkınlıkla parladı. Tek darbede yarabileceğini düşünmüştü fakat hezimete uğramıştı. Şimdiye kadar efsunlu kılıcı ile kestiği her şey tofu gibi kesilmişti. İlk defa kesemediği bir şeyla karşılaşıyordu.

   Ji Qing Wu gücünü kullanarak canavarın kafatasını yarmaya devam etti.

   Sonunda büyük uğraşlar sonucunda Ji Qing Wu yeterli büyüklükte bir delik açabildi. Yue hemen elini sokup canavar özü aramaya başladı.

“Evreka! Ne bulduğumuza bakalım!”

    Yue elini geri çekince içinde bir kristal beyazı bir kan kırmızısı iki canavar özü tutuyordu.