Bölüm 66: Hayatta Kalma İçgüdüsü

avatar
4491 7

God and Devil World - Bölüm 66: Hayatta Kalma İçgüdüsü


 

Çeviren ve düzenleyen: Arthas

 

Diğer kadınlarda Yue, Ji Qing Wu ve Chi Yang’ın arkasından takip etti. Always Bright Köyünün durumunu gören kadınlar dünyanın gaddarlığını ve Yue gibi insanların nadirliğini daha iyi anlamaya başlıyorlardı.

 

Zhang Li geride kalıp, Zhang Xin’in yanına gelerek “Zhang Xin, Yue ve diğerleri hâlâ kötülüğün pençesine düşmediler. Onlar bize kaşı şimdiden iyi. Bununda devamında kılı kırk yarma. Biliyorum söylediklerin yanlış değildi. Ama şu an geçmişten farklı, emirler çoktan çöktü. Zombiler her yerde. Baksana buradaki kimsenin yiyecek yeterli yemeği yok. Buğulanmış bir çörek için birilerini öldürürler. Yue Zhong ve Chi Yang hayatlarını yiyecek için tehlikeye atmasalar bizde böyle olacağız ama sen müteşekkir olmamakla kalmayıp birde hayıflanıyorsun. Bunun hakkında bir düşün.”diyen tek kişiydi.

 

Konuşmasını bitiren Zhang Li, Yue’nun gittiği istikamete doğru ilerlemeye başladı. Bu köyde Yue’dan uzakta olunca kendini zerre güvende hissetmiyordu.

 

Zhang Xin kendinin geride kalan tek kişi olduğunu fark edince kalbi korkuyla doldu ve “Beni bekle!”dedi. Orada kalmaya cesaret edemedi ve ağlamaya başladı, onları acilen yakalaması gerekiyordu.

 

Yue’nun malları Dongfeng kamyonunun içinde bulunuyordu fakat kimse onu karıştırmaya cüret edemezdi. Eğer biri kamyonu soyarsa ve Tiger Wang bunu bulursa sonları zombi bokuna dönmek olurdu. Tiger Wang bir şeyleri büyük çapta yapardı. İki militanını Dongfeng kamyonuna gözcülük etsinler diye görevlendirmişti.

 

Yue’nun grubundakilerin yiyecek almaya geldiğini gören bu adamlar onları engellememişti.

 

Kamyona giren kadınların hepsi birer ekmek ve paket süt alıp kurt gibi mideye indirmeye başladılar.

 

Gou Yu da bir ekmek ve süt alıp küçük ısırıklarla yemeye başlamıştı. Bu Always Bright Köyüne geldiğinden beri yaptığı en iyi kahvaltıydı.

 

Tiger Wang’in yönetiminde Gou Yu ve Wang Lan tamamen doyana kadar yiyebiliyorlardı ama ana yemekleri buğulanmış çörek ve vahşi sebzelerden oluşuyordu. İstedikleri her şeyi yiyemezlerdi. Sadece Tiger Wang’in kadınları ara sıra etli yemeklerin tadına bakabiliyordu. Aynı şekilde sütte oldukça iyi bir lükstü. Sadece dört büyük lider ve birkaç öncü süt içebilirdi. Kadınla pay almayı bile düşünemezdi.

 

Gou Yu ekmekten bir ısırık daha aldı ve ardından biraz daha süt içti. Kalbi memnuniyetle dolmuştu.

 

Bir ekmek ve kanser yapan kutulanmış bir sütün bu kadar memnuniyet vereceğini kırk yıl düşünsem tahmin edemezdim.”dedi.

 

Dünyanın sonundan önce Gou Yu bu ekmeğe dönüp bakmazdı bile. İthal organik süt dışında da bir şey içmek istemezdi. Ama şimdi bir ekmek ve bir kutu süt onu inanılmaz derecede mutlu ediyordu.

 

Gou Yu ekmeğini ve sütünü bitirdikten sonra Yue’yu süzerken aynı zamanda “Bu adam üzerinde bir avantaja sahip olmalıyım ve onu kesinlikle avucumun içine almalıyım.”diye düşündü.

 

Gou Yu, Always Bright Köyündeki dört büyük liderin eline bir daha düşmekten ölesiye korkuyordu. Güveneceği güçlü birine ihtiyacı vardı, sığınacağı birini bulması gerekiyordu.

 

Onun gözünde Yue Zhong onun güvenebileceği ideal adamdı çünkü Tiger Wang’in dikkatini çekecek kadar yeteneği olmasının yanında yiyecek bulma konusunda da oldukça yetenekliydi. Aşktan çok daha öte güzel kadınların Tiger Wang tarafından zombilere yem edildiğini görmüştü. Kadınların kocasının Tiger’ın önünde kalacak yer için yalvardığını görünce de Gou Yu aşktan ümidini kesmişti.

 

Bu durumlar insan ırkını değiştirmişti. Orijinalinde masum sadece bazen biraz asi olan cesur Gou Yu plan sahibi birine dönüşmeye başlamıştı.

 

Yue Dongfeng kamyonunda olan yiyeceklerin bir envanter listesini aldı ve bitirdikten kısa bir süre sonra kadınlara dönüp “Bugünden başlayarak bir yiyecek tüketimi sistemine başlıyoruz. Eskisi gibi canınız ne isterse yiyemeyeceksiniz.” dedi.

 

Yolda, o zaman için yeterince yiyecek ve içecekleri vardı ve bu yüzden Yue kadınların ne yiyip ne içeceklerine karışmamıştı. Bu tayın sisteminin uygulanacağı ilk seferdi.

 

Kadınların kalbi anlaşmazlık ve şüphe doluydu ama Yue, Zhang Xin’i azarlamayı yeni bitirdiği için kimse bir şey demeye cesaret edemedi. Diğer kadınlarda Yue’ya uymamayı göze alamayıp sessiz kaldılar.

 

Tam o sırada Ji Qing Wu ağzını açıp “Neden?”diye sordu.

 

Kadınların arasında sadece Ji Qing Wu, Chen Yao ve Lu Wen, Yue ile eşit şekilde konuşabilirdi.

 

Yue “Yolda çok fazla yiyecek içecek tükettik ve hâlâ kaynak aramaya da çıkmadık. Ve de şimdi oların yarısını Tiger Wang’e vermemiz gerek. Burada kalacağımız süre en az üç gün ayrıca buradan ayrılınca Long Hai Şehrine daha uzun bir yolumuz var. Ve de yolda ne olacağını bilemiyoruz. Meydana gelebilecek olaylara yetecek kadar kaynağımızın olmasını istiyorum.” dedi.

 

Yue, Ji Qing Wu’nun diğer kadınlar içinde sorduğunu biliyordu bunun için direkt olarak açıkladı.

 

İki tane Dongfeng kamyonu oldukça fazla mala sahipti ve Tiger Wang birini istiyordu. Yue ve geri kalanlara bir tane kalıyordu. Onların grubunda ondan fazla kişi vardı. Eğer bir tayın sistemi uygulamazlarsa, Yue, yiyeceklerin uzun bir ömrü olmadığından korkuyordu.

 

Yue’nun açıklamasını dinleyen kadınların kalbi yavaşça rahatladı.

 

Biraz yiyecekte Yue’nun depolama yüzüğündeydi. Ama Yue onları acil durumveya son aşamaya kadar kullanmayı istemiyordu.

 

Yue “Bugünden, Always Bright Köyünde kaldığımız sürece, yemek pişireceğiz. Takımın savaş gücü her yemek için üç kâse pirinç, bir parça sucuk ve öğle yemeklerinde iki dilim et alacak. Takımın iş gücü her yemeğe iki kâse pirinç ve yarım dilim sucuk alacak. Takımın işsiz güçsüzleri ise her yemek için bir kâse pirinç alacak.”dedi.

 

Dongfeng kamyonlarında birkaç sıra pirinç paketi ve de birkaç tane pirinç pişirici dizilmişti çünkü pirinç yemek paketlenmiş bir yemeği yemekle bir tutulabilirdi.

 

Bu sefer Ji Qing Wu yeniden konuşmadı. Şu anki durumun çokta iyi olmadığının farkındaydı. Yiyeceklerinin kalmaması uğursuz bir duruma davetiye çıkarırdı. Eğer Always Bright Köyünde yiyeceksiz kalırlarsa sonuçlar dayanılamaz olurdu.

 

Ji Qing Wu herhangi bir görüş belirtmedi ve de diğer kadınlar konuşmaya cesaret edemedi.

 

Da Gouzi hızlıca meydana gelip ekmek yiyip süt içen grubu gördü. Salyasını yuttu. Oldukça saygılı bir şekilde  “Kardeş Yue, ben geldim.”dedi.

 

Yue doğal olarak elindeki ekmek poşetini ve süt kutusunu çöp poşetine attı ve “Tamamdır. Hadi gidelim.”dedi.

 

Da Gouzi ısrarla gözlerinin Yue’nun arkasındaki çöp poşetine dikti ve “Büyük kardeş şunu bana verebilir misin?”dedi.

 

Tamam ama onunla ne yapacaksın ki?”diye cevap verdi Yue.

 

Diğer kadınlarda garip bir şekilde Da Gouzi’ye bakmaya başladılar.

 

Da Gouzi’nin yüzü gururluca hayatta kalma içgüdüsü göstererek “Paketlerde hâlâ biraz susam olmalı ve süt kutularını kesip açarsak içlerinde hâlâ biraz süt vardır.”dedi

 

Da Gouzi’nin sözlerini duyan kadınlar bir hüzün seline kapıldılar.

 

Yue meraklıca “Da Gouzi, sen çiftlik köyünden değil misin? Nasıl yiyecek konusunda sıkıntı çekiyorsun?” diye sordu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44247 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr