Bölüm 139: Aşağılık Müfreze

avatar
4569 4

God and Devil World - Bölüm 139: Aşağılık Müfreze


Çeviren: Arthas

Da Gouzi, Yue’nun da desteğini aldığı için hafifçe gülümsedi. Kadınları getiren adamlara “Götürün onları.”dedi.

Üyeler hızlıca kadınları uzaklaştırdı.

Ayrılmadan önce sarı saçları ve kibirli bakışları olan kadın Yue’ya derin bir bakış attı.

O sırada yanlarına gelen Liu Yan’ın yüzünde hüzünlü bir ifade vardı. Boğuk bir sesle “Kaptan Yue, görmeniz gereken bir şey var.”dedi.

Yue kaşlarını kaldırıp nedenini merak ederken Liu Yan’ı takip etti.

Liu Yan ambarın kapısını açarken “Bu hayvanların içinde insaniyet namına hiçbir şey yok. Baksanıza.”dedi.

Ambarın içerisindeki görüntü cehennemden bir kare izliyormuş havası veriyordu insana.

Ambarın zeminin tamamı vücudunda yarasız tek bir yer bile olmayan kadınlarla doluydu. Tüm bedenleri kan ve yapışkan sarı bir sıvı ile kaplıydı. Bazılarının göğüsleri kesilmişti. Bazılarının ise elleri bile yoktu. Always Bright Köyündeki kümes bile buranın yanında çok iyi kalıyordu.

Manzarayı gören Yue’nun bakışları karardı. Daha öncekilerle kıyaslanamayacak soğukluktaki bir sesle “Bunu kim yaptı?”dedi.

Liu Yan içerisindeki öfkeyi dışarı kusarcasına “Xue Kashian ve yoldaşları. O onun bunun evladı p*ç kendisi oynamaktan yorulduktan sonra bu kadınları adamlarına veriyormuş. Tabi tek bir s*ktiğimin şartıyla. O da kadınların üç gün içerisinde ölmesiymiş.”dedi.

Liu Yan da sütten çıkmış ak kaşık değildi. Tiger’ın emrindeyken birkaç defa kümesi ziyaret ettiği olmuştu. Fakat bu tarz bir vahşet onların bile sınırlarını aşıyordu.

Yue sinirle “Liu Yan o p*çlerin hepsini öldür. Tek biri bile sağ kalmasın.”dedi.

“Anlaşıldı Kaptan Yue!”

Yue’nun hareketlerini gören Da Gouzi ileri çıkarak “Bir saniye bekleyin! Kaptan Yue! Sözlerimi kısa tutacağım, haksız olduğumu düşünürseniz esirleri öldürürsünüz.”dedi.

Yue, sinirini zorla bastırarak Da Gouzi’ye baktı ve “Konuş.”dedi.

Da Gouzi ölmekten korkan, sığ ve biraz da dalkavuk biriydi fakat Yue’ya tamamen sadıktı. Ayrıca çok hata yazpmazdı. Bu da Yue’nun ona değer vermesine ve en sinirli anlarında bile onun sözlerini duymak istemesine yol açıyordu.

Da Gouzi “Kaptan Yue, çoktan o esirlerin teslim olurlarsa yaşayacağına söz verdiniz. Sözlerinizi bu kadar hızlı çiğnediğinizi görürlerse insanların size olan bakış açısı nasıl değişecek? Eğer böyle davranırsanız ilerde düşmanlarınız size teslim olmak istese bile hayatları için, yaşama şansı için, teslim olmayacaklardır. Bu da fazladan zaiyata yol açacaktır. Eğer onları öldürmeyip ağır işlerde eşek gibi çalıştırırsanız, sadece yaşamalarına yetecek yiyecek verirseniz, bu çok daha iyi olacaktır diye düşünüyorum.”dedi.

Şu sıralarda Taştan At Kasabasının çevresine yapılan duvardaki iş gücünü kuvvetlendirmek ve Yue’nun halk arasındaki ünü Da Gouzi’nin birincil hedefleriydi.

Yue bir saniye durup Da Gouzi’nin dediklerini düşündü. Aynı onun dediği gibi esirleri öldürmek kısa vadede onu mutlu edecek olsa da uzun vadede zararlara yol açabilirdi. Köşeye sıkışıpta savaşmaktan vazgeçmeyen bir düşman her şeyden daha tehlikeli olabilirdi.

Yue aklına gelen bir fikirle, “Bu günden sonra bu tür insanlar için Aşağılık Müfreze adlı bir grup olacak. İşlediği suçlara göre en az kırk zombi öldürmeliler ki normal bir vatandaş olarak aramıza katılabilsinler. Da Gouzi, Aşağılık Müfrezenin en ağır, yorucu ve tehlikeli işlerde çalışmasını istiyorum. Bundan sen sorumlusun.”dedi.

(Arthas Notu: Ne uğraşıyon, öldür gitsin.)

Da Gouzi sırtını kaşırken “Anlaşıldı Kaptan Yue! Gözünüz arkada kalmasın onların en pis işlerde çalıştığından emin olacağım!”dedi.

Kavak Ağacı Köyünün beş yüzden fazla nüfusu vardı. Bu insanların hepsi birden Taştan At Kasabasına gelince kasabanın nüfusu büyük bir atılım gerçekleştirip bini aşmıştı.

Çoğu insan Gou Yu, Li Manni ve Da Gouzi’nin yönetimi altında çeşitli üretim binalarında çalışmaya başlamıştı.

Malzeme aramadan dönen veya dışarda bulunan her grupla beraber büyük bir malzeme yığını Taştan At Kasabasının deposuna gidiyordu. Kasaba yavaş yavaş zenginleşiyordu. Her türlü iş yavaş yavaş rayına oturuyordu. İntiharlar azalmış, insanların eski ruhsuz gözleri gitmiş yerine umut dolu gerçek insanlar gelmişti.

Aşağılık Müfreze, Da Gouzi tarafından aynı köpk gibi davranılıyor, en yoğun işlere koşuluyordu. Duvarın yapım hızı  çarpıcı bir biçimde artmıştı.

--

“Acaba Long Hai Şehrini almanın bir yolu var mı?”

Yue yorucu bir günün ardından küvetinin içine girmiş sıcak suyun tenine değmesinin tadını çıkarırken aklından türlü düşünceler geçiyordu.

Long Hai Şehri, Yue için eline batıpta çıkmayan rahatsız edici bir diken gibiydi. Long Hai Kurtulanlar Şehri sadece doğrucu bir ad kullanmakla kalmıyor, onun güneye inen yollarını tıkayıp askeri gücünün bir kısmını sürekli meşgul ediyordu. Yue dışarı çıkarken arkasından her zaman belli bir miktarda askeri bırakıyordu ki Long Hai Şehri ani bir saldırı ile yaptıkları o kadar şeyi kısa sürede yıkamasın. Ayrıca gücünü yeterince artıramıyordu.

Long Hai Şehrinin polis gücü, zırhlı polisleri, profesyonel askerleri, yedi PSA’sı ve resmi Halk Özgürlük Ordusunun ekipmanları vardı. Yue’nun oraya saldırıp da şehrin tamamanı yok edecek gücü yoktu. Sadece çevre köyleri ele geçirip gücünü yavaş yavaş artırarak doğru zamanı bekleyebilirdi.

Yue suyun içinde düşüncelere dalmışken banyo kapısı açılarak içeri bornozla oldukça seksi gözüken bir figür girdi. Figür buharların arasından Yue’ya doğru ilerlemeye başlamıştı.

Yue eve girildiğini dış kapı açıldığından beri biliyordu fakat herhangi bir kötücül duygu veya tehlike hissetmediği için bir harekette bulunmamıştı.

Yue gözlerini kapatıp ellerini uzatarak “Gou’er! Sen olduğunu biliyorum. Gelde bir öpücük ver.”dedi. Yaklaşan kadını kucakladı fakat kucağına aldığı anda yanlış bir şeyler olduğunu anlamıştı. İki beyaz tavşan Gou Yu’nunkilerden daha büyüktü.

(Arthas Notu: Anladığı şeye bak.)

Yue hemen gözlerini açıp “Sen kimsin?”diye sordu. Kadının sadece göğüsleri büyük değildi teni pürüssüz ve yumuşacıktı. Vücudu Gou Yu ile karşılaştırılınca daha ateşliydi. Gözlerini açar açmaz bunun sarı saçları ve kibirli bakışları olan Zhang Jingqiao olduğunu anlamıştı.

Kadının vücudunun büyük bir kısmı Yue’nun gözlerinin önündeydi. Banyo ışığında oldukça çekici duruyordu.

“Efendim, köleniz olarak size hizmet etmeye geldim. Bu kölenizin ilk seferi olduğu için bu köleniz nazik olacağınızı umuyor.”






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr