Çeviri için Useless‘a, geri kalan her şey için Fullbringer‘a teşekkürler.

Ağaca ilk tırmanan Chen Gang aşağıdaki çocuğun sıkıntılı sesini duydu ve tereddüt etti.

Chen Gang’ın birkaç saniyelik tereddüdü sırasında zombi pençeleri aşağıdaki çocuğu yakaladı ve zombiler onu ısırmaya başladılar.

“Ah!!!!”

Çocuk sefil bir çığlık attı ve çok geçmeden 5 zombi tarafından parçalandı.

Son derece delici çığlık etrafta yankılandı ve insanların kalplerine korku getirdi.

3 çocuk bu sahneyi gördüklerinde gözleri korkuyla doldu ve kaçmak için aceleyle ağaca tırmanmaya devam ettiler. Gözlerindeki korkuyla sessizce aşağıdaki 3 zombiye baktılar.

Ağacın etrafı onlarca zombi tarafından çevrilmişti ve onlar korkutucu bir ordu oluşturarak dış dünyaya kaçma yolunu kapatmışlardı.

(ÇN: Yukardaki iki paragraf arasında zaman aralığı var sanırım.)

“Problem!”

Yue dışarıdaki durumu izlerken kaşlarını çattı. Dışarı kaçma yolu zombiler tarafından kapatılmıştı bu yüzden dışarı çıkmak çok zor olacak gibi gözüküyordu.

Zombilerin tek zayıf tarafı kafalarıydı ama çok yüksek güçleriyle birlikte tek bir ufak yara bile karşılarındaki kişiyi öldürebilirdi. Silahları olmadan elit kuvvetler bile onların karşısında zor anlar yaşarlardı.

O anda odanın dışından şiddetli bir ses geldi. 2 Zombi içeri girmeye çalışıyordu.

Yurdun kapısını koruyan Beyaz İskelet gaddarca zombiye baltasıyla saldırdı ve onun kafasını uçurdu.

Yue, Beyaz İskelete baktı ve zombinin bedeninden bir beyaz ışık topunun Beyaz İskelete uçarak girdiğini gördü.

Bir zombi ölmüştü. Dİğer zombi içeri girmeye biraz daha çabaladı ama Beyaz İskelet baltasını kullanarak onun da kafasını uçurdu ve yine beyaz ışık topu bedeninin içine girdi.

Yue  kaşlarını çattı ve düşündü.

“Öldürmek için canavar çağırdığımızda görünüşe göre onlar sadece kendileri EXP  kazanıyor ve sahiplerine bir kazanç gitmiyor. Sanırım güçlenmek için kendi başıma savaşmam gerek!”

Bu keşfettiği şey Yue’nin orijinal planını bozmuştu. O Beyaz İskeleti kullanarak zombiler ile savaşmayı düşünüyordu çünkü o virüse yakalanmıyordu. Böylece arkada güvenli bir şekilde dururken EXP kazanabilecekti ama artık bu mümkün gözükmüyordu.

Yue eğer kendi savaşmazsa asla güçlenmesi mümkün olmayacaktı!

Dünyanın geleceğinin nasıl olacağını bilmese de çok acımasız bir şekilde olacağı açıktı. Eğer güçlenmezse hayatta kalması bile zor olacaktı.

Sanki ses ilgilerini çekmiş gibi kapının yanından 3 zombi sendeleyerek geldi ve kırık delikten süründüler.

“Beyaz İskelet sol taraftaki ikisiyle sen ilgilen!”

Yue emretti.

Emri alan Beyaz İskelet baltasını sallayarak ilerledi ve bir zombinin kafasını uçurdu. Her yere kirli kan sıçradı.

Kalan 2 zombi korkmadan içeriye sürünmeye devam etti.

Bir Zombi Kapı aralığındaki enkaz yığınının üzerinden geçerken bocaladı ve tökezleyerek yere düştü. Beyaz İskelet acımasızca baltasını sallayarak zombinin kafasını uçurdu ve zombi hızlıca öldü.

Kalan zombinin yüzü tanınmayacak hale gelene kadar ısırılmıştı ve yüzünde bir sürü delik vardı. Delikte sürünerek geçmek için mücadele etti ve Yue’ye doğru ilerledi.

Yue korkusunun üzerinden gelip ileriye doğru bir adım attı ve acemi sopasını başının üzerine kaldırarak zombinin kafasına vurdu. Zombinin kafası yana doğru eğildi ve beyaz ışık topu zombiden çıkarak Yue’ye girdi.

Yue riske girmedi ve Beyaz İskeletin zombinin kafasını uçurmasına izin verdi.

Etrafta zombi kalmadığından soluklanmaya denedi ama o anda dışarıda sendeleyen zombiler pencereden ve kapıdan içeri girmeye çalıştı.

“Çok fazla zombi!”

Bu çıldırmış zombi kalabalığın görünce nefesi kesilmeden edemedi. Bu sefer dışarda bir düzineden fazla zombi vardı ve bu hayattan yoksun beyaz gözlü zombiler ona baskıcı bir his veriyordu.

Yakın dövüş çok fazla Stamina harcıyordu ve onlardan alınan tek darbe bile ölümcüldü. Bir düzineden fazla zombinin karşısında olmak tek bir zombinin karşısında olmaktan tamamen farklıydı.

Neyse ki giriş küçüktü ve en fazla 3 zombi geçebilirdi. Kalabalığı yarıp geçen 3 zombi kapının önünde içeri girmeye çalışıyordu.

Diğer bir zombi de pencereden içeri sürünüyordu.

Bu 4 zombi dışındakiler dışarıda kalabalık oluşturmuştu. Bu sayısız zombiyi öldürmek zorunda olma hissi onu güçsüzleştirmişti.

“Beyaz İskelet kapıdaki 3 tanesi senin.”

Yue emretti ve pencereye doğru koşmaya başlarken gözlerinde kararlılık ışığı vardı. Acemi sopasını kullanarak zombinin kafasına vurdu ve onun kafasının ana doğru bükülmesine neden oldu.

Beyaz İskelet level aldıktan sonra eylemleri eskisinden çok daha iyi olmuştu. Kapının önündeki cesedi ezerken tek darbeyle bir zombinin kafasını düzgünce uçurdu.

Kalan 2 zombi yoldaşlarının bedeninin arkasından sıkışarak geçmeyi denedi.

2 zombi içeri geçtikten sonra enkazın üzerinde tökezledi ve yere düştü.

Yue bu fırsatı kullanarak ilerledi ve zombinin kafasını vurup onu ezerek yamulttu.

Beyaz İskelet baltasını salladı ve başka bir zombinin kafasını uçurdu.

Yue daha soluklanamamıştı ama çoktan 4 tane daha zombi kapıdan ve pencereden içeri girmeye çalışıyordu.

Yue dişlerini gıcırdattı ve penceredeki gözleri ısırılıp çıkarılmış olan zombiye doğru ilerledi ve kafasına vurarak onu yana doğru yamulttu. Beyaz ışık topu bedenine girdi.

Kapının önünde duran Beyaz İskelet baltasını ustaca kullanarak bir zombinin kafasını ikiye ayırdı ve her yere kirli kan sıçradı.

(ÇN: Çok iyi değil mi ya bölüm kan falan :D :D)

(DN: Yarimi götürdü anam kanlı zalimdir… Reyize saygılar)

Bu noktada zombi cesetleri ve her türlü moloz kapıyı tıkamıştı ama zombiler hala saldırganca kırıp geçmeye çalışıyorlardı. Ancak kalan 2 zombi kapıda sıkışıp sürekli mücadele ediyorlardı.  

Yue bu fırsatı hızlıca sol tarafa doğru ilerlemek için kullandı ve sağ elindeki sopayı zombilerin kafalarına çarptı ve ikisini de öldürdü.  

Kapıda sıkışmış 2 zombinin cesedinden kirli kan akıyordu ve iğrenç bir kötü koku odayı doldurarak bunu katlanılmaz hale getirmişti.

Kapı girişini engelleyen 3 zombi cesedi ve her iki tarafı da kaplayan 2 tane daha ceset girişi doldurmuştu.

2 Zombi kafalarını içeri soktu ve Yue hızlıca bir zombinin kafasını ezip acemi sopasını kullanarak onu öldürdü. Beyaz İskelet baltasını kullanarak diğer zombinin kafasını uçurdu.

Bu sırada başka bir zombi pencereden içeri girmeye çalışıyordu. Yue ileri doğru ilerleyip onun kafasını ezmeden önce nispeten içeri girmişti.

Zombiyi öldürdükten sonra beyaz ışık topu bedenine girdi ve zihninde bir ses yankılandı.

“Level 3 oldunuz. Lütfen 2 stat1 puanınızı kullanın.”

“Power2, Stamina!”

Yue seçim yaparken ağırca soludu. Zombiler ile savaşmak büyük ölçüde Stamina azaltıyordu. Zombilerin kafalarına vurduğunda ezecek kadar gücü olmadığından daha fazla Stamina harcıyordu.

Düşüncelerinin ortasında bedeninde bir sıcaklık akışı oluştu ve bedeni güçlenmeye başladı.

————ÇEVİRMEN NOTU———–

Bölümün gecikmesinin nedeni sağlık sorunları bu yüzden pardon :D Bu arada lol falan oynamak isteyen var mı bizim whatsapp grubundakiler arada oynuyor bende giriyorum isteyen olursa yayın falanda açabilirim evde upload iyi ama yayın konusunda kendime güvenmiyorum daha önce yapmadım çünkü :D

Zombilerin saldırıları ne kadar devam edecek? Yurttan çıkacaklar mı? Ağaçtakilere ne oldu? Meyvelerini yediler mi? Merak mı ediyorsunuz? O zaman bekleyin okuyun ve öğrenin :D