Bölüm 759: Yüzleşme

Xian Klanı'nı ortadan kaldırmak... Böyle kelimeler mezhep veya imparatorluk soylarının dile getirmesi farketmeksizin her türlü inanılmaz derecede kibirli kabul edilirdi! Simya Krallığı olduğu yerde oturup Xian Klanı yok edilirken sadece izleyemezdi.

Böyle bir bildiri, birinin kulağının yanında çınlayan gök gürültüsü gibiydi. Birisi mırıldanmadan edemedi: “Çok kibirli! Simya Krallığı'nda kimsenin olmadığını falan mı düşünüyor?”

Xian Miao'nun ifadesi aşırı derecede çirkindi. Xian Klanı, kendi klanını oluşturmak için imparatorluk ailesinden ayrıldığından beri hiç kimse onların yüzüne doğru böyle bir şey ilan etmemişti!

“Güzel... Li, Xian Klanı'mız da ne yapabileceğini görmek istiyor.” Ayrıca sert ve soğuk bir cevap bıraktı: “Kardeş Cao'yu kesinlikle koruyacağız! Eğer ikna olmadıysanız buyurun gelin! Planlarınızı üstleneceğiz!”

Xian Miao sohbeti bitirdi ve sarayına girmek için geri döndü.

“Üç gün sonra Xian Klan'ınızı ziyaret edeceğim. Cao Guoyao'yu bana teslim etmemeniz durumunda yıkım meydana gelecek.” Li Qiye hükümdarın tepkisini önemsemedi. Son sözlerini söyledikten sonra avlusuna geri döndü.

Bu kadar güçlü sözleri duyduktan sonra herkesin gözleri genişledi. Hepsi her iki tarafın da bu konuda bir anlaşmaya varacağını düşünüyordu.

“Bunu gerçekten yapacak mıyız?” Li Qiye geri döndükten sonra Tie Yi, yardım edememiş ama akıllıca bir gülümsemeyle sormuştu.

Li Qiye ona bakıp konuştu: “Xian Klanı'nın bunu gerçekten barışçıl bir şekilde çözmek isteyip istemediğini çok iyi bilmelisin. Onlar sadece duruşlarını sergiliyorlar ve benim kapılarına gelmemden başka bir şey istemiyorlar. Daha önceki o küçük skeç sadece şov içindi, böylece dünya Xian Klanı'nın ahlaki bir zemine sahip olduğunu düşünecektir. Klanlarına saldırmaktan bahsetmeseydim bile oraya gitmem için hala bir neden bulacaklardı. O zaman istediklerini yapmaya hakları olmuş olacaktı.” Bu noktaya değinince yardım edemedi ama gülümsedi.

“Ağabey, onlarla anlaşmaya da çalışabilirsin.” Yuan Caihe usulca söyledi.

Li Qiye güldü ve konuştu: “Neden yapayım ki? Bana gelenler onlar olmalı. Samimi ve barış istiyor olasalardı mekansal mesajla cevap vermezlerdi. Eğer benim yerime gelip Cao Guoyao'nun cezasını kabul etmesine izin verselerdi, bu gerçek samimiyet olurdu!”

“Tabii ki iyi niyetle davranmıyorlar. Bu daha da iyi, ben mantıksız insanları severim.” Li Qiye yavaşça açıkladı: “Ne demişler, biri gülen bir yüze tokat atamaz. İnsanlar diz çöküp affedilmeleri için yalvarırlarsa, onları gerçekten öldüremem. Ancak bu şekilde kibirli olanları tutmayın, gelsinler! Sadece mantıksız insanlarla uğraşırken istediğim gibi öldürürüm!”

Yuan Caihe pes etti. Nazik bir kalbi vardı ve Li Qiye'nin bu şehre ayak bastığı anda gürlemeye hazır olduğunu anlamıştı. Xian Klanı'nın henüz bunu bilmemesi talihsizlikti.

Li Qiye'nin ilanının yayılmasının ardından tüm şehir kargaşa içerisindeydi.

“Olamaz, bu gerçek mi? Li Qiye gerçekten de bu sözleri söyledi mi? Burası Simya Şehri, rastgele bir yer değil. Atalarının bulunduğu yere sadece bir adım uzaklıktadır. Böyle bir ilanda bulunabilmek... Delirdi mi acaba?”

İlk tepki elbette inanmamak olurdu.

Li Qiyenin bazı efsanelerini duyan bir uygulayıcı şöyle dedi: “Bu Li Qiye denen dallama ilk gördüğümden beri her zaman sözlerine sadık kaldı. Korkarım bu sadece egoistce bir konuşma değil.”

“Bu çocuğun gizli gücü ne?” Şeytan Krallar ve birçok şey yaşamış atalar bile merak etmeye mahkumdu. “Bana Allpine Dağı'ndan büyük bir karakterin buraya gelip onun arkasında olduğunu söyleme sakın?”

Bazı insanlar da bu sonuca varmıştır, ancak hiç kimse bir Allpine Atası'nın geldiğini duymamıştı. Li Qiye bildirisini yaptığı zaman Allpine Dağı'nın hiç tepki vermediği bile söylenebilir. Bu, Li Qiye'nin ellerinde neyin saklı olduğu konusunda kafalarını karıştırdı. Simya Krallığı'nın prestijine meydan okuyarak Xian Klanı'nı yok edeceğini söylemesine izin veren şey ne kadar güçlüydü?

Birçok kişi bu konuyu şüphelerle tartışırken, belli bir kişi konudan çok memnun kaldı ve mırıldandı: “Evet, gökyüzü bile parçalanana kadar her şeyi öldür. Simya Krallığı, Allpine Dağı, Cao Eyaleti, Radyan Deniz Tarikatı… Bu tarikatların tümünün bu çatışmaya karışmasından daha iyi bir şey olamaz!”

Karanlığın içinden şikayetçi, soğuk bir kahkaha geldi. Bu kişi, bu kargaşanın avantajlarından yararlanmaya hazırdı!

***

İlk günden sonra hem Xian Klanı hem de Simya Krallığı herhangi bir hamle yapamadı. Aynı şekilde Li Qiye de istifini bozmadan bekledi.

Ancak ikinci günde birisi Li Qiye'yi ziyarete geldi. O krallıktaki hükümdarların lideri Gözlemci Hükumdar'dı.

Li Qiye dikkatini göstermeye devam etti ve ona saygı kazandırdı.

“Acaba Gözlemci Hükümdarın burada olmasının sebebi Xian Klanı olayı mı?” Li Qiye onu gördükten sonra direk konuya girdi.

Hükümdar yanıt verdiği sırada acı bir ifadeye sahipti: “Genç Asil Li, burada da çok çaresizim. Diğer hükümdarlar beni elçi olarak seçtiler, bu yüzden başka seçeneğim yoktu.”

Li Qiye ona baktı ve sakince konuştu: “Diğer hükümdarlar?”

Hükümdar bıkkın bir şekilde cevap verdi: “Hükümdarlar bu konunun geri dönüşü olmayan bir noktaya ulaşmasını istemiyorlar. Simya Krallığı'mızın her zaman düşük bir profilli olmuştur ve Simya Alemi'nde büyük bir savaşın olmasını istememektedir. Ayrıca Simya Konferansı gerçekleşmek üzere. İmparatorluk ailesinden gelen atalar bizi suçlamasa da hükümdarlara karşı hala sorumlu hissedeceğiz. Bu konuyu görmezden gelemiyoruz, fakat aynı zamanda çözme yeteneğine de sahip değiliz.”

“Bu konuyu çözelim mi?” Li Qiye gülümsedi ve cevap olarak başını salladı: “Gözlemci Hükümdar, problem krallığına, sana veya diğer hükümdarlara herhangi bir yüz vermeyi reddetmem değil. Sorunun benim tarafımdan çıkarılmadığını, Xian Klan'ı tarafından çıkarıldığını çok iyi bilmelisin.”

Hükümdar yardım edemeyip Li Qiye'nin cevabına sert bir şekilde gülümsedi.

Li Qiye kıkırdayıp konuştu: “Diğer hükümdarlar bu konuyu çözmek istiyorlarsa çözüm çok basit olabilir. Xian Klanı'na Cao Guoyao'yu teslim etmesini söyle.”

Hükümdar çaresizce cevap verdi: “Genç Asil Li'yi görmeye gelmeden önce Xian Klanı'na bir gezi yaptım. Dünya Sütunu Hükümdarı'nın tutumu inatçıydı. Genç Asil Li Xian Klanı'ndan özür dilemezse Cao Guoyao hakkında bir müzakere olmayacak.”

“Fena değil.” Li Qiye hiç şaşırmadı ve şöyle dedi: “O zaman iki gün sonra onunla ilgileneceğiz. Xian Klanı'nı şahsen ziyaret etmekten çok mutlu olacağım.”

Hükümdar usulca iç çekti. Barışçıl bir çözüme çıkılmayacağını biliyordu. Aslında diğer soylulardan daha fazlasını biliyordu. Gelmeden önce bu sonucu önceden tahmin etmişti. Ancak hükümdarlar onu buraya zorla itmişti, bu yüzden ne olursa olsun bu yolculuğu yapmak zorundaydı.

“Genç Asil Li, bazen bir adım geri gitmek doğru yoldur.” Hükümdar, Li Qiye'yi bir kez daha ikna etmeye çalıştı: “Eğer bu daha öncesi olsaydı, o zaman ben ve diğer hükümdarlar Dünya Sütunu Hükümdarı'nı bize biraz surat vermeye zorlayabilirlerdi. Ancak şu an kendinden emin olduğu için gelişinizin onun en çok istediği şey olabileceğinden korkuyorum.”

Li Qiye neşeyle sordu: “Evet ne olmuş?”

Hükümdar devam etmeden önce bir an tereddüt etti: “Şu anda, Huangfu Kutsal Atası'nın ve Xian Simya Atası'nın Xian Klanı'nda bulunduğunu kesin olarak söyleyebilirim. İnsanlar Simya Ataları'nın ayrıldığını söylemelerine rağmen hala orada olduğundan eminim. Bu haberi Genç Asil Li'ye ifşa ederek kendimi büyük tehlikeye atıyorum.”

“Hükümdarın düşüncesini takdir ediyorum.” Li Qiye gülümsedi ve konuştu: “Birisi benim için bu kadar büyük bir çukur kazdığından, içeri girmeseydim harcadığı emeğe gerçekten çok üzülecektim.”

Sinirli hükümdar bu konuyu çözmek istese de gücünün ötesindeydi. Her ne kadar bu olay derinden etkilenen taraflarla sonuçlansa da, imparatorluk ailesi girmeye istekli olmadığı sürece hiçbir şey çözülmeyecekti.

“Genç Asil Li, seni küçümsemiyorum.” Hükümdar nihayetinde ikna etmeyi kafasına koydu ve şöyle dedi: “Xian Simya Ataları uygulama konusunda bir ek varoluş olarak görülmese de onlar hala saygı değer birer Erdemli Örnektir. Huangfu Kutsal Atası'na gelince, onun gücünden söz etmeye gerek bile yok.”

Hükümdar devam etmeden önce bir an duraksadı: “Allpine Dağı Genç Asil'i desteklese de Genç Asil, Simya Ataları'nın İmparatorluk ailemizin son derece güçlü ataları ile büyük bağları olduğunu da bilmelidir. Allpine Dağı'ndan Erdemli Örnekler karışırsa, o zaman İmparatorluk ailesinden gelen atalar boş boş oturmayacaklar.”

Onun sözleri Allpine Dağı'nın Li Qiye'ye yardım etmesi durumunda imparatorluk ailesi olan Behemoth'un kesinlikle devreye gireceğini açıkça belirtti.

Li Qiye kıkırdayıp konuştu: “Buna gelince endişelenmene gerek yok Hükümdar. Allpine Dağı'nın Xian Klanı'nı yok etmek için yardımı gereksizdir. Tek başıma fazlasıyla yeterliyim.”

Hükümdar işler bu noktaya geldiğinde vazgeçti. Yapabileceği tek şey yavaşça iç çekmekti.

Li Qiye devam etti: “Ancak Hükümdar çok samimi olduğu için senden bazı sözleri iletmeni isteyeceğim. Xian Klanı'na genç ve yaşlılarını göndermelerini söyle. Gittiğim gün zayıfları öldürmek zorunda kalmak istemiyorum. Onlara iyimser olmamalarını söyleyin. Xian Klanı'nı yok etmek konusundaki sözlerime sadık kalacağım. İmparatorluk aileniz harekete geçse bile hiçbir şey değişmeyecek!”

Li Qiye'nin gözleri korkunç bir ölüm niyetinin yükselmesiyle sertleşti. Şu anda uyanmış bir tarih öncesi canavarı andırıyordu.

Hükümdar, Li Qiye'nin ölüm niyetini hissettiğinde ürperdi ve sadece blöf yapmadığını anladı.

“Genç Asil Li, sözlerinizi ileteceğim.” Sonunda hükümdar ellerini çekti ve ayrılmadan önce derin bir şekilde eğildi.