Bölüm 108: Maymun Katliamı

avatar
4522 4

God and Devil World - Bölüm 108: Maymun Katliamı


 

Çeviren ve Düzenleyen: Arthas

 

İki maymun yüksek bir hızda Zhang Nan’a doğru koşup pençeleri ile saldırmaya başladı. Zhang Nandan arta kalanlar her tarafa kan sıçrattı.

 

Maymunlar tarafından kafası koparılmadan önce bağıracak zamanı bile olmamıştı.

 

Başka bir tarafta yedi maymun Gou Yu ve Yao Yao’nun grubuna doğru koşuyordu.

 

Gou Yu’nun önünde duran White Bones’un baltasını rüzgar gibi sallayışı ile önlerinde duran iki maymunun kafası uçtu.

 

Diğer iki maymun White Bones’un saldırısını fırsat bilerek Gou Yu’ya doğru koşmaya başladı.

 

White Bones baltasını sallayarak sağdaki maymunun kafasını uçurdu. Kan her yere sıçradı.

 

Gou Yu soldaki maymunun ona doğru geldiğini görünce gözlerindeki korkuyla bir kaç adım geri çekildi.

 

White Bones, maymunun Gou Yu’yu yakalamak üzere olduğunu görünce elinden fırlayan bir kemik parçası ile maymunun kafasını deldi.

 

White Bones avantajı eline alarak baltasını salladı ve başka bir maymunu daha ikiye ayırdı.

 

Kalan iki maymundan biri Yao Yao’ya doğru atıldı.

 

Fakat Yao Yao çok hızlıydı. Görüntüsü titreşti ve hançeri ile maymunun arasında bir ölüm oyunu başladı.

 

Diğer maymun ise savunmasız hâlde duran çocuklara doğru ilerliyordu. Pençesini ileri uzattı ve erkeğin kafasını kesti.

 

Bu sahneyi gören Yao Yao öfkeden deliye dönse de önündeki maymun o tarafa doğru gitmesini engelliyordu.

 

Maymun çocuğun kafasını kestikten sonra bu sefer pençesini kızın boğazını parçalamak için uzattı.

 

Pençe tam küçük kızın boğazına ulaşmak üzereyken bir silah sesi ile maymun yere yığıldı.

 

Çok uzak olmayan bir noktada Yue elindeki İmitasyon Tang Kılıcı ile maymunları doğruyordu. Fakat bu sırada etrafına dikkat ayırıyordu.

 

Her ne kadar etrafına dikkat etse de bir maymunun White Bones’un savunma çizgisini geçtiğini çok geç fark etmişti.

(Arthas Notu: Tabi Yue tabi. Grubun tamamı kız olsaydı White Bones’u geçmeden fark ederdin. Bilmiyoruz sanki seni. :D)

 

Yue’nun ateş ettiği saniyelerden yararlanan iki maymun genç adamın vücuduna acımasızca saldırdı.

 

Fakat maymunların pençeleri deniz yılanın derisinden yapılma zırhında bir çizikten daha fazlasını bırakmıyordu.

 

Durum böyle bile olsa darbelerin yarattığı şok Yue’ya yeterince acı çektiriyordu. Yue bir maymunun kafasını kesmek için kılıcını kullandı. Diğeri içinse bir tekme atarak yedi metre geriye uçurdu.

 

Yue’nun nefes alacak vakti yoktu, dört maymun daha ona doğru geliyordu.

 

Yue’nun zihni sakindi. Hafifçe yana kayarak iki maymunun saldırılarını savuşturdu ve birini kafasız bıraktı. Ardından elini uzatsa dokunabileceği mesafedeki iki maymuna İğne ile ateş etti.

 

İki silah sesinden sonra maymunların kafaları patlayarak açıldı.

 

Yue yine nefes alamadan başka bir dörtlü ona doğru geldi.

 

Yue tüm dikkatini önündeki savaşa verdi. Şu anda başka bir yere odaklanacak durumu yoktu.

 

Yue’nun dikkatini toplaması ile hızı en yüksek seviyeye ulaştı. Görüntüsü bir hayalet gibi titredi ve maymun kalabalığının ortasına daldı.

 

Kılıç kesişlerinin sesi yankılandı ve kan çiçekleri çiçek açtı.

 

Diğer tarafta ise White Bones baltasını sallayarak maymunları kafasız bırakıyordu. Sıkça bedeninden keskin kemikler fırlatıyordu. Gou Yu’nun etrafında dört dönüyor ve ona gelen darbeleri karşılıyordu.

 

Yao Yao ve kalan iki çocuk buldukları ilk fırsatta White Bones’un arkasına geçip korumasını kabul etmişlerdi.

 

White Bones türlü vücut güçlendirmeleri aldığı için maymunların pençeleri onun üzerinde etkisizdi.

 

Çetin savaş 30 dakika sürmüştü. Yue ve White Bones toplamda 23 maymun öldürdü. Cesetler her tarafa yayılmıştı.

 

Kalan beş maymun düşmanla baş edemeyeceklerini anlayıp kaçmıştı.

 

Mutant canavarlar ve zombiler farklıydı. İkisi de çok tehlikeliydi ve normal hayvanlardan çok daha öldürücülerdi. Ama mutantların aynı zamanda zekilerdi. İnsanlarla karşılaştıklarında baş edemeyeceklerini anladıkları anda kaçmaya başlarlardı.

 

Eğer yerlerinde bir S1 veya L1 zombi olsaydı kaçmak yerine ölümüne savaşmayı yeğlerdi.

 

Yue, kalan maymunların kaçtığını görünce derin bir nefes aldı.



Başka bir maymun dalgası gelirse yapabileceği tek şey Gou Yu’yu sırtlayıp ayakları bir yerlerine vura vura kaçmak olurdu.

 

“Tebrikler! 23. Seviyeye yükseldiniz. İki stat puanınız var.”

 

Yue kendi başına 15 tane maymun öldürmüştü ve aldığı yüklü deneyimden sonra sonunda seviye atlayabilmişti.

 

Maymunlar ağaçlara vardıkları anda büyük bir patlama içlerinden birinin kafasını uçurdu.

 

Diğer dört maymunun korkudan titrer bir biçimde dört farklı yöne doğru kaçıştı.

 

Ağaçtan bir yaprak düştü ve yırtıcı siyah bir figür dışarı fırladı.

 

Yue, figür yere iner inmez “Dikkatli olun ve kaçın!” dedi. Tehlike önsezisi bir anda tavan yapmıştı.

 

Yue’nun önünde duran siyah figür 2.2 metreden uzundu. Tüm bedeni iğnemsi siyah bir kürkle kaplıydı. Kan kırmızısı parlayan gözlerinin yanında kılıç gibi pençeleri olan 20 santimetre kadar olan elleri vardı.

 

“33. Seviye Mutant Maymun: Süper insan gücü ve hızı olan keskin pençeli bir canavardır.”

(Arthas Notu: İngilizcede iki canavardan da maymun diye bahsetmiş ama siz sonuncuyu goril gibi düşünün.)

 

Yue canavarın bedeninden yayılan yoğun öldürme arzusunu ve eşi benzeri olmayan gücü hissedebiliyordu.

 

Canavar Yue ve grubuna bir karınca sürüsüymüş gibi yukarıdan bakıyordu.

 

Yue, ölümcül bir his yayan maymuna baktı. İğne II’yi çekti ve iki el ateş etti.

 

Yue İğne II’yi kaldırdığı anda canavar yana doğru kaymış ve İğne’nin kurşunları arkadaki ağacın gövdesini patlatmıştı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr