Bölüm 822: Eşsiz Okçuluk

Aslında, bu önerilen arabuluculuk asla olmaması gereken bir şeydi. Ceset Hükümdar bile yokken Li Qiye neyi çıkaracaktı?

Li Qiye Sheng Fei'nin davranışını gördükten sonra gülmek istedi ve konuştu: “Sheng Fei, oyunculuğun kötü değil. Ne yazık ki gurur duyduğun planın gözümde çocuk oyuncağı, zirveye ulaşmaktan fazlasıyla uzak.”

Sheng Fei bunu duyduktan sonra mutsuz oldu, bu yüzden sesini yükseltti: “Kardeş Li, ben iyi niyetle hareket ediyorum ve bu düşmanlığın dostluğa dönüşmesini istediğimden arabuluculuk yapıyorum. Ancak sen beni kötü olarak görüyorsun. Bu gerçekten hayal kırıklığı yaratıyor…”

Mezar öğrencileri Li Qiye'ye kızgınca bakarken uzaktan izleyen birkaç uzman yorumladı: “Çok zorbaca.”

Mezar Lideri ciddiyetle belirtti: “Li Qiye, unutma, burası Canavar Alemin'in güney bölgesi! Burası biz şeytanların dünyası! Eğer kanunsuz şekilde davranıp daha fazla şeytan öldürürsen tüm Canavar Alemin'in düşmanı olacaksın...”

“Yeter, hepiniz beni suçlamaya çalışmıyor musunuz?” Li Qiye liderin sözünü kesti ve ilgisizce konuştu: “Ben neden aramadan herkesi katledip zayıflara zorbalık yapan kötücül bir insanım... Ee ne olmuş? Eğer yetenekliyseniz gelip beni ısırın! Madem bana acımasız diyorsunuz o zaman size acımasızlık nasıl oluyor göstereyim!”

“Li Qiye, sen çıldırmışsın… Hırsızlık ve cinayetlerin ardından tövbe etmek yerine hala bu sözleri söylemeye cüret mi ediyorsun!” Kutsal Şeytan Lideri haykırdı: “Bugün, gelişimcilerin adına senin gibi bir iblisi yok edeceğiz!”

Li Qiye sadece gülümsedi. Cevap vermeden önce soğuk bir homurtu duyuldu. Çok güzel bir figür gökyüzünde belirdi.

O asil ve kibirlice gökte yükselen bir Anka gibiydi. Agresif ve dokunulmaz aurası ile herkesin üzerinde duruyordu. Kimse yaklaşmaya cüret edemiyordu.

“Peri Jian...” Sheng Fei bu kızı gördüğüne haykırdı.

Gelen Jian Wushuang idi. O anda Li Qiye'ye ve arından kalabalığa doğru baktı.

“Jian Klanının altın kızı!” Dışardan izleyenler onu gördüğünde irkildi. İçlerinden birsi mırıldandı: “Sheng Fei'nin grubunun Li Qiye'ye meydan okumaya cüret etmesine şaşmamalı. Jian Klanı onları destekliyormuş demek.”

Grup oldukça şaşırdı. Sheng Fei Dağ Geçidi'nden geliyordu yani eğer dağ geçidi ile Jian Klanı birlikte çalışıyorsa bu çok güçlü bir ittifak olurdu. Diğer miraslar böyle bir güce karşı temkini olmak durumundaydı.

Sheng Fei Jian Wushuang'i gördükten sonra mutlu hale geldi. Kafasında bir fikir belirdi ve bağırdı: “Peri Jian, bu Li Qiye Taş Tıp Dünyasını aşağılayıp halkımızı hor gördü. Sadece acımasız değil, aynı zamanda yerini bilmiyor ve buradaki tüm imparatorluk miraslarını yok edeceğini ilan ediyor...”

“Peri Jian dünyamızın yenilmez okçuluğa sahip bir dâhisi. Sizi sonuna kadar takip edip onu yok etmenizde size yardım etmek isteriz.” Konuştuktan sonra ne kadar yetenekli olduğu hakkında kendini beğenmiş hissetti. Bu şekilde başka biri imparatorluk mirasını bu karışıklığa sürükleyecekti.

İzleyenler Sheng Fei'nin sözlerini küçümsedi. Bu çok utanmazcaydı. Ancak kimse Li Qiye için konuşmak istemedi. Bu dünya şeytanların dünyasıydı ve Li Qiye bir insandı. Onun için kim bir şey demeye cüret edebilirdi?

Bu sırada Jian Wushuang gururlu bir şekilde orada durdu. Sanki bir aptala bakıyor gibi soğukça Sheng Fei'ye baktı ve cevap vermeye bile tenezzül etmedi.

“Tamam, artık aptalca davranmaya gerek yok tüm imparatorluk miraslarını bile buraya getirseniz umurumda olmaz.” Li Qiye gülümsedi ve konuştu: “Hepiniz gelin. Ordunuz burada olduğuna göre huzurlu şekilde çözüm çıkmasını istemezsiniz. Bunu kanla çözelim.”

“Cahil aptal!” Ceset Lideri gök gürültülü sesiyle bağırdı: “İnatçı olduğundan dolayı göklerin yerine adaleti sağlayacağız. İleri!”

Emri ile birçok uzman saldırdı. Aslında üç ana güç huzurlu bir çözümü düşünmemişti. Onlar Li Qiye'nin kafasını almaya hazırdı.

“Pluff!” Ama uzmanlar yaklaşamadan önce Jian Wushuang Dokuz Söz Gerçek Yayını çoktan eline almıştı. Gelişigüzel bir ok atıp kanın dökülmesini sağlamıştı. Öldürülen uzmanların haykıracak zamanları bile olmamıştı.

Genç nesil arasında Jian Wushuang okçulukta en iyiydi. Yetenekleri oldukça kudretliydi bu nedenle yayı aldıktan sonra kanatlı bir kaplana dönüşmüştü. Yay onun potansiyelini çok daha iyi açığa çıkarıyordu.

Uzaktaki izleyenler de dahil herkes onun bu kadar kişiyi öldürdüğünü gördükten sonra sersemledi.

Bir golem olduğundan şeytanların yanında olacağını düşünmüşlerdi. Li Qiye'ye saldırmasa bile kenardan izleyecekti.

Hepsi afalladı, kimse Li Qiye'nin düşmanlarını öldürmesini beklemiyordu.

Mezar Liderinin ifadesi çirkinleşirken bağırdı: “Peri Jian, ne yapmaya çalışıyorsunuz?!”

Jian Wushuang kibirlice gökyüzünde durdu, tarikat liderine bakmak için çok tembeldi.

Li Qiye sırıttı: “Başka ne olabilir ki? Benim için çalışıyor, bu kadar basit!”

Bu sözler herkesi şaşırttı! Jian Wushuang Jian Klanının altın kızı ve bir imparatorluk mirasının ana vasiydi. Kimse onu tarafına çekmek hakkında konuşamazdı. Üstelik onun kibirli olduğunu herkes biliyordu. Kimseye yüz vermezdi ve buna Ye Qingcheng da dahildi ama bugün bir insan olan Li Qiye için çalışıyordu! Kimse böyle bir şeye inanmazdı.

Bu noktada Kutsal Şeytan Lideri daha temkinli hale geldi. Ancak çoktan bir kaplana bindiklerinden kurtulamazlardı. Gizli kozlarını düşündükten sonra daha fazla tereddüt etmedi.

“İskeletleri kullanarak onu durdurun, biz Li Qiye'yi öldüreceğiz!” Mezar lideri emretti…

“Gümbürtü!” Bir anda tarikattan elder ve öğrenciler ve hatta yüksek elderler eğittikleri iskeletleri çağırdılar.

Binlerce iskelet ortaya çıktı ve ceset aurası gökyüzünü andında boğdu. Her türden iskelet vardı ve oldukça kudretli olalar da bulunuyordu.

İzleyenler gerginleşti. İskeletleri kontrol etmek çok korkutucu bir şeydi! Bir kişi mırıldandı: “Mezar Tarikatı gerçekten korkutucu, ölüler ile bir arada olma konusunda bir numara olmaya gereçken layıklar.”

“Hadi!” Öğrenciler iskeletlerine Jian Wushuang'a saldırmalarını emretti. Birçok iskelet uçmayı biliyordu. Bir anda büyük bir iskelet grubu göğe yükseldi ve huşu uyandırıcı bir manzara oluşturdu.

“Pluff! Pluff! Pluff!” Jian Wushuang daha fazla ok fırlattı. Her bir ok yaklaşan iskeletleri deliyordu. Ancak bedenleri ve kafaları parçalansa bile onlar ilerlemeye devam ediyordu.

Bu Mezar Tarikatının en korkutucu yönüydü. İskeletlerini öldürmesi çok zordu; onları tamamen parçalamadığı sürece bunu yapmanın tek yolu kontrol eden kişileri öldürmekti.

Birkaç iskeletin başsız olmasına rağmen saldırmaya devam ettiğini gören uzaktaki uzmanlar ürktü. Bu şeyler canavarlardı!

“Geber!” O anda binlerce uzman saldırdı. Çok sayıda hazine kudretini sergilerken dehşet verici bir ışık göğü yardı, dünya sarsılıyor ve yıldızlar parlaklığını kaybediyordu.

Ancak bu karmaşanın ortasında Li Qiye aniden kayboldu. Bir an sonra Jian Wushuang'ın yanında ortaya çıktı. Binden fazla iskeleti öldürmesini izlerken kıkırdadı: “Bu ölümsüzleri bana bırak, katliam zamanı geldi.”

Bunu dedikten sonra Ölüm Faslı dalgalanan ölüm enerjisi ile birlikte ortaya çıktı. İpek benzeri kanun iplikleri kitaptan çıktı ve anında bu iskeletlerin bedenlerini kilitledi. Bu kanunlar tarafından bağlandıktan sonra iskeletler sanki mühürlenmişler gibi hareket etmeyi kesti.

“Geber!” Jian Wushuang savaş narası attı. Dokuz Söz Gerçek Yayı aydınlandı. Bir mantra elindeki oktan çıktı. Bu ok fırladığı an çok sayıda ok ağır bir sağanak gibi indi. ‘Formasyon’ sözünden kaynaklanan birkaç mantra oku fırlattı. Bu oklar bölgede dönüştü; bu oklar tarafından yıkılan gökyüzü altında kimse yaşayamazdı.

“Ahh!” Sefil haykırışlar yankılandı.

“Formasyonu etkinleştirin!” Lider, tarikat lideri ve Sheng Fei şok olup öfkelendi. Jian Wushuang kendi başına binlere karşı savaşıyordu ama kimse onun savunmasını geçemiyordu!