Bölüm 195: Zombi Temizliği

avatar
3410 4

God and Devil World - Bölüm 195: Zombi Temizliği


Çeviren: Arthas

Düzenleyen: Hedera

“Çok hızlı! Hız tipi bir gelişimci!”

  Yue, Wei Fei’nin ilk saldırısına karşılık verememişti fakat rakibinin kılıcı zırhında kayınca hızlıca kılıcını çekip sağ omzuna saldırdı.

  Wei Fei’nin refleksleri oldukça hızlı ve keskindi. Küçük bir bilek hareketiyle kılıcını çevirdi ve Yue’nun Kara Büyü Kılıcını karşıladı.

  İki kılıç büyük bir güçle çarpıştı ve Yue ile Wei Fei ikişer adım geri çekildi. Yue’nun sistem ekipmanları mükemmel olsa da Wei Fei’nin ekipmanları Long Hai Kampının el koyduğu ekipmanlar arasında en iyileriydi. Aralarında çok fark yoktu.

  İki rakip de birbirlerinin gücünü ölçükten sonra Wei Fei zaman kaybetmeden yeniden hayalete dönüşüp Yue’ya delirmişçesine saldırmaya başladı. Ardı ardına kesme hareketleri Yue’yu zor durumda bırakmıştı.

  Yue sadece savunmada kalarak zorlukla Wei Fei’nin saldırılarına direnebiliyordu.

  Dünyanın sonundan önce Wei Fei çeşitli kılıç ustaları ile düello yapmıştı. Kılıç ustalığı doğal olarak Yue’dan çok daha fazlaydı. Yue, kılıçlarının çarpıştığı her seferinde kolayca Wei Fei tarafından geri itiliyordu. Yaptığı stratejik saldırılarla Yue’nun kemik zırhında bile çizikler bırakabiliyordu.

  Eğer Yue’nun kemik zırh gibi  büyük bir avantajı olmasaydı Wei Fei karşısında şansı olmazdı.

  Kıyametten beri Yue’nun bu kadar baskılandığı ilk seferdi. Mükemmele yakın kılıç ustalığı olan Ji Qing Wu bile Yue’ya bu kadar baskı uygulayamazdı.

  “Bu kamplumbağa kabuğu ile uğraşmak cidden zor!”

  Wei Fei, Yue’nun saldırısından kaçınıp sağ koluna doğru saldırdı fakat metalik bir sesten sonra silik bir çizik bırakabildi.

  Wei Fei’nin gözünde yavaşça zayıflık belirtileri gözükmeye  başladı. Yue’yu dokuz defa kesmişti fakat kemik zırhı yüzünden en ufak bir hasar bile verememişti. Yue’nun güçlü savunması karşısında kendi baskın hızı güçsüz kalmıştı.

  “Fena değil. Güçlü sayılırsın. Artık senle oynamayı bıraksam iyi  olur.”

  Yue’nun gözlerinde soğuk bir ışık parladı ve Yerçekimi Kontrolünü başlattı. Wei Fei merkez olmak üzere etrafındaki alanın yer çekimi defalarca arttı. Wei Fei biraz sarsıldı ve hareketleri gözle görülür biçimde yavaşladı.

  Yue, Yerçekimi Kontrolünden hemen sonra Gölge Adımlarını başlatarak Wei Fei’nin üzerindeki baskısını arttırdı. Bir anda askerin gözünün önünde belirerek tüm gücüyle yumruk savurdu. Wei Fei kan kusarken birkaç metre geriye uçtu.

  “Devam etmek istiyor musun?”

  Yue sözlerini bitirdikten sonra elini kaldırdı ve yerden çıkan kemik kazık Wei Fei’nin boğazına birkaç santimetre kala durdu.

  Wei Fei acı bir şekilde gülümserken “Gerek yok, sen kazandın.”dedi. Yue’nun kemik zırhını aşamadığı anda kaybettiğini anlamıştı.

  Wei Fei de yenildikten sonra Yue’yu durdurabilecek tek bir kişi bile kalmamıştı.

  Chen Jianfeng’in de iş birliği ile tüm polis güçleri en kısa süre de Yue’ya teslim oldu. Tüm kampın yönetimi Yue’nun eline geçmişti.

  Yue kampın yönetimini ele geçirince bazı sorunlar baş göstermeye başladı. Özellikle güvenlik,  yiyecek ve malzeme dağıtımı, temizlik ve insanların korkusunu yatıştırma problemleri başı çekiyordu.

  Yue öncelikle tüm görevlileri işten çıkartıp bazı özel eşyaları dışında her şeylerine el koydu. Sadece Yue’nun daha önce irtibata geçtiği Kong Tao ve Chen Zhiguang gibi kişiler Yue’ya yardımcı olmak için görevlerinde bırakıldı. Chen Jianfeng de görevinden çıkartıldı ve genel kurmay başkanına eş bir posizyonda Yue’nun yardımcısı olmak üzere yeniden atandı.

  (Arthas Notu: Chen Zhiguang, şehre ilk gelişlerinde bunların üzerlerini arayan sonrada Yue’nun safına geçen eleman.)

  Chen Jianfeng bu konularda oldukça yetenekli biriydi fakat Yue yine de ona tam yetki vermeye korkuyordu.

  Kadınlara tecavüz eden, insan öldüren ve bunlardan hiçbir şekilde sorumlu tutulmayan devlet yetkilileri ve çocukları çoğu hemen öldürülürken daha hafif suçlar işlemiş olan herkes Aşağılık Müfrezeye gönderildi.

  Yue’nun gücü karşısında bazı insanlar şikayetçi olsa da kurallara uymamazlık edemiyorlardı.

  Polis güçlerinde ise bağlantılarla işe girmiş yemek tüketmek dışında herhangi bir işe yaramayan herkes ayıklandı. Temizlenen polis güçlerinde sadece adalet duygusu güçlü, barışı sürdürebilecek kişiler kaldı. Bu alandaki zengin tecrübeleri Yue ve bu işte yeni sayılabilecek astlarının beklentilerinin çok ötesindeydi.

  Özel polis ve zırhlı polis güçleri tamamen dağıtılmış yerlerine eskisine oranla çok daha küçük ve zayıf, bireysel gruplara bölündü. Eskiden bu iki grup en güçlü birliklerden biriydi. Chen Jianfeng’in desteklediği ve yönettiği bu grubun içerisinde hatrı sayılır miktarda keskin nişancı vardı.

  İçlerinden bazıları direkt Yue’nun yönettiği birinci ve ikinci takımlara göre daha iyiydi.

  Çoğu sorunu hallettikten sonra askerlerini iyice kordine ederek zombilere karşı büyük bir saldırı başlattı. Bu saldırının merkezinde PSA’lar ve diğer zırhlı araçlar bulunuyordu.

  Dört PSA ve diğer zırhlı araçların liderliğindeki saldırıda araçlar bir miktar ilerliyor sayısız zombi ezdikten sonra geri dönüyordu. Peşlerine takılan zombileri ise arka saflarda bekleyen gelişimciler İmitasyon Tang Kılıcı ile kesiyordu. Yue’nun önderliğindeki birinci ve ikinci yakın savaş birimi evrimleşmiş zombilerle uğraşırken diğer gruplar normal zombileri öldürerek seviye atlamaya çalışıyordu.

  Z zombinin emirleri olmadan bu zombiler sadece öldürülmesi gereken kalabalık bir koyun sürüsüydü. Yue’nun zırhlanmış ve defalarca seviye atlamış birliklerine karşı koymak için en ufak bir şansları yoktu.

  Üçüncü günün sonunda Yue ve astları kampın çevresinde kalan seksen bin zombiyi sonunda temizlemişti. Litrelerce yakıt harcamaları bir yana otuzu aşağılık müfrezeden elli kişinin enfekte olmasının dışında bir kayıpları yoktu.

  “Zafer! Zafer! Qing Yuan Bölgesinde bulunan yüz bin zombi Kaptan Yue tarafından temizlendi!”

  Son zombi dalgasının da Yue ve astları tarafından yok edilmesinin üzerinden kısa süre geçmişti ki haberler tüm bölge boyunca yayılmıştı.

  Haberin yayılması üzerine Qing Yuan Bölgesinde neşeli sesler yankı bulmaya başladı.

  Kampın dışarısında duran yüz bin zombi, içerdeki insanları Damocles’in kılıcı boyunlarındaymış gibi hissettiriyordu. Eğer bir aksilik olurda kapılardan biri düşerse içerideki insanlar zombi ordusu tarafında parçalanırdı. Yue ve adamlarının yüz bin zomiyi öldürmesi büyük bir olaydı.

  (Arthas Notu: Damocles’in (Demokles) kılıcı: Kötü bir durumun her an başlarına gelebileceğini anlatırken kullanılan bir deyim.)

  “Yüz bin zombinin temizlenmesi adına Kaptan Yue bugün yiyecek paylarınıza fazladan bir tatlı çörek eklenmesini söyledi. Tadını çıkarın.”

  İkinci bir duyuru kalabalığın arasında hızla yayıldı. Halkın çoğunluğu hayatta kalmak için kendilerine dağıtılan yiyeceklere muhtaçtı ve kıyametten sonra bir kez bile doyana kadar yiyememişlerdi. Bir tatlı çörek için erkekler başkasını öldürebilirken kadınlar vücutlarını satabilirdi. Fakat şimdi ise Yue herkese karşılığında bir şey beklemeden tatlı çörek veriyordu. Bu doğal olarak kalabalığı heyecanlandırmıştı.

  Tatlı çörekleri büyük ısırıklarla yiyen halkın gözünde saf mutluluk okunuyordu.

  Yiyecek dağıtılan halkın çoğu mutluyken bu muameleden hoşlanmayanlarda bulunuyordu.

  Oturma alanlarının birinde 43 farklı ten rengindeki yabancı uyruklu insan birbirlerine acı yüz ifadeleri ile bakıyordu. Eskiden Özelleştirilmiş Bölgenin mensubuydular. Orada her istediklerini yemeseler bile kesinlikle aç kalmıyorlardı. Bu lapa ve tatlı çörek yemek yerine koydukları bir şey değildi.

  Siyah tenli erkek önlerine konulan bir kase lapaya bakıp kaba bir şekilde “Lanet! Yine bu lapa. Üç gündür lapa dışında bir şey yemedik. Çoktan bu uyduruk şey yüzünden ishal oldum. Tanrım, bu piç Yue Zhong’u neden bu kadar cimri yaptın ki??”diye yakındı.

  Sarışın, mavi gözlü, orta yaşlı hafif obez olan kadın siyahi adama kaşlarını çatıp bakarak “Ekko, biraz daha kibar konuşabilir misin? Tüm iştahımı kaçırıyorsun!”dedi.

  Ekko omuz silkip soğukça gülümsedi ve Felicity adlı kadını iğrendirmeye devam etmek için “Bu mide bulandırıcı şey kusmuğuma benziyor. Seni bu şeyi yerken izlemekte bana kusmuğumu yediğini düşündürüyor. Hahahaha bu gerçekten komik!”dedi.

  Ekko’nun sözleri etraftaki herkesin iştahını kaçırdı ve herkes anlaşmış gibi önce Ekko’ya bakıp sonra göz devirdi.

  Beyefendi görünüşlü ve gözlüklü Choi Min-ho “Bu kabul edilemez. Bence   toplanıp hep birlikte yeni yönetici Yue Zhong ile konuşalım. Doğuştan gelen haklarımızı böyle ihlal edemez!”dedi.

  “İyi fikir.”

  “Sözcümüz sen olmalısın Choi Min-ho.”

  “Katılıyorum sözcümüz Choi Min-ho olmalı!”

  Birer birer 42 kişinin hepsi sözcü olarak Choi Min-ho’yu seçti. Hepsi kalpten bir şekilde Choi Min-ho’nun Yue’nun onlara karşı tavrını istedikleri yönde değiştirebilmesini istiyordu. Bu “Lider olan kuşu vur” ilkesiydi ve sadece Çinliler tarafından değil Çin de yaşayan yabancılar tarafından da benimsenmişti.

  (Arthas Notu: Lider olan kuşu vur, takım için fedakarlık yapmak anlamına  geliyor.)

  Choi Min-ho tatlı çöreğini birkaç ısırıkta bitirdikten sonra ayağa kalkıp “Tamam o hâlde ben sözcünüz olarak Yue’nun karşısına çıkıp haklarımız için savaşacağım.”dedi.

  Choi Min-ho aptal değildi. O da “lider olan kuşu vur”prensibini biliyordu. Fakat iyi bir iş çıkarırsa liderliği alan kuş lider olmak zorunda kalmazdı. Risk ve kazanç her zaman bir arada olurdu.

  (Arthas Notu: burada işi başkasının üzerine yıkıp kendisi daha fazla kazanç sağlamak istiyor.)

  Wang Shuang, Yue’yu talim alanında atış yaparken buldu. Acı verici bir baş ağrısıyla “Kaptan Yue, yabancılar sizinle konuşmak istiyor.”dedi.

  Yue silahını indirdi. Kaşları çatık bir hâlde “Konu neymiş?”diye sordu.

  Wang Shuang acı bir gülümseme ile “43 yabancı da bir grup oluşturup ısrarla sizin onlara adil davranmanızı, uluslar arası insan haklarına vesaire vesaire uygun olarak insani yardım yapmanızı istiyorlar.”dedi.

     Yue soğukça gülümseyerek dışarı doğru yürürken “İnsani yardım mı? Chen Jianfeng bunları çok pohpohlamış galiba. Gidip onlarla ilk ve son kez konuşalım bakalım.”dedi.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr