Bölüm 11: Chen Yao

avatar
5576 10

God and Devil World - Bölüm 11: Chen Yao


 

Çeviri için USELESS'a, düzenleme falan gibi angarya işler için FULLBRİNGER'a teşekkürler.

 

Yue bol bol terlerken kızların birinin yatağına oturdu. O Ji Qing Wu'dan güçlü olsa bile zombilerle yaptıkları şiddetli savaş staminasının çoğunu tüketerek geriye 4 puanını bırakmıştı.

Şuanda odada Ji Qing Wu dışında 4 tane daha kız vardı. Kızlar meraklı bir şekilde Yue ve yanında duran Beyaz İskelete bakıyorlardı. Biraz önce zombilerin odaya gelmelerine izin vermemek için Yue ve Beyaz İskelet zombi grubuna akın etmişlerdi ve bu sahne onların zihinlerine kazınmıştı.

 

O anda beraberinde tatlı bir koku getiren kot pantolon ve beyaz t-shirt giyen uzun saçlı güzel ve canlı bir kız hafif bir kıkırdama ile Yue'ye doğru yürüdü:

 

"Merhaba. Benim adım Chen Yao. Okul arkadaşım adınız nedir acaba?"

 

Yue, Chen Yao'ya baktı ve yavaşça konuştu:

 

"Adım Yue Zhong."

 

Chen Yao Yun Hua Üniversitesinde ünlü biriydi. O oldukça tatlıydı, şarkı söyleyebiliyor ve dans edebiliyordu ayrıca okuldaki güzelliklerden biriydi. Onun tatlı gülümsemesi Yun Hua Üniversitesinde bir çok erkeği büyülemişti.

 

Chen Yao, Yue'ye baktı ve gülümseyerek konuştu:

 

"Ji Qİng Wu ile birlikte bizi kurtarmaya geldiğin için teşekkür ederim.

 

Yue önemsemeden cevapladı. "Önemli değil."

 

"Merhaba Yue, ben Zhang Xuan." Solgun ciltli bebek gibi tatlı bir kız Yue'ye kendini tanıtmak için yürüdü.

 

"Merhaba, ben Cai Xiao." Çok yetenekli ve güzel gözüken kısa saçlı bir kız kendini Yue'ye tanıttı.

 

Şık ve çekici giyinen uzun boylu kız onun önüne yürüdü ve tatlı bir gülümseme ile konuştu.

 

"Merhaba, ben Wang Fang. Sen gerçekten güçlüsün. Zombilerle bile savaşmaya cesaret ediyorsun."

 

Yue alaycı bir gülümseme yaptı:

 

"Ben o kadar güçlü değilim sadece buna mecbur kaldım."

 

(DN: Harem is complete.)

 

Eğer mümkün olsaydı Yue zombilerle savaşmak istemezdi. Çünkü zombilerle savaşmak çok tehlikeliydi sonuçta sadece tek bir sıyrıkta bile enfeksiyon kapılıyordu.

 

Konuşma bittikten sonra Yue içinde şekerler, çikolatalar ve içecekler olan sırt çantasını açtı. Bir şişe su çıkardı ve ondan büyük bir yudum içti. Bu uzun süreli savaş onu çok terletmişti ve su kaybını gidermesi gerekiyordu.

 

En kritik anda bile Yue malzeme dolu sırt çantasını uzaklaştırmamıştı.

Bu malzemeler ile birlikte Yue bir yerde 3 gün boyunca sıkışıp kalsa bile savaşmaya devam edebilirdi.

 

Yue'nin sırt çantasındaki çikolataları, şekerleri ve içecekleri görünce 4 kızın gözleri parlayarak aydınlandı. Saat akşama geliyordu. Odada ki kızlar korktuklarından aralıksız olarak ağır eşyaları hareket ettirmişlerdi ve şuan çok açlardı. Ama onlar geçmişte çok gururlu olduklarından Yue'den malzeme istemeye utanıyorlardı.

 

"Su, çikolata!" Ji Qing Wu hiç çekinmeden Yue'ye söyledi.

(ÇN: Hepsi benim ver onları: D )

(DN:  Her şey karşılıklı.)

 

Yue hiçbir şey demeden bir kutu kolayı ve 4 çikolata barını Ji Qing Wu'ya attı. Ji Qing Wu güçlüydü. Bu dünyada güvenebileceğin güçlü biri olması güzel bir şeydi.

 

Chen Yao içi dışı bir doğası ile birlikte doğrudan Yue'ye sordu. "Yue bizde susadık bize de içmek için bir şeyler verebilir misin?"

 

Yue biraz tereddüt etti ardından çantasından bir kutu kola ve 4 çikolata çıkarıp Chen Yao'ya verdi ve konuştu. "Siz bunları paylaşın. Benim çok malzemem yok."

 

(ÇN: Ayrım ezer. Normalde başroller tüm kızlara iyi davranır kızlar bunlara hasta olur. Bu güçlü kıza al ye diyor bir şey yapmayanlara pekte iyi davranmıyor :D Böyle başrolün olması bir bakıma iyi farklılık oluyor.)

 

"Teşekkür ederim Yue." Chen Yao ona kibarca teşekkür etti ardından aldıklarını tutarak diğer 3 kıza doğru yürüdü.

 

"Onun zihninde Ji Qing Wu gerçekten bizden daha önemli." Chen Yao çikolatayı yerken Yue'ye baktı ve sessizce düşündü.

Yue'nin malzemeleri dağıttığını görünce Chen Yao hassas zihniyle hızlıca odadaki kızların önem derecelerini hesapladı.

 

Çikolata gibi yüksek kalorili besinler bu kızların genellikle çok az yediği şeylerdi ama şuan durumun eskisinden farklı olduğunu bildiklerinden yiyip içebilmek iyiydi..

 

O anda kızlar yurdunun dışında zombiler kapıya çarpıyorlardı ve tüm yurdun aralıksız titreşimlerle sallanmasına neden oluyorlardı. Yue ve Ji Qing Wu'nun baskısı kaybolunca 3. kattaki tüm zombiler toplanmıştı ve odaya zorla girmeye çalışmak için yurda saldırmaya başlamışlardı.

4 kız Yue ve Beyaz İskeletin arkasında toplanmaya başladı. Her ne kadar kapı çelikten yapılsa da zombilerin ne zaman kırıp geçecekleri belirsizdi.

 

(ÇN: Kapı yurt kapısı şu kilitledikleri.)

Her ne kadar Ji Qing Wu güçlü olsa da Yue kadar güçlü güvenlik hissi vermiyordu. Sonuçta o bir kızdı ve sadece tek kişiydi. O tekrar tekrar seviye atlayan Yue'den önemli ölçüde zayıftı.

"Qing Wu abla ne yapacağız?" Bebek yüzlü Zhang Xuan, Ji Qing wu'ya baktı ve çekinerek sordu.

 

Ji Qing Wu kaşlarını çattı ardından uzun adımlarla yurdun kapısına bakmak için pencereye gitti.

Dışarıda 30 Zombiden az olmadığını gördü. Onlar çıkışı tamamen kapatmışlardı ve hiç manevra alanı yoktu. Böyle bir ortamda savaşmak intihar olurdu.

 

"Yue herhangi bir fikrin var mı?" Ji Qing Wu döndü ve Yue'ye sordu.

 

Yue de pencereden dışarı baktı ve doluşan zombileri gördüğünde kaşlarını buruşturdu.

Böyle kalabalık bir ortamda aralarındaki en güçlüsü olan Beyaz İskelet bile düşecekti.

Yue hızlıca döndü ve dışarı bakmak için arkasındaki pencereye gitti.

Kızlar yurdunun arkasında dolaşan sadece birkaç zombi vardı.

 

Araziyi gözlemleyen Yue kızlara doğru yürüdü ve konuştu. "Buradan çıkmak zor değil ama asıl zor mesele okuldan nasıl kaçacağımız ve dışarıda nasıl yaşayacağımız. Şuan tüm dünya tamamen zombilerle dolu, eğer güvenli bir sığınağımız olmazsa burada olmaktan farkımız olmaz."

 

"Dışarıda güvenli bir yere sahip olan var mı? Örneğin müstakil villalar yada konutlar. Villalar ve konutlar şehir merkezinden uzak olmalı aksi halde dışarı çıkmak için acele etmemeliyiz." Yue kızlara baktı ve konuştu.

 

Chen Yao, Yue'ye baktı ve konuştu. "Evim Bahçe Semti civarında. Evin anahtarları bende, gidebilir miyiz?"

 

(Ç.N: Garden District ne yapsam District = Semt, Bölge, İlçe vs. Garden zaten bahçe falan çok az park için falan kullanılıyor. Yoksa İngilizce mi bırakayım diyeceğim de bunu okuduğunuzda kim bilir nereye geliriz. Bir fikriniz varsa söyleyin değiştiririm ilerde. :D )

"Gidebiliriz!" Yue başıyla onayladı. Bahçe Semti Yun Hao Üniversitesine yakındı. Orası şehir merkezinden uzak sadece öğrencilerin ve birkaç kişinin bulunduğu bir üniversite kasabasıydı ve ideal bir saklanma yeriydi.

 

Yue 4 kıza baktı ve derin bir sesle sordu: "Aranızda kim araba sürebilir?"

 

"Ben kullanırım!" Chen Yao ayağa kalktı ve Yue'ye söyledi.

 

(Ç.N: Sürebilirim falan yok direk kullanırım. :D )

 

"Bende sürebilirim." Wang Fang ayağa kalktı ve yeteneklerini gösterir gibi Yue'ye baktı. O çok zekiydi ve şuan da sadece cazibesini ve yeteneklerini göstererek hayatta kalma şansını arttırabilirdi.

----ÇEVİRMEN NOTU----

Saat 05.44 artık Orkun yatar :D Uyandığımda kaynak damarlarımın tüm açık girişlerini kullanarak çeviri yapacağım. Hadi diğer bölüme artık. :D

Arabayı kim sürecek? Arabanın anahtarları nerede? Beyaz hazine kutusunda ne var? Yue neler yapacak? Merak mı ediyorsunuz? O zaman sonraki bölüme tıklayın ve öğrenin. :D

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr