Bölüm 73: Herkesin Fikirleri Var

avatar
4324 8

God and Devil World - Bölüm 73: Herkesin Fikirleri Var


 

Çeviri ve Düzenleme: Arthas

 

“İşte böyle oldu.” Chen Si lüks bir villanın içinde Tiger Wang’e verdiği raporunu bitirdi.

 

O sırada odadan bululanlar sadece Always Bright köyünün savaş şefleriydi.

 

Tiger Wang birkaç saniye homurdandıktan sonra Chen Si’ye dönerek “Ayrılabilirsin.” dedi.

 

Kalan üç kişiye bakarak “Ne düşünüyorsunuz?” diye sordu.

 

Zhang Xiang sakin bir yüzle “Kardeş Tiger, Yue Zhong’un gücü basitçe aşırı fazla. Onu burada tutarsak büyük ihtimalle bir gün bizi öldürecek ve pozisyonlarımıza konacaktır. Onu buradan gönderin ya da öldürün, Kardeş Tiger.” dedi. Zhang Xiang, Yue Zhong’a karşı korku ve kıskançlıkla doluydu. Mashan köyü olayını biliyordu. Tiger Wang oradaki erzakları ele geçirmek için yirmiden fazla adam götürmüş ve bir yığın mühimmat harcamıştı. Fakat köye bile giremeden birkaç adam kaybetmişti.

 

Lei Zhen bir kelime bile etmeden sessizce duruyordu. Gözlerinde bir şey düşünmeye çalıştığına dair bir parıltı bile görebilirdiniz.

 

Chen yan bir süre düşündükten sonra yavaşça “Yue Zhong çok güçlü ama kalbinde o kötü biri değil, bize ihanet etmeyecektir."

 

Tiger Wang kendine hâkim olmayı başarabildi ve “Biliyorum! Küçük Xiang, yarın yanına birkaç adam al ve Mashan köyüne erzak aramaya git. Tüm köyün erzağını bir kamyona sığdırmış olamazlar.”dedi.

 

Zhang Xiang bağırarak “Teşekkürler Kardeş Tiger!”dedi.

 

Köy çoktan zombilerden temizlenmişti ve şimdi, istilacılar olmadan, kuzu çevirmeden alınan kocaman bir parçaya benziyordu.  Yapman gereken tek şey arabayı sürüp erzakları yükleyip geri dönmekti. Oldukça dolgun bir görevdi.

 

Zhang Xiang’ın ayrılışından sonra Lei Zhen “Kardeş Tiger, bu dolgun görevi neden Zhang Xiang’a verdiniz? Benim gitmeme ne dersiniz?” diye sordu. Bir şey yapamazdı ama en azından bunu sorabilirdi.

 

Lei Zhen ve Tiger Wang arasındaki ilişki Tiger Wang ve diğer iki savaş şefi ile olan ilişkiden çok daha samimiydi. Lei Zhen, Tiger Wang’in en çok güvendiği adamıydı.

 

Tiger hafifçe gülümseyerek “Mashan köyünü onlara bir altın madeni olsun diye verdim. Ama iş silah ve mühimmata gelince pay istemeyi bile düşünemeyecekler.”dedi.

 

Dünya çoktan değişmişti. Şimdiki dünyada en güçlü yumruk lider olurdu. Silahları ve kurşunları elinde tutmak, kocaman bir orduyu ve gücü elinde tutmakla aynı şeydi. Tiger Wang, Always Bright köyünün lideri olabildi çünkü elinin altında fazlaca adamı, fazlaca silahı ve fazlaca kurşunu vardı.

 

“Eğer Lei Zhen Yue’nun yarı gücünde olsaydı bu çok iyi olurdu.” Tiger, Lei Zhen’e baktı ve yüzüne bir gülümseme yerleştirdi. Kalbi hafifte olsa bir acı çekiyordu. Tiger’ın hedefleri yüksekti. Dünya darmadağın olmuştu ve Tiger Wang dünyaya yukarıdan bakmak istiyordu. Yue’nun gücü acımasızdı ve içinde bir korku sandığı taşıyordu. Tiger hâlâ onu etkilemek ve emri altına almak istiyordu. Aksi hâlde ona güzeller güzeli Gou Yu’yu vermezdi çünkü o kız Tiger’ın kendi safına çekmek istediği adamlara bir hediye olarak saklanıyordu. Yue normal biri olsaydı ona kesinlikle Gou Yu’yu vermezdi.

 

“S*ktir. O p*ç hâlâ bana karşı direniyor. Ben yiyecek istemiyorum. Ben silah istiyorum.” Odasına geri dönerken sadece nasıl öldüreceğini biliyormuş gibi gözüküyordu. Hiçbir planı olmadan Zhang Xiang’ın yüzü kül rengine döndü. Yumruğu perçinlendi. Gözlerinde dindirilemez bir öfkenin ateşi gözüktü.

 

Zhang Xiang kalbindeki öfkeyi zorlukla bastırıp kendi kendini “Zhang Xiang sakin olmalısın. Şimdi zamanı değil. Tiger’ı indirmek için her zaman bir fırsatın olacak."

 

Zhang Xiang kalbindeki öfkeyi dindirdikten sonra soğukça “Zi Wei buraya gel!”dedi.

 

Açık seçik siyah deri bir, kar beyazı teninin çoğunu açıkta bırakan, kıyafet giyen, siyah saçlı, güzel göğüsleri olan dışarıdan Zhang Xiang’a doğru bir köpek gibi sürünerek geldi.

 

“Lanet olası ucuz fahişe! Güzel bir buluşmamı istiyorsun?” Zhang Xiang kadının çenesini tutarak güzel gözlerine baktı. Adamın gözlerinden acımasızlık akıyordu. Kadının saçlarından tutarak pantolonunu indirdi ve ağzının içine doğru zorladı.

 

Kadının gözleri aşağılanma doluydu ama en küçük bir kendini savunma belirtisi göstermeye cesareti yoktu. Kendini savunmak yerine istekli gibi davrandı ve Zhang Xiang’a katıldı.

 

Diğer tarafta Always Bright köyünde hayatta kalanlar kıskançlık dolu gözlerle oldukça dolgun bir şekilde dönen Yue ve takımına bakıyordu. Bazıları tam bir öğün için yalvarıyorlardı.

 

Eğer Yue’nun yanında saf ve aşta çıkarıcı Gou Yu ve en az onun kadar güzel ve cesur Ji Qing Wu olmasa köydeki kadınlar Yue’nun yanına koşup yemek için bedenlerini kullanacaklardı.

 

Yue etrafını çevirmiş olan kalabalığa bakıp bağırarak “Yolun temizlenmesi için insan gücüne ihtiyacım var. Bana yardım eden herkes yirmi beş kilogram pirinç alacak.”dedi.

 

“Ben giderim!”

 

“Ben giderim! Kardeş Yue! Ben giderim lütfen beni seçin!”

 

“Gitmeme izin verin!”

 

Yue’nun sözleri Always Bright köyünde oldukça yankı bulmuştu. Neredeyse herkes bağırışı diğerinin ki geçip Yue’ya ulaşması için bir yarışa tutulmuş gibiydi. Bu tarz bir tepki Chen Yao ve Zhang Xin’i korkutmuştu. Onlar Yue’nun koruması altında en ufak bir açlık bile çekmeden yaşamışlardı. İnsanların yirmi beş kilogram pirinç için bu kadar tepki verebileceklerini hayal dâhi edemezlerdi.

 

“Sessiz olun!”diye bağıran Yue’nun sesi ile son buldu bu karmaşa.

 

Tüm mekân sessizliğe gömülmüştü. Herkes Yue’yu kışkırtmaktan korkuyordu. Çünkü Yue’yu kışkırtmak demek yirmi beş kilogram pirinci kaybetmek demek olabilirdi.

 

Yue sade bir biçimde “Gösterdiğim kişiler arabaya binip bana yolu açmamda yardım edecek.”dedi.

 

Konuşmayı bitiren Yue insanları seçmeye başladı.

 

Yue tarafından seçilen kişiler mutlulukla arabaya bindi ve onların arabaya binmesi ile arabanın motorunun sesinin duyulması bir oldu.

 

Kalabalığın içinden otuzlu yaşlarında bir kadın Yue’nun ayaklarına kapanarak yalvarmaya başladı. “Lütfen benimde gitmeme izin verin. Çok fazla çalışabilirim.

 

Yue’nun kaşları çatıldı ve “Uzak dur!”dedi.

 

Always Bright köyü yaklaşık iki yüz kişiydi yani Yue birini beslerse diğerleri de arı gibi başına üşüşürdü. İki Dongfeng kamyonu oldukça fazla gibi gözükebilirdi ama iki yüz kişiye çok fazla dayanamazdı.

 

Kadın White Bones’un ona dik dik bakmasından korkarak birkaç adım geriledi ve yere düştü.

 

“Kamyonu çalıştır.” Yue, Wang Shuang’a dedi.

 

Yue tarafından seçilmeyen insanlar kamyondaki seçilen insanlara kıskançlık içinde bakılıyordu.

 

Herkesin sıkı çalışması altında Long Hai şehrine olan yol kısa sürede arabalardan temizlenmişti. Terk edilen arabalardan bazılarının benzini bitmişti ve ittirerek kenara çekmek zorunda kaldılar.

 

Pirinci alan insanlar yoğun kıskançlık bakışları altında köye ışık saçarak girdiler. Geri kalan insanlar gizlice bir hırs yaptılar. Yarın Yue onları işe almak zorunda kalacaktı. 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44330 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr