Bölüm 25 : İlahi Karga Zirvesi

Sadece birinci büyük değil, diğer tüm büyükler adeta Li Qiye’nin zihnini okumaya çalışıyordu. Xu Hui’yi öldürmesi belki gerçekten şansla olabilirdi, Xu Hui rakibine kibirle yaklaştıysa, Li Qiye sinsi bir saldırıyla işini bitirmiş olabilirdi. Sonuçta kader tahmin edilemez bir şeydi ve bazen insanın şansı yaver gidebilirdi.

Ancak Karmakarışık Kalp Ormanı öyle olamazdı. Altı büyük, son yüzyılda yeni nesiller arasından kimsenin ormanı tamamen geçemediğini biliyordu. Erdemli Örnek seviyesinde değilsen bu olamazdı.

Altı büyüğün bakışları altında, Koruyucu Mo ve Nan Huairen resmen Li Qiye’nin yerine terliyordu.

Li Qiye sakince birinci büyüğün sorusunu cevapladı: “Kıymetli büyüklerim, Karmakarışık Kalp Ormanı girenlerin zihnini test etmek için var. Bir gelişim gücü seviye imtihanı olarak görmemelisiniz. Bir kişinin irade gücü yeterli olduğu sürece tüm ormanı geçebilir. Gelişim ile zerre alakası yok bunun.”

Büyüklerden Xiaong mutsuz ifadesiyle sordu: “Hmmmph, senin ölümlü irade gücün, Kraliyet Asillerinden daha fazla mı yani?”

Li Qiye kaşlarını çattı ve konuştu: “Büyüğüm, manevi gücün gelişim seviyesiyle alakası yoktur. Yüksek seviyedeki bir gelişim başarısı kişinin irade gücünü temsil etmez. Çağlar boyunca bir çok ‘Aydınlanmış Varlık’ ve ‘Cennetsel Kral’ istikrarsız irade güçleri yüzünden şeytanların ve alevlerin karşısında acı çekerek can verdiler.”

Büyük Xiong sessizce konuştu: “Bu şey… Kim gökyüzünün ne kadar yüksek olduğunu, yeryüzünün ne kadar engin olduğunu bilmez? Senin gibi biri ‘Aydınlanmış Varlıkları’ ve ‘ Cennetsel Kralları’ eleştirmeye mi kalkıyor?”

Li Qiye de sabırsızca karşılık verdi: “Ben sadece gerçekleri söylüyorum. Eğer büyüklerim yalan söylediğimi düşünüyorsa, Dokuz Aziz Şeytan Kapısı’na gidip gerçeği öğrenebilir!”

Li Qiye’nin sabrını kaybettiğini gören Xiong gözlerini devirdi. Bir fırtına yaklaşıyor gibiydi, ama birinci büyük öksürdü ve araya girdi: “Bunu da anladık diyelim. Peki ya Prenses Li ile evlilik meselesi?”

Xu Hui ve Karmakarışık Kalp Ormanı ile ilgili aldıkları cevaplar karşısında tam olarak tatmin olmasalar da, en önemli şey evlilikti. Temizleyici Tütsü Antik Tarikatı ve Dokuz Aziz Şeytan Kapısı’nın akraba olması gerekiyordu! Temizleyici Tütsü Antik Tarikatı kesinlikle Dokuz Aziz Şeytan Kapısı gibi bir tarikatı arkasına almak istiyordu.

“Bu meseleyi Dokuz Aziz Şeytan Kapısı’na sormanız gerekiyor. Benim kararım değil.”

Li Qiye bu konuşmayı daha fazla sürdürmek istemiyordu ve aniden konuştu: “Bu tartışma burada biter!”

Birinci büyük pes etmek zorundaydı. Li Shuangyan ile Li Qiye’yi zorla evlendiremezlerdi. Dokuz Aziz Şeytan Kapısı ile uzlaşmaya varmak için daha güçlü olmaları gerekiyordu.

Birinci büyük konuştu: “Tarikatımız için çok önemli bir şey yaptın. Anlaşmamıza göre, söz verdiğimiz şeyler senindir…”

“Kardeş Gu…”

Büyük Xiong araya girmek istedi ama, birinci büyük usulca bir el işareti yaparak sessiz olmasını söyledi.

Birinci büyük Li Qiye’ye baktı ve konuşmasını sürdürdü: “İlk olarak, Fizik Birikimi seviyesine ulaştığında Kral Seviyesi Tıbbi Macunu alacaksın. İkinci olarak, Fizik, Yaşam Çarkı ve Kader Sarayı teknikleri, her biri için bir gelişim yöntemi seçeceksin. Tabii ki her biri için farklı teknikler seçebilirsin ama üç klavuzdan fazlasını seçemezsin. Uygun mudur?”

Li Qiye başını salladı ve cevapladı: “Uygundur! Ancak bir isteğim daha var.”

Birinci büyük cevapladı: “Söyleyebilirsin, neymiş?”

“Hala bir silaha ihtiyacım var, yani Yaşam Hazinesi veya Gerçek hazine olan bir silah seçmek istiyorum!” dedi Li Qiye.

“Pekala, Yaşam, Gerçek ve Yaşam Çarkı hazinelerinden üçüncü katın altındakilerden herhangi birini seçebilirsin.”

“Hürmetlerimi sunarım büyüğüm.” Li Qiye saygıyla cevabını verdikten sonra ayrılmak için arkasını döndü.”

“Huairen, Qiye ile git!” Birinci büyük Nan Huairen’i Li Qiye’nin peşinden gitmesi için görevlendirmişti.

Li Qiye’nin ayrılışından sonra, Büyük Xiong konuştu: “Kardeş Gu, korkarım bu çocuk sorun olabilir. Dokuz Aziz Şeytan Kapısı’nın bir casusu olabilir.”

“Nasıl böyle bir şey söyleyebilirsin Cao Xiong?” Başka bir büyük kafasını sallayıp karşı çıkmıştı.

“Bence, durum böyle değil. Dokuz Aziz Şeytan Kapısı şu an bizden kat kat güçlü. Yaşlı Öküz ülkesinde hüküm sürüyorlar ve hali hazırda canavar gibiler. Neden bizim gibi bi tarikata casus sokmak istesinler?”

“Kardeş Sun mantıklı konuşuyor.”

Büyüklerden biri de bu fikre katılmıştı: “Dokuz Aziz Şeytan Kapısı’nın bize karşı böyle bir hamle yapmasının hiçbir nedeni yok.”

Xiong da ciddi bir şekilde cevap verdi: “Orası kesin değil. Belki Dokuz Aziz Şeytan Kapısının bizim İmparator Erdem Kanun’larında veya Cennetin İradesi Erdem Kanunlarında gözü kalmıştır.”

Bunu duyduktan sonra diğer beş büyük birbirlerine bakıp kaldı.

“Bunun gerekli olduğunu sanmıyorum.”

Dördüncü büyük Sun başını kaldırdı ve sözlerine devam etti: “Li Qiye Temizleyici Tütsü Antik Emri’ne sahipti. İmparator Erdem Kanunlarını isteseydi tek cümlesiyle bizi çaresiz bırakırdı. Hatta bir adım geriden düşünürsek, Dokuz Aziz Şeytan Kapısı gerçekten Erdem Kanunlarımızı isteseydi, buradaki kim Şeytan Kral Lun Ri’yi durdurabilirdi?”

Bu makul açıklama büyükleri sessizlik içinde bırakmıştı. Eğer Dokuz Aziz Şeytan Kapısı gerçekten İmparator Erdem Kanunlarını isteseydi, Temizleyici Tütsü Antik Tarikatı’nı doğrudan ezip geçebilirlerdi. Eğer Şeytan Kral Lun Ri kişisel olarak harekete geçerse, tarikattaki kimse ona engel olamazdı. Hatta gerçekçi düşünürsek, Dokuz Aziz Şeytan Kapısı’nın büyükleri bile burayı yıkmak için yeterdi.

Xiong kendi görüşünü sundu: “Kardeş Gu, gene de dikkatli olmalıymışız gibi hissediyorum. Önlemler alalım.”

Birinci büyük de resmi bir şekilde konuştu, bu meseleye karşı duygularını belli etmek istemiyor gibiydi: “Bu meseleyi tarikat ustasına rapor etmeliyiz!”

“Öyle olsun!”

Xiong’un kaşları hafifçe çatılmıştı. Sesinde tarikat ustasına karşı olumsuz duygular içinde olduğunun ip uçlarını barındırıyordu.

“Büyükler senin Dokuz Aziz Şeytan Kapısı’nın bir casusu olduğunu düşünüyor.”

Odadan ayrıldıktan sonra Nan Huairen, Li Qiye’ye bunu fısıldamıştı. Gerçekten zeki biriydi. İnsanların düşüncelerini tahmin edebiliyordu. Tabii ki Li Qiye de büyüklerin nasıl düşündüğünün farkındaydı.

“Ne istiyorlarsa düşünebilirler.”

Li Qiye sadece gülümsemişti. Temizleyici Tütsü Antik Tarikatı boş yere zayıf değildi. O altısı büyük olmasına büyüktü ama, gelişimler Kraliyet Asili seviyesinden fazla olamazdı. Daha önemlisi, bağımsızca çalışamıyorlardı ve bu yüzden etkili kararlar alamıyorlardı.

Bu konuyla ilgili olarak Li Qiye sordu: “Peki ya Elder Xiong?”

Kendisinin ana öğrenci olmaya geldiği gün, Xiong onu desteklemişti. Ama bugünkü tavrı öncesine göre tamamen zıttı.

“Xiong’a dikkat et.”

Nan Huairen sağa sola baktıktan sonra, fısıldadı: “İkinci büyük Cao Xiaong, şu anki tarikat ustasıyla o pozisyon için rekabet halindeydi, ama başarısız oldu. Daha sonra öğrencisi Leng Shizhi’nin ana öğrenci olmasını istedi. Ama tarikat ustası tarafından reddedildi. Tarikat ustası pozisyonundan bağımsız olarak bunu hep istiyordu. Kendisi olamasa bile öğrencisinin bir gün tarikat ustası olmasını istiyordu.”

“Anlıyorum. Eğer beceriksiz bir çöp parçası olsaydım, ana öğrenci bile olsam tarikat ustası olma yolunda ilerleyemezdim. Ama Li Shuangyan ile bir ilişkim olursa mesele değişir.”

Li Qiye, Xiong’un düşüncelerinin neden değiştiğini anlamıştı.

Nan Huairen başıyla onayladı ve ekledi: “Büyük Xiong her zaman tarikat ustasına dikkat eder, tarikat ustasının dahi bir öğrenciyi ana öğrenci yapacağından korkar. Ana öğrenci koltuğunun boş olmasından dolayı, diğer büyüklerle birçok kez Leng Shizhi’yi o pozisyona koymak için tartışmıştır. Ama tarikat ustası hep teklifini reddetti.”

“Peki bu tarikat ustası nerede?”

Li Qiye tarikata katıldığından beri tarikat ustası, Su Yonghuang’ı görmemesinin garip olduğunu düşünüyordu.

Nan Huairen de cevabı bilmiyordu: “Tarikat ustası hiç tarikatta kalmaz. Her zaman gelişimini dışarıda yapar. Onunla sadece bir iki kez karşılaştım.”

Etrafta insanlar olduğunu fark eden Nan Huairen tekrar fısıldamaya başladı: “Tarikatta bir söylenti var. Tarikat ustası büyükler tarafından buradan ayrılmaya zorlanmış deniyor. Detayları kimse bilmiyor. Kısacası, tarikat ustası tarikattan gidince bazı koruyucuları ve liderleri de götürmüş.”

Li Qiye çenesini kaşırken tahminde bulundu: “Buna göre, Temizleyici Tütsü Antik Tarikatı’nın kendi içinde büyük tartışmalar var. Görünüşe göre tarikatın durumu ilk düşündüğümden çok daha karışık.”

“Bazılar dört grubun olduğunu söylüyor.” dedi Nan Huairen ve ekledi: “Tarikat ustasının tarafını tutan bir grup var. Büyük Xiong’u destekleyen bazı liderler var. Birinci büyüğe ait bir grup var. Bir de tarafsız dört büyük var.”

“Birinci büyük de mi tarikat ustası olmak istiyor?” diye sordu Li Qiye.

Nan Huairen kafasını salladı: “Birinci büyüğün ne düşündüğünü kimse bilmiyor. Tarikat ustasını tamamen desteklememişti ama o pozisyon için rekabete girmemişti de. Ama ne var ki tarikattaki etkisi çok fazla. Tarikattaki disiplin grubunu çok katı bir şekilde kontrol ediyor. Ayrıca öğrencilerin bir çoğu da kendisinden korkuyor.”

Nan Huairen’in anlattıklarından sonra Li Qiye tarikattaki durumu kavramıştı. Daha sonrasındaysa kıkırdamadan edemedi ve tekrar bu konuda konuşmadı.

İlahi Karga Zirvesi, Temizleyici Tütsü Antik Tarikatı için çok önemli bir konumdaydı. Hatta bazıları burasının yasaklı bir yer olduğunu söylerdi. Tarikat ustasından veya büyüklerden izin almadan kimse buraya ayak basamıyordu.

Ayrıca, İlahi Karga Zirvesi tarikattaki dağlar arasındaki en yükseğiydi. Tepesinde üçgen şeklinde bir bina vardı. Tüm el yazmaları, kılavuzlar, teknikler, yaşam hazineleri, mücevherler, metaller, kısacası değerli her şey buradaydı.

Dağ ciddi bir şekilde takviye edilmişti. Her üç adımda bir devriye gezenler vardı ve her beş adımda bir savunma garnizonu vardı. Buradan sivrisinek bile geçemezdi. Zirvenin tamamı da tarikatın seçkin öğrencileri tarafından korunuyordu ve iki tarikat büyüğü sık sık burada devriye gezerdi.

Temizleyici Tütsü Antik Tarikatı için İlahi Karga Zirvesi çok önemliydi. Tüm değerleri bu dağın tepesindeydi.

Ek olarak, bu tepeyle ilgili bir efsane vardı. Efsaneye göre, Ölümsüz İmparator Min Ren yükselişinden önce göklerin iradesi tarafından kutsanmış. Gökler kendisine yukarıdan ilahi bir karga yollamış. tam bu dağın zirvesine... Min Ren bu karga tarafından eğitilmiş. Bu yüzden Temizleyici Tütsü Antik Tarikatı bu dağın çevresine kurulmuş.