Bölüm 183: Zombilerin Gelişi

avatar
3481 4

God and Devil World - Bölüm 183: Zombilerin Gelişi


Çeviren: Arthas

Düzenleyen: Hedera

Yue’nun sözlerini dinlerken Chen Jianfeng ve Lei Cheng’in gözleri parlarken sonlarına doğru yüzleri kararmıştı. Pala fikri çok iyiydi fakat 150 bin kurşun az bir miktar değildi artı bunu Yue’ya vermek çok daha kötü bir fikirdi.

Chen Jianfeng bir süre düşündüktan sonra “İmkansız! Bin palaya karşılık 150 bin kurşun veremeyiz. Şöyle yapsak nasıl olur, bin palaya  karşılık bin insan verelim. Bu daha adil değil mi?”dedi.

Yue kafa sallayıp tereddütsüz bir şekilde “Anlaştık.”dedi.

Birkaç gün önce Yue’nun daha fazla insan almasına karşı çıkmışlardı. Chen Shitou insan almak için dışaro çıktığında onu sürekli uyarmışlardı. Bunun sonucu Yue insan gücü sıkıntısı çekmeye başlamıştı.

Long Hai Kampı silah sıkıntısı çekerken Yue’nun birliği insan gücü sıkıntısı çekiyordu. Jiang Chen’in bu teklifi ile iki tarafta kazan-kazan durumuna giriyordu.

Yue “Fakat alacağım insanlar sağlıklı ve güçlü erkekler olacak.”diye devam etti.

Kıyamet sonrasında erkekler ve kadınlar oldukça değerli hazinelerdi. Erkekler her zaman olmasa da genellikle kadınlardan daha güçlüydü bu yüzden savaşmak için daha uygunlardı. Ama kadınlar doğum yaparak nüfusu arttıtabilirdi. Bu da gelecek için daha önemliydi. Fakat Yue’nun savaşabilecek insanlara ihtiyacı vardı.

Genç veya yaşlı, sağlıklı veya hasta olmaları bir şey fark etmezdi. Savaşan herkes dikkatli olmalıydı yoksa tek çizikle ölürlerdi.

Chen Jianfeng’in yüzü düştü. Yue’yu yemleyip bin kadar hasta ve yaşlı insanı vermeyi planlamıştı. Bir taraftan Yue’nun güçlenmesini engellerken diğer taraftan yiyecek tasarrufu yapacaktı. Fakat Yue yemi yutmamış, savaşabilecek insanları istediğini direkt olarak belirtmişti.

Chen Jianfeng biraz sessiz kaldıktan sonra “500 genç ve sağlıklı erkek, 700 kadın ve 600 çocuk veririm.”dedi.

Kıyamet çağında çocuklar sadece yiyecek tüketen bir ağırlık haline gelmişti. Long Hai Kampında yaşam şartlarının çok boktan olması ve yeterince yiyecek bulamamaları sonucu çocuklar gizemli bir şekilde ortadan kayboluyordu. Chen Jianfeng o zavallı çocukların farklı fanteziler için kullanıldığını bilse de kanıtlayamadığı için elinden bir şey gelmezdi. Yue’nun çocuklara iyi davrandığını bildiği için olabildiğince çok çocuğu ona vermek istiyordu.

Fazladan iki yüz kadın ve altı yüz çocuk vermek istemesi anlaştıkları sayıyı aşıyordu.

Yue, Chen Jianfeng’in ne düşündüğünü anladığı için daha fazla baskı kurmak istemedi ve kısaca “Tamam.”dedi.

Sonuçta iki tarafta en çok kârı elde etmişti. Chen Jianfeng yüzünde sıcak bir gülümse vardı. Ortak bir düşman karşısında Yue onlara çok yüklenmemişti.

Yue “Kişisel bir isteğim var. Kamptaki herkesin savaş bitene kadar yeterince yemesini istiyorum. Gerektiğinde onları silahlandırıp savaşmalarını sağlayabiliriz.”dedi.

Kamptaki çoğu insan nadiren yeterince yemek yiyebiliyordu. Olası bir tehlike durumunda insanların karşılık verecek güçleri olsun istiyordu. En azından kaçacak güçleri olmalıydı.

Long Hai Kampı, Shang Lin Ambarından büyük miktarda tahıl ele geçirsede bu hiçbir şekilde normal insanlara yansımamıştı. Sadece sulu bir lapa yiyorlardı. Bu da onları hayatta tutmaya yeterdi sadece. Çoğu bir deri bir kemik kalmıştı. Özelleştirilmiş Bölge dışında tüm kampta şişman tek bir insan bile yoktu.

Lei Cheng dışında, o asker bölgede yaşıyordu ama obezite bir insandı.

Chen Jianfeng bir süre düşünüp “Olur.”dedi.

O da içinde “Eğer daha iyi beslenirlerse daha hızlı çalışıp duvar ve barikat inşa etmeyi hızlandırırlar. Bu da ana gücümüzün sadece saldıraya odaklanmasına vesile olur. Zamandan ve enerjiden tasarruf ederiz.”dedi.

Bu üçlünün yaptığı anlaşmalar o odada kaldı.

Sonraki gün 500 erkek, 700 kadın ve 600 çocuk Yue’nun kampına gönderildi.

Bu sırada Büyük Uçurum Köyü durmadan pala ve çeşitli bıçak üretimine devam ediyordu.

Chen Jianfeng ayrıca bin kadar erkeği Lei Cheng’e de verdi.

Lei Cheng de bazı subaylarını yeni aldığı insanları eğitmek için görevlendirdi. Bu adamların elit savaşçılar olmasına ihtiyacı yoktu. Birkaç zombi öldürsünler yeter adına bir eğitim veriyordu.

Chen Jianfeng elinde kalan çalışabilecek herkesi kampın etrafına çukur kazıp dikenli tel çekmek için görevlendirdi.

Zombiler aptalca bir şekilde sadece saldırıyordu. Bu çukurlar insanlara karşı işe yaramaz olsa da yüzlerce zombiyi tuzağa düşüreceği kesindi.

Shang Lin Bölgesinden, Long Hai Kampına kadar zombilerle güvenli bir savaş verebilecekleri tek bir yer yoktu. Ve sadece bir aptal zombilerle açık alanda savaşırdı. Sadece sayı olarak dezavantajda oldukları için değil yüz  tane PSA’ları olsa bile H1zombiler tarafından parçalara ayırabilirlerdi.

Evrimleşmiş zombiler tamemen farklı bir konuydu. Eğer sadece normal zombiler olsaydı yüz PSA yeterli mühimmat ile karşı koyma fırsatı tanımadan onları yok edebilirlerdi. Ama H1 zombi gibi evrimleşmiş zombiler olunca savaşlar çok daha çetin geçerdi.

On gün sonra Yue kampın dışını izlerken Greenieden gelen keskin bir çığlık duydu ve yüzü bembeyaz oldu. Arkasında duran Kong Tianyu’ya dönerek “Git ve herkesi uyar. Zombiler burada.”dedi.

Şehrin dışına çukur kazmakla meşgul olan herkes ellerindeki kürekleri atarak şehir kapılarına doğru koşmaya başladı.

Delicesine koşan kalabalıkta birkaç kişi yer düşüp arkadakiler tarafından ezilerek öldü. Fakat kimse bu ölen insanları umursamadı. Herkes kendi derdine düşmüştü.

Kapılardaki durum çığlıklar ve inlemelerle tam bir kaos ortamına dönüşmüştü. Bu durumun zombiler varınca ne olacağını kestirmek çok zordu.

Bir süre sonra hükümet yetkilileri olaya el atıp insanları düzene sokmaya başladı.

İnsanlar kampa girdiği anda gözcü kulelerindeki görevliler zombi ordusunu fark etmişti.

Zombi denizi gören herkes elinde olmadan umutsuzluğa kapılmaya başlıyordu. Yollarındaki her şeyi yok eden, sonu olmayan bir zombi ordusu onları kemiklerine kadar korkutuyordu.

Zombilerin yavaş ama istikrarlı bir biçimde yaklaştığını gören herkes kontrolsüzce titremeye başlıyordu.

Sadece Yue ve yakın savaş birimi üyeleri üstlerine gelen zombi ordusuna sakince bakabiliyordu.

(Arthas Notu: 100 bin zombi neyki bizimkiler için kahvaltı be.)

Yakın savaş birimi soğukkanlılığını korumayı başarsa da yeni eğitilen yedi yüz civarı asker için bu mümkün değildi.

(Arthas Notu: İki yüz kadar Chen Shitou dan beş yüzü Chen Jianfeng’den.)

Zombilerin her adımında duvarın yukarısındaki askerlere daha fazla baskı biniyordu. Eğer altı metre yüksekliğindeki bir duvarın üstünde olmasalar çoktan kaçmışlardı.

Kong Tianyu bir süre kaşlarını çattıktan sonra “Lider Yue, burada yüz binden fazla zombi olduğundan eminim.”dedi. Yüzü biraz beyazlamıştı.

Zombilerin sayısı ilk karşılaşmalarındakinden daha fazlaydı. Sanki karıncalar yollarındaki kolonileri de kendi bünyelerine katmışcasına sayıları artmıştı. Büyük Uçurum Köyünde yaptıkları savaşın ilerde yapacaklarına nazaran ne kadar kolay kalacağını ilk defa fark ettiler.

Yue bile zombiler yüzünden büyük bir baskı hissediyordu. Kong Tianyu’yu onaylarcasına “Ben de onu düşünüyordum.”dedi. Kampı tamamen savunabileceklerine artık ihtimal vermiyordu.

Long Hai Kampında altı binden fazla insan olsa da savaşmaya cesaret edebilenlerin sayısı bin kişiden azdı.

Bu da adam başı en az yüz zombi demekti. Kısaca imkansız bir şeydi.

Şanslarına Z tip zombiler yeni yeni evrimleşmişti ve o kadar da zeki sayılmazlardı. Tek bildikleri taktik: sayı avantajlarını kullanarak kafa kafaya girmekti.

Chen Jianfeng’in kazdırdığı çukurlar ve dikenli teller işe yararsa işleri daha da kolaylaşacaktı. Sürekli üst üste düşen zombiler birbirlerine ezecek ve sayılarında ciddi bir azalma meydana getirecekti.

Ama bu sadece bir süre devam edecekti. Sonrasında altta biriken zombilerin sayısı o kadar fazla olacaktı ki üstlerine basıp geçebileceklerdi.

İlk dalgada iki bin kadar zombi dikenli tellere takılıp düştü ve bir daha ayağa kalkamadı. Bu zombiler arkadakileri hiç yavaşlatmadığı gibi ilerleyen zombilerin ezici sayılarından dolayı kısa süre sonra unutuldu.

Zombiler yüz metre kadar yakına gelince Yue hemen atış serbest emrini verdi.

Yue’nun safındaki keskin nişancılar zombileri gördükleri anda ateş etmeye başlamış ve azımsanmayacak sayıda zombi indirmişlerdi.

Yue ve takımı Doğu Kapısında mevzilenmişken; Kuzey, Batı ve Güney kapıları Lei Cheng’in güçleri tarafından korunuyordu.

Lei Cheng’in askerlerinin çoğu savaş deneyimi olmayan acemi askerlerdi. Zombiler daha iki yüz metre uzaktayken paniğe kapılıp delice ateş etmeye başlamıştı.

Bu Lei Cheng’in mühimmatının çok hızlı tükenmesine sebep oluyordu. Çoğu acemi asker çoktan ikinci şarjölerini bitirmişti.

Kuzey,Batı ve Güney kapılarındaki ateş neredeyse hiç durmadan devam etti. Ağır makineli silahlar bir kere bile dinlemeden ateş etti. Yüzlerce zombi silah ateşlerinden dolayı parçalara ayrılmıştı.

Eski bir asker durumu görünce “Ateşi kesin! Ateşi kesin sizi aptallar! Emrim dışında ateş ederseniz vurulursunuz!”dedi.

İnsanoğlunun en büyük avantajı teknolojiydi. Günümüz silahları hiç durmadan uzun süre ateş edebiliyordu. Bu da kısa sürede hızlı mühimmat tüketimine neden olmuştu. Eğer bu acemi askerler düzenli ateş etmezlerse Long Hai Kampının tüm mühimmatı bir gün içerisinde harcanırdı.

Mühimmat olmadan da Long Hai Kampının 100 bin zombiye karşı koyamazdı.

Çoğu asker iki aydan kısa süre eğitim almıştı. Her biri sadece elli kurşuna sahipti. Gözleri kapalı ateş etseler bile zombileri vurabilirlerdi fakat vurmak ile öldürmek iki ayrı kavramdı. 200 metre öteden sadece iki aylık eğitim alan bir askerin zombi bile olsa kafadan vurma olasılığı, yerlerdeydi.

Kıdemli askerin emrinin ardından acemi askerler atışlarını düzene soktu.

Kısa süre sonra delik deşik olan zombilerin çoğu ayağa kalkıp sallana sallana duvarlara doğru ilerlemeye başladı.

Bunu gören yetkililer stratejilerini değiştirip askerlerin, zombiler yakına gelmeden ateş etmelerini yasakladı.

“Ateş etmeden önce yakına gelmelerini bekleyin!”

Duvar çevresindeki alanlardan altı metre yükseklikteydi ve en iyi savunmalarıydı.

Yetkililerin emrinden sonra Kuzey, Batı ve Güney kapılarına kısa sürede sayısız zombi vardı.

Kapıları ve duvarı yıkmak için pençelerini kullanarak darbeler savurdular fakat bu tamamen etkisizdi. Evrimleşmiş zombiler olmadan yüz bin zombinin şehir kapılarını kırmasının imkanı yoktu.

“Atış serbest!”

Lei Cheng’in astları sonunda saldırı için doğru zamanın geldiğini anlayıp atış serbest emrini vermişti.

Zombilerin şehir kapılarına ve duvara zarar veremediğini gören askerler rahatlayıp emirler doğrultusunda ateş etmeye başladı.

Yükseklik avantajı ile kurşunların çoğu zombilerin kafasına isabet ediyordu.

Zombilerin kolayca öldürüldüğünü gören askerler her geçen saniye daha da cesaretleniyor ve moralleri artıyordu.

Lei Sheng zombilerin katledilişini uzaktan izlerken “Bu zombiler hiç de dedikleri kadar korkutucu değilmiş. Yüz bini geç iki yüz bin tanesi bile bize dokunamaz.”dedi.

Lei Cheng ise o sırada içinden “Bu zombileri yok ettikten sonra tek yapmam gereken Shang Lin Bölgesinin tamamını yağmalamak. Oradan ele geçirdiğim kaynaklarla tüm ülkeyi tekelime alma hayalime yaklaşmış olacağım.”diyordu. Lei Cheng’in hırsı her geçen gün büyümüştü. Eskiden sadece Long Hai Kampını kontrol etmek isterken artık bütün Çin’i kontrol etmek istiyordu.

İnsanlar her şeyin yolunda gittiğini düşünürken zombi denizinin içinden 200 tane L2 zombi çıktı. Ellerinde birer tane L1 zombi taşıyan bu canavarlar L1 tip zombileri duvarın üstüne fırlatmaya başladı.

L2 zombilerin tamamı inanılmaz güçlüydü. Onların fırlatma gücü ile L1 lerin ağırlıkları birleşince zombiler gülle  gibi duvarların üstüne düşüyordu.

Aralarında birkaç tanesi yere düştüklerinde darbenin etkisiyle ölse de çoğu sapasağlam bir biçimde ayağa kalkıyordu.

“Zombiler!”

Zombilerin ortlarına düştüğünü gören askerlerin çoğu silahlarını atıp kaçmaya başladı.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr