----------Cehennem Tanrıçası Hell'in Sarayı----------

Koyu kırmızı ışıklar yayan kristallerin düzenli bir şekilde sıralandağı odanın sonunda görenlerin kalplerine korku salacak bakanların yanında önemsiz bir varlık hissedeceği Siyah Cehennem Taşından yapılma heybetli bir tahtta oturan soluk bir beyaz tene ve sanki karanlıklardan çıkmış gibi olan simsiyah saçları ince beli dolgun vücut hatları ile Cehennemin en acımasız alevlerini bi korkutmaya yetecek beyaz göz akının ortasındaki kızıl bir çift göz ince kaşlar hafif dolgun kiraz dudakları ile Tanrıça Hell oturmaktaydı. Sıkılmış bir şekilde önündeki işleri ile uğraşırken birden bu koyu kızıl ortamın ortasında mavi ve beyaz renklerinin karşımı ile oluşmuş bir portal açıldı.  Bir anda ortaya çıkan Tanrı Mengi'ye şaşkın gözler ile bakan Tanıça Hell Tanrı Mengi'ye bakmakla yetinir. Yüzündeki gülümsemesi ile ortaya çıkan Tanrı Mengi konuşmaya başlar.

"Ahh Tanrıça Hell sizin bu kadar kötü bir ev sahibi olduğunuzu bilmiyordum."

bu sözleri duyan Tanrıça Hell kaşlarını çatmak ile yetindi ve sakinleşmek için derin bir nefes alıp konuşmaya başaldı.

" Mağrur görün lütfen Tanrı Mengi sadece bu ani gelişinizi hiç beklemiyordum hayırdır hangi rüzgar attı sizi "

diyen Tanrıça Hell meraklı gözler ile Tanrı Mengi'ye bakmaya başladı. Tanrı Mengi'nin hiç lafı uzatacak gibi bir hali yoktu bu sözleri duyduktan sonra yüzündeki gülümsemesi hemen kayboldu ve yerine sert ve yıkılmaz bir dağ gibi dimdik duran Tanrı Mengi konuşmaya başladı.

" Hiç lafı uzatmiyacağım eski dostum. Yeni bir başkaldırı gerçekleşicek bu 50 - 60 yıl gibi bir süre düşünüyorum bu savaşın başlaması için erken olabilir fakat asla geç olmaz. Her neyse bu başkaldırı ise Seth piçinden ve Artheus yavşağından biri veya başka tanrılar olucak kaç kişiler bilmiyorum bu haberede az önce ulaştım şu anda sadece Artheus ve Seth ismini biliyorum Tanrıça Hell bana  yardımın lazım eski anıların hatırına ve biliyorum sen asla bana ihanet etmezsin o yüzden hemen Carlo'nun ruhunu alıp Benim seçeceğim bedene yerleştirelim acil bir durum bu her saat daha da geç kalıyoruz sana söz veriyorum ki bu işten zararlı çıkmayacaksın eski tanrıların bir tekniğini biliyorum ve yok edeceğimiz bu piçlerin ruhlarını senin emrine vereceğim sadece hızlıca Ruhlar Köprüsünden Carlo'nun ruhunu alıp getir lakin başka bir şey de var sende bu olanları unutmanı istiyeceğim ben buraya gelmedim Carlo'dan bahsetmedim sana detayları anlatacağım lütfen bana yardım et eğer yardım edersen sana bir iyilik borcum olucak ve bildiğin üzere ben borcumu her daim öderim. Şimdi Carlo'nun ruhunu alıp benimle arafta buluşurmusun? "

bu kelimeler karşısında şok olmuş olan Tanrıça Hell ne yapacağını bilmez halde idi herşey çok ani gelişmişti bir anda Tanrı Mengi ortaya çıkıp ondan bir ölümlünün ruhunu Araf'a getimesini istemesi ayrıyeten bu ölümlü onun damat adayı olması ve bu damat adayanın bütün Tanrılar Alemine büyük bir şok yaratıp Tanrı Mengi'nin kızı Appolina ile aşk yaşaması bunlar çok ama çok tuhaf bir durumdu. ne diyeceğini bilemez halde boş boş Tanrı Mengi'nin surata bakan Tanrıça Hell kendine gelerek şu sözleri söyledi.

"Eski Dostum önce şuna bir açıklık getirelim. Birincisi Carlo Neden öldü ve bu ölüm neden senin için bu kadar önemli sen Tanrı Mengi'sin ölümlülerin ölmesi ne zamandan beri seni böyle telaşa sokamya başladı? İkinci olarak bir baş kaldırıdan bahsettin ama Tanrı Kral Kara-Han'a kim başkaldırı yapmaya cüret edebilir ki sonuç olaral bütün tanrılar bir araya gelsek onu öldürmek için %90'ımızın ölmesi gerekir ki buna değmez. "

Sorduğu soruları bitince meraklı gözlerle Tanrı Mengi'ye bakmaya başladı Tanrıça Hell anlamlandıramıştı hiç birşeyi.

Derin bir nefes alan Tanrı Mengi Tanrıça Hell'e bakarak konuşmaya başladı.

"Eski Dostum Carlo'nun ölmesi veya ölmemesi benim umrumda değil sadece onu öldüren kişiden doalyı benim için bu kadar önemli. O bir ölümlü ve onu öldüren bir tanrı bu tanrı  Savaş Tanrısı Artheus ve Kötülük Tanrısı Seth'den başkası değil. İkinci olarak değidiğin doğru Kara-Han'ı öldürmek çok zor olur beraberinde büyük bir  yıkımda gelir ama Eski Üstün Tanrıların bir Kitabesinde gördüğüm bir yazı geldi aklıma. Bu Kitabede yazanlardan dolayı başkaldırı olmasından şüphe ettim kitabede ise şunlar yazıyordu.

Üstün Tanrılardan biri olan Karanlıkların Lordu Beowulf Üstün Tanrıların Kralı olan Yaratıcı Tanrı Manitu'yu Yok etti ruhunu bedeninin Sarayını varlığını hiçliğe karıştırdı artık yeni Kral Beowulf'tur hem kim ona saygısızlık ederse cezası Tanrı Manitu'ya olandır Cennetin ve Cehennemin Zehiri.

kitabede bunlardan bahsediyordu ayrıca bu zehirin sadece cennet ve cehennemde bulunan özel bir yerde yapıldığı bahsediliyordu lakin bu yerin neresi olduğunu hiç bir zaman öğrenemedim hiç bir kayıtta yeri yazmıyordu cenent ve cehennemdede özel bir yer bulamadım. Sanırım birisi bu yeri buldu ve Başkaldırı yapmaya hazırlandı bunu hemen durdurmamız gerek yokse tekrar bir yok oluş tehlikesi ile karşılaşıcaz."

Bunu duyan Tanrıça Hell şaşırmıştı. Tanrıların Ölümlüleri öldürmesi yasaktı sadece Tanrı Kralın emri ile böyle birşey gerçekleşe bilirdi ama bir tanrı nasıl öldürür ki bir ölümlüyü bu yasaktı ayrıyeten bir aşağalıma idi o Tanrı için yüce tanrı bir ölümlü için koltuğundan kalkıp onu öldürmeye gitmesi ne şaka ama birde bu kişi Savaş Tanrısı Artheus kibirin vücut bulmuş hali onun böyle birşey yapması çok anlamsız bir şeydi kesinlikle bir sebebi olamdan böyle bir harekete başvurmazdı acaba haklımıydı Tanrı Mengi bir başkaldırı bir savaş daha mı olucaktı.

"Tanrı Mengi sanırım haklı olabilirsin Savaş Tanrısı Artheus asla bir ölümlü için harekete geçmezdi sonuç olarak en güçlü Yarı-Tanrılardan bir kaçına sahip birisi dediğin gibi bencede bunun altında bir bit yeniği var eski dostum. O yüzden sana yardım edeceğim Heatra'ya söyleyip onu Carlo'yu alaması için göndericem bana güvenebilirsin. Eğer anlattıkların bir efsanden ibaret değilse o zaman büyük bir bela kapıda demektir."

"Teşekkür ederim eski dostum. Ayrıca sana şunu diyebilirim ki  Savaş Tanrısı Artheus yarı ölü bir durumda Carlo'nun tek bir saldırısı ile o hale düştü öğrendiğim kadarı ile eğer Artheus Seth'ten yardım istememiş olsaydı ölmüş olucaktı. Herneyse seni Araf'ta Bekliyorum."

Şok içinde kalan Tanrıça Hell Tanrı Mengi'nin son söylediği sözlerle beraber sanki küçük dilini yutacak gib olmuştu bir ölümlü bir tanrıyı hemde Savaş Tanrısını yarı ölü hale getirmek bu inanılacak gibi bir şey değildi eğer bunu başkası deseydi kimse ona inanmazdı inanmayı bırak onu ciddiye bile almazlar alay malzemesi olurudu ama bunu söyleyen Tanrı Menhi olunca işler değişiyordu.

-- WTF nedemek Artheus yarı ölü bir halde hahahhahaha... Şimdi anlaşılıyor Tanrı Mengi'nin bu ölümlü ile Appolina arasında ki bu ilişkiye karışmamasına demek ki böyle bir adammış hahaha o zmana hemen Heatra'nın yanına gidip ondan Carlo'yu getirmesini istiyeyim.--

----------Ruhlar Köprüsü----------

 Mavinin Açık tonu olan Turkuaz rengindeki havası ile Ruhlara ürpeti veren dondurucu  ayazlar Köprünün en aşağısında dev dalgalara sahip ve sadece tek bir canavara ev sahipliği yapan dev bir okyanusa sahip olan Ruhlar Köprüsü bir çok ruha yön gösterici oluyor sakın aklınız karışmasın bu yön göstericilik iyiye değil Cehennemedir. Ruhlar Köprüsünün uzunluğu 1.570 kilometredir. her 224 kilometrede bir Cehenneme açılan kapı ve bu kapıyı koruyan Cehennemin Kapı Bekçileri ve ortalıklarda başı boş gezinen ruhların olmaması için Ruh Sömürenler ve Kaçak girişlerin önlenmesi için Ayaz İfritleri bulunmaktadırlar.  Bir Ruh günahlarına göre Cehhennemin 7 Kapısına kadar ilerler ve her kapıdan sonra Cehennemde göreceği işkence , vahşet diğer bir kapıya göre 100 kat daha fazla olur ve bu işkenceler sonunda ise Hell'in ordusu olan Cehennem'in Birliklerine katılır. Cehennemin hangi katında işkence gördüyse bu ordudaki rütbesi daha yüksek olur. 7. Kapının sonunda uzakta dev bir Dağ bulunuyor bu dağın HellHeim dağı diye geçer. Bu dağın yüksekliği 1.650 metredir vei işin en garip tarafı bu dağın zirvesinden Dev bir Anka hiç zorlanılmadan gözükmektedir. 550 Metre uzunluğunda ve 600 metre genişliğinde olan bu Anka'nın her bir kanat genişliği 256 metredir. Simsiyah parlak ve göz alıcı tüylere sahip bu tüylerin altında ise en keskin silahların en güçlü tekniklerin bile zarar vermeye zorlanacağı kas yapısı ile Sivriliği ile ünlü olan Keskin Cilalı Elmastan bile daha keskin ve sağlam olan pençeleri sadece bakışları ile düşmanın ruhunu ele geçirecek bem beyaz ruh gibi gözlere sahip  ve ruhları bile tutma gibi özelliği olan pençleri ile bu Devasa Ruh Yiyen Anka Heatra'nın evidir.  (Aklımdaki alan God Of War'daki 2018 de çıkan oyun :) Helheim ve Heatra'da ordaki devasa kuştur. )

Tanrıça Hell portaldan geçtikten sonra direkt olarak Heatra'nın önünde belirdi Tanrıça Hell'i Gören Heatra hemen başını eğerek efendisine selam verdi. Bunu gören Tanrıça Hell konuşmaya başladı.

" Heatra Carlo'nun ruhunu alıp Araf'a getir."

bu kelimeleri duyan Heatra onaylamışcasına gür bir kükreme ile kanatlarını çırparak havalanmaya başaldı.  Bu kükremeyi duyan Ruhlar Köprüsündeki her bir varlık titremeden edemedi. Ruhlar Köprüsündeki koruyucular ve askerlerin hepsi dizlerinin üstüne çökerek Heatra'nın gelmesini beklediler. Turkuaz rengindeki gökyüzü birden karanlığa boğuldu bu olaylar olurken Carlo'da diğer herkez gibi korkudan hareket edemez halde idi. Heatra gökyüzünden alçak irtifadan ilerlerken Carlo'yu bulunca direkt olarak o tarafa yönelerek pençeleri ile Carlo'yu kavrayıp tekrardan havaya yükseldi 1-2 dakika yükselişten sonra Heatra önünde bir portal açarak portaldan geçti ve Carlo ile Araf'a ışınlandı.

----------Araf----------

Araf huysuz ve kendini bir bok sanan ruhlara ev sahipliği yapan bir yerdi. Burası Tanrıça Hell'in bile bakamya tenezzül etmediği ve kendi kuralları olan bir yerdi burada ruh gücü yüksek olan güçlü olandı. Burdaki bütün ruhlar kendinden düşük seviyede ruh gücüne sahip olan ruhları alt ederek onları özümser ve  güçlerine güç katardı. Araf Uzaya benzeyen bir yerdi terk farkı sadece ruhlardan oluşması ve hiç bir gezegen bulunmaması idi sadece Astreoidler olan bu uzayda bir çokta buranın yerlileri bulunan amacı sadece ruhları özümsemek olan Yıldız Bedenliler olarak anılan varlıklar bulunmakta idi . Bu Yıldız Bedenlerinin bedenleri ise insan şeklinde lakin dış görünüşü küçük bir uzayı andıran varlıklardı ( https://i.hizliresim.com/EDDyOA.jpg aklımdaki varlık bu biraz BEN10 çizgi filminden çalmış olabilrim :D aldırmayın siz :))

Arafta bekleyen Tanrı Mengi ve Tanrıça Hell'in biraz ilerisinde açılan portala dikkat kesilerek portaldan çıkan Heatra'ya bakıyorlardı. Tanrıça Hell'in önünde duran Heatra başını öne eğerek efendisine selam verir. Bunu gören Tanrıça Hell heyecanlı bir şekilde konuşamya  başlar

" Carlo'yu bana bırak ve gidebilirsin iyi iş çıkardın Heatra aferim sana "

Efendisinden aldığı övgüyü duyan Heatra gür ve gururlu bir kükreme atarak  portaldan geçerek kaybolur.

" Her neyse hadi başlayalım direkt olarak öncelikle Al-Preta adlı gezegenden bir insan bedeni buldum sanırım bir büyü formasyonu sonucundan içindeki chi enerjisi bir anda patlamış ve bütün beden talan olmuş ama ben tekrar eski haline döndürdüm bedeni 16 yaşında genç bir adamın bedeni ailesi küçük bir ülkenin uzak bir köşesinde Kendilerine ait bir klanı varmış herneyse şuanda bu ölen çocuğun bütün hafızası elimdeki bu kürede senden isteğim Carlo'nun ruhunu bu bedene yerleştirdikten sonra bende hafıza aktarımı ve birkaç özel yetenek bahşetmem gerekecek o yüzden işimizi hızlı halledelim "

konuşmayı başıyla onaylayan Tanrıça Hell Carlo'nun Ruhunu genç çocuğun bedenine aktarmaya başaldı. Normalde bu iş çok tehlikeli ve sakata gelinebilecek bir iş ama Tanrıça Hell için çocuk oyuncağı o Cehennemin Tanrıçası efendisi idi bunun gibi küçük olaylar onun için çocuk oyuncağı lakin gel gör ki Tanrıça Hell Carlo'nun tuhunu bu bedene sokmaya çalışırken gerekenden daha fazla zorlanıyordu. Yarım saat geçmeisne rağmen %30'luk bir kısmı beden entegre edebildi. aradan geçen 4 saatlik süre sonunda aktarmayı başarılı bir şekilde tamamlayan Tanrıça Hell derin derin nefes alarak konuşmaya başlar.

" Bu çocuğun ruhu anlayamadığım şekilde çok güçlü aslında bu ruhu ben entegre etmedim sanki ruh Kendi bilinci varmış gibiydi. Sanki ona layık mı değil mi diye bedeni kontrol etti çok şükür ki benim ruhlarla olan özel bağlantım sayesinde zorlayarak bedene entegre edebildim. Fakat bir sorum olucak sana bu Carlo denen genç Kadim Ruh Mirasına mı sahip ?"

diye sorarcasına bakan Tanrıça Hell Tanrı Mengi'nin cevabını bekler gibiydi. Bunun farkında olan Tanrı Mengi hiç uzatmadan lafa girdi.

" Evet Kendisinin Ruhu Kadim Zamanların en yüce ırkından gelme biliyorsun dimi o ırkı tek bir kişisi bütün bir yıldız kümesine bedeldi neden onun ile kızımın ilişkisine izin verdim sanıyorsun bunu sadece ben ve sen bilioruz artık. Bu ırkın karakteristik özelliklerinin hepsi Carlo'da var iyi kalpli ama acımasız korkusuz cesur yüce ve savaşçı zeka kapasitesi diğer ırklara oranla daha yüksek Kendi Mirasına özel olarak en güçlü ruh sarayına ve sınırsız bir depolama yeteneği olan Sonsuz Uzay adında özel bir yaşam formuna sahip ve en büyük özelliği potansiyeli Şöyle düşün senin benimle bir savaştığmızı ve senin beni öldürdüğünü dünüş bak zafer kazanmak yaralamak değil öldürdüğünü düşün. Ayrıca kendisi Kadim Potansiyele sahip hatırlarmısın bilmem ama en son Kadim Potansiyele sahip olan biri ölümlü alemden gelip Tanrı Aleminde Kral olmuştu hatırla Kara-Han'dan bahsediyorum."

Tanrıça Hell boş bir gözle Tanrı Mengi'ye bakıyordu haklıydı Kara-Han bir ölümlü idi lakin kendisi sınırsız potansiyelin bile ötesinde olan Kadim Potansiyele diğer bir değişle Üstün Tanrı Kralların sahip olduğu potansiyel. Ölümlü dünyalarında bir Gelişimci kendisinden en fazla 1 seviye yüksek kişi ile savaşabilecek potansiyele sahip olabilirdi ve bunlar en düşük yetenekli geliştiriciler için geçerliydi. Bazı zamanlarda aralarında yetenekli kişiler çıkabiliyordu bunlarda kendinden 5 seviye yüksek kişiler ile savaşabilecek kapasitede olabilirdi eğer yeteneği daha iyi ise yenebilridi bunlara Deha deniyordu. Eğere öldürecek yeteneğe sahip ise bunlarda Dahiler arasındaki Dahilerdi lakin kendinden 1 alem yükseteki kişileri öldürecek kişiler ve kendisinden 2 alem kişilerle savaşacak yeteneğe sahip olanlar işte bunlar gerçekten nadirdi nadir denmezdi aslında Sadece her bir milyar yılda bir çıkardı bunlar ve bunlarada Kadim Potansiyel kişiler denilirdi. İşte böyle bir yetenekti Kadim Potansiyel.

" Şimdi planını anladım İsyancı Tanrılar güçlenicekler zaten Carlo'nun öldüğünü düşünüyorlar o yüzden rahatlar yani sen Carlo'yu başka bir bedende başka bir isimle tekrardan ve potansiyeline yakışır bir şekilde yetiştiriceksin ve o İsyancı Tanrılar neye uğradıklarını şaşıracaklar işte Bilge Tanrısına yakışır davranışlar."

diyerek konuşan Tanrıça Hell Tanrı Mengi'ye övgü dolu bakışları ile konuşmayı sonlandırdı

" Ha bu arada sana Carlo Hakkında bildiğimi ve olaylar hakkındaki herşeyi vereceğim bütün yetenekleri sana sonra anlatacağım."

diyen Tarnı Mengi'yi kafasıyla onaylayan Tanrıça Hell önünde portal açarak gideceği zamandan arkadan Tanrı Mengi'nin sesi gelir

" Bir ara Bilgelik Sarayına uğrada birer çay içelim karşılıklı yeni bir çay türü buldum ismi neydi ..... Ha Karadeniz Çayı  diye bir şey uzak bir galaksi olan Samanyolu Galaksisinde Bir gezende Dünya idi sanırım adı orada Türkiye diye bir yer var ordan aldım bu çayı tuhaftırki çok egzantirik bir millet ama sevdim onları cesurlar ve çok espirililerdi. "

Bu cümleler karşısında sadece gülümseyerek başıyla onaylayan Tanrıça Hell portala girerek kaybolur ve arkasında yeni bedendeki Carlo'yu ve Tanrı Mengi'nin hayran bakışları ile geride bırakır

" Evet genç adam bakalım sana tekrar bahşettiğim hayatı nasıl değerlendiriceksin gene eskisi gibi mi yoksa daha mı acımasız bakalım zaman bize ne göstericek"

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Evet arkadaşlar Heryerde güzel ülkemden bir parça Tanrılar bile içiyor çayımızı ahh ahh birde bizimkiler buları bile kjhgsaflkjghksdfg:D D: D:D:  neyse şaka bir yana bu düzenlenmiş ikinci bölüm 1 saat içinde diğer bölümüde düzenliyip bir kaç yeni şey ekleyip yollicam uzun sürüyor düzenlemeler çünkü bir yandan birkaç ekleme yapıyor kafamda hikayeyi oturtmaya çalışıyor bir yanda kelimelere yen isimlere filan derken çok zor oluyor o yüzden yeni bölüm ertesi gün gelicek inşallah 

Bakalım Tanrıça Hell Karadeniz Çayını beğenicek mi ?? 

Esen Kalın 

Bölümdeki Kelime Sayısı: 2370

 Not: Ulan ikibin kelime yazmışım vay amk D: