Bölüm 185: Zombilerin Sürpriz Saldırısı Lei Sheng'i Pantolonsuz Yakalıyor

avatar
3786 4

God and Devil World - Bölüm 185: Zombilerin Sürpriz Saldırısı Lei Sheng'i Pantolonsuz Yakalıyor


Çeviren: Arthas

Düzenleyen: Hedera

Greenie ve White Bones da duvarın üstüne çıkan S2’leri öldürüyordu. Fakat S2’lerin sayısı çok fazlaydı ve yeterince öldüremiyorlardı.

Yue, Gölge Adımları yeteneğini aktive ederken on iki keskin nişancısını korumaya odaklandı. Keskin nişancılar Deniz  Yılanı Zırhı giymemişti, bu yüzden S2’lerden gelen tek darbe onlar için ölümcül olurdu.

Yue, keskin nişancılarından birini bile kaybederse çok üzülürdü. Çünkü sadece zombilere değil insanlara karşı da oldukça etkili olan bir birlikti.

Normal gelişimciler, zombilere karşı savaşmakta en iyi birlik olsalarda insanlara karşı savaşırken tek kurşunla işleri biterdi.

Sistemin vücut güçlendirmesi insanın fiziksel yeterliliğini arttırmaktan öteye geçmiyordu. Ekipmanlar olmadan gelişimcilerin kurşun geçirmez olması imkansıza yakındı.

“13. Ve 15. birlikler ileri çıkın!”

Yue zombileri öldürmeye devam ederken Ji Qing Wu’nun ve Chen Shitou’nun takımlarının ileri çıkmasını söyledi. Uzun süredir bekleyen takımlar emri alır almaz savaş alanına girdi.

Avc önündeki dört askerden birini pençeleyerek uzağa fırlattı. Diğer üç asker İmitasyon Tang Kılıçlarını Avcı’nın bedenine sapladı fakat kılıçlar güç açısından eksik olduğu için sadece yüzeysel yaralar bırakbildiler. Sonrasında  Avcı kuyruğu ile iki askeri daha fırlattı.

Kong Tianyu, Kuvvet Arttırıcı yeteneği aktive ettikten sonra “S*ktiğimin p*çi! Geber!”diye bağırdı. Bu yetenek Kong Tianyu’ya beş dakika süresince büyük bir güç artışı veriyordu. Arttırılmış gücü ile Kong Tianyu, Avcının kafasını tek hamlede kesti.

Savaşa yeni giren Ji Qing Wu, Keskinlik Efsunu yeteneğini başlatarak Avcılara doğru saldırıya geçti. İnsan gözünün algılayamayacağı bir hızda Avcı dört parçaya ayrılmıştı.

Diğer Avcı dilini Ji Qing Wu’ya doğru fırlattı.

Ji Qing Wu dili havada kesip kendisine saldıran Avcıya doğru ilerlemeye başladı.

Ji Qing Wu’nun üzerine gelmekte olduğunu gören Avcı saldırıya geçip pençesini Ji Qing Wu’nun kafasına doğru savurdu.

Normal zombilerin aksine Avcılar düşünüp öğrenebiliyorlardı. İnsanlarla diğer karşılaşmalarında vücutlarına gelen saldırıların herhangi bir hasara yol açmadığını fark etmişlerdi. Fakat kafaya alınan bir hasar direkt ölümle sonuçlanıyordu.

Avcının ölümcül saldırısına karşı Ji Qing Wu en küçük bir  korku belirtisi göstermedi ve ilerlemeye devam etti. Kılıcından yansıyan anlık bir ışıktan sonra bu Avcıda diğeri ile aynı kaderi paylaştı.

Keskinlik Efsunu sayesinde Ji Qing Wu’nun elindeki İmitasyon Tang Kılıcı eşsiz bir keskinliğe sahipti. Bu yetenek ile Ji Qing Wu’nun kılıç ustalığı birleşince, Ji Qing Wu en ölümcül gelişimcilerden biri oluyordu.

Askerlerin arasına dalan beş Avcıdan üçü Ji Qing Wu ve Kong Tianyu tarafından öldürülmüştü. Kalan ikisi de savaşa devam etmek korkup yerleşim birimlerine doğru kaçmaya başladı.

Yue İğne Model 2’yi çıkartıp duvardan inmesine ramak kalmış iki Avcıdan birini kafasını patlattı. Fakat diğeri çoktan aşağı inip kaçmaya başlamıştı.

Aşağıda tüm savaş boyunca bekleyen PSA duruyordu. Avcı aşağı iner inmez ZPT 90 tip 25 milimetre kalibrelik zırh delici silahını ateşledi ve Avcıyı parçalara ayırdı.

Avcı gibi güçlü bir canavar bile bu kurşunlara dayanamazdı.

Yue, PSA ve QJZ 89 tip 8 milimetrelik ağır silahlarla donatılmış iki jeepini ikinci savunma hattı olarak aşağıda tutuyordu.

Yue bir S2 zombiyi daha öldürdükten sonra bağırarak “Tüm birimler L2’leri yok etmeye odaklanın!”dedi.

Eğer L2 zombiler, diğer zombileri duvara çıkarmaya devam ederse savunmayı sürdürmek imkansız olurdu. Duvarın üstünde biranda beliren S2 zombiler normal gelişimcilerin halledebileceği bir şey değildi.

Yue’nun emrinin ardından duvara sabitlenen QJZ 8 milimetrelik silahlar zombileri parçalamaya başladı.

Bu silahların ateş gücüyle zombiler gerilemeye başladı. QJZ tipi 8 milimetrelik silahların kurşunlarından üç dört tanesi normal bir zombiyi iki parçaya ayırabilirdi.

L2 zombilerin derileri ve kasları oldukça sert olup çoğu silah onlara işlemese de ağır silahlar buna dahil değildi. Onlar bile yoğun ağır silah ateşine direnemezdi.

Birer birer L2 zombiler yere düşmeye başladı. Fakat ölmüyorlardı. Sadece duvarın üstüne çıkan S2’lerin sayısı bir düşüş yaşıyordu.

Ek kuvvetlerle birlikte Yue ve altı yakın savaş birimi duvarın üstündeki S2’leri temizledi.

Zombilerin kuşatma taktiği Yue’yu hazırlıksız yakalamıştı. On iki keskin nişancısında iki S2’ler tarafından yaralanmıştı ve öldürülmüştü. Ayrıca dört yakın savaş birimi ölmüş yedi tanesi ağır yaralanmıştı. Tek bir dalga Yue’nun on üç değerli adamın mal olmuştu.

Fakat Yue’nun tarafı da dokuz Avcı ve otuz iki S2 zombi öldürüp savunma hattını tutabilmişti.

dereceye ulaşan zombiler oldukça nadirdi ve elit zombilerdi. Bu kadar evrimleşmiş zombi öldürmek Doğu Kapısının rahatlamasına olanak sağlamıştı.

“Merhaba Yue Zhong! Batı Kapısı saldırılara dayanamıyor. Biraz destek getirebilir misin? Eğer yardım etmezsen kısa süre sonra düşeceğiz!”

Yue, duvarın üzerindeki evrimleşmiş zombileri yeni temizlemişti ki telsizden Lei Sheng’in yardım isteğini duydu.

Hiç zaman kaybetmeden “Tamam geliyorum.”dedi.

Yüz bin zombinin saldırdığı bu zamanda herkes birbirinin arkasını kollamalıydı.

“Kong Tianyu! Yokluğumda burası sende. Cheng Yu, 1. Ve 2. yakın savaş birimleri benimle gelin!”

Birinci ve ikinci yakın savaş birimi Yue’nun en seçkin birlikleriydi. Sayısız savaş sonunda hepsi onuncu seviyenin üzerindeki askerlerdi. Yue da ekstradan onlara 10. Seviyeye geçişteki darboğazı aşmak için birer yetenek vermişti. Bu onların savaş sırasındaki etkilerini de çarpıcı bir şekilde arttırmıştı.

İçinde Yue ve astlarını taşıyan iki askeri kamyon batı kapısına doğru harekete geçti. Sokakların boş olması nedeniyle kısa sürede hedefe ulaşmışlardı.

Batı Kapısına vardıkların savunma hattının gerilediğini zombilerin duvarı ele geçirdiğini gördüler. PSA’lar ve çeşitli silahlar, durmaksızın şehrin içine giren zombilere  kurşun yağdırıyordu.

S2, S1, L1 zombilerin yanı sıra sayısız normal zombi duvardan aşağı inip şehre giriyordu. Batı Kapısının savunma ateşi çok güçlü olsa da zombileri tamamen durdurmak için yeterli değildi.

Birkaç Avcı sokaktan ilerlemenin tehlikesini anlamış çatılara kaçmışlardı. Görünmeden ilerleyip savunma hattının arkasına geçmek isitiyorlardı.

Orta yaşlı bir adam bir büyünün sözlerini tamamladıktan sonra beş tane Ateş Topu Avcılardan birine doğru uçmaya başladı.

Avcı üstün çevikliği sayesinde ateş toplarının dördünden kaçındı fakat sonunc tarafından vuruldu. Dengesini kaybettikten sonra çatıdan düşmeye  başladı.

Sonraki saniye Avcı kurşun yağmuruna yakalanıp yaratıcısıyla buluşmaya gitti.

ZPT 90 tip 25 milimetrelik silahlarla donanmış iki PSA bunca süre boyunca ateşi kesmemişti. Ateş güçleri zombilerin en büyük düşmanıydı. S2’ler bile PSA’lar tarafından vurulunca parçalara ayrılırdı.

Lei Sheng, Yue’ya doğru ilerleyip “Yue Zhong! Sonunda! Askerlerini bizim için getirdiğin için teşekkür ederiz!”dedi.

Zombi ordusu H1, S2 ve Avcıları çok kısa aralıklarla savaşa sokmuştu. Bu Batı Kapısının kısa zamanda askerlerinin %80ninden fazlasının ölmesine sebep olmuştu. 

Batı Kapısının daha fazla dayanamayacağını anlayan Lei Sheng askerlerini ikinci savunma hatlarına çekmişti.

Diğer iki kapıda büyük kayıplar vermelerine rağmen biri komandolar tarafından korunuyordu diğeri ise askeri polis tarafından. Sonuç olarak güç açısından en zayıf Batı Kapısı kadar ağır kayıplar vermemişlerdi.

Bu da Lei Sheng’in Yue’dan yardım istemesinin nedeniydi.

Duvar, savunmacılar için en önemli yerdi. Duvarda kalabildikleri sürece normal zombiler onlara dokunamazdı. Fakat duvardan çekildikleri anda zombilerin ezici sayı üstünlüğü onlara baskın gelmeye başlardı. Bunun sonucu ise kısaca felaket olurdu.

Yue Avcılara sürekli ateş topu fırlatan adamı gösterip “Bu kim?”diye sordu.

Lei Sheng kısa bir bakıştan sonra “O Alev Kralı Gu!”dedi.

Yue içinden “Gücü oldukça etkileyeciymiş.”dese de dışarıdan bir şey belli etmedi.

Alev Kralı Gu durmadan alev topu fırlatıp Avcıları çatıdan düşürüyordu. Askerlerin görüş açısına giren Avcılar kurşunlar tarafından anında parçalanıyordu.

Bir süre sonra Alev Kralı Gu’nun nefes alış verişi ağırlaştı. Yere oturup dinlenmeye başladı. Belli ki sürekli ateş topu atmak sonunda staminası ve ruh gücünü bitirmişti.

Her tür güçlü saldırının bir geri dönüşü vardı. Alev Kralı Gu için bu ruh gücü ve staminaydı. Ellerinde kalan askerlerin güvenli geri çekilmesi için durmadan alev topu fırlatmak en sonunda onu da tüketmişti.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr