Korkunç bir firtınanın ortasında açık bir ovanın ortasında kucağında 25-26 yaşlarında bir genci taşıyan bir kadın kara bulutlardan boşalırcasına yağan yağmurun oratasında ağlıyordu. Bu kadın kucağında kanlar içinde yatan adama sarılarak ağlıyordu.

" Hayır hayır hayır hayır Carlo benimle kal gitme nolur gitme Bırakma beni nolur BABAAAAAAAAAAAAAAA LÜTFEN YARDIM ET BANA LÜTFEN BEN YAŞAYAMAM ONSUZ"

der ve gökyüzünden yeryüzüne bir yıldırım düşer bu yıldırımın oluşturduğu korkunç ses bütün ovayı inletir. Bu yıldırımın ortasından bir figür gözükür bu varlığın beyaz hafif uzun ve taralı saçları beyaz göz akının ortasında dünyadakı bütün Yeşimlerin bile yanında sönük kalacağı bir çift göz 1.85 boyunda orta yapılı her kadının aklını başından alacak hatta erkeklerin bile aşık olacağı bir adam çıktı. Aurası Sakin bir okyanus gibi ama bir o kadarda kudretli idi. Bu varlık Tanrıların bile saygı duyduğu Tanrı Kralın bile onun önünde saygısızlık yapamayan Bilgelik Tanrısından başka kimse değildi. Bilgelik tanırısı ortaya çıktığında üzüntüden bithap düşmüş olan kadının o güzel ve narin yüzünde çiçekler açmaya başladı. Bu kadının ismi Appolina idi 1.68 boylarında kestane rengi dalgalı ve beline kadar uzanan bir ipek gibi yumuşacık saçları vardı. Saçları ile uyumlu Sarının en güzel tonunda gözleri küçük ve narin dudakları Güzelliğin Tanrıçası Frea ile yarışacak hatta geçecek derecede güzel bir kadın ince beli kıvrımlı vücut hatları vücuduna uyumlu ne küçük nede çok büyük göğüsleri ile her erkeği başından çıkartıcak bu kadın genç bir adam için ağlıyordu bu adamın yerinde olupta o güzel kadının kollarında ölmeye can atacak milyarlarca insan olmak isterdi. Bilgelik Tanrısı Mengi (Türk Mitinde Her bilginin sahibi olan Tanrı Diğer adı Tanrı Mergendir ) Konuşmaya başlar.

"Benim güzel kızım malasef bu isteğini gerçekleştiremiyeceğim bir ölümlü için ölmene müsade edemem"

Appolina bu sözler karşısında sinirden delirme aşamasına kadar geldi kucağındaki genç adamı kucağından nazikce indirip Bilgelik Tanrısı Mergen'in karşısına dikilir. içinden onu parçalara ayırmak geçiyordu ama bunu yapamazdı çünkü Tanrı Mergen'in kızıydı o sırf bu yüzden bir şey yapamıyordu.

"Neden baba neden sırf senin kızınım diye bir insanı sevemezmiyim he neden iyileştirmiyorsun onu NEDEEEEENNNN"

diye bağırır babasına Appolina ve ağlamaya başlar eğer başka biri görseydi bu durumu böyle güzel bir kızı ağlatan kişiyi bulup parçalamak isterdi. Tanrı Mengi konuşur

"Yapamam çünkü senin bu genç ölümlü ile birlikte olman tanrılar aleminde nelere yol açtı bilmiyorsun eğer ben onu tekrar iyileşmesini sağlarsam tanrılar aleminde ne saygınlığım ne de sözümün bir değeri kalır"

Tanrı Mengi haklı idi Tanrılar Aleminin katı kuralları vardı buda Ölümlüler ile evliliğin veya herhangi bir aşk olayının yasaklanmış olmasıdır. Eski zamanlarda bu böyle değildi birçok Tanrı ölümlüler ile ilişkiye girip bir çok Yarı-Tanrı doğmuşdu bunun sonucunda bazı Yarı-Tanrılar baş kaldırıp Dünyaya ve birçok Aleme Kaosu getirdiler bu kaosun izleri hala görülmekteydi. Appolina babasının haklı olduğunu biliyordu aslında bu olay Tanrılar Aleminde yayıldığı zaman ortalık ciddi anlamda birçok kargaşa çıktı kimi Tanrılar bunu fırsat bilip ayaklanma çıkarmaya çalıştı kimi Tanrılar ise Appolina ya ceza vermeyi teklif etti ama Tanrılar Kralı Kara-Han (Kayra-Han diyede bilinir Türk Mitinde Tanrıların En büyüğü olarak tanınır.) Tanrıların üstünde gücünü kullanarak ortalığı yatıştırır ama hala bir çok tanrı öfkelidir bu konuda Tanrı Krala. Bunların farkında olan Appolina genede sevdiği adamdan vazgeçmeyip Carlo'nun yanında kalmıştır. Ama şimdi bir kaç Tanrı gelip Tanrılar Alemi olan Akreath'ın düzenini bozduğu için intikam alma çabasına girmişlerdir. bu 1 yıl içinden birçok Tanrılara itaat eden Yarı-Tanrı ve Hizmetkarlar ile savaşmışlardır bu son savaşta ise Savaş Tanrısı olan Artheus Gelmiş ve Büyük bir savaşa tutuşmuşlardır. Carlo Sevdiği kız için Kendi hayatından vazgeçip bir çok ciddi yara almasına rağmen savaşmaya devam etmiştir ve sonunda Savaş Tanrısı Artheus'u ağır yaralayıp geri göndermiştir. Her savaşta zaiyatlar elbette olur bu savaşta ise Carlo bu savaşta yaptığı son saldırıda kendi Dantianını çok fazla yüklenerek sakatlamıştır. Tanrı Mengi derin bir nefes alıp konuşmaya başlar

" Appolina peki Carlo'ya ve sana saldıran kimdi"

Appolina bunu duyduğu anda aurası birden köpüren öfkeli bir okyanus gibi etrafa yayılmaya başaldı ve çevresinde birçok yeri tahrip etti derince öfkeli bir sesle sadece üç kelime söyledi lakin bunu duyan herkez sani Ölüm Tanrıçası Hell'in onların canını almaya geldiğini düşünürdü

"Savaş Tanrısı Artheus"

bunu duyan Tanrı Mengi su gibi sakin olan yüzü şiddetli bir şekilde kasılmaya başladı kaşları bir anda çatıldı o sakin ve su gibi narin adam gidip yerine öfkeli bir ejderha geldi sanki

" bana hemen bütün herşeyi anlat ilk saldırılardan son saldırıya kadar"

Appolina şaşkın bir ifade ile olanları en başından anlatmaya başladı bu son 1 yılda olan olayları gelen Yarı-Tanrı ve Hizmetkarları anlattı. Son savaşı anlatırken gene öfkelenmeden edemedi

"Biz Carlo ile kalacak bir yer arar iken Ayrık Vadinin çıkışında bizi bekleyen Artheus'u gördük Carlo baya sinirlendi hatta bir an yaydığı auradan ben bile korktum ondan sonra Artheus bana bakıp pislikçe gülerek herşeyi başlatmış oldu Carlo öfkesine yenik düşerken bende onu yanlız bırakmadım bir çok saldırı değiş tokuşu yapıldı ve Carlo ile ben Artheus'u fena halde hırpalamaya başladık. Benim küçük bir hatam ile boş ve dengesiz bir saldırı yaparak Artheus'un bana sağlam bir darbe indirdi Carlo'da dayanamayıp kendini kaybetti. Carlo'nun öfkesi  o anda ayrı bir seviyeye geçti o anda sanki Amcam Kızıl-Han bile bu öfke karşısında dizleri titrerdi. Bir anda etrafta yoğun bir Ruhsal Etki Alanı hissetim. Baba o anda hissettiğim o enerji Yüce Kara-Han'dan daha kudretliydi. Tek Saldırı yaptı Carlo ama bu saldırı bir yasak teknik olan  bir Yarı-Tanrı tekniği Tanrı Katleden adlı tekniği kullandı ve bu onun gelişimini aynı anda sakatladı fakat Artheus'a ise ağır bir darbe indirdi"

bunu duyan Tanrı Mengi cidden şaşırmıştı bu cidden tuhaf birşeydi çünkü böyle bir şey mümkün değildi kaşları çatık bir şekilde dinlemeye devam etti

"Arteus yeniliceğini anladığı zaman birden değişmeye başaldı öfkeli bir hale büründü gözleri kan kırmızı hale geldi ve Kötülük Tanrısı Seth'ten yardım istedi o şerefsiz benim Carlo'ma bir büyü uyguladı. Ne olduğunu anlamadan Carlo öldü ne olduğnu anlamadım bile baba nolur yardım et bana baba intikam istiyorum o piçleri öldürmek istiyorum baba." 

bunları dinleyen Tanrı Mengi birden köpürmeye başladı etrafına yaydığı aura ciddi bir değişim yaşadı öfkeli bir Typhon gibi etrafını ölümcül bir aura yaymaya başladı öldürme niyeti büyük bir oranda artmaya başaldı. Duyduğu her kelime ile Yeşimlerin bile kıskanacağı türde olan gözleri bir anda göz akı simsiyah oldu göz bebekleri ise en koyu kızılın rengine büründü o eski sakin ve bilge olan Tanrı Mengi gitti yerine bir canavar geldi herşeyi yok edebilecek olan bir canavar. aklından ise şu kelimeler geçiyordu.

-- Seni küçük oruspu çocuğu demek Seth ile anlaşma yaparsın bu bir başkaldırının işaretidir. Şimdi herşeyi anlamaya başaldım. Demek planın bu senin şimdi senin itin götüne sokma zamanı geldi oruspu çocuğu -- (iki adet -- koyduğum zaman iç sestir :D bilginiz olsun)

Normalde sakin bir yapıya sahip olan Tanrı Mengi ilk defa bu kadar öfkelendi. Hem canından çok sevdiği kızına bir piçin saldırması üstelik damadının öldürülmesi. Carlo iyi bir insandı Doğa kanunlarının olduğu bu zaman diliminde güçlünün sözü geçtiği zayıfın hep ezildiği yerde  Carlo gibi insanlar bir elin parmaklarını geçmezdi Zalime karşı hep karşı tarafta olmuştu doğruluk yolunda idi sevdiği insanlar için can alıp can verecek insandı. Ölümle birçok kere kafa kafaya gitmiş bir insandı Zalime yaptığı işkenceler cidden bir çok insanın aklının yitirtecek kadar acımasızdı fakat sevdiklerine karşı olan merhameti ise dillere destandı zaten oldukça yakışıklı biriydi kalbi temizdi bu temiz kalpliliği yüzüne vurmuştu resmen 1.88 boyunda ne çok kaslı ne de abartılı derece zayıf bir vücuda sahip değildi orta bir vücut yapısı vardı lakin bir Ejdeha gibi sağlamdı vücudu. Siyah karanlıktan bile siyah olan  hafif uzun saçları düşmana korku  veren mavinin en koyu  tonunda bakan gözleri ile birçok kızın kalbini çalacak yeşim gibi pürüzsüz gibi vücudu ile her kızın hayalini süsleyen bir erkekti. Tanrı Mengi ilk başlarda Carlo'ya biraz uzak yaklaşmıştı lakin onu kendi sarayında oturup izlemeye başaldığı anda aslında ne kadar yanlış değerlendirdiğini anlamıştı. Tanrı Mengi derin bir nefes alıp konuşmaya başladı

 " Tamam kzım Carlo'yu tekrar diriltmek için Hell'e gidicem fakat onu şimdiki hali ile değilde herşeye en sıfırdan başlayacak dikkat çekmemek için ve ona bir kaç hediye vereceğim bir de sen onu uzaktan izleyip yol göstericisi olucaksın aslıda bunu yapmıyacaktım fakat tahmini 50-60 yıl sonra bir savaş çıkıcak tanrılar arasında bir savaş ve bu savaşta Carlo bizim işimize çok yarıyacak bazı piçler baş kaldırı planlıyorlar bu yüzden sizin üzerinizden yapmaya çalışıcaklar bunu sende hemen benim sarayıma gidip orada kalıcaksın bundan sonra Carlo yeniden dirildiği zaman başak bir bedende olucak o yüzden şuanda bu bedeni sen benim sarayıma götür güzelce ilgilen o bedenle ayrıyeten bedeni Yıldız Işığı Odasında bırak orada olan yoğun yıldız enerjisi ile hem beden Carlo geri gelene kadar zararsız bir şekilde kalıcak ve o odada bulunan Yıldız Enerjisi o bedeni besilyecek bu onun için çok iyi olucak ve  Carlo'nun ruhunu şimdi gireceği bedenden ona aktarırız birde başka bedende olacağı için o bedenin sahibinin hatıralarını alıcak o yüzden kafası ve kalbi karışık olucak ilerleyen vakitlerde ise bedendeki hafızalar ve kendi ruhu kaynaşıcak o zamana kadar sen dayan gerisini baban halledicek ikincisi olarak ona Bilge'nin Gözlerini ve Bilge'nin  Hafızası yeteneklerini vericem ona zaten anlayışı ve kavrayışı üst derecede fazla bu iki yetenek ile eski halinden daha güçlü olacak lakin bir şartım var 6  sene içinde İlahi Aleminin son seviyesinde olması lazım yoksa olacakları söylememe gerek yok dimi kızım neysen ben hemen Hell'e gidiyorum sen hemen Yüce Saraya git orda beni bekle SAKIN BAŞKA BİR YERE GİTME ORTALIK KARIŞIR VE CARLO ÖLÜR ASLA BAŞKA YERE GİTMİCEKSİN ANLADIN MI BENİ "

 bunları dinleyen Appolina hiç hız kaybetmeden Carlo'nun yanına gidip ona son bir kez sarılıp konuşmaya başlar

"Merak etme aşkım hemen en kısa zamanda tekrar birlikte olucaz"

derin bir nefes alıp babasına döner ve 

"Baba sana akıl vermek gibi algılama lütfen ama sana birşey söylemek istiyorum. Eğer Carlo tekrardan hayata dönücekse ve herşeye tekrardan başlıyacaksa o zaman sağlam bir bilgi birikimi gerekiyor baba ona senin Yüksek Evren Kitabını verirmisin vyea kopyasını ruhuna işlermisin baba. Sormadan söyliyim Carlo'nun Ruhu Normal değil anlamlandıramadağımı birşeyler var v eminim ki ruhu onu kaldırır baba lütfen bunu yaparmısın  "

 Carlo'nun bedeninin yanına giden Tanrı Mengi Appolina'ya bakar lakin bir şey söylemez hemen Hell'e giden portalı oluşturup portal önüne geldiğinde durur ve kızına dönerek der ki 

"Merak etme benim güzel Appolinam Carloya öyle yetenekler bahşedicem ki o puşt Tanrı bozuntuları bile onun önünde secde edicek" 

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Merhaba Arkadaşlar bu seriyi tekrardan başlatmaya karar verdim ve yoğun bir çalışma temposuna girdim benim için çok güzel bir seri olucak. Şuanda aklımda kitabi bir çok ACT a bölmek ve şuanda kafamda 4 Act var onları yazıya döküp zamanı gelince sizlerle paylaşacağım her Act kaç bölüm olur belli değil daha gidişata göre bakılıcak ama bölümde ki kelime sayısı 1100 üstü yapamyı planlıyorum şuanda kafamda milyonlarca fikir var ve nasıl seriyi başaltsam ve ilerletsem bilemedim o yüzden seri rayına oturana kadar birazcık karmaşık olabilir lakin kendime güveniyorum ki seriyi toparlıyabileceğim o zamanlar bu ilk kitabım olduğu için ilerde yazacağım kitaplar içinde antreman olucak arkadaşlar Teşekkürler okuyan ve Yorum Yazan herkese Esen Kalın Effenim :)

Kelime Sayısı= 1784