God and Devil World - Bölüm 230: Büyük Zafer!!

---

 

ÇEVİRMEN:KUROİTEİKEN

EDİTÖR: BlackLotus

 

Ateş gücünün baskısından kurtulduktan sonra, kalan mutant domuzlar Zhuo Yatong ve ekibine çılgınca saldırmaya tekrar başladı, bütün takımın umutları neredeyse bitmişti.

 

Zhuo Yatong kılıcını salladı ve arka arkaya 2 mutant domuzu daha öldürdü, ama yorgunluğundan dolayı zamanlamayı tam tutturamadı ve başka bir mutant domuz tarafından saldırıya uğradı. 5-6 metre geriye uçuruldu ve taze kan kustu.

 

Mutant domuzlardan ikisi kanlı ağızlarını açtı ve Zhuo Yatong'un boğazını parçalamaya hazırlandılar.

 

"Ölecek miyim?” Mutant domuzların yaklaştığını gördükçe, gözleri acıyla parladı. Eğer en iyi durumunda olsaydı, bu iki mutant domuzu kolaylıkla öldürebilirdi ama şu anda neredeyse hiç dayanıklılığı kalmamıştı ve başka bir mutant domuz tarafından yaralanmıştı. Neredeyse hareket bile edemiyordu.

 

Pişmanlık ve üzüntü ifadesi gözlerinde parladı:

 

"Ne yazık ki, ölmeden önce onu ya da Caiwei'yi son bir kez daha göremedim!!"

 

Mutant domuzlar onun önüne geldi ve Zhuo Yatong'un boğazını ısırmak için jilet gibi keskin dişlerle dolu ağızlarını açtılar. Ağızlarındaki iğrenç kokuyu bile alabiliyordu.

 

Zhuo Yatong ölümle tanışmak üzereyken, gökten 2 tane kemik mızrak indi ve mutant domuzların kafasını delip onları yere çiviledi!

 

"Patron Yue!!”

 

"Tabur Komutanı!! Geri döndü!!”

 

“……”

 

Zhuo Yatong'un geri uçurulmasıyla moralleri paramparça olan savaşçılar, Yue Zhong'un kemik mızraklarının desteği ile havada durduğunu gördüler. Hemen bir kutlama bağırışı koptu ve moralleri anında yükseldi.

 

Havada duran Yue Zhong bağırdı,

 

"Sürünün çoğunluğu kaçtı! Bunlar son mutant domuzlar, bunlar öldürdüğümüz sürece bu savaşı kazanmış olacağız!"

 

Bu harika haberi duyduktan sonra, tüm savaşçılar heyecanlandı. Hemen inanılmaz bir cesaretle mutant domuzları öldürmeye başladılar.

 

“Özür dilerim, geç kaldım!!”

 

Yue Zhong sarmalayan vücut zırhı yeteneğini kapattı ve White Bones'in dövüşe katılmasına izin verdi.  Zhuo Yatong'un yanına gelip kan içindeki figürüne sıkıca sarılmadan önce hızlıca bir kaç mutant domuzu daha öldürdü ve onun ağzına biraz Hayat Kurtaran Bitkinin tozundan sıkıştırdı.

 

Zhuo Yatong, Yue Zhong'un kucağında yatıyordu ve nazikçe gülümsedi ve söyledi,

 

"Özür dilemesi gereken benim, sen geri dönene kadar dayanamadım."

 

Şu anda bu inanılmaz derecede güzel yüzü kanla kaplıydı, ama gene de Yue Zhong'un gözlerinde o eskisinden daha çekiciydi.

 

Yue Zhong biraz isteksizce onu bir sedyenin üzerine koydu ve konuştu.

 

"Burada kal ve iyice dinlen!! Gidip savaşı bitireceğim!"

 

Sonuçta, savaş henüz bitmemişti ve en güçlü savaşçıları olan Yue Zhong savaş alanına dönmeliydi.

 

Zhuo Yatong ayrılma konusunda biraz isteksizdi ama gene de yüzünde nazik bir gülümsemeyle cevapladı,

 

"Mm! Dikkatli ol!"

 

Mutant domuz sürülerine doğru hücum etmeden önce, Yue Zhong Zhuo Yatong'a bir kez daha baktı.

 

Kalan mutant domuzların sayısı 100'den azdı. Yue Zhong ve White Bones'inde dövüşe katılmasıyla çoğu domuzun icabına bakmışlardı. Şu anda 30'dan az mutant domuz kalmıştı ve moralleri bozulup kaçmaya çalıştılar. Ancak hemen Yue Zhong ve adamları onların peşine düştü ve domuzları ayaklarından yakaladılar.

 

Villa yerleşkesinin içinde, 1000'den fazla kurtulan vardı ve insanlar her taraftaydı. Aynı anda dikenli tellerden oluşan basit bir çit içerisinde çeşit çeşit eşyalar yığılmıştı.

 

Herkesin kalbi endişe içinde uzaktaki savaşın sonuçlarını bekliyordu. Ellerinden gelen herşeyi yapmışlardı, eğer ön saflardaki savaşçılar düşerse, o zaman sadece metal veya tahta çubuk gibi basit silahlarla mutant domuzlara karşı savaşacaklardı.

 

Hiç kimse böylesi basit ve kaba silahlarla mutant domuzlara karşı galibiyet alacağına inanmıyordu. Tüm güçlü savaşçıları ön saflara gitmişti, dolayısıyla sadece zayıflar ve çocuklar geride kalmıştı.

 

"Zafer!! Kazandık!!! Mutant domuzlar bizim tarafımızdan yok edildi!! Kazandık!!”

 

Ön saflardan kan içindeki bir savaşçı geri geldi ve neşeyle bağırdı.

 

"Zafer!!”

 

“Gerçekten kazandık!!!”

 

Neşeli haberi duyunca, villa yerleşkesindeki tüm kurtulanlar hemen kutlamaya başladı. Birçoğu çok sevinmişti ve birbirlerine sarılıyorlardı. Sonunda bu sıkıntıdan kurtuldular ve hayatta kaldılar. Herkes sonsuz bir mutluluğa boğulmuştu.

 

Savaşçı söylemeye devam etti,

 

"Tabur Komutanı dedi!!” Bu gece bayram yapacağız, herkes domuz eti yiyecek ve karnımız doyacak”.

 

"Yaşasın Yue Zhong!! Çok yaşa Yue Zhong!!”

 

“Bu harika!! Çok yaşa tabur Komutanı Yue!!”

 

Bu haberi duyan tüm kurtulanlar uzun zamandır et yemedikleri için daha da sevindiler. Yue Zhong'un kararı onları sonsuz şükran ve ona karşı onayla doldurmuştu.

 

Bu savaş sonucunda, Temiz Rüzgar Kampındaki evlerin %70'i yanmıştı, 58 kişi ölmüş ve 23 kişi mucizevi ilaçlarını kullansalar bile iyileşemeyecek kadar ağır yaralanmış ve ilerideki savaşlara katılamayacak hale gelmişlerdi.

 

43 kişi hafif yaralanmıştı ve iyileşmeleri bekleniyordu. Makineli tüfek mermileri tamamen bitmişti, 100'den az tüfek mermisi ve 40 civarında silah mermisi kalmıştı.

 

Benzinleri 1 tondan az kalmıştı olmasına rağmen dizel yakıtının durumu daha iyiydi.

 

Diğer kurtulanlar felaketten sonra kutlama yaparken, Chen Ming operasyon subayı olarak dövüşe dair detayları raporluyordu.

 

Mutant domuzlara karşı Yue Zhong onlara karşı büyük başarılar kazanmış olsa da, o büyük kayıp içerisindeydi. Neredeyse tüm mühimmatını bitirmişti ve yüzden fazla kayıp vardı. Yeni kurulan birinci ve ikinci birlikte çok fazla ölüm vardı ve bu Yue Zhong'a büyük bir darbe oldu.

 

Tek tesellisi, birinci birliğin çoğu savaşçısı bu savaş sonrasında gelişimci olmuştu ve kan banyosundan sonra artık dağınık halde değillerdi. Dövüşmek için cesaret ve güvene sahip olmaya başlıyorlardı.

 

Bunun üzerinde, Yue Zhong mutant domuzların cesetlerinden bir çok Tanrı ve Şeytan sistemi eşyası ve Seviye 1 ve 2 yetenek kitabı toplamıştı. Mutant domuzların derilerini, deri zırha dönüştürmeye, mutant domuzların etlerini yemek olarak, kemiklerini de çorba olarak hayatta kalanların vücutlarını beslemesi için dağıtmaya karar verdi. Yetenek kitapları için, çok savaşan birinci birliğin askerlerine hediye etmeye karar verdi.

 

Yue Zhong içtenlikle konuştu,

 

"Ağır yaralı 23 askere görevdeki askerlerle aynı miktarda kaynak ayrılacak, bir tane bile az şey verilmeyecek. Karıları olmayanlar için bir tane ayarlayın. Anlaşıldı mı?”

 

Yue Zhong, onun için savaşan astlarına asla kötü davranmadı.

 

Chen Ming katılarak cevap verdi,

 

“Evet! Usta!”

 

Yue Zhong, Xiong Zheng'e sormadan önce düşündü,

 

"Xiong Zheng! Buralarda askeri kamp var mı, biliyor musun?”

 

Yue Zhong'un şu anda yemektense silah ve mühimmata ihtiyacı vardı. Bu ikisi olmadan, zombilere karşı gene savaşabilirdi ama ateş gücüne sahip insanlarla uğraşmak zorunda kalırsa galibiyet kazansa bile bedeli ağır olurdu.

 

Xiong Zheng açıkça cevap verdi,

 

"Patron Yue, bir konum biliyorum ama orasını Vahşi Kaplanlar kendi bölgeleri olarak aldı!"

 

Yue Zhong kaşlarını çattı ve hafifçe masaya dokundu, kampın konumunu değiştirmeyi düşünüyordu. Silah ya da mühimmat olmadan 2000'den fazla insanı barındıran bu kamp, yeterli gücü olan herkes için büyük bir et parçası gibiydi.

 

Eğer Lie Tianyang intikam almak istiyorsa, tek yapması gereken büyük güçlerden birine Temiz Rüzgar Kampı hakkında bilgi vermek olurdu ve bu büyük güçler Yue Zhong'un kalesini almak için kesinlikle insanlar gönderirdi.

 

2000'den fazla kişinin yerini değiştirmek basit bir görev değildi ve her türlü hazırlığın önceden yapılmasını gerektiriyordu. İlk adım taşınmaya uygun bir yer bulmaktı. Yue Zhong haritaya baktı, tek tek kasabaları gözden geçirmeye ve uygun bir yer bulmaya çalıştı.

 

Bir asker odaya girdi ve konuştu,

 

"Rapor veriyorum! Tabur Komutanı, dışarıda sizle görüşmek isteyen bir kurtulan var. Z-Gününden önce haberci olduğunu ve sizin için önemli bilgilere sahip olduğunu söylüyor."

 

Yue Zhong haritadan kafasını kaldırmadan hafifçe konuştu,

 

“Onu buraya getir!”

 

Asker hızlıca, 20 yaşlarda hafif yanmış, zeki görünümlü, zayıf bir erkek getirdi.

 

Yue Zhong genç adama baktı ve konuştu,

 

"Ne işin varsa söyle!"

 

Genç adam hafifçe güldü ve konuştu,

 

"Tabur Komutanı Yue, benim adım Xu Feng! Kıyametten önce muhabirdim. Geçen yıl bir ordu kampında röportaj yaptım. Yeri hala hatırlıyorum. Nerede olduğunu bilmek ister misin?”

 

Yue Zhong, bakışlarını geri çekmeden önce Xu Feng'e baktı ve sordu,

 

“Ne istiyorsun?”

 

Xu Feng'in gözlerinde bir tutku parladı ve konuştu,

 

"Seviye 2 yetenek kitabı ve birinci birliğin savaşçısı olmak istiyorum."

 

Kıyamet sırasında, en çok ölüm oranı ön saflarda savaşanlarda oluyordu. Aynı zamanda, ön saflarda savaşanlar en iyi faydalara sahipti. Mutant domuzlarla savaş sonrasında, Xu Feng umutsuzca bir gelişimci olup Yue Zhong'un sisteminde üst kademelere girmek istedi.

 

Lie Tianyang Temiz Rüzgâr Kampını yönetirken, Xu Feng bu önemli bilgiyi kullanıp daha iyi bir pozisyona sahip olmak istemişti. Ama Lie Tianyang çok zalimdi ve bu bilgiyi ona vermek Xu Feng'e yarardan çok zarar getirebileceği konusunda endişelendiriyordu. Daha sonra, Xu Feng bu bilgiyi gizledi ve Lie Tianyang'ın eline asla geçmedi.

 

Yue Zhong içtenlikle cevap verdi,

 

"İstediğini vermeye söz veriyorum, ancak ordu kampının konumu yakınlarda ve diğerleri tarafından açılmamış olmalı. Buraya gel ve bana ordu kampının nerede olduğunu göster."

 

Seviye 2 yetenek kitabına karşı bir ordu kampının konumu Yue Zhong için değerli bir takastı.

 

Xu Feng Yue Zhong'a doğru yürüdü ve haritaya baktıktan sonra, bir yeri işaret etti ve söyledi "Tam burada!"