Bölüm 120: Sorgulama

avatar
4415 4

God and Devil World - Bölüm 120: Sorgulama


God and Devil World Bölüm 120: Sorgulama

Çeviren ve düzenleyen(en azından çalışan): Arthas

Chen Ning yemeklere kurt gibi saldıran oğullarına bakıp “İki küçük p*ç yavaş yiyin!” dedi.

Avludaki masanın etrafına dizilmiş kadınlar gözlerini etlerden alamıyordu. Zamanla azalan besleyici yiyecekler avlanmaları ve savaşmaları için erkeklere veriliyordu. Onların yiyebildiği tek şeyse tatsız tuzsuz un çorbasıydı. Haftalardır et yememişlerdi.

Fakat bazı ailelerin yemek için un çorbasına bile sahip olmadıklarını da biliyorlardı. Çoktan çimen ve ağaç kabuğu yemeye başlamışlardı. Hatta bazıları gelinlerinden yiyecek karşılığı başkalarıyla yatmalarını bile istemişti. Bu yüzden Chen Ailesinden kadınlar bu konu hakkında şikayet etmiyordu.

Chen Ailesinin bulunduğu çoraktı. Ailenin çoğu avcıydı ve dağdaki yabani hayvanları avlayarak geçimlerini sağlıyordu. Avladıklarını sattıkları içinse çok büyük bir yiyecek depoları yoktu. Z-Çağı sonrasında köyün üçte biri zombiye dönüşmüştü. Fakat Chen Ning’in komutası altında bu felaketten kurtulmuşlardı.

Yue minnettarlığını göstermek amacıyla birkaç lokma un çorbası ve kızarmış fıstık yedi. Ardından yemek çubuğunu indirdi. Depolama yüzüğünde her çeşit yemek olduğu için basit bir un çorbasına ilgi duymuyordu.

Chen Ning, Yue’nun yemek çubuklarını indirdiğini görünce o da yemeyi durdurdu ve yavaşça “Kardeş Yue Zhong, Taştan At Kasabasına gitmek için Zhang Ailesinin topraklarından ve Pisi Balığı Geçidinden geçmek gerekiyor. Fakat Zhang Ailesinin toprakların bizimki gibi değil! Orası insan yiyen şeytanlarla kaplı ve geçmek için iyi bir yer değil.” dedi.

(Arthas Notu: Pisi Balığı Geçidi olmayabilirde şimdilik e mantıklısı bu geldi diye yazdım.)

Yue önemsiz bir konudan bahsedermiş gibi “Sorun değil, sizin tek yapmanız gereken rehberlik etmek. Geri kalan her şey benim sorumluluğumda.”dedi.

Yue’nun elinde zombilerin sayısı bine yakındı. Daha da önemlisi Yue artık yol açmak için sadece kendi gücüne güveneceğine dair kendine söz vermişti. Yüzlerce kişinin hayatını elinde tutan prestijli bir pozisyonu vardı ve sözleri korkunç bir kendine gğven taşıyordu.

Chen Ning, Yue’ya bakarken elinden ona inanmak ve doğru olmasını ummak dışında bir şey gelmiyordu. Fakat bir süre tereddüt ettikten sonra beklentiyle “Kardeş Yue, Taştan At Kasabasına dönmek için neden bu kadar acele ediyorsun?”dedi.

Yue kasten  “Orada içinde yüzlerce insan olan bir kamp kurdum. Doğal olarak uzun süre uzak kalamam.”dedi.

Chen Ailesinde savaşabilecek yirmiden fazla adam vardı. Eğer onları Taştan At Kasabasına çekebilirse gücü büyük ölçüde artmış olacaktı. Fakat tabiki insanların sana güvenmesi için gücün olduğunu kanıtlamalıydın.

Yue’nun sözlerini duyan Chen Ning’in gence olan bakışları hemen değişti.

“Yani Yue Zhong bir kampın lideri. Diğer bir deyişle genç bir kahraman! İnanılmaz!”

“Ah, beni onurlandırıyorsunuz.”

Chen Ning dolaylı yollardan Taşta At Kasabasını durumunu öğrenmek için sorular sormaya başladı. Yue ise bu sorulara uyarak tüm durumları açıkladı.

Chen Ning bir süre düşündükten sonra “Kardeş Yue Zhong, eğer ben ve buradaki herkes seninle Taştan At Kasabasına gelirse, bize nasıl davranırsın?”dedi.

Chen Ailesinin yiyecek miktarı her geçen gün azalıyordu. Ailenin lideri olarak Chen Ning bile sadece un çorbası içebiliyordu ki bu bile durumun ne kadar kötü olduğunu gösteriyordu.

Ayrıca Chen Ailesinin toprakları dağa çok yakındı ve dağdaki mutant hayvnalara karşı ateş gücü olmayan insanlar çok zayıf kalıyordu.

Bugün 12 kişiyi dağın içini araştırmaları için göndermişlerdi fakat grup maymunlarla karşılaşmıştı. 12 kişinin beşi ölmüş ikisi ağır yaralnmıştı.

Avcılar bu canavarların tehlikesi hakkında oldukça açıktı. Fakat avlanmakta başka seçenekleri yoktu.

Özellikle de son haftada yiyecek sorunu oldukça sıkıntı olmaya başlamıştı. Her geçen gün daha az yemek yiyorlardı ve yakında aç kalacaklardı. Chen Ning’in gözü kapalı bir şekilde Yue’ya güvenmekten başka çaresi yoktu, köşeye sıkışmıştı.

Köylüler Yue’ya kırmızı gözlerle bakıyordu. Her biri genç adamın rehberi olmak için savaşmaya hazırdı.

Yue basitçe “Eğer herkesi getirir ve içlerinden bir savaş takımı çıkarabilirsen sen ve oğulların öncelikli üye sayılacaksınız. Artı savaşlarda başarı gösterirseniz ana takıma girip daha da rahat bir yaşam sürebilirsiniz. Kalan çocukların ve eşlerin harici üye sayılacak. Sana söz veririm ki hiç biri açlıktan ölmeyecek. Ayrıca bir gün bir başarıya imza atarlarsa performansları göz önünde bulunudurulup terfi bile alabilirler.”dedi.

Yue’nun teklifi çok ateşleyici değildi. Ayrıca çok yüksek bir pozisyonda önermemişti ki bu da Chen Ning’i rahatlatan bir şeydi. Eğer çok yüksek bir pozisyom teklifi gelirse doğal olarak şüpheye düşecekti.

Genç biri kederli bir yüzle içeri dalarak “Amca! Amca! Hızlıca gel ve bak! Amca Shitou ayakta duramıyor artık. İlaç kaldı mı?”dedi.

Chen Ning, Yue’dan çzür dileyerek gitmesini gerektiğini söyledi.

Yue ise “Sizinle gelmemde bir sakınca var mı?” diye sorup Chen Ning’i takip etmeye başladı.

Eski bir evin içerisinde orta bir yaşlı bir adam yatakta uzanıyordu. Yüzünde sonsuz bir acıya maruz kalmış gibi bir ifade vardı. Karnında durmadan kanayan büyük bir yara vardı.

Yanında duran iyi görünüşlü 14-15 yaşlarındaki bir kız ise bir şeyler fısıldayarak elindeki peçete ile adamın terleri siliyordu.

Bu geniş omuzlu ve güçlü elleri olan adam bir zamanlar köydeki en iyi avcılardan biriydi. Avcılıktaki yeteneğini kullanarak karısının ve kızının güzel bir yaşam sürmesini sağlamıştı. Eğer adam ölürse eşi ve kızı bu çağda nasıl hayatta kalacağını bilmiyordu.

Genç kız odaya giren Yue ve Chen Ning’i gördüğü anda onlara doğru koştu. Dizlerinin üzerine çöküp, bir yandan ağlarken diğer yandan yalvarmaya başladı.

“Amca! Amca yalvarırım Shitou’yu kurtar! Onu kurtarırsan istediğin her şeyi yaparım!”

(Arthas Notu: Bu hikayedeki en sevmediğim karakterin Yue olduğunu söyelmiş miydim? O değilde bölüm ismi ile içeriği çok alakasız aq.)






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr