Bölüm 131: Long Hai Şehrinin Tepkisi

avatar
4369 4

God and Devil World - Bölüm 131: Long Hai Şehrinin Tepkisi


Çeviren: Arthas

“NE? Yue Zhong bir kamp dolusu mühimmatı ele mi geçirdiii? Doğru mu bu?”

Lei Cheng, Long Hai Şehrinin içinde Kong Tao’dan duyduklarını sindirmeye çalışırken yüzü kireç beyazına dönmüştü.

Kong Tao “Kesinlikle doğru.”diye cevapladı.

“Hay sikeyim!”

Lei Cheng bir süre daha sesini kısarak lanet okumaya devam etmişti. Yüz ifadesi istikraszlaşmıştı.

Lei Cheng sadece bir piyade kampını ele geçirebilmişti. Orada bulunan on PSA ise tamamen özel bir durumdan oradaydı.

Ardından QingYuan Eyaletini ele geçirirken büyük miktarda mühimmat kullanmıştı. Eyaletin içinde polis karakolları olmasına rağmen mühimmat kaybını karşılayamamıştı.

Normalde planı Yue Zhong’nun üstüne birkaç adam gönderip gövde gösterisi yaparak onu emri altına almaktı. Fakat şimdi Yue Zhong’un bir askeri kampı ele geçirip, müzfreze donatacak kadar silahı ele geçirdiğini duymuştu. Hâlâ Yue Zhong gibi bir haydutu yenebileceğine inansada şuan da Qing Yuan eyaletinde karmaşık bir güç yarışı vardı. Kendisine sağdık olan adamlarını böyle bir şey için tehlikeye atamazdı.

Kong Tao “Şef Lei Cheng, hâlâ gidip Başkan Chen’e rapor vermem gerekiyor. İzninizle ayrılıyorum.”dedi.

Kong Tao, Lei Cheng’in hükümetin içindeki adamlarından biriydi. Z-Çağından sonra hükümette oluşan bağlantı kopukluklarına Lei Cheng kendi adamlarını yerleştirmişti.  Birkaç üst rütbeli yönetici Lei Cheng’e bağlıydı. Ayrıca silah güç demekti ve Lei Cheng de yaklaşık bir tabur silah vardı. En güçlü silahlı birlik Lei Cheng’di.

Qingyuan Eyaleti daha başka silahlı gruplara sahipti fakat hiç birinin gücü Lei Cheng ile karşılaştırılamazdı. Fakat hepsi birleşirse Lei Cheng de onlara karşı çıkamazdı. Taburundaki birkaç grup normal adamlardan oluşuyordu. Lei Cheng sadece gerçek asker olan o azınlığa güvenebilirdi.

Lei Cheng basitçe “Çıkabilirsin.”dedi.

Kang Tao ayrıldıktan sonra Lei Cheng başını Fang Wen’e çevirdi ve “Ne düşünüyorsun?”diye sordu.

Fang Wen gülerek “Bu konuyu Chen Jianfeng ver de biraz baş ağrısı çeksin.”dedi.

Lei Cheng kaşlarını kırıştırarak “Eğer bizi Yue’yu çevreleyip yok etmeye zorlarsa, nasıl cevap vereceğiz? Asileri temizlemek askeriyemizin bir görevi.”dedi.

Fang Wen gülümseyerek “Birliğimizin daha hazır olmadığını, bunun için en az iki aya daha ihtiyacımız olduğunu ve ayrıca birlik eğitmeninin maliyetli bir iş olduğunu bize biraz mühimmat vermesi gerektiğini söyleriz.”dedi.

(Arthas Notu: Fang Wen ne tilki bir şey çıktı.)

Qingyuan eyaletinin alınmasında ordu ve hükümet berbaber çalışmıştı fakat ele geçirildikten sonra uzun bir süre iki güçte etkileşimde bulunmamıştı. Lei Cheng de bu arada ne yapacağına dair bir plan kurmuştu. Fakat bu süre içerisinde hükümet deposunu erzak ve mühimmat ile doldurmuştu. Ordunun da bir deposu olmasına rağmen hükümetin deposunun yanında solda sıfırdı.

Hükümet ayrıca polis güçlerini de geliştiriyordu. Ellerindeki erzaklarla ve mühimmatlarla yakında askeriyeyi baskıya almaya çalışabilirdi.

Lei Cheng yüz ifadesini düzeltip gülümserken “Tamam.”dedi.

Abartılarak dekore edilmiş Qingyuan ilçesinin hükümet binasının içinde elit görünümlü bir adam Kong Tao’ya kaşlarını çatarak bakıyordu. Derin bir sesle “Ne dedin? Şartlarımızı kabul etmiyor mu?”diye sordu.

Kong Tao bir saniye tereddüt ettikten sonra dişlerini gıcırdatarak “Doğrudur. Yue Zhong bir asi. Orada komünist partinin veya hükümetin en küçük bir izi bile yoktu. Ayrıca hükümet görevlilerini öldürdüğü söyleniyor. Partinin genel yöneticilerden biri onun ellerinde ölmüş!”dedi.

Kang Tao, sözünü bitir bitirmez Chen Jianfeng’İ yanında duran sıra dışı bir güzellik söze atılarak “İmkansız! O öyle biri değil!”dedi.

Kong Tao, yanındaki Xia Yue ve Gao Ying’i göstererek “Bayan Chen Yao, bunlar benim kişisel olarak duyup gördüklerim. Ayrıca bunu benimle birlikte gelen arkadaşlarıma sorabilirsiniz.”dedi.

(Arthas Notu: Ji Qing Wu geri dönüyor sonunda yaw.)

Xia Yue zarif bir gülümseme bahşederek “Chen Amca, görüşmeyeli uzun zaman oldu.”dedi.

Chen Jianfeng, Xia Yue’yu birkaç saniye dikkatle inceledikten sonra “Sen Xia Luo’nun torunu Xia Yue’sun!”dedi. Yüz ifadesi bile değişmişti.

Xia Luo, Çin’in ilk devrimcilerindendi. Xia Ailesinin de Çin içinde büyük bir etkisi vardı. Chen Jianfeng bir keresinde Xia Luo’ya yeni yık boyunca saygılarını sunduğunu hatırlıyordu. Xia Yue’da Z-Çağından önce aynı bir prenses gibiydi.

Xia Yue biraz daha genişçe gülümseyerek “Beni hatırladığı için Chen Amcaya sonsuz teşekkürler.”dedi.

Chen Yao biraz daha bekleyemeden “Yue cidden toplum içerisinde hükümet görevlilerini öldürdü mü?”dedi.

Xia Yue, dikkatlice Chen Yao’yu süzdükten sonra “Siz kimdiniz?”dedi. Karşısında bu kadar kibirli olabilen ve güzelliği onunkine rakip olabilen birine karşı saygısız olmayı göze alamadı. Daha da fazla onun yanında duran güzel ve haşin görünümlü, siyah saçlı, geniş omuzlu, kar beyazı tenli, narin bir kız vardı.

(Arthas Notu: Ne biçim tanımlama aq. Sırf Ji Qing Wu diye bu kadar uzun tuttum.)

“Bu benim yiğenim Chen Yao ve bu da Ji Qing Wu.” İkisini de Chen Jianfeng tanıttı.

“İkisi de 3. Derece yeteneğe sahip inanılmaz gelişimcilerdir. Ek olarak Ji Qing Wu çoktan 10. Seviye bariyerini aştı. 10. Seviyeyi aşmış gelişimciler gerçekten azdır.”

(Arthas Notu: İşte Yue da 27 seviye falan.)

Xia Yue, direkt Chen Yao’a gülümseyip “Chen Yao üzgünüm ama Yue cidden hükümet görevlilerini öldürdü. Hatta Bakan Ma’nın oğlunu bile öldürdü.”dedi.

(Arthas Notu: Neden her şeye gülümsüyor bu manyak aq.)

Chen Yao’nun yüzü duydukları ile yüzü kireç beyazınca döndü. Z-Çağı başlayalı daha 1 yıl olmamıştı ve insanları çoğu hâlâ hükümete inanıyordu. Yue’nun hükümet görevlisini öldürmesi büyük bir suçtu ve bakanın oğlunu öldürmesi affedilemez bir suçtu.

Xia Yue “Doğrudur. Yue Zhong adamlarıyla Taştan At Kasabasını ele geçirdi ve şuanda bir müfrezeye yetecek kadar silahı var.”diye devam etti.

Chen Jianfeng’in yüzü duydukları ile asıldı. Yue’nun askeri kampı ele geçirmesiyle askeri gücü görmezden gelinemez bir güç hâline gelmişti. Normal planı Yue’yu korkutarak gücünü kırmaktı. Her şeyden önce Long Hai Şehrinin şuanki askeri gücünün çoğu çaylaklardan oluşuyordu.

Chen Jianfeng bir süre düşündükten sonra Kong Tao’ya dönerek “Kong Tao, Bayan Xia Yue’yu ve korumasına özel bölgedeki yerlerine kadar eşlik et.”dedi.

Normal emir komuta zinciri Z-Çağında parçalanmıştı. Xia Yue Z-Çağından önce komünist partinin en itibarlı prenseslerinden biriydi. Chen Jianfeng de ona bu yüzden iyi davranılmasını istiyordu. Chen Jianfeng de Xia Yue’ya özel bölgede yer vermesinin ayrı bir sebebi ise dedesi ile ilişkileri ve iyi bir karmaydı. Sonuçta Xia Ailesi küçük bir aile değildi ve ilerde ne olacağını kimse bilemezdi.

(Arthas Notu: Hatam varsa kusura bakmayın.)






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44333 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr