God and Devil World - Bölüm 202: Yaban Domuzu İle Şiddetli Savaş

---

Çeviren: Arthas

Düzenleyen: Hedera

Derece Siyah Pullu Yaban Domuzunun sürekli zıplaması Yue’nun yön duygusunu kaybetmesine yol açarken, bazı içsel yaralanmalara bile neden olmuştu. Fakat canlılığı normal insanlardan yedi kat fazla olduğu için hızla iyileşiyordu.

   “S*kerler! Böyle giderse öleceğim!”

   Yue’nun aklında bir plan şekillenmeye başlasa bile domuzun kafasına kadar tırmanması gerekiyordu. Bunu yapabilse bile öldürüp öldüremeyeceğinden emin değildi.

Derece Siyah Pullu Yaban Domuzunun sonraki sıçrayışında yere düşmeden hemen önce Yue hamlesini yapıp 4 adet kemik mızrak fırlattı kendini destekleyip düşme etkisinden korunmayı amaçlamıştı.

   Domuz yere düşer düşmez Yue tüm hızıyla domuzun kafasına doğru koşmaya başladı.

   Uzuvlarını doğuştan bir maymunmuşcasına kullanarak ilerliyordu.

   Domuz yeniden yükselmeye hazırlanırken Yue tüm gücüyle domuzun vücuduna tutundu. Domuz düşüşe geçtiğinde de tek bir düşüncesi ile yine dört kemik mızrak fırlattı. Domuz yere düşüncede yine kafasına doğru ilerlemeye başladı.  

   Bir anda domuzun gözlerinin önünde belirmişti.

   Yue, İğne 2’yi çıkartıp domuzun gözüne 3 el ateş etti. 2. Derece Siyah Pullu Yaban Domuzu gözünü kırpamadan sağ gözünü kaybetmişti.

   Yaşayan canlıların çoğunluğu için göz zayıf bir noktaydı. Yaban domuzları da bu çoğunluğun içerisindeydi. Tüm vücudu füzeleri bile engelleyebilecek siyah pullarla çevrili olmasına rağmen gözlerinde herhangi bir koruma yoktu. Gözlerini kapatamazsa normal bir tüfek bile ona zarar verebilirdi. Fakat ona zarar veren uzak mesafedeki normal bir tüfek değildi, hemen gözlerinin önünden ateş edilen İğne tabancısıydı.

   Üç el ateş ettikten sonra Yue tekrardan domuzun kafasının üstüne çıktı, şu an için en güvenli yer domuzun kendi vücuduydu.

  Domuz gözünü kaybedince çılgına döndü. Gözünün acısının da etkisiyle de zıplamayı kesmeden koşmaya başladı. Ormanın içinde önündeki her şeyi yıkarak ilerleyen bir tank gibiydi.

   Yue sallanmaktan dolayı yıldızları görmeye başlamıştı fakat tutuşunu biraz bile gevşetmedi.

   Deliren 2. Derece Siyah Pullu Yaban Domuzu tüm hızını kullandığı için kısa sürede yirmi üç 1. Derece Siyah Pullu Yaban Domuzlarını geride bıraktı.

   Yue sadece kıymetli hayatı için endişelenirken domuzun hızı saatte 200 kilometreye ulaşmıştı.

   Bir yarım saat sonra domuzun hızı yavaş yavaş düşmeye başladı. Patlayıcı gücü ile hızı saatte üç yüz kilometreye çıkabilirdi fakat saatte iki yüz kilometre ile yarım saat boyunca durmadan koşmak onun için bile zordu. Oldukça gelişmiş bir yaşam formu olsa da kazandığı güçle, boyutu da eş zamanlı olarak artmıştı. Yue’yu sırtından atmaya çalışma çabaları ve şimdi de bu kadar mesafe koşması onu fiziksel sınırlarına yaklaştırmıştı.

   Bu yarım saat içerisinde White Bones’un kemik zırh özelliği bozulmuştu. White Bones da Yue gibi domuzun üstünde sallanmaya başlamıştı.

   Domuz  yavaşlamaya başladığında Yue da nerede olduğunu anlamak için girişimlerde bulunmaya başladı. Fakat uzun, güneş ışığını engelleyen  gür ağaçlar görüşünü oldukça engelliyordu.

   “Uçuruma doğru gidiyoruz!!”

   Yue nereye doğru gittiklerini anladığında yüzündeki kan çekildi. Domuzun gözündeki yara kabuk tutmaya, öfkesi de dinmeye başlamıştı.

Bir anda 2. Derece Siyah Pullu Yaban Domuzu  vücudunu bükerek yerde yuvarlanmaya başladı. Yue bu ani harekete şaşırsa da hemen kendini toplayıp yakındaki ağaçlardan birinin üstüne çıktı. White Bones ise farklı bir ağaca tutunmuştu.

   Yaban domuzu tek bir yuvarlanıştan sonra hemen ayağa kalkıp tek gözüyle Yue’ya baktı. Koca ağzını açarak etrafın sarsılmasına yol açan bir çığlık attı.

   Bu dünya dışı ses her tarafa yayılırken yanında bir şok dalgası taşıyordu.

   Şok dalgasının yolundaki bazı zayıf hayvanlar anında öldü. Gökyüzünde ölü kuş cesetleri yağıyordu.

   Yue da şok dalgasından direkt etkilenmişti, iki kulağı da çınlıyordu. Beyni binlerce bıçak tarafından yarılıyormuş gibiydi. Kalp ritmi bozulurken damarları patlamak üzereydi. Ağzından bir ağız dolusu taze kan gelirken ağaçtan düşmeye başladı. Kulakları da darbeden kaçamamış kanamaya başlamıştı.

   Korkunç çığlığın ardından yaban domuzunda yorgunluk belirtileri görülmeye başladı. 2. Derece Siyah Pullu Yaban Domuzunun, evriminden sonra saldırılarının kuvveti artmış olsa da kullandığı stamina da artmıştı. Sürekli zincirleme saldırı yapmaya devam edemezdi, yoksa kritik bir duruma düşebilirdi. Fakat Yue’nun ağaçtan düştüğünü gördüğü anda son enerjisiyle saldırıya geçti.

   Yue’nun et püresine dönmek üzere olduğunu gören White Bones yerden bir kemik sopa oluşturarak Yue’nun pozisyonunu yükseltti.

   Yaban domuzunun inanılmaz ağırlığının altında Yue’nun orijinal pozisyonunun yakınlardaki ağaçlar tamamen parçalandı. Domuz bu saldırıdan da bir şey kazanamamıştı.

   Yaban domuzu gelip geçtikten sonra da White Bones, Yue’ya vurduğu mızrağı geri çekerek Yue’yu kendine çekti. Biraz önceki şok dalgası canlılar için ölümcül olsa da White Bones gibi ölümsüzler için herhangi bir etkisi yoktu.

   Yue kulaklarındaki çınlama dışında bir ses duyamazken “Dağın zirvesine doğru ilerle!”dedi. Vücudunu kontrol edemediği için White Bones onu taşıyordu. Tüm hayatı White Bones’un ellerindeydi.

   Yue’nun evcil hayvanı Greenie Z1 yedikten sonra yeni bir evri geçirmeye yaklaşmıştı. Yue bu yüzden Greenie’yi bu göreve getirmemeyi seçmişti. Eğer Greenie yanlarında olsaydı uçma kabiliyeti ve hızı ile 2. Derece Siyah Pullu Yaban Domuzundan kaçmak hiç sorun olmazdı. Hatta öldürebilirlerdi.

   Yue’nun emriyle White Bones tüm hızıyla dağın tepesine doğru ilerlemeye başladı.

   Yaban domuzu kendisini iki defa yaralayan insanın beyaz bir iskelet tarafından taşındığını görünce tüm gücüyle oraya doğru ilerlemeye başladı.

   White Bones’un hızı normal bir insandan beş kat daha fazlaydı, ayrıca kemik kontrolü yeteneği ile hızını arttırabiliyordu. Fakat yine de 2.Derece Siyah Pullu Yaban Domuzundan kaçmak için yeterli değildi. Yaban domuzu onları her yakaladığında White Bones yerden bir kemik mızrak oluşturarak bir ağacın üstüne çıkıyor, yaban domuzu o ağacı devirdiğinde başka bir ağaca zıplamış oluyordu.

   “Sağa doğru git!”

   Yue’nun normal bir insandan yedi kat fazla olan canlılığı sonunda etkisini göstermişti. Kulakları hâlâ çınlasa da vücudunun kontrolünü geri kazanmıştı.

   (Arthas Notu: Küçük bir hatırlatma normal bir insanın tüm statları 10 puan.)

   Geliştirebildikleri altı statında kendine has özellikleri vardı ve hiçbir geliştirme israf edilemezdi.

   Yue’nun emirleri doğrultusunda White Bones, oluşturduğu bir kemik kazıkla sağa doğru  döndü.

   White Bones’un kaçmak üzere olduğunu gören yaban domuzu bir kez daha çığlık atarak bir şok dalgası daha yaydı. Dehşet verici şok dalgası her taraf yayılarak zayıf yaşam formlarının hayatına son verdi.

   Yue, hemen White Bones ile birleşip vücudundaki koruyucu katmanını arttırdı. Sonunda Yue’ya ulaşan saldırı kemik zırhtan geçtikten sonra neredeyse hiç etki etmeyecek kadar zayıflamıştı.

   Yue hemen vücudunu kaydırıp kaçışına devam etti.

   Kükreyişinin hiçbir zarar vermediğini gören yaban domuzu cansızlaşmış, Yue’yu takip etme isteğini kaybetmeye başlamıştı.

   Yue 100 metre kadar ilerlediğinde durdu,sonunda zirveye ulaşmıştı. Arkasını döndü ve 03 tip saldırı tüfeğini çıkartıp kışkırtıcı bir biçimde 2. Derece Siyah Pullu Yaban Domuzuna ateş etti.

   Yaban domuzunun yüzü sayısız kurşun tarafından yağmura tutulmuştu. Fakat hepsi zararsızca geri sekmişti.

   Yue’nun hareketi domuza hiç zarar veremese de sinirlendirmişti. Hızı yeniden artan yaban domuzu tekrardan Yue’ya doğru atıldı.

   Yue hemen iki kemik kazık oluşturup kendini gökyüzüne fırlattı. 2. Derece Siyah Pullu Yaban Domuzunun saldırısı yine havaya vurmuştu. Yue, uçurumun zirvesinde durduğu içinde zamanında duramamış, yaban domuzu aşağı düşmeye başlamıştı.

Derece Siyah Pullu Yaban Domuzu, son anda kuyruğu ile Yue’ya vurdu.

   Domuzun son darbesi Yue’nun giydiği koruma katmanlarını neredeyse tamamen parçalamıştı. Yue kanı karışırken birkaç kaburgası da kırılmıştı. Yaban domuzunun ardından aşağıya düşmeden önce bir ağız dolusu kan tükürdü.