Bölüm 107: Canavar Maymunlar

avatar
4760 4

God and Devil World - Bölüm 107: Canavar Maymunlar


 

Çeviren ve Düzenleyen: Arthas

 

Yao Yao önce kendisine bakan Yue’ya ardından da arkasındakilere baktı.

 

Yue hafif bir gülümseme ile ipleri kesti ve kızı özgürlüğüne kavuşturdu.

 

Yao Yao hareket edebilemeye başladığı anda Yue’nun önüne gelerek elini uzattı ve “Hançerimi geri ver.”dedi.

 

Yue yüzündeki gülümsemeyi silmeden “Siz de isterseniz bugünden itibaren sizde benim grubumlasınız.”dedi.

 

Yao Yao geri adlığı hançeri ile oynarken ellerinde çikolata olan üç çocuğa baktı. Ne kadar yalnız kurt olmayı sevse de çok açtı ve yiyeceklerin büyüsüne kapılmadan duramıyordu. Bu insani bir iç güdüydü.

 

Şu anki durumunu cebinden bir parça daha çıkartıp ona uzatmış olan Yue’dan saklayamazdı.

 

Yao Yao, Yue’dan aldığı çikolatanın paketini yırtarak açtı ve küçük ısırıklar almaya başladı.

 

Yue, Yao Yao’nun çikolatasını bitirmesini bekledikten sonra “Nasıl o kadar yüksek bir hıza ulaştın? Bir yetenek kitabı bulmuş olabilir misin?”diye sordu.

 

Yao Yao bir kaç saniye düşündükten sonra “Yetenek kitabı mı? O da ne? Yenilebiliyor mu?”dedi.

(ÇN: Natsu 2)

 

Yue çantasından sıkıştırılmış bir bisküvi çıkarıp Yao Yao’ya verirken “Peki nasıl o kadar hızlı hareket ettin? Z-Çağından önce o kadar hızlı hareket etmene imkan yok.”dedi.

 

Yao Yao bisküvisini yerken biraz düşündü ve “Z-Çağından sonra hayat suyu içtim bir gece bir gündüzden sonra bu hâle geldim.”dedi.

 

Yue, Yao Yao’ya bakarken ‘Acaba bu hâle gelmesinin sebebi virüse karşı bağışıklık kazanması mı? Ama Tanrı Ve İblisin Dünyasında virüsün üstesinden gelen hiç kimse olmamıştı…’şeklinde düşüncelere dalmıştı.

 

Yue biraz daha ilerleyerek sekiz adamın çadırına girdi. İçeri girer girmez kusmasını sağlayacak bir koku hissetti fakat buna dayanarak içeride kalmayı başardı.

 

Kampın her yerinde kusmasını sağlayacak kadar kötü kokan bin bir türlü şey vardı. İçeriye tek bir bakış attıktan sonra hemen dışarı çıktı çünkü biraz daha uzun süre dursa kusacaktı.

 

Yue hızlıca Şeytan Ateşlerini kullanarak kampı ateşe verdi. İşlenen bütün günahlar alevler tarafından temizlendi.

 

Yue, kampı ateşe verdikten sonra çocuklara döndü ve “İçinizde Taştan At Kasabasının içindeki durumu bilen biri var mı?”dedi.  

 

Yao Yao, o yumuşak ve lolita sesini kullanarak “Ben biliyorum.”dedi.

 

Dört çocuğun önündeki Yue, Gou Yu ve Zhang Nan, Taştan At Kasabasına olan yollarına devam etmeye başladılar.

 

Yüzlerini önündeki ellerini görmelerini imkansız kılan gecenin karanlığında Yao Yao dışında tüm grup Yue’ya yakın yürüyordu.

 

O zifiri karanlıkta aslan büyüklüğündeki iki kedi yıldırım gibi Yue ve grubuna doğru atıldı.

 

White Bones harekete geçerek baltasını salladı ve yatay bir kesişle kediyi ikiye böldü.

 

Yue kediyi ikiye bölmek için daha az havalı bir teknik kullanmıştı. Soğuk bir ışıkla parıldayan küreler kedinin bedeninden çıkıp Yue’ya doğru ilerledi.

 

İki kedinin de çok hızlı öldürüldüğünü gören Yao Yao’nun gözlerinde garip bir ışık vardı. Kısa bir duraksamadan sonra Yue’nun onla savaşırken tüm gücünü kullanmamış olduğunu fark etti.

 

Kediler ölüp ışık küreleri Yue ve White Bones’a girer girmez 20 Hayatta Kalma Parası ve bir yetenekte yere düştü.

 

“2. Derece Yetenek: Bu yeteneği kullanmak 5 Stamina gerektirir. Kullanıcı yeteneği aktife ettikten sonra 30 saniyeliğine 15 Agility kazanır.”

 

Yue yeteneği ve paraları çantasına koyduktan sonra kılıcını kullanarak hayvanların kafatasılarını aradı fakat yine kan kırmızısı boncuklardan bulamadı.

 

Toparlandıktan sonra yola devam ettiler.

 

Zhang Nan’ın arazi hakkında bilgilerini kullanarak Taştan At Kasabasına yukarıdan bakabilecekleri bir tepeye geldiler.

 

Gou Yu’nun dediği gibi Taştan At Kasabası iki nehir tarafından çevrelenmişti. Kalan iki taraftan birinde dağ olması giriş çıkış için tek bir yol kalmasına yol açıyordu. Kamp kurmak için harika bir yerdi.

 

Ek olarak hemen önlerinde ileri üs olarak kullanabilecekleri Big Cliff Kasabası vardı. İlerleyen zamanlarda Big Cliff Kasabasını ele geçirebilirlerse oradaki demir madenini ve iş marinalarını kullanabilirlerdi. Çeşit çeşit demir çıkarılan bu yer sayesinde silah bile yapabilirlerdi.

 

Yue bir kaç saniye düşündükten sonra tepeye çıktıkları yoldan geri dönerek kasabaya doğru ilerlemeye başladı.

 

Yaklaşık elli metre ilerlemişlerdi ki Yue bir tehlike sezdi ve aniden durdu. Gou Yu’yu işaret ederek “White Bones senin savaşma amacın bu kadını korumak.

 

White Bones çok zeki değildi. Eğer “Gou Yu’yu koru.” derse kim olduğunu bilemeyebilirdi.

 

Gou Yu korkmuş bir şekilde Yue’ya doğru ilerledi.

 

Yue, White Bones’a ne yapacağını söylediği gibi 79 tip silahını çıkararak ağaçlara doğru yaylım ateşi açtı.

 

Şarjörü boşalınca, 1.5 metre uzunluğunda vücudu deliklerle dolu bir maymun ağaçtan düştü.

 

Yue silahını arkaya atarak yeni bir 79 tip silah çıkardı ve devamlı olarak ağaçlara ateş etmeye başladı.

 

Yue’nun baskıcı saldırısı altında siyah bir figür cesur bir şekilde yere atlayarak Yue ve grubuna doğru ilerlemeye başladı.

 

“17. Seviye Maymun Canavar: Bu maymunlar Agility merkezli olarak gelişmiştir. Ayrıca çok keskin pençeleri ve dişleri vardır. En zor kısımları ise grup hâlinde gezmeleridir.”

 

Yue, pasif yeteneği Gece Görüşü ile etrafını ve ağaçlarda dolanan bir düzine kadar maymunu oldukça rahat görebiliyordu. Bir şarjör daha boşaldı ve ona doğru gelen maymunlardan biri daha düştü.

 

Yue bir göz kırpma süresinde Gölge Adımlarını başlattı ve üç kesme hareketi yaptı. Üç beden yere düştü. Ve kan üç defa her tarafa doğru sıçradı.

 

Yue üç maymunu keserken diğer maymunlar onun etrafından dolanıp dört çocuk, Zhang Nan ve Gou Yu’nun tarafına doğru ilerlemeye başladı.

 

Maymunların kendisine doğru gelmekte olduğunu gören Zhang Nan’ın yüz ifadesi değişti arkasını döndüğü gibi kaçmaya başladı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44265 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr