Doğu Tepesi Anakarası

Dağın tepesinde, rüzgâr öfkeyle uğuldadı.

Xia Ruoyun dağın tepesinde hareketsiz duruyordu, saçları rüzgarla çılgınca birbirine karıştı. Soğuk bakışları, önündeki insan grubuna sabitlendi. Grubun arasında lüks giyimli orta yaşlı bir adam duruyordu.

Adamın gözlerinde Xia Ruoyun’un baştan ayağa titremesine ve kalbinin bir soğukluk hissiyle sarmalanmasına neden olan soğuk ve duygusuz bir bakış vardı.

"Xia Ruoyun, çok uzun zamandır kaçıyorsun! Bakalım bu sefer nasıl kaçabileceksin!"

Orta yaşlı adam küçümseyerek güldü, küçümseyici bir yarım gülüş dudaklarına yayıldı. Gözleri, sanki önündeki kız kanından değilmişçesine ezeli düşmanını bakışlarıyla delip geçiyor gibi görünüyordu.

''Antik Kutsal Pagoda*, Büyükbabam hala hayattayken bana geçti. Onu kimseye vermeyeceğim!"

Xia Ruoyun'un sesinde belirgin bir nefret tonu vardı.

O günlerde, sırf büyükbabasının söylediği bir cümle yüzünden: "Yun Ailesi’nin kızıyla kim evlenirse, Xia ailesinin reisi olabilir", sözde babası çocukluk aşkını terk etmiş ve onun yerine annesine kur yapmaya başlamıştı.

Annesinin onunla evlendiği aynı ay içinde, gidip eski sevgilisiyle ikinci bir evlilik yapıp onu Xia Ailesi’nin ikinci karısı yapmıştı.

Xia Ailesi’nin reisi olarak, birden fazla eşe sahip olmak tamamen normaldi. Annesinin her gün ağlamaktan başka yapabileceği hiçbir şey yoktu.

Ona üzülen dedesi olmasaydı, annesinin muhtemelen Xia Ailesi’nde yeri olmazdı...

Yüzü birkaç ton karardığında, Xia Ming nefretle şunları söyledi, "Seni iğrenç kadın, Antik Kutsal Pagoda aslında Chu Xue'ye ait. Eşyalarını çaldıktan sonra benimle böyle konuşmaya nasıl cüret edersin? Doğduğunda, göklerden aykırılık işaretleri geldiğini unutma. Hatta İmparator’un Öğretmeni, onun Antik Zümrüdüanka'nın reenkarnasyonu olduğunu kehanet etmişti.  Babam kafası karışıkken Antik Kutsal Pagoda'yı sana vermiş olmalı. Öldüğüne göre, bunu düzeltmek bana kaldı! "


"Ha ha ha!" Xia Ruoyun, uzak dağlarda uzun süre yankılanan şiddetli bir kahkaha attı.

"Chu Xue'nun doğduğu günün benim de doğum günüm olduğunu unuttun mu yoksa? Büyükbabam kendince sebeplerden ötürü Pagoda'yı bana miras bırakmış olmalı. Şu haline baksana!"

Alayla gülümseyip devam etti, “Pagoda'yı almak için bana acımasızca işkence yaptın. Beni kurtarmak için, Annem senin tarafından işkence gördü ve ölümüne zulme uğradı, kirli domuz! Bütün ailesi de senin tarafından tamamen katledildi! Nasıl hala kendini bir insan olarak görebilirsin? Diğer kızının uğruna eşini katletmekten bile çekinmedin!"

"Hah!!" Xia Ming, küçümseyici bir kahkaha attı ve soğuk bir şekilde, "Karım olmaya layık değildi. Senin yüzünden olmasa bile onu öldürürdüm. Sevdiğim kadın ölümü sayesinde tahta çıkabildi!"

Xia Ruoyun kederle gözlerini kapadı. Annesinin trajik yaşamının görüntüsü hala zihnindeydi.

Bir keresinde vazgeçmişti!

Büyükbabası tarafından verilen emanetten vazgeçip annesinin hayatı karşılığında Pagoda'yı vermek istemişti. Ancak annesi ne yapacağını çok iyi biliyormuş gibi, Antik Kutsal Pagoda'yı korumak için ölmeyi seçmişti.

Sadece düşünmesi bile hala ona muazzam bir acı veriyordu!

"Xia Ming, yaptığın onca şeyden ötürü eninde sonunda vicdan azabı çekecek ve pişmanlık duyacaksın! Senin gibi hain, kalpsiz ve sadakatsiz bir adam yaptıklarının bedelini ödeyecek, cezasını çekecek ve sonsuza kadar hor görülecek!"

"Pişmanlık mı?" Xia Ming güldü. "Seninle ilgili söylentileri biliyor musun ki?" Kibirli ve kendini beğenmiş bir kız olan Xia Ruoyun, sinsi bir düşmanı kışkırttı ve bu nedenle Yun Ailesi’nin her üyesi katledildi! Ben, Xia Ming, ise annen için kederle yas tutan sadık ve zavallı bir dulum. Chu Xia bile o kadar üzgündü ki defalarca bayıldı. Senin, aileye böyle bir ıstırap getirdikten sonra saklanan nankör korkak kızın, yüzündendi. Üstelik... ha ha ha! Annen Xia Ailesi Atalar Mezarı'na gömülmedi bile! Cesedini işaretlenmemiş toplu mezara attım ve oradaki kurt sürüsü tarafından mideye indirildi! Xia Ailesi Atalar Mezarı isimsiz bir kadının öylece girebileceği bir yer değil!"

Çeviri Notları:

*Pagoda, Uzakdoğu ülkelerindeki tapınaklara verilen addır.

Fullbringer Notu

Gençler ve genç hissedenler. Yeni bir "Şimdi vurursunuz ama ölmezsem sıkıntı büyük." serisi ile karşınızdayım. Lafı uzatmadan şunu söyleyeyem: Seri denişik. İleride nasıl olur bilmiyorum ama okuduğum kadarı etkileyiciydi. Uzun zamandır not yazmadığımdan ve serinin ilk bölümü olduğundan yazmak istedim. Hala çılgınca, arzuyla, şevkle bizi takip etmeniz sınavdan 100 almanın mutluluğunu veriyor. Sizi öpüyorum (taciz olarak algılayan vicdansızlar hariç, daha önce yaşadım) ve seviyorum (bir abi şefkatiyle <3)

Bu arada burada bitmedi, bugün biraz daha bölüm atacağım sövmeyin.