Bölüm 33: Takımlar

avatar
4685 7

God and Devil World - Bölüm 33: Takımlar


 

Çeviri: wizard Düzenleme: Kharsmi

 

Kısa bir süre odada sessizlik hakim oldu. Chen Yao, Ji Qing Wu, Lu Wen, Wang Shuang, Chi Yang, Zhang Xu, Wang Fang ve Cai Xiao dışında birkaç kişi elini kaldırdı.

 

Oradaki çok az insan kalmayı kabul ettiğini görünce, Li Manni yüzünde memnuniyet ifadesiyle Yue’ye: ”Yarısından fazlası burayı terk etmeyi kabul etti. Teklif kabul edildi.” dedi.

 

“İyi!” Yue başını salladı.

 

Yue'nin başını salladığını görmek ellerini kaldıran insanların rahatlamasını sağladı. Ancak Yue'nin sonraki cümlesi kalplerinin cehenneme düşmesine sebep oldu.

 

Yue ayrılmak isteyenlerin gözlerine hafifçe baktı ve sonra:”İsteyen gidebilir! Kimseyi durdurmayacağım. Yanınıza 5 günlük yiyecek alıp ayrılabilirsiniz.”

 

Yue bu insanları kurtardı, çünkü söz vermişti ama bu onlara yetmiyordu. Barış zamanında, insanlar kıyamet sonrası dünyada onları kurtarmak için döndüğünüzden bahsetmezlerdi. Ayrıca, bu kıyamet sonrası dünyada ona karşı muhalefet oluşturan ve onunla mücadele eden insanları yanında barındırmak istemiyordu.

 

Yue'nin sözlerini dinleyen herkesin rengi atmıştı.

 

Dış dünya zombilerle doluydu. Onlar güçlü kişiler değillerdi sadece sıradan insanlardı bu yüzden bir adım ileri atmaları bile zordu. Malzemeleri tedarik etmek daha bile zordu.

(D.N: Ne bekliyordunuz adam köleniz mi sizin sizle gelecek)

 

Zhao Zhen, Li Manni'yi kurtarmak için:”Yue Bu kadar şaka yeterli, Li Manni sadece çoğunluğun görüşünü dinlememizi istiyor.” dedi

 

“Ben şaka yapmıyorum, bu fırsatı açıkça herkese söylemek için kullanıyorum.”dedi Yue ve herkese bakarak: ”Her kim gitmek istiyorsa gitmekte özgür kesinlikle durdurmayacağım. Yanınıza 5 günlük malzeme alabilir daha sonra kendinizi savunabilirsiniz. Kalmak isterseniz ise erkekler zombilerle mücadeleye katılmak ve benim emirlerime uymak zorundadırlar, kızlar ise malzeme taşıma, yemek pişirme ve temizlik vb. gibi lojistik işleri yaparken gerektiğinde savaşmaları gerekiyor. Bu ekipte katkıda bulunmayan insana yer yok.” dedi.

 

Yue hafifçe: ”Ben binadaki tüm zombileri temizledim terk etmek isterseniz bu binada kalmak için bir oda seçebilirsiniz. Ama şunu açıkça belirteyim, Ben sizin için elimden geleni yaptım. Gelecekte size malzeme veya herhangi bir şey vermem için bana yalvarmayın, çünkü vermeyeceğim.” dedi.

 

Güzel ve minyon bir kız olan Zhang Xin kaşlarını çattı ve Yue'ye: ”Kadınları korumak bir erkeğin görevi değil mi? Çok zavallısın bir erkek gibi davranmıyorsun. Şu cümleyi duymadın mı, büyük güç büyük sorumluluk getirir.” dedi.

(İng Ç.N: LOL, örümcek adam alıntı)

(D.N: Tut kolundan at şunu dışarı :D)

 

Zhang Xin ailesinin tek çocuğuydu ve şımarık bir şekilde yetiştirilmişti. Şu anda güvenli bir yerde olduğu için daha fazla cesareti vardı.

 

Yue, Zhang Xin'e baktı ve hafifçe: ”Afrikada bir çok mültecinin yiyecek bir şeyi yok, bu üzücü değil mi?” dedi.

 

Zhang Xin boş boş: "Bu üzücü!" dedi.

 

Yue Zhang Xin'e bakarak: ”Onlar o kadar fakirken neden ailen varlıklarını satarak onlara bağışlamadı? Geçmişte eğer aileniz varlıklarını satıp bağışlasaydı yüzlerce hatta binlerce mültecinin hayatı kurtarabilirdi. Onları kurtarmak için yeteneğiniz varken neden onların çağrılarına kulak vermediniz? Yüzlerce dolarını pirinç alıp Afrikalı mültecilerin hayatını kurtarmak yerine bir şişe kozmetik ürüne harcadınız, neden onları kurtarmadın?” dedi.

(D.N: Tabii Çin olunca mantık pirinç üzerinden kuruluyor.)

 

“Hadi daha yakın yer olan kırsal kesimden bahsedelim. Okul için para eksikliğiyle okuyamayan birçok kişi hala var. Çok soylu olduğunuz için neden hayat harcamalarınızın yarısını onlara yardım etmek için bağışta bulunmadınız? Belki de sizin bir akşam yemeğinde harcadığınız para birinin okumayı öğrenmesi için gerekli para olabilirdi.”

 

Zhang Xin Yue tarafından bir dizi soruya tutulmuştu ve zihinsel olarak hazır değildi.

 

Yue hafifçe: ”Sonuçta sen sadece ikiyüzlüsün. Bunları yapmıyorsan ne hakla bir başkasının bunları yapmasını beklersin? Bunu yapamayacağımı itiraf ediyorum, ben sadece sıradan biriyim ve bir yabancıyı kurtarmak için elimdeki her şeyi satacak kadar iyi değilim. Bundan da önce sen ve ben yabancıyız. Seni kurtardıktan sonra seni korumamı ne hakla talep edebiliyorsun? Kendini sizi korumaya adamış birini bulabilirsiniz ama üzgünüm o ben değilim.” dedi.

 

Zhang Xin sessizdi, Yue'nin tavrı çok netti ve Yue'nin mantığını çürütemiyordu.

 

Zhao Zhen bir an için düşünüp sonra Yue'ye bakarak: ”Yue, lütfen bize ateşli silah verebilir misin? Bize silah ve cephane verdiğin sürece kendimizi koruyabiliriz.” Dedi.

 

Lu Wen, Zhao Zhen'e aşağılayıcı bir şekilde bakarak: ”Senin gerçekten kalın bir derin var. Bu ateşli silahları almak için hayatımızı riske attık, neden onları vermeliymişiz.” dedi

 

Zhao Zhen başka bir şey söylemedi ve Lu Wen'e baktı.

 

Yue tamamen reddetti: ”İmkanı yok! Ben size ateşli silahlar ve cephane veremem.”

(D.N: Silahı verirsin bu embesillere gelir seni soyarlar. )

 

“Ateşli silah ve cephane olmadan orada nasıl hayatta kalacağız? Sen sadece öylece orada ölmemize izin mi vereceksin?” Yun Yi, Zhao Zhen yanındaki gözlüklü adam söyledi.

 

Yue derin bir sesle:”Zombileri öldürmek size deneyim kazandırır. Sana daha öncede söyledim. Zombilerle  mücadele etmeye cesaretiniz olduğu sürece tecrübe kazanacak ve güçleneceksiniz. Tek söyleyeceğim bu. Hemen seçiminizi yapmanızı istiyorum. Kal veya ayrıl.”

 

Yun Yi, Li Manni ve diğer iki öğrenci Zhao Zhen'e baktı. Hayatlarını kurtaran Yue'ye inanmak yerine onlar arkadaş oldukları Zhao Zhen'e inanmaya daha istekliydiler.

 

Zhao Zhen hızlı bir şekilde durdu ve kararlı bir yüz ile etrafına baktı ve tutkuyla: ”Yue beni kurtardığın için teşekkürler. Ancak senin fikrini kabul edemiyorum. Erkeğin kadını doğası gereği koruması gerekir. Herkese söylüyorum ben mümkün olduğunca hızlı bir şekilde Long Hai şehrine gideceğim. Herhangi biriniz benimle gelmek isterse o zaman onu korumak için hayatımı riske atacağıma söz veriyorum. Kimseden vazgeçmeyeceğim ve hepinizin güvenli bir şekilde Long Hai şehrine götüreceğim.” dedi.

(D.N: İlk satan bu olur. Büyük laflar edenler ilk bırakıp gidenlerdir bu hayatta. )

 

Bir sürü kızın gözlerinde garip bir ışık belirdi. Onlara göre Zhao Zhen'in ilham verici sözleri, yakışıklılğı ve öğrenci konseyi başkanı olması çok çekiciydi.

 

Kız 12 kız kısa bir süre ikiye bölündü, altı kız Yue ile kalmayı tercih ederken diğer altısı Zhao Zhen ile ayrılmak istedi. O kızlar orada bir gün daha kalmaya istekli değillerdi. Zhao Zhen'e göre Yue aynı şekilde konuşmadığından gerçek bir erkek değildi. Dünyanın sonundan bu yana uzun zaman geçmemişti ve kızların saflığı zalim dünya tarafından heniz sökülüp alınmamıştı.

 

Beş günlük sarf malzemeleri topladıktan sonra Zhao Zhen ve onun takımı oradan ayrıldılar.

 

Yue, Zhang Xin'e merakla bakarak:”Neden ayrılmadın?” sordu. Zhang Xin onu sorgulayan kızlardan biriydi ve onun Zhao Zhen'i izleyip ayrılacağını düşünüyordu.

 

Zhang Xin, Yue'ye bakarak: ”Zhao Zhen'in zombilerle mücadele için cesareti olsaydı bugün burada olmazdı. Hiç silahı yok ve hiç gücü yok, onları izlemek ölümü aramak gibi bir şey. Tatlı sözleriyle sadece saf kızları kandırabilir.” dedi.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44254 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr