Bölüm 828: Jian Wushuang Kristal Fiziği Kırıyor

Uçuş şekli sürekli değişiyordu. Bazen bir Anka'yı andırırken bazen Ejder gibiydi. Bu sayede imparatorluk silahına sahip olan Elmas Tanrısı'na karşı mücadele edebiliyordu. Her hareketi inanılmaz derindi ve tarif edilemez bir parlaklığa sahipti. Kusursuz bir stildi.

“İnanılmaz.” Herkes Elmas Tanrısı'nın imparatorluk silahının karşısında özgürce hareket eden Ceset Tanrısı'na bakarken sersemledi.

Eski nesilden olan bir Şeytan Kral, Ceset Tanrısı'nın efsanelerini duymuş biri olduğundan hayranlıkla konuştu: “Bu efsanelerdeki üstün bir dahi, ne kadar da inanılmaz!”

Ceset Tanrısı, Mezar Öncülü'nün oğluydu. Efsanelere göre gençken eşsiz bir parlaklığa sahip olan bir dâhiydi. Bazıları onun bir Ölümsüz İmparator olacağını bile söylemişti.

Daha sonraları aniden kaybolmuştu ve kimse nedenini bilmiyordu. Onun babası tarafından bir ceset haline getirileceğini kim düşünürdü ki? Bu sır Mezar Tarikatı'nın gelecek nesilleri tarafından bile bilinmiyordu.

“Gümbürtü!” Dünya parçalandı ve imparatorluk silahının şok dalgaları nedeniyle yıldızlar düştü. Her ne kadar Ceset Tanrısı sıra dışı olsa da Elmas Tanrısı'na zarar veremiyordu.

Yine de Elmas Tanrısı öfkeden deliye dönüyordu. Her ne kadar silahı kudretli olup Ceset Tanrısı'na zarar verebilse de öldürmeyi başaramıyordu. Eğer canlı biri olsaydı aynı yaralar onu öldürmek için yeterdi.

Ancak Ceset Tanrısı bir ölüydü. Bedeni parçalansa bile bir şey hissetmezdi. Üstelik her bir yaranın ardından Li Qiye devasa ölüm enerjisi ile şaşırtıcı bir hızda yarayı iyileştiriyordu ediyordu.

Aynı anda cesedin de kutsal enerji nedeniyle kendini iyileştirme yeteneği vardı. Kutsal enerjinin de yardımıyla yaralar çok hızlı bir şekilde kapanıyordu.

Elmas Tanrısı bu durumdan bıkmıştı. İmparatorluk silahı ile Tanrı Hükümdarları bile öldürebilecek kadar güçlüydü. Ama şu anda bu ölüye karşı bir şey yapamıyordu.

“Ahh…” çığlıklar yavaş yavaş durdu. Jian Wushuang sürekli saldırdığından sonunda ordu tamamen yok edildi. Savaş alanından çok fazla kişi canlı kurtulamadı.

Tüm İlahi Alev Ülkesi bu katliamın ardından kırmızıya boyandı. Kan kokusu havayı kapladı ve dağlara yığılan cesetler nedeniyle dağılmadı. Koalisyon zafer için hazır şekilde gelmişti. Li Qiye'ye dokunmayı başaramadan tamamen yok edilmeyi beklemiyorlardı.

Jian Wushuang şanslı kurtulanları takip etmekle uğraşmadı. Agresif ve kibirli tavrı ile geri uçtu.

“Açıl!” En sonunda öfkeli Elmas Tanrı parlak bir ışık yaydı. Bedeni kristal berraklığına dönüştü.

“Boom!” Aynı anda Ceset Tanrısı da yer parçalayıcı bir saldırı yaptı. Elma Tanrısı bedeni tamamen buna dayanabileceği için kaçınmadı.

“Cennet'in İradesi Kristal Fiziği!” Uzaktaki bir gelişimci bu manzaranın ardından şaşırdı.

“Bunu sona erdirme zamanı geldi!” Elmas Tanrısı haykırdı. Ceset Tanrısı'nın saldırılarını görmezden geldi ve enerjisini silahına yönlendirdi. Güçlü bir saldırı Ceset Tanrısı'nı uçurdu ve bedenini yardı.

Ancak ölüm enerjisi ve Ölüm Faslı'nın kanunları kırık bedenini anında yenilendi.

“Geber!” Kristal Fiziğine güvenen Elmas Tanrısı ağır darbeler yağdırıp Ceset Tanrısı'nı sonunda dezavantajlı bir konuma soktu.

Kristal Fiziği zararı görmezden geldiği için Elmas Tanrısı da pervasızca hareket edebiliyordu. Ceset Tanrısı'nın saldırıları etkisiz hale getirdiğinden imparatorluk silahı ile istediği gibi saldırabiliyordu!

O anda Ceset Tanrısı parçalara ayrıldı. Fasıl bedenini iyileştirebilse de iyileşme süreci giderek yavaşlıyordu.

“Kristal Fiziği... Etkin olduğunda biri kaybedemez.” Ceset Tanrısı'nın yok edildiğini gördükten sonra herkes yakındı.

Kristal Fiziği aşılamaz bir savunmaydı, bu dünyada en güçlüydü. Ölümsüz İmparator Jing Yu akranlarına kıyasla mükemmel değildi. Ancak kristal fiziği ile çok ünlü hale gelmişti. Bazıları kristal fiziği sayesinde Ölümsüz İmparator Jing Yu'nun tüm zamanların en iyi on imparatoru arasında olduğunu söylüyordu.

Elmas Tanrısı o anda en kısa sürede Ceset Tanrısı'nı yok etmek istiyordu, bu fiziği sadece bir saat sürdürebiliyordu. Süre bittikten sonra fizik yok olacaktı.

Kristalize Deniz Tarikatı'nın tarihi boyunca bu fiziği kullananlar Genç Asil Pei Yu hariç Elmas Kral gibi bir saat sürdürememişlerdi.

Pei Yu gibi bir varlık altı gün altı gece sürdürerek muazzam bir mucize haline gelmişti. Ölümsüz İmparator Jing Yu dışında sadece iki kişi böyle bir şeyi başarabilmişti.

Bu onların fiziğinin zayıf noktasıydı. Sürekli kullanılamazdı ve yeniden kullanmak için uzun bir zaman gerekirdi.

Ancak Ölümsüz İmparator Jing Yu'nun bunu sürekli kullanabildiği ve bu sayede sonsuza kadar yenilmez kaldığı da söyleniyordu.

Ne yazık ki bu sadece bir efsaneydi ve sadece Ölümsüz İmparator Jign Yu'nun yapabileceği bir şeydi. Tarikatın diğer dâhileri bu seviyeye ulaşamamıştı. Derin araştırmaların ardından tarikat imparatorun bunu yapma nedeninin Cennet'in İradesi olduğuna inanmıştı!

Her ne kadar Elmas Tanrısı, Tanrı Krallar tarafından bile öldürülemediği konusunda ünlü olsa da bunu başka bir şansı olmadığı sürece kullanmazdı. Eğer düşmanını öldüremezse fiziğini kullanarak kaçma şansı arardı.

Üç Tanrı Kral tarafından pusuya düşürüldüğünde fiziğini kullanmaktan başla şansı yoktu. Tanrı Kralları öldüremeyeceği için tek yapabileceği kaçmaktı.

Ceset Tanrısı'nın sürekli yok edildiğini gören Li Qiye, Jian Wushuang'a emretti: “Git, öldür onu!”

“Ben...” Bunu duyduktan sonra sersemledi. Kendine her zaman güvenen biriydi ama Kristal Fiziği'ne karşı bir şey yapamazdı. Bu kırılamaz bir imparator kanunuydu.

“Sana Kristal Fiziği'ni kır demiyorum.” Li Qiye devam etti: “Sana onu öldürmeni söylüyorum. Evet, şu anki yeteneklerin ile kristal fiziğini kıramazsın, ama onu bastırabilirsin, anladın mı? Elinde Dokuz Söz Gerçek yayı var. Onu nasıl öldüreceğine gelince, bunu kendin düşün.” Bunu dedikten sonra başını salladı.

Jian Wushuang biraz afalladı ama o yine de bir dâhiydi. En sonunda kendini sakinleştirdi ve derin bir nefes aldı. Bir uğultu sesiyle birlikte Yaşam Çarkı belirdi. Güçlendirilmesi altında, kan enerjisi gökyüzüne kadar bir gelgit dalgası gibi yükseldi.

Kader Sarayı açıldı ve yeni arıttığı gerçek kader silahı içinden çıktı. Bu silah bir aya benziyordu. Etkinleştiğinde sanki zamanın kendisini içine çekiyormuş gibi aydınlandı.

Bu gerçek kader silahının ismi Geçici Parlak Ay'dı. Başka bir uğultu sesi duyuldu. Jian Wushuang yayı kullanırken parlak bir ışık yaydı. ‘Düzenle’ sözü yay ipinde gerildi. Aynı anda Geçici Parlak Ay da netleşip geçici ışığını bu oka aktardı.

“Whoosh!” Bu ok çok hızlıydı ve görsel algının ötesine geçmişti. ‘Düzenle’ sözü normalde bu kadar hızlı değildi, ama Geçici Parlak Ay'ın lütfu nedeniyle zaman yay ipi serbest kaldığında hızlandı ve okun üstün bir hıza ulaşmasını sağladı.

Bu Li Qiye'nin onun gerçek kader silahını değiştirmek isteme nedeniydi. Jian Wushuang zirveye ulaştıktan sonra zamanın kendisini bile bu hazine nedeniyle bastırabilen en hızlı oklarını atarak herhangi bir varlığı öldürebilecekti!

“Whoosh!” Bu ok Elmas Tanrısı'na vurdu. Herkes okun etkisiz olacağını düşündüğünde bir uğultu sesi daha duyuldu. Elmas Tanrısı anında kayboldu.

“Az önce ne oldu?” Elmas Tanrısı'nın ani kayboluşu birçok kişinin kafasını karıştırdı.

Bilgili bir Şeytan Kral birkaç ipucu fark edip mırıldandı. “Bu bir sürgün, geçici bir sürgün.”

Bu ‘Düzenle’ oku bir sınır dışı özelliğine sahipti. Ok geçici bir zamansal bozulma açtı. Bu birine zarar vermezdi, ama bu yeni açılan uzay-zaman boyutuba sürgün edilirlerdi.

Eğer bu uzaya geri dönemezlerse içeride ölürlerdi.

Jian Wushuang'ın Yaşam Çarkı o an çok parlaktı. Tüm kan enerjisi Geçici Parlak Ay'ı destekliyor ve onun aydınlanarak geçici akışı uçlarına kadar yükseltmesine neden oluyordu.

Jian Wushuang yay ipini çekti ve başka bir ‘Düzenle’ oku daha atarken gerçek kader silahı ile onu güçlendirdi.

Zaman aktı ve en sonunda Elmas Tanrı inanılmaz imparatorluk silahı ile geçici boyuttan geri dönmeyi başardı. O ortaya çıktığında boşluk paramparça oldu.

“Pop!” Geri döndükten sonra kaçamadı. ‘Düzenle’ oku onu bir kez daha vurdu. Kaçınmaya çalışsa da zaman geçişi çok hızlı olduğundan bu ok kaçınılmazdı ve dahası diğer uzaydan daha demin dönmüştü.

Bir kez daha sürgün edildi ve herkesin görüşünden kayboldu.

“Her ne kadar Kristal Fiziği'ni kırmanın yolu olmasa da biri onu bastırabilir veya kovabilir. Yenilmez varlıkların Kristal Fiziği ile bu şekilde baş ettiği hakkında hikâyeler var.” Bir izleyen Jian Wushuang'ın amacını bunu gördükten sonra anladı.

“Pop!” Elmas Tanrı bir kez daha geri geldi. Kristal Fiziği ve imparatorluk silahı ile gerçekten güçlüydü. Zamansal bozulma onu tuzağa düşüremezdi!

Ancak geri döndüğü an bir kez daha vurulup bir daha sürgün ediliyordu!

Beşinci kez sürgün edildikten sonra altıncı sefer geldiğinde Li Qiye yavaşça konuştu. “Onu öldürmenin zamanı geldi.”

Jian Wushuang derin bir nefes aldı. Geçici Parlak Ayı çekti ve tüm kan enerjisini Dokuz Söz Gerçek Yayı'na odakladı. Yay ipini çektiğinde yay yavaşça yükselen dokuz güneş kadar parlak hale geldi. Kimse görünüşünü veya atılmak üzer olan oku göremiyordu.

“Pop!” En sonunda Elmas Tanrı bir kez daha boşluğu yararak ortaya çıktı. Bu sefer kanlı ve hasarlıydı. Kristal Fiziği bir saatin ardından yok olmuştu.

O anda zaman yine durgunlaştı, dünya Jian Wushuang okunu atarken büyüyor gibiydi.