Bölüm 142: Lobici

avatar
4179 4

God and Devil World - Bölüm 142: Lobici


Çeviren: Arthas

Yuan Ying bir üstünlük havasıyla Chen Yao’ya dönüp “Demek bu yüzden bizi bu zamana kadar ziyaret edemediniz. Hadi gelin size bir ziyafet hazırlayalım.”dedi.

Chen Yao’nun daha güzel olup daha iyi bir mizacı olduğu tartışılmaz bir gerçekti. Bu yüzden yolları ayrılmadan önce Yue’nun dikkatini çekmişti. Yuan Ying ise her zaman Chen Yao’yu kıskanmıştı. Gittiklerinden dolayı oldukça memnun olduğu söylenebilirdi. Hele de kötü durumda olduklarını duyunca daha da mutlu olmuştu.

Wang Fang, Yuan Ying’in üstünlük havasının sebep olduğu kıskançlıkla “Ne üstünlüğün var ki! Yue Zhong’un ayaklarının dibinden ayrılmıyorsun, Yue Zhong olmadan sen bir hiçsin!”demek istedi. Fakat içinden geçenleri söylemeyecek kadar akıllı biriydi. Her şeyden önce burada yabancı biriydi. Çıkacak bir tartışmada durumlar onun için pek hoş olmazdı.

Chen Yao gülümseyerek “Çok teşekkür ederiz.”dedi.

Chen Yao, amacı Yue’yu kendi saflarına çekmek için olan bir görevdeydi. Yue’nun güçleri arasından ona bulaşan olsa bile kavga çıkarmak istemezdi.

Yuan Ying gülümseyerek “Beni takip edin.”dedi ve yemek odasına kadar olan yolu göstermeye başladı.

Masa; sebzeli balık, tuzlanmış biberli karides, baharatlı salyangoz, kavrulmuş sazan ve sotelenmiş sebzelerle doluydu. Masaya daha sonrasında dört büyük tabak kızarmış et geldi. Ayrıca masanın kenarında iki büyük şişe kola ve beyaz gazoz vardı.

Cai Xaio ve Wang Fang’in gözleri masayı görünce resmen parlamıştı. Yemek çubuklarını kapıp aç kurtlar gibi yemeklere saldırdılar. Taze balık bir yana uzun zamandı adam akıllı et bile yememişlerdi.

Yuan Ying; Cai Xiao ve Wang Fang’in yemeklere saldırışını görünce kendiyle gurur duydu. Kalbi mutluluktan yerine sığamıyordu. Bu yemek yarım aylık maaşına sebep olsa da onların gözündeki kıskançlığı görmek buna değerdi.

 

Bu lezzetli yemekleri yerken Wang Fang ve diğerlerinin pişmanlığı kalplerinin en derin yerlerini bile sızlatıyordu. Yue onlardan seçim yapmalarını isteyince devlete güvenmeyi seçmişlerdi. Sonuç: onlar evlerinde saklanırken Yuan Ying, Yue’nun yanında kalıp Taştan At Kasabasında bölüm şefi olmuştu. Sadece onlardan daha rahat yaşıyor değildi, ayrıca onlardan daha çok saygı duyuluyordu.

Bir görevli, yemeğin bitimine doğru içeri girerek “Bölüm Şefi Li, Kaptan Yue çoktan döndü ve onunla konuşmaları için Chen Yao ve Ji Qingwu’yu yanına getirmenizi istiyor.” dedi.

Li Manni kafasını hafifçe sallayıp “Anlaşıldı. Chen Yao, Ji Qingwu hadi gidelim.”dedi.

Chen Yao ve Ji Qingwu yerlerinden kalkıp Li Manni’yi, Yue’nun yanına kadar takip ettiler.

Wang Fang; Chen Yao ve Ji Qingwu’nun Yue tarafından çağırıldığını duyunca içinden “Chen Yao ve Ji Qingwu bizle karşılaştırıldığında Yue’nun kalbinde çok ayrı bir yere sahipler.”dedi.

Chen Yao ve Ji Qingwu, Li Manni tarafından Taştan at Kasabasının en lüks villasındaki misafir odasına getirildi.

Chen Yao içeri girince bir süre Yue’yu süzdü ve kalbinde doğan değişik duygularla mücadele etti.

Yue, onlarla beraber Lei Jiang Şehrindeyken daha tam olgunlaşmamıştı. Sadece gelişimci gücüne sahip sıradan bir kolej öğrencisiydi. Şimdide görünüşü değişmese de davranışları ve yaydığı havanın tamamı değişmişti. Chen Yao, Yue ile karşı karşıya geldiğinde, Long Hai Şehrinde binlerce kişiden sorumlu olan amcası Chen Jianfeng ile karşı karşıya gelmiş gibi hissediyordu.

Chen Yao ve Ji Qingwu’ya bir koltuk gösterip hemen karşılarındaki koltuğa oturdu. Elindeki besin değeri yüksek içeceği içerken acelesiz bir biçimde “Chen Yao, bu sefer ne için geldin?”diye sordu.

Chen Yao direkt konuya girerek “Yue Zhong bugün seni, halkını Long Hai Şehrine getirmeye ikna etmek için geldim. Hükümet yaptıklarını daha fazla göz ardı etmeyecek fakat halkını Long Hai Kampına getirirsen geçmişten yaşanan her şey unutulacak. Ayrıca senin için dördüncü özel polis birliği kurulacak ve oranın kaptanı olacaksın. Bu yüksek kademeli bir yönetici ile eş değer bir makam.”dedi.

Yue kafasını iki yana sallayıp hafifçe güldükten sonra “Açıkça askeri gücümün elinizin altında bulunmasını istiyorsunuz.”içeceğinden bir yudum aldıktan sonra devam etti “Ben Taştan At Kasabasının mutlak hâkimiyim. Bayrağımın altında binden fazla insan var. Yüzlerce sizin standartlarınıza göre bile çok iyi sayılabilecek askere sahibim. Ne için Long Hai Şehrinin beni özümsemesine izin verip diğerlerinden daha zor bir hayat yaşayayım ki?”dedi.

Chen Yao, Long Hai Şehrinin biz doğrucuyuz tutumunu devam ettirerek Yue baskılamaya çalışmaya devam etti.

“Fakat kanunlara karşı geliyorsun! Yue Zhong, insanları kurtarmak takdire şayan bir hareket fakat onlardan birlik eğitmek hükümete karşı gelmek demek! Bunun değişmesi gerek.  Askeri gücün zayıf görünmeyebilir fakat gelecekte hükümet zombileri yenip ülkeyi yeniden ele alırsa senin üstünden gelmesi için üstüne tam donanımlı bir ordu gönderecektir! Hükümet ile yolunu şimdi birleştirmen senin için en iyisi. İlerde hayatına devam edip, onurlu ailenin adını karalamadan yaşayabilmen için gereken şey bu!”

Yue, Chen Yao’ya bakıp soğukça “Hadi Long Hai Şehrinin iç yüzü hakkında konuşalım. Ama sadece doğruları. Kampın içindeki durumu çoktan görmüş olman gerek değil mi? Orada yaşam yok! Geleceğe dair umutlara dair en ufak bir kırıntı bile yok!  Hükümet sürekli sayıları artan ayak takımı ile bile zar zor uğraşıyor. Beni ve bu insanları gerçekten bu bok çukuruna mı sürüklemek istiyorsun? Düzgün düşünebildiğine emin misin?”dedi.

Yue, Long Hai Kampının içinde bir düzen görebilseydi, Always Bright Köyündeki insanları oraya götürmeyi tercih ederdi. En yakın arkadaşlarını alıp ailesini aramak için giderdi. Fakat içerde gördüğü tek şey kaostu. Yaşadığı olaylardan sonra hükümete olan tüm güvenini kaybetmişti.

Chen Yao, Yue’nun konuşmasını bekleyip “Bu yüzden hükümet insanlarını ve askeri gücünü istiyor. Şuan ellerinde bulunan askeri güç düzeni sağlamak için yeterli değil! Fakat Yue, eğer senin askeri gücün ve benim ikinci amcam birlik olursanız çok güzel bir yer kurabileceğinize inanıyorum.”dedi.

Yue kendinden oldukça emin bir şekilde “Reddediyorum.”dedi.

Chen Yao umutsuz bakışlarla “Eğer amcama katılmak istemiyorsun, tamam öyle olsun. Benim burada başka bir görevim daha var. Bu bizimle bir ittifak oluşturup Shanglin İlçesinin ambarını ele geçirmek için bir teklif. Kazanılan ganimet iki tarafa bölüştürülecek. Biz yüzde yetmiş alacağız, siz yüzde otuz.”dedi.

Chen Jianfeng, Chen Yao kadar saf biri değildi. Yue’nun onlara katılmayacağını önceden biliyordu. Bunun için yeğenine iki strateji hazırlamıştı.

Yue bir süre düşünü “Yüzde elli yüzde elli.”dedi.

Chen Yao dişlerini gıcırdatıp biraz taviz vererek “Yüzde altmış biz yüzde kırk siz.”dedi.

Yue sakince “Yüzde elli, yüzde elli.”dedi.

Shanglin İlçesinin ambarı oldukça büyüktü. Malzemelerin yarısı bile binlerce kişiyi hiç yiyecek sıkıntısı çekmeden yıllarca yaşatabilirdi.

Chen Yao en sonunda “İyi. Yüzde elli, yüzde elli.”dedi.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44253 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr