Bölüm 984: Düşmanları Öldürmek

Editör: Fullbringer

Bu durum diğer ırklardan olan izleyenleri titretti. Bazıları birbirine baktı ve herkesin aynı durumda olduğunu fark etti.

İnsan gelişimciler Chi Zixian'ı öldürdüğü için Li Qiye'ye yüksek saygı ile davranıyordu. Ancak tıpkı Kan uzmanlarının dediği gibi burada herkes Yun Fiziğindeydi. Li Qiye bire bir de kazanabilirdi ancak bu kadar kişiye karşı avantajı gidiyordu.

Aynı seviyede kurt sürüsü ile tek başına savaşmak çok acımasız bir durum oluştururdu.

"Karıncalar bile bir fili ısırarak öldürebilir. Bu Li Qiye için çok kötü duruyor." İnsan uzmanlar Li Qiye için endişelense de kimse ona yardım etmek istemedi. Sadece bir deli, bir yabancıya yardım ederek bu süreçte güçlü Kan Şeytan Kabilesini rahatsız ederdi.

"Asalet gökler tarafından önceden belirlenmiş değildir! Ne kadar güçlü olursan ol burada sadece küçük bir gelişimcisin!" Genç kan şiddetli bir bakışla konuştu: "Li, kaderini kabul et. Buraya gelerek öleceğini bilmeliydin!”

Li Qiye gülümseyerek yanıtladı: "Wow, gerçekten beni parçalayabilecekmiş gibi konuşuyorsunuz. Gelin, böylece zaman harcamadan hepinizi temizlerim."

"Onu parçalara ayırın!" Genç kan bağırdı. Ardından Li Qiye'ye doğru ilk hamleyi yaptı. Bu şanı istiyordu. Eğer Li Qiye'yi öldürebilirse Kan Irkının prestijini yükseltip kendine bir isim yapabilirdi.

"Bu küçük insan hayvanını parçalayın!" Diğer kan uzmanları da geride kalmak istemedi. Bir anda herkes Li Qiye'ye doğru ilerledi.

"Dikkat et!" İnsan uzmanların kalbi sıkıştı. Li Qiye için endişelendiler ve onu çabucak uyardılar.

Li Qiye gözünü bile kırpmadı. Sanki korkudan hareket edemiyormuş gibi olduğu yerde durdu.

"İyi değil..." Dışarıdaki seyirciler terlerini sildiler ve Li Qiye'nin tepki vermediğini gördükten sonra iyi olmadığını hissettiler.

Bir bıçak boynunun yanındayken Li Qiye elini kaldırdı.

"Buzz!" Mutlak bir etki alanı açıldı. Bir anda zaman durdu ve uzay dondu. Tüm saldıran uzmanlar hareketsiz hale geldi.

Ama burada sona ermedi. Zaman dururken hayal meyal çarpışma ve parçalanma sesleri duyuldu. Uzmanlar ve silahları bir anda yok edildi.

Sessizlik yayılırken herkes sersemledi. Kimse Li Qiye'nin ne yaptığını bilmiyordu. Tek gördükleri elini kaldırdığıydı, ardından bir düzineden fazla Kan uzmanı katledilmişti.

“Çok zayıf, hepinizin biraz daha mücadele edebileceğini düşünmüştüm." Li Qiye kafasını sallarken pişman bir ifade ile kanlı katliama baktı.

Sadece Durağanlık Etki Alanını test ediyordu. Her ne kadar orada Cennetsel Kral Âleminde uzmanlar olsa da bu etki alanı içinde tek bir darbeye bile dayanamadılar. Üstelik Yun Fiziğine kadar bastırıldıklarından yapabilecekleri bir şey de yoktu.

İzleyenler bu manzara karşısında afalladı. Li Qiye'nin bu uzmanları nasıl katlettiğini bile göremedikleri için bu çok şok ediciydi.

Li Qiye sanki sıradan bir olaymış gibi bunu umursamadı. İzleyenlere baktı ve gülümsedi: “Bu yerde ben ilahlardan bile daha yükseğim. Bana meydan okumak isteyen herkese şimdiden hoş geldiniz diyorum.” Ardından On Bin Tepeye çıktı.

Kalabalık sessizleşti ve Li Qiye'nin gidişini izledi. O gülümseyip beyaz dişlerini gösterdiğinde herkes titremişti.

"Bu velet çok korkutucu. Dağ bile onu bastıramıyor gibi!" Yaşlı bir gelişimci sakinleşti ve bir şey fark etmiş gibiydi.

Grup kendilerine gelmeye başladı. Biri irkildi ve haykırdı: "Süvari Kılıcı İmparator Okulundan Feng Zhicheng ve Kan Şeytan Kabilesinden diğer dâhiler o tepede meditasyon yapıyor, ancak Li Qiye oraya tırmanıyor!"

"Feng Zhicheng ne olacak?” Bir uzman küçümseyici şekilde konuştu: "Li Qiye Chi Zixian'ı bile öldürdü, onu gerçekten önemseyeceğini düşünüyor musun? Hmph, benim gözümde Kan Şeytan Süvari Kılıcına sahip olsa bile önemsiz."

"Evet, Chi Zixian beş azizden biriyken Feng Zhicheng o gruba girmeye layık değil. Okulu büyük bir tarikat olsa bile Kızıl Gece Krallığı ile kıyaslanamaz." Başka bir insan konuştu: "Li Qiye kadar şiddetli biri, kan ırkını umursamaz!”

Bazı insan gelişimciler hem gizlice hem de açıkça Li Qiye'yi destekliyordu. Onların gözünde Li Qiye'nin Kan Irkına karşı yaptıkları gurur duymaları için bir nedendi.

Li Qiye zirveye tırmandı ve bu yerde meditasyon yapan kişiler olduğunu fark etti. Garip görüntüler kendilerini gösteriyordu. Açıkça bu yerde bir talih elde etmişlerdi.

Onun varlığı hemen onları tetikte hale getirdi. Döndüler ve keskin bir şekilde ona baktılar.

Bu grup, kan şeytan kabilesinin genç dâhilerinden oluşuyordu. Her ne kadar beş azizden zayıf olsalar da ünlülerdi.

"Sen şu Li Qiye'sin!” Şahin benzeri gözlere sahip olan ve sırtında bir kılıç olan bir genç Li Qiye'ye baktı. O Süvari Kılıcı İmparator Okulunun varisi Feng Zhicheng’di.

Li Qiye tembelce ona baktı ve konuştu: "Evet, ben Li Qiye'yim.”

"A'Hong'un grubunu öldürdün!” Farklı bir kişi şiddetli gözler ile ona baktı. Li Qiye burada olduğu için neler olduğunu anında anlamışlardı.

Aynı anda diğer tepelerdeki uzmanlar da izledi. Bu fırtınanın nasıl sona ereceğini görmek istiyorlardı.

"Aşağıdakilerden mi bahsediyorsun?" Li Qiye gülümsedi. "Benim hatam, iyi köpekler yolu kapamaz; beni durdurmaya çalıştılar, bu nedenle ben de onları kıyma yaptım."

Li Qiye'nin provokasyonu grubun ifadelerini çirkinleştirdi. Yüksek statülere sahip dâhilerdi, bu nedenle Li Qiye'nin onların adamlarını bu şekilde öldürmesi onların otoritelerine bir saldırı ve tarikatlarına olan küçümsemeydi.

"Cahil aptal!" Feng Zhicheng kılıcını çekti ve Li Qiye'ye gösterdi "İnsan karınca, diz çök ve ölümünü kabul et!”

Elindeki kılıç akan kan gibi kıpkırmızıydı. Sanki iblis kanı dalgasıymış gibi şeytaniydi.

Kendi kan enerjisini kılıca aktardığında o çok daha şeytani hale gelmişti. Kılıç kötücül bir aura yaydı ve sanki bir iblisin eliymiş gibi her şeyin hayatını emebilirdi.

Li Qiye ilgisizce yanıtladı: "Senin seviyendeki biri benim tek bir hareketimi bile engelleyemez. Vakit harcatma. Hepiniz birlikte gelin, böylece tek hamlede bitirebilirim. Doğal olarak eğer yaşamak istiyorsanız şimdi gidebilirsiniz, belki sizi bağışlayabilirim."

Grup bunu duyduktan canlandı. Böyle aşağılayıcı sözler yutulmayacak kadar büyüktü. Tüm ırklarına meydan okumak gibiydi.

"Çok şiddetli, kendi başına tüm Kan Irkına meydan okuyor. Ne kadar da kararlı ve tahrik edici... İşte bir insan erkeği böyle olmalı!" Bir insan gelişimci bu manzarayı gördü ve kanının kaynadığını hissetti.

"Küçük hayvan, seni parçalara ayıracağım!" Feng Zhicheng bağırdı. Li Qiye onu çok küçümsüyordu, tek darbeyi bile durduramaz mıydı? Li Qiye kim olduğunu düşünüyordu? Lin Tiandi bile onu tek hamlede yenemezdi. Kılıcını çıkardığı an herkesi yok ederdi.

Feng Zhicheng uludu: "Geber!"

"Clank!” Kılıç havada parladı ve rüzgâr oluşturdu. Bir iblis kanı göğü yuttu. Kılıç ilerlerken bu kan da sanki gök kubbeyi kırmak istiyormuş gibi yükseldi. Bu kanın içinde bir iblis eli uzanıyor gibiydi. Tamamen algılanamazdı, ancak yaşam tüketme çabası ile oldukça kötücüldü.

Li Qiye'nin boğazına yöneldi. Kimse saklanmaya çalışsa bile bundan kaçınamazdı!

"Kan Şeytan Süvari Kılıcı, gerçekten kötü bir kılıç." Birisi bunu gördü ve ürperdi.