Bölüm 197: Askeri Sistemi Yapılandırmak

avatar
3899 4

God and Devil World - Bölüm 197: Askeri Sistemi Yapılandırmak


Çeviren: Arthas

Düzenleyen Hedera

  

  “Lider Yue Zhong’un verdiği kararları okuyacağım. Bugünden itibaren tüm takımlar dağıtılacak, bir takıma üye olan herkes askeri rütbesine göre erzak alacaktır.”

  “Baş Kumandan rütbesini Yue Zhong elinde tutacak. Yardımcı Baş Komutan ise Chi Yang olacak. Bunların altında dört tabur komutanı var. Birinci Tabur Komutanı Yue Zhong olacak. Birinci Taburun Yardımcı Komutanı Xu Zhengang olacak. İkinci Tabur Komutanı Chi Yang ve Yardımcı Komutanı Liu Yan olacak. Üçüncü Savunma Taburu Komutanı Da Gouzi ve Yardımcı Komutanı Wang Shuang olacak. Dördüncü Tabur, Özel Muharabe Taburunun Komutanı Ji Qing Wu olurken Yardımcı Komutanı Cheng Yu olacak.”

  “Birinci Tabur, dört bölükten oluşacak. 1. Tabur 1. Bölük komutanı Liu Yan, Yardımcı Komutan, Zhao Xing. 1. Tabur 2. Bölük komutanı Kong Tianyu yardımcı komutanı Lang Zi. 1. Tabur 3. Bölük komutanı Chen Shitou, yardımcı komutanı Xiao Ming. 1. Tabur 4. Zırhlı Bölük Komutanı Wu Guang yardımcı komutanı Lang Zi.”

  (Arthas Notu: Xiao Ming, Always Bright Köyündeki militanlardan biri. Zhao Zing, Chen Ailesi Köyünden gelenlerden. Liu Yan ve Lang Zi iki ayrı göreve verilmiş fakat türkçeye çevrilirken oluşan bir hata değil.)

  “2. Tabur, üç bölükten oluşacak. 2. Tabur 1. Bölük Komutanı…..”

  “3. Tabur, Savunma Taburu, iki bölükten oluşacak. 3. Tabur 1. Bölük Komutanı…..”

  “4. Tabur, Özel Muharabe Taburunun yönetimi Yue Zhong’un elinde olacak ve başka kimse harekete geçirmeyecek. Kaptan Yue’nun yokluğunda ise liderlik Ji Qing Wu da olacak.”

  (Arthas Notu: Bu askeri terimlere pek aşina değilim, sözlükte yazdığı gibi kullandım genelde. Bir yanlışım varsa yorumlarda belirtirseniz düzeltiriz.)

  Yue, Long Hai Kampını da ele geçirdikten sonra, mevcut nüfus on bin kişiyi aşmıştı. Erkekler, güçlü bedenleri ve kuvvetli hayatta kalma iç güdüleri ile kampın yarısından fazlasını oluşturuyordu. Eğer Yue dikkatsiz bir askeri harekette bulunursa sağlıklı erkeklerden oluşan dört bin kişilik orduyu büyük tehlikelere sokabilirdi.

  Ayrıca kamptaki insan gücü eksikliği nedeniyle de asker olmayı seçen kişi sayısı binden biraz fazlaydı.

  Yue’nun yönettiği 1. Tabur, 400 kişilik büyük bir gruptu. Ayrıca bu tabur tamamen seçkin askerler ve gelişimcilerden oluşuyordu. Askeri geçmişi olan insanların çoğu ise bir grupta toplanmış ve Chi Yang’ın emrindeki 2. Taburu oluşturmuştu. Ayrıca 2. Taburun içinde gelişime başlamış olan bir sürü asker de vardı. Bu 2. Taburun toplam gücünü sadece 1. Taburdan düşük yapıyordu.

  Da Gouzi’nin 3. Taburunda az sayıda kıdemli asker vardı sadece iki bölükten oluşuyordu. Çoğunluğu çaylak askerlerden oluşan bu taburun toplam yakın savaş gücü Aşağılık Müfrezeninkinden bile düşüktü.

  Ji Qing Wu’ya verilen Özel Muharabe Taburunun tamamı, Wei Fei, Gu Zhixing, Cheng Yu gibi öne çıkan gelişimcilerden oluşuyordu. Hepsi 15. Seviyeden yüksek   olan bu grubun ayrıca çok güçlü yetenekleri de vardı.

  Ani saldırıları ve çeşitli patlamaları kullanarak bu taburdaki herkes on yüksek seviyeli zombi veya canavarı halledebilirdi.

  Fakat ne yazık ki Ji Qing Wu gibi özel gelişimcilerin toplandığı bu birlik sadece 23 kişiydi.

  Toplantı sona erdikten sonra Ji Qing Wu’nun liderliğindeki Özel Muharabe Taburu Wei Fei gibi oldukça geniş askeri deneyime sahip askerlerden, Cheng Yu gibi öldürme konusunda ustalaşmış kişilerden titiz bir eğitim almaya başladı. Buradaki herkes sayısız zombi öldürmüştü ve bazıları hariç hepsinin arka planı Yue gibiydi. Onlar için güçlenmeye giden en kolay yol öldürmekti. Fakat normal insanlara karşı gerekli eğitimleri almadan karşı koymaları mümkün değildi. Örnek vermek gerekirse izci yeteneğine sahip birinin, gerekli eğitimleri almadan iyi bir keşif yapmasına olanak yoktu.

  Bir gelişimci ile normal bir insan arasındaki en büyük fark fiziksel güçleriydi. Gelişimciler gerekli eğitimi alınca eski dünyanın özel kuvvetlerini bile geride bırakabilirdi.

  Özel Muharebe Taburunun dışında diğer taburların yetkilileri de askerlerini eğitmeye başlamıştı. Bu askerlerin eğitiminden Xu Zhengang gibi askeri yetkililer sorumluydu.

  Yue, kendisinin yönetici olduğu askeri bir akademi bile açmıştı. Sığınmak için Yue’nun yanına gelen birkaç kıdemli asker de burada eğitmen olarak işe başlamış, Yue’nun komutanlarına ve Yue’ya, savaş taktikleri ile savaş çeşitlerini öğretmeye başlamıştı.

  Shang Lin Bölgesindeki zombilerin çoğu temizlenmişti. Yue, sefer arkasına sefer düzenleyerek bölgedeki tüm kaynakları ele geçirmişti. Kontrol ettiği erzak sayısı bir anda çeşitlenmiş ve artmıştı. Zombilere düzenledikleri saldırı sırasında büyük miktarlarda yakıt tüketmiş olmalarına rağmen Shang Lin Bölgesini yağmaladıktan sonra fazlalık bile kalmıştı.

  Fakat Shang Lin Bölgesinin asıl ünü, ünlü elektrikli bisiklet markalarının sağlam taklitlerini üretmesinden geliyordu. Bölgeden çok sayıda elektrikli bisiklet ve motosiklet ele geçirilmişti. Bu araçlar iki taburu taşımaya yetecek kadar fazlaydı.

  Şu anki durumlarında yeterince zırhlı piyade taşıyıcı araçları olmadığı için bu elektrikli motosikletlerin büyük faydaları olacaktı.

  Yakıt sorununu yeni çözmüşlerdi ki yeni bir sorun baş gösterdi: Mühimmat. Eğer büyük çaplı bir savaşa girerlerse mühimmat yetersizliğinden ölürlerdi.

  Yue, idareli harcasa bile Qing Yuan Ambarı, Long Hai Kampı ve Büyük Uçurum Köyünün ele geçirilmesi gibi büyük savaşlardan sonra ellerindeki mühimmatın bu kadar azalması normal bir şeydi. Şu anda son askeri kampı ele geçirdiklerindeki toplam mühimmatlarının üçte birin kadar mühimmat vardı. PSA’lar gibi ağır silahlar içinse iki kutu mühimmat kalmıştı.

  Shang Lin Bölgesine yapılan arama seferlerinde Yue ve takımının beklemediği hoş sürprizler bile olmuştu. Zombilerin geçtiği yerlerde iki deniz yılanı derisi bulmuşlardı. Zombiler sadece canavarın etiyle ilgileniyordu, zaten derisini sindirmezlerdi.

  Yue, talim alanında iki eline de birer 03 tip tüfek aldı ve 100 metre uzaktaki hedefe on el ateş etti. Yankılanan silah patlamalarının ardından hedefin tam ortasında peş peşe delikler açıldı. Yue, bir denemede 100 puana ulaşmıştı. Artan görüş yeteneğiyle uzak mesafeden olsa bile Yue için her şey oldukça netti. Sonunda yaptığı o atış talimlerinin meyvesini almaya başlamıştı. Yue yana döndü ve kendisine özel dikilmiş askeri üniformasının içinde garip duran Yao Yao’ya bakıp sıra senin dercesine kafasını salladı.

  Yao Yao gözlerini yuvarladı ve 03 tip tüfeklerden birini aldı. Küçük ellerine nazaran tüfek oldukça büyük duruyordu. Yüz metre uzaktaki hedefe nişan aldıktan sonra o da on el ateş etti. Tek deneyişte 96 puana ulaşmıştı.

   Uzaktaki hedefe bir bakış attan Yue uzun bir iç geçirdi. Kıyametten beri durmadan atış talimi yapmıştı fakat daha birkaç aylık çalışma yapan Yao Yao onu yakalamak üzereydi. Bu Yue yavaş öğrendiği için değildi. Yao Yao’nun canavarca bir hızda öğrenmesindeydi.

  Yao Yao yine Yue’ya karşı kaybetmişti. Yue küçük kıza bakıp gülümseyerek “Kaybettin, bu sefer bana ne vereceksin bakalım?”diye sordu.

  Yao Yao ve Yue’nun girdiği bu iddialarda Yao Yao genelde dersleri asmak için izin isterdi. Genelde kazanan Yue ise küçük kızın ne vereceğini düşündüğü zamanlardaki çıkmaza girmiş görüntüsünü seyrederken eğleniyordu.

  “Bunu.”

  Yao Yao cebinden kendisini savunmak için kullandığı hançeri çıkarttı.

  Yao Yao cebine uzandığı anda Yue’nun keskin gözleri, normalde orada olmaması gereken bir kabarıklığı algıladı. Yüzü gölgelenirken hemen Yao Yao’yu yakaladı  ve cebindeki el bombasını çıkardı.

  “Hmm bunun sende ne işi var acaba?!”

  Yao Yao, Yue’nun elindeki bombaya baktıktan sonra yüzü kireç beyazına döndü. Bunu Özel Muharabe Taburundan çalmıştı. Yue görürse bu öldüğünün göstergesiydi. Ve Yue bunu görmüştü. Tüm gücüyle kaçmaya çalışmasına rağmen Yue’nun elleri kapan gibiydi. Kurtulmasına imkan yoktu.

  “Seni küçük hırsız! Ben de diyorum son günlerde çok akıllı duruyor bu küçük tilki!”

  Yue, küçük kızı dizlerine yatırdı ve sertçe poposunu tokatlamaya başladı.

  Yao Yao ilk birkaç tokada dayanabilse de sonrasında iradesi çökmüş, yüksek sesle ağlamaya başlamıştı.

  “Bak bak bir de ağlıyor! Bir şeyleri çalmak büyük bir suçtur küçük hanım! Eğer Arap ülkelerinden birinde olsaydık elini kesip sürgün etmem gerekirdi seni! Ayrıca el bombası çalmak nedir ya? Ne kadar tehlikeli bir şey olduğunun farkında mısın? Ya okulunda patlasaydı, o zaman ne yapacaktın?”

  Yue bir yandan azarlamaya devam ederken diğer yandan tokat atmaya devam ediyordu.

  Yao Yao, dişlerini sıkıp kırmızı gözlerle Yue’ya bakmaya başladı. Görünüşü hırçınlaşmış, inadı tavan yapmıştı.

 “Boşver, bu seferlik ucuz yırtmana izin veriyorum. Git derse katıl.”

  Aslında Yue el bombasını patlatıp ne kadar tehlikeli olduğunu göstermek istemişti fakat bundan sonraki saniyede vazgeçmişti. Bunun nedeni el bombalarının değerli mühimmatlar olmasıydı ve gerçekten de tehlikeli olmalarıydı.

  Sonunda ayağa kalkabilen Yao Yao kızgınca Yue’ya baktı, ardından kaybettiği bombaya baktı ve hızlıca sınıfına doğru koştu.

  Yue yeniden atış talimine başlayacaktı ki iki askerle birlikte Xia Yue ve Gao Ying alana giriş yaptı.

  (Arthas Notu: Xia Yue, askeri kamp bilgisi karşılığında Long Hai Kampına dönen ablamız.)

  Yue, her zaman zarif ve elit görünen Xia Yue’ya baktı ve “Bayan Xia Yue, bir isteğiniz mi  vardı.”dedi.

  Long Hai Kampı, Yue’nun eline düştüğünden beri Xia Yue ve Gao Ying’in iyi bir şekilde yaşadığı söylenemezdi. Yue’nun onlara gösterdiği ilgi normal insanlarla aynıydı. Sadece çalışarak yiyecek kazanabilirlerdi.

  Xia Yue, asil doğumluydu. Kıyamet öncesinde arka planını saymazsak ortalamadan biraz yukarıda yeteneği olan bir üniversite öğrencisinden başka bir şey değildi. Fakat kurtulanların arasında oldukça yetenekli kişiler vardı. Ayrıca onların iş deneyimleri ve yüksek lisansları bile vardı.

  Xia Yue’nun böyle bir ağır bir rekabette istediği işi elde etmesinin yolu yoktu.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44330 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr