(Bölüm Müziği : youtube.com )

  Satarou yere dökülen çay bardaklarını ve tepsiyi temizlemeye ve içeri götürmeye başlar. Amca ise ağaç köklerinden yapılma balta değmemiş bir masaya oturtur misafirlerini. Hala yüzü şaşkınlık ve korku içerisindedir. Grup bunu fark eder ancak bir şey demeye cesaret edemezler. Birkaç dakika sonra Satarou her yeri temizledikten sonra o da masaya oturur.

Satarou : Benim misafirlerim amca, tanıştırayım. der ve sırasıyla eliyle gösterip isimlerini söyledi.
Amca : Memnun oldum çocuklar. Memnun oldum.. der ve tekrardan bir yere doğru dalar.
Satarou : Amca, iyi misin? Moralini bozan bir şey yok ya.
Amca : Yok yok arada bir dalıyorum işte, yaşlılık.
Gallon : Peki arkadaşımıza yardım edebilir misin?
Amca : Ne için yardıma ihtiyacınız var? dedi ve Gallon, Satarou ve Ares olayları tek tek anlattılar.
Satarou : Yüzünü de ben mahvettim, yanlışlıkla.
Amca : O zaman düzeltelim, düzeltmesine de... bu yüzü senin yapma ihtimalin yok.
Satarou : Bence de yoktu ama vurunca böyle oldu.
Amca : Hayır yani, demek istediğim, her neyse boş ver. dedi ve uzun, ağaçtan yapılma, üzerinde hala birkaç yaprak kalmış bir asa çıkardı pijamasının içinden. Büyüyü yaparken Ares'in kulağına doğru eğildi ve fısıldadı.
Amca : Bunu onun yapmadığını çok iyi biliyorum. Olayın farkındayım, beni kandırmaya sakın çalışmayın. dedi. Ares'in alnından terler akmaya, stres olmaya ve titremeye başladı.

  Büyücü büyüsünü yaptıktan sonra Famael'in yüzü, eski haline döndü. Amca tekrardan asasını pijamasına soktu ve oturdu.

Amca : Sizinle açık konuşacağım çocuklar. Normalde bu yaptığınız şeyden sonra sizi öldürürdüm. dedi gözleri kapalı ve sinirli bir biçimde. Satarou duraksadı, Gallon, Ares ve Famael ise başlarını öne eğmiş korkudan titriyorlardı.
Amca : O zaman bir anlaşma yapalım. Bu yerin doğu tarafında, Tolutsy köyü bulunuyor. O köyde bir kütüphane var. Orada ülkenin ve dünyanın tarihi ile ilgili araştırma yapacaksınız.
Gallon : Tamam da, ne için? der. Amca, Satarou'ya döndü. O da, Ares'in takımı gibi başını eğmiş mahcupça bekliyordu.
Amca : Bu genç bayan Savaş Akademisinin son sınavından bir türlü geçemedi de ondan. dedi. Gallon ve takımı şok olmuş, ağızları açık bir biçimde bir Amca'ya bir Satarou'ya baktılar.
Amca : Güç, çeviklik, farkındalık, büyü.. ne ararsan her sınavdan geçti ama bir insan zeka testinde bu kadar mı başarısız olur? Alt tarafı 2 tarih 2 de matematik soruyorlar ve bir türlü geçemedi.
Satarou başını neredeyse yere kadar eğmiş bir şekilde : E-evet. Anlamıyorum.
Amca : Sizden istediğim şey de bu. Tarih hakkında araştırma yapıp Satarou yerine sınava gireceksiniz. O zamana kadar da Satarou sizi koruyacak.

Grup, afallamış bir şekilde Amca'nın ve Satarou'nun suratına 2 dakika kadar boş boş baktılar. 

Amca : Tamam o zaman yolunuz açık olsun. dedi ve evine girdi.
Satarou : Eee gidiyor muyuz?
Gallon : Hala şaşkınım, bu kadar çok şeyi yapıp nasıl bu sınavdan geçemedin?
Satarou : Detaylar sıkıcı, hadi ayaklarınız çalışsın. dedi ve yola koyuldu. Grup da arkasından devam etti. Yoldalarken Ares ara sıra Satarou'ya yanaşmaya çalışsa da her defasında ters cevaplar aldı. Yolun etrafı orman, açık bir kervan yolundan yürüyordular. Derken arkalarından çok hızlı bir at arabasının içinden bi adam çıktı. "Çekilin yoldan bücürler!" diye bağırdı. Gallon, Satarou'nun yüzüne baktı. Satarou yavaşça "Yol üstünde birkaç fare avlasak fena olmaz, değil mi?" diye fısıldadı. "Arabanın içindeki de işimize yarayabilir" deyip gülümsedi.

(Kısım Müziği : youtube.com )

  Satarou elini arkasına savurup 5 adet bıçak fırlattı. Bıçaklar kervanın tepesindeki örtüyü yırttı. Arabayı durdurdu ve "Kavga mı istiyorsun cüce!" diye bağırıp arabadan indi sürücü. Kervanın içinden yaklaşık 7, kervanın arkasındansa bir o kadar insan çıkageldi. Bazıları kılıç, bıçak gibi yakın silahlar kullanırken aralarında uzun menzilliler de vardı. Satarou "TP kasmak için güzel bir yer" deyip ileriye doğru atıldı. Atıldığı yerden hızlıca havaya süzüldü ve etrafında dönmeye başladı. Dönerken sayısız bıçak fırlatmaya başladı. Gallon, gözüne bir okçu kestirip, kılıcıyla üzerine atladı. Ares ise elini 3 askere doğru açıp mavi bir güç topladı. Famael... uh.. müzik çaldı... Famael işte. Satarou yaklaşık 4 tanesini öldürdükten sonra Gallon'un saldırdığı okçuya doğru yaklaşık 15 bıçağı aynı anda fırlattı. Gallon bıçakları fark edip hızlıca eğildi ve bıçaklar, okçuyu delik deşik etti. Ares, topladığı güçlerle mavi, ruhsal bir balta oluşturdu. Elini yumruk haline getirip sıktı ve balta önündeki 2 adama çarptı. Adam, baltayı eline alıp paramparça etti ve Ares'e doğru havaya sıçradı. Kendi baltasını yukarıdan indirirken alevlendirdi. Ares, kollarını kafasının önünde tutup kendini korumaya çalıştı. Famael gitarından bir tele çok güçlü vurdu. Çıkan ses dalgası havadaki adama çarptı ve yere düşürdü. Ares, Famael'e baktı. Famael, gözleri kapalı bir şekilde bir şeyler çalıyor, Ares'i umursamıyordu. Gallon bu karışıklık sırasında kervandan kaçmaya çalışan bir çocuk gördü. Önündeki kılıçlı adamı ittirerek yere düşürdü ve çocuğun arkasından koşmaya başladı. Adam, Gallon'un arkasından kılıcını fırlattı ancak Satarou kılıcın üstüne basıp havaya sıçradı ve birkaç bıçak darbesiyle de adamın işini bitirdi. Ortalığı kan götürüyor, vahşeti gören Satarou gülmekten kendini alıkoyamıyordu. Ares hayran gözlerle sadist Satarou'ya doğru bakıyor, Famael ise kervandaki birkaç elmayı yiyordu.

(Kısım Müziği : https://www.youtube.com/watch?v=5lNd9fph_os )

  Gallon, çocuğu ormanın içinde kovalamaya devam etti. Dalların, yaprakların arasından çevik hareketlerle sıyrıldı. Çocuk son hızla koşmaya devam ediyordu. Orman yavaşça mavileşmeye başladı. Gallon koşarken çevresine bakındı. Yapraklar yavaş yavaş parlamaya başladı. Korkutucu ve gizemli orman yavaş yavaş huzur dolu bir yaşam kaynağına dönüşmeye başladı. Sanki çocuğun arkasından yaşam akıyor, bastığı yerlerden küçük mavi çiçekler çıkıyordu. Gallon büyülendi. Ayakları sanki artık kendiliğinden koşuyordu. Ona çarpan hiçbir dal, ayağına takılan hiçbir taş acıtmıyordu artık canını. Çocuğu, ileride bir şelalenin yanında su içerken gördü. Yavaşça yaklaştı(...)