Bölüm 199: L3

avatar
3695 4

God and Devil World - Bölüm 199: L3


   Çeviren: Arthas

  Düzenleyen Hedera

  Yue 03 tip tüfeği ile sürekli L3’e ateş ediyordu. Fakat kurşunlar en ufak bir hasar vermeden L3’ün pullarından sekiyordu. Yue zihinsel olarak kendini çoktan 03 tip tüfekle zarar veremeyeceğine hazırlamıştı. L3’e yeterince yaklaştığında Kara Büyü Kılıcını çekip tüm gücüyle zombinin boğazına savurdu. L3’ün korkunç savunmasını aşıp kafasını kesmek Yue için bile oldukça zor bir şey olacaktı.

  Yue’nun kılıcı zombinin boğazına çarpınca metalin metale çarpma sesi alanda yankılandı. Yue’nun normal bir insandan 4 kat fazla olan fiziksel kuvveti ve Kara Büyü Kılıcının altın ve yeşimi bile kolayca kesebilecek keskinliğinin birleşimi sonucunda L3’ün savunmasını aşıp bir santimetre derinliğinde bir yara bırakabilmişti.

  3.5 metre boyundaki bir dev için 1 santimetre derinliğindeki bir yara pek bir anlam ifade etmiyordu. L3 sürekli yumruk savurarak Yue’yu yoğun top ateşi altındaymış gibi hissettiriyordu.

“S*ktiğimin p*çi! Çok güçlü!”

  Yue alçak sesle küfrettikten sonra yarım adım sola atarak gelen darbeden kurtuldu.

  L3’ün yumrukları o kadar güçlüydü ki çarptığı yerlerde hiç yavaşlamadan yoluna devam ediyordu. Asfalta çarpan darbeleri yerde büyük çukurlar açarken çevredeki alanın sarsılmasına sebep oluyordu.

  Bu sahneleri gören Yue soğuk soğuk terlemeye başladı. Bu yumruklardan biri bile bedenine isabet ederse ne kadar gelişim yapmış olursa olsun ölürdü.

  Yue normal bir insanın yedi katı kadar olan çevikliği ile L3’ün arkasında belirdi ve İğne 2 ile iki el ateş etti.

  İğne’nin kurşunları L3’ün kafasının arkasında iki santimetre derinliğine sahip iki delik bırakmıştı.

  Yue bir rahatlama nefesi verirken “Uh, en azından İğne hâlâ hasar verebiliyor.”dedi. İğne bile hasar veremeseydi L3 ile uğraşmak cidden baş ağrısı olurdu.

  Kafasının arkasına darbe alan L3 sinirlenmişti. Hemen arkasını dönüp yumruk savurmaya devam etti.

  Yue’nun hızı L3’ten çok daha hızlıydı ve arkasını çevreleyen bir zombi ordusu yoktu. Doğal olarak L3’ün darbelerini kolayca atlattı ve yine L3'ün arkasına geçti.

  Depolama yüzüğünden bir el bombası çıkartıp L3’e fırlattı.

  Zombilerin çoğunluğunun darbelerden kaçınma yetenekleri yoktu. El bombası direkt L3’ün bacağına çarptı ve büyük bir patlama ortaya çıktı.

  Duman dağıldığında Yue ortaya çıkan manzara karşısında paniğe sürüklendi. El bombasının tek hasarı pullarda büyük bir delik açıp gri, metalimsi kemiğe kadar bir yara oluşturmaktı. Kemikte en ufak bir hasar yoktu.

  L3 gözleri öfkeyle parlarken Yue ile arasındaki mesafeyi kapatıp yumruk atmaya devam etti.

  Yue bedenini büküp saldırıda kaçındı L3’ün sağına geçip yaralı bacağına saldırdı.

  Kara Büyü Kılıcı ile L3’ün kemikleri çarpışınca kıvılcımlar etrafa dağıldı. Kılıcın geri tepmesinden dolayı  Yue’nun tüm kolu uyuşmuştu. Saldırısı L3’ün kemiklerinde sadece ince bir çizik bırakabilmişti. Eğer ciddi bir hasar vermek istiyorsa düzinelerce kez saldırmak zorundaydı.

  L3 yumruk saldırısıyla bir kez daha Yue’yu uzaklaştırdı.

  Yue bir kez daha L3’ün arkasına geçti, bu sefer White Bones ile birleşmişti Bir yandan L3’ün kafasındaki yaralara kemik kazıklar fırlatırken diğer yandan elindeki İğne ile dört el ateş etti.

  İğneden çıkan dört kurşunda eski yaralara isabet etti fakat L3 yine de ölmemişti. Aksine daha da kızgın bir şekilde Yue’ya doğru geliyordu.

  Yue “Ne kadar kalın bir kafatası!”derken ciddi anlamda gerilmeye başlamıştı. Bir kemik kazık daha fırlattıktan sonra geri çekilmeye başladı.

   Yeterli mesafeye gelince bir eline Kara Büyü Kılıcını diğerine İğne 2’yi alarak L3’ün verdiği açıklardan yararlanarak sürekli sağ bacağına saldırmaya başladı.  Kemiği kırabilmeyi umuyordu.

  L3 çılgınca yumruklar savurarak Yue’yu geri çekilmeye zorladı.

  L3’ün inanılmaz bir saldırı gücü ve savunması vardı. Fakat çok yavaştı. Yue’ya bir kez bile dokunamamıştı.

  Fakat bu savunma ve saldırı gücü Yue’ya büyük bir başağrısı vermişti.

  “S*kerler!”

  Yue defalarca kez büyük bir hasar verememişti. En sonunda geri çekilip depolama yüzüğünden Tip 40 Bazuka çıkarttı.

   Yue tetiği çektiğinde büyük bir patlama ortaya  çıktı. Ardından korkunç bir sesle L3’ün bacağı kırıldı. Devasa zombi dengesini kaybedip yere düştüğünde çevresindeki alan hafifçe sallanmıştı.

  L3’ün sonunda düştüğünü gören Yue rahatladı. Eğer roket atarı  bile L3’ün bacağını kırmaya yetmiyorsa durum kontrolden çıkıyor demekti.

  Yue, İblis Alevleri yeteneğini başlatarak L3’e doğru ilerlemeye başladı.

  Yerdeki L3, Yue’ya ateş böceği görmüş gibi bakıyordu. Bir anda Yue’yu yakalamak için kolunu uzattı.

  Yue  yukarı sıçrayıp L3’ün hamlesinden kaçındı. Sağ elinde oluşan şiddetli alevlerle L3’ün kafasını yakıyordu. Bir süre L3’ün beyni ısıdan dolayı kaynamaya başladı. Eğer Yue yeterince tutarsa kafatasını yok edemese bile beynini edebilirdi.

  Zombilerde vücut hareketlerini beyinlerini kısmi bir şekilde kullanarak hareket ettikleri için beyni yok ederseniz ölüyorlardı.

  L3’ün sahip olduğu zeka acı gibi fiziksel duyguları belli bir derecede hissetmek için yeterliydi. Elini savurabildiği kadar geriye savurup Yue’yu sırtından atmak istedi.

  Yue  hemen Gölge Adımları becerisini başlatıp hızını en yüksek limite çıkardı. L3 den gelen saldırılardan kaçınırken ellerini zombinin kafasında tutmaya çalışıyordu.

  Koyu kırmızı alevler L3’ün kafasını 15 saniye durmaksızın yakınca L3’ün kolları güçsüzce yere düştü. Büyük bir deneyim küresi Yue’nun bedeni tarafından özümsendi.

  “Tebrikler! 36. Seviyeye ulaştınız. İki stat puanınız mevcut.”

  “Tebrikler! 37. Seviyeye ulaştınız. İki stat puanınız mevcut.”

  Yue sonunda gevşerken “İki puan stamina, iki puan ruh gücü.”dedi. Savaşabilme süresi hâlâ çok azdı.

  L3 ile olan savaşında kısa süre içerisinde 3 yetenek kullanmıştı, bedel olarak da büyük miktarda ruh gücü ve stamina harcamıştı. İlerleyen zamanlarda birden fazla L3 ile karşılaşmak zorunda kalırsa çok daha uzun süre savaşması gerekecekti.

  Xia Yue’nun kalbi şokla dolarken “Bu Yue Zhong gerçekten akla hayale sığmıyor. Böyle bir canavarı başka kim yenebilir!”diye düşünüyordu. Yue’nun gücüne daha önce tanık olsa da L3 gibi bir canavar karşısında kazanabileceğini hiç düşünmemişti. El bombalarının bil ciddi bir hasar veremediği bir yaratığı bile öldürebilen Yue’ya karşı kalbi tamamen korkuyla dolmuştu.

  L3 öldükten sonra cesedinin yanında bir yetenek kitabı, bir yeşil hazine kutusu ve iki yüz sistem parası belirmişti.

  “4. Derece Pasif Yetenek, Yeniden Doğuş: Bu yeteneği öğrenebilmek için ekipman katkısı olmaksızın canlılığınızın yüzü geçmiş olması gerekiyor. Ek olarak savaşçı türüne ait sınıflardan birine sahip olmalısınız. Bu yeteneği öğrendiğiniz zaman kırılan ve yaz ezilen kemikler gibi ağır yaralanmalar bile tamamen iyileşecektir. Kullanıcı ölmediği sürece kopan uzuvlar bile tamamen yenilenebilir. Yenilenme sürecinin uzunluğu vücudunuzun canlılığına ve iyileşme süresince ne kadar enerji aldığınıza bağlıdır.”

  “3. Derece  Ekipman, Güç Kemeri: Giyildiğinden kullanıcıya altı puan kuvvet ekler.”

  Yue, Yeniden Doğuşa bakarken gözlerinde garip bir ışık vardı. Bu yeteneği öğrenebilirse kolu kopsa bile yenilenebilirdi.

  Fakat gerektirdiği ön koşullar çok ağırdı. Canlılığı ekipman katkısı olmadan yüze ulaştırmak gerçekten zor bir işlemdi. Yue’nun ekipmanları olmadan canlılık statında 61 puan vardı. Atlayacağı yirmi seviyenin tamamını canlılığa yatırması gerekiyordu.

  Yue savaş ganimetlerini çantasına koyarken 2.5 metre uzunluğunda bir L2 üzerine doğru gelmeye başladı.

  Yue bir “Hımph!”sesi çıkararak L2’nin arkasında belirdi ve kolayca kafasını kesti. Kara Büyü Kılıcı ile Yue’nun kuvveti birleştiğinde kolayca bir L2’nin kafasını kesebilse de L3’e çok hafif bir zarar verebiliyorlardı.

  “ Yolu temizlemeye devam edin.”

  Yue, L2’ye ikinci bir bakış atmadan askerlerinin yanına döndü.

  Kong Tianyu ve bölüğünün çabalarıyla ana kuvvet için yol açıldı.

  Arabaları kenara çekme süreci boyunca el değmemiş dört Hummer da konvoya katıldı.

  Konvoy bir gün daha yolculuk etti ve sonunda Xia Yue’nun yol gösterişine uygun olarak durdu.

  Xia Yue işaret parmağını kaldırıp “Cephanelik tam şu yönde. Yolu takip ettiğiniz sürece direkt karşınıza çıkacak.”dedi. Gösterdiği yönde oldukça yaşlı bir orman duruyordu.

  Yue ormana bakınca kaşları çatıldı. Böyle yerler mutant canavarlar için cennet sayılabilirdi. Yapabilecekleri en ufak bir hata sonucunda kendisi ve tüm askerleri bir canavarın midesinde hayata elveda diyebilirdi.

  “Bir keşif turu yapacağım. Burada  kalın ve emirlerimi bekleyin.”






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44261 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr