Çeviren ve Düzenleyen: Arthas

Yue aldığı forma bakınca sadece sıralanmış sorular gördü.

Chen Zhiguang yan taraftan ihtiyatlı bir biçimde “Bu teste en önemli sorular Z-Çağından önce işiniz ve yetenekleriz ile alakalı olan sorular. İşiniz ve yeteneklerinize göre daha iyi veya daha kötü erzaklar ve işler verilecek. Bunların içinde gelişimciler oldukça iyi muamele görür ve savaş ordularına ve hükümet dallarından birinde iş alabilirler.”dedi.

Chen Zhiguang, Yue’nun korkutucu gücünü deneyimledikten sonra onu bir daha sinirlendirmemeye karar vermişti. Kampta bile gelişimciler istediği gibi insan öldüremezdi fakat Yue’nun o garip yeteneği ile birini öldürse bile fark edilmezdi.

Chen Zhiguang “İşin ve yeteneklerin direkt olarak sana gelecekte nasıl davranalıcağını gösterir.”diye hatırlattı.

Z-Çağının kanunları, orman kanunları ile aynıydı. Chen Zhiguang bu noktada oldukça açıktı. Bu yüzden bir gelişimci olan Yue’yu kızdırmaya cesaret edemezdi. Sadece onun iyiliğini kazanabildiği kadar kazanmaya çalışabilirdi.

Yue bir sigara paketini Chi Ziguang’a uzattı ve doğal bir sesle “Beraber olmak istiyoruz. Ne tür yöntemleriniz var?”dedi.

Chen Zhiguang sigara paketini kabul ederken gözlerinden bir mutluluk parıltısı geçti ve “Teşekkürler kardeş Yue!”dedi. Sigaralar kamp içerisinde oldukça revaçtaydı fakat içeri sokmak çok zordu. Onlar gibi normal insanlar için sigara almak çok zordu.

Chen Zhiguang bir saniye düşündükten sonra “Eğer beraber kalmak istiyorsanız tek yapmanız gereken formu işsiz biri gibi doldurmak. Ama öyle yaparsanız gelecekte gördüğünüz muamele iyi olmayacak.”dedi.

Long Hai Kampında ejderhalar kadar yılanlar da vardı. Burası ikisinin de karıştığı bir yerdi. Birkaç küçük kabadayı grupları da vardı. Chen Zhiguang yollarını ayırmak istemeyen insanları da görmüştü. Her şeyden önce büyük bir grupta olmak büyük bir güç demekti ve bu da insanların sana karışmasını zorlaştırırdı.

Chen Zhiguang’ı dinledikten sonra Yue ve grubu formu işsizlermiş gibi doldurdular.

İki saat sonra, Yue’nun grubu yürüyerek dışarı çıktı.

Diğer taraftan Lu Wen ve Chen Yao da odalarından dışarı çıktı.

Lu Wen, Yue’nun dışarı çıktığını görünce “Kardeş Yue!”diye bağırdı ve ona doğru koşup eline sarıldı.

Gou Yu da Yue’nun yanına geldi.

(ÇN: Lu Wen koştu Gou Yu ışınlandı.)

Geri kalan kızlar Yue’nun karşısında durdu ve ona karşı gözlerindeki karışık duygularla baktı. Bugünden itibaren Yue’dan ayrılıp bilinmeyen bir dünya ile kendi başlarına yüzleşeceklerdi.

Chen Yao karışık duygular içeren yüzüyle Yue’nun yanına geldi ve “Yue, ben gidiyorum. Eğer Long Hai şehrinde bir sorunla karşılaşırsan bana gelebilirsin. Sana elimden geldiğince yardım ederim.”dedi.

Chen Ailesi, Long Hai Şehrinde oldukça nüfuzluydu. Chen Yao arka planını oldukça açık bir hâle getirdi.

Yue, Chen Yao’ya baktı ve ağır bir sesle “Kendine dikkat et.”dedi.

Yue, Chen Yao’yu iyi bir potansiyeli olan ve sıra dışı bir güzelliği olan biri olarak görüyordu.  Fakat herkesin kendi hırsları vardı. Yue kendini çoktan onun ayrılışına zihinsel olarak hazırlamıştı bu yüzden çok büyük bir hayal kırıklığı veya kayıp hissetmemişti.

Chen Yao dikkatlice Yue ve iki yanındaki Gou Yu ve Lu Wen’e baktı ve “Hoşçakal.”dedi. Ve Ji Qing Wu’nun yanına giderek alandan ayrıldılar.

Zhao Li, Yue’nun yanına geldi ve onun yanında duran Chen Zhiguang’a yalvarmaya başladı. “Kardeş Chen! Sana yalvarıyorum! Lütfen Yemek fişi almamda yardım et! Sana yalvarırım!”

Zhao Li, Long Hai şehrinin onun hayal ettiği kadar mükemmel bir yer olmadığını anlamıştı. Statüsünün burada hiçbir anlamı yoktu. Burada sakladığı şeyleri alacak kimse yoktu. Bir zamanlar küçük gördüğü devlet görevlileri statüsüne sahip olanların önünde eğilmek dışında hiç seçeneği yoktu.

Chen Zhiguang elini salladı ve “Zaman yok! Kaybol!”dedi.

Zhao Li’nin yüzü beyaza döndü ve gözleri umutsuzlukla parladı. Eğer çantasındaki RMB leri yemek fişine dönüştüremezse sadece kağıt parçaları olarak kalacaklardı. Elinde yemek fişi olmadan kampta ne kadar uzun süre hayatta kalabileceğini bilmiyordu.

Yue sakince Chen Zhiguang’a bakarken “Ona yardım et.”dedi.

Chen Zhiguang hemen saygıyla “Tamam kardeş Yue!”dedi ve emri altındaki adamlardan birine dönerken “Küçük Lin bu kadını al ve ona yemek fişi almada yardım et.”dedi.

Küçük Lin, Zhao Li’ye küstahça baktı ve soğukça “Takip et beni.”dedi.

Zhao Li giderken durdu ve Yue’ya teşekkürlerini sundu. Ardından çantasını kapıp o da alanı terk etti.

Chen Zhiguang sevimli bir görünüşle “Kardeş Yue! Beni takip edin. Sizi oturacağınız yerlere götüreceğim!”dedi.

Z-Çağı orman kanunları ile birlikte gelmişti. Chen Zhiguang sivil hayatta kalanların önünde, rütbesine güvenerek, kasılarak yürüyebilirdi fakat Long Hai’nin güçlü insanları önünde kasılmaya cesaret edemezdi. Her şeyden önce Chen Zhiguang’ın şehirde çok fazla nüfuzu yoktu. Bu da sürekli kendini destekleyecek kişiler aramasının başlıca nedeniydi.

Chen Zhiguang güç merdiveninde tırmanmak için Yue’nun gücüne çengel atmak istiyordu. Yue’nun garip teknikleri ve onu takip eden güçlü adamları vardı. Eğer Yue’nun güvenilir bir adamı olursa Long Hai şehrindeki gücü pekiştirilmiş olurdu. Yardım almak için küçük düşmeyi bile göze alabilirdi.

Yolda yürürken Chen Zhiguang, Yue’ya dönerek “Kardeş Yue, bugün olanlar için özür dilerim. Hepsi benim suçumdu. Gözlerim vardı ama yine de Tai Dağı’nı fark etmekte başarısız oldum. Seni inanılmaz derecede kızdırdım. Özürlerimi kabul eder misin?”dedi.

Yue sakince “Geçmiş geçmişte kaldı.”dedi.

Chen Zhiguang, Yue’ya yüz vererek “Kardeş Yue izin verirsen senin grubuna katılabilir miyim? Büyük bir hükmüm yok şehirde ama size arka sokaklarda rehberlik edebilirim. Emin olmadığınız bir şey olursa bana sormanız yeter!”dedi.

Chen Zhiguang’ın ani dönüşünü gören Da Gouzi soğuk bir alayla “Senin derin çok kalın.”dedi.

Chen Zhiguang duymamış gibi yapıp Yue’ya bakarak beklemeye devam etti.

Yue birkaç saniye düşündü ve ardından hızlıca “Tamam.”dedi.

Long Hai şehri hakkında kabataslak birkaç bilgisi olsada hâlâ detaylı bilgilere ihtiyaç duyuyordu. Buralarda kısa zaman bulunan birine değil.

Chen Zhiguang keyifle “Teşekkürler Kardeş Yue! Teşekkürler Kardeş Yue!”dedi.

Chen Zhiguang’ın rehberliğinde Yue ve grubu kalacakları yerlere vardılar. Kalacakları yer gecekondu mahallesinde hurdaya çıkarılmış beş katlı bir binaydı.

Her kat üç odalıydı. Odaların içinde tuvalet ve yataktan başka bir şey yoktu.

Bina dışarıdan normal bir ev gibi görünüyordu. Yakınına dikilmiş birkaç ağaç, terk edilmiş bir tarım alanı ve küçük bir havuzu vardı.

Chen Zhiguang özür diler bir biçimde “Kardeş Yue özür dilerim ama işsiz insanlar sadece böyle uzak yerlerde yaşayabiliyorlar.”dedi.

Chen Zhiguang’ın her hâlinden yüksek kademeli bir memur olmadığı anlaşılıyordu. Bu yüzden Yue’ya kalması için güzel bir yer ayarlayamadı.