Bölüm 730: Konferansın Başlangıcı

Simya Konferansı, Taş Tıp Dünyası'nın en büyük olaylarından biriydi. Birkaç on yılda bir gerçekleşirdi. Üstelik birçok imparatorluk mirası tarafından ortaklaşa düzenlenirdi ve mekan her zaman değişirdi.

Bu sefer konferans Simya Krallığı'nda yapılıyordu. Bu yer diğer miraslara kıyasla çok daha büyüktü. Buradaki tüm simyacılar özellikle hevesliydi.

Simya Krallığı'nın dünyadaki en iyi ve en zengin simya kanunlarına sahip miras olması nedeniyle bu anlaşılabilirdi. Bu konferansa katılabilmek büyük bir onurdu.

Sadece gençler katılabilirdi, çünkü önceki nesil de katılabilse gençler parlayamazdı. Çok fazla kısıtlama ve kural yoktu. Simya daosunda yetenekli yalnız bir gelişimci bile davet edilirdi.

Ancak tabi ki eğer kendilerini temsil edecek kimse yoksa genç simyacıları davet eden birçok miras da vardı.

Bu genç katılımcılar için yeterli yeteneğe sahip oldukları sürece sadece konferansın ödüllerini kazanmakla kalmaz aynı zamanda büyük bir şöhret kazanabilirlerdi.

Küçük tarikatlardan gelen ve büyük potansiyeli olanlar birinciliği kazanabilirlerse imparatorluk miraslarının sevgisini bile kazanabilirlerdi. Belki de bir günde ejder kapısından sıçrayıp bir imparatorluk mirasına katılabilirlerdi.

Bu nedenle genç simyacılar her konferansa katılırdı. Onlar ellerinden gelenin en iyisini yapar ve bu etkinliğin odağı olmak isterdi.

Bu konferans öncekilerden çok daha şiddetli olması nedeniyle çok daha heyecan vericiydi. Son yıllarda Simya Şehri dünyanın her yerinden gelip krallığın resepsiyonunu alan simyacılar ile oldukça canlı hae gelmişti.

Onların çoğu çok gençti ve bazıları aşırı ünlüydü. Bazıları dahi simyacı olarak anılıyordu.

Bu normalde sakin olan şehrin çok canlı olmasına neden olan görkemli bir manzara yaratıyordu. Normalde şehre giren gelişimcilerin ufak miktarı bile şehirdeki sakin atmosferi bozmaya cüret edemezdi.

Ama şu an her tür formlardaki kişiler gelip gidiyordu. Bazıları atlara biniyor ve bazıları büyük uçan ağaç dalları ile yolculuk yapıyordu. Büyük uçan bir yaprağa oturanlar bile vardı...

Her türde kişi buraya geliyordu ve bunlara insanlar da dahildi. Ancak insanlar Taş Tıp Dünyası'nda çok nadirdi. Gelenlerin çoğu golem ve şeytandı.

Son birkaç günde hem şehir sakinleri hem de yeni simyacılar konferans hakkında konuşmuşlardı. Bazıları özellikle büyük ünü olan genç katılımcılar hakkında konuşuyordu.

Dört simya dahisi en fazla dikkati alanlardı. Onlar genç neslin rol modelleriydi. Bazıları onlara sıradaki Simya İmparatoru adayları bile diyordu.

Dört simya dahisi Sakin Bahçe'den Yuan Caihe, Bailian Klanı'ndan Beyaz Saçlı Simya Tanrısı, Cao Eyaleti'nden Cao Cuoyao ve Simya Krallığı'ndan Mu Qiao'ydu!

Birçok kişi dördü hakkında konuşurken onlar şehirdeki en sıcak konulardı.

Onlardan ilk gelen Yuan Caihe olmuştu! Her ne kadar kaldığı süre zarfında düşük profilde olsa da bilgili kişiler hemen bunu öğrenerek bir kargaşa yaratmıştı.

"Peri Yuan da konferansa katılmak için mi burada?" Onun varlığı haberleri yayıldıktan sonra birçok kişi yüksek sesle tartıştı.

"Peri Yuan'ın bu seferki konferansa katılmak için gelmediğini duydum,ilahi köklerinden birini tedavi etmesi için Gözlemci Hükümdar tarafından davet edilmiş." Çok bilgili biri Yuan Caihe'nin neden şehre geldiğini anında ortaya çıkardı.

"Ah, perinin konferansa katılmaması gerçekten büyük bir kayıp. Şimdi daha az renkli olacak.” Birçoğu pişmanlıkla iç çekti.

Yuan Caihe'nin simya daosu dünyada biliniyordu. Bitki gelişimi bu dünyada eşsizdi. Bazıları Sakin Bahçe'nin şu anki liderini bile aştığını söylüyordu.

Nazik doğası da ünlüydü. Dört dahiden biri olarak diğerleri arasında en mütevazı olan ve en saygı görendi.

Çok sayıda miras onu ilahi ağaçlarını veya büyük ilaçlarını tedavi etmek için davet ediyordu. Üstelik o oldukça fazla tarikata yardım etmişti. Bu nedenle konferansta olmaması birçok simyacı tarafından üzüntüye sebep olmuştu.

"Simya Krallığı Mu Qiao'nun da bu konferansa katılmayacağını duydum. Dördü içinde sadece Beyaz Saçlı Simya Tanrısı ve Cao Cuoyao katılacakmış." Bir gelişimci bu haberi öğrendi ve arkadaşlarına anlattı.

Mu Qiao krallığın simya dahisiydi, ama krallık konferansın ev sahibi olduğundan onun katılmaması şüpheleri ortadan kaldıracaktı.

Aslında krallığın simya daosu konusundaki prestiji zaten ünlü olduğundan konferansı kazanma onurları onlar için gerçekten önemli değildi.

"Peri Yuan ve Mu Qian bu sefer katılmadığına göre Simya Alemi'nin bu unvanı kazanma şansı yok gibi. Hmm, belki ilk üçe girmek bile zor olabilir." Simya Alemi'nden bir gelişimci yakınmadan edemedi.

Simya Alemi'ndeki gençler Yuan Caihe ve Mu Qiao katılmadığı için oldukça üzgündü. Şu ana kadar Simya Alemi'nin simya daosu Canavar Alemi ve Taş Alemi'ni fazlasıyla aşmıştı.

Simya Alemi'nin diğer iki aleme göre çok daha fazla simyacı ortaya çıkardığı söylenebilirdi. Ama şu an en güçlü iki genç simyacı katılmayacaktı. Bu da Simya Alemi'nin bir numarayı elde etme şansı olmadığı anlamına geliyordu. Hatta ilk üçe girememe şansları bile vardı.

"Belki Kristalize Deniz Tarikatı'ndan Kazan Markisi ilk üçe girebilir." Bu alemden olan simyacılar başka bir dahiden bahsetmeden edemedi.

"Gerçekten de Kazan Markisi'nin simya daosunda çok iyi olduğunu duydum ve o dört dahiden sadece biraz zayıfmış. Daha önemlisi kazan kontrol yetenekleri muhteşemmiş. Fizik macunları, uzun ömür ilaçları ve kader hapı oluşturma yetenekleri belli bir alanda odaklanan dört dahinin aksine dengeliymiş." Başka bir simyacı kabul etti.

Simya Alemi birçok genç simyacıya sahip olsa da Beyaz Saçlı Simya Tanrısı ve Cao Cuoyao'ya kıyasla düşük seviyedelerdi.

Güçler geçti ve şehir çok daha canlı hale geldi. Simya Alemi'nden uzak tarikatlar bile konferansa katılmak için öğrencileri ile birlikte geliyordu.

"Beyaz saçlı Simya Tanrısı gelmek üzere. Bailian Klanı'nın İblis El Kutsal Doktoru onun için yol açıyor." Birisi bu gün bu haberi yaydı.

"İblis El Kutsal Doktor da mı burada? Bailian Klanı ilk üçten iki yer almak mı istiyor?" Birçok katılımcı bu haberi duyduktan sonra baskı hissetti.

"İblis El Kutsal Doktor... Hmph!" Bu ismi görenler öfkelense de bir şey yapmadı.

Kutsal Doktor Bailian Klanı'ndaki başka bir dahiydi. O, Beyaz Saçlı Simya Tanrısı'nınn küçük kardeşiydi. Doktorun ana farkı iyileştirme daosuna odaklanmış olmasıydı.

Her ne kadar iyileştirme simya daosunun bir parçası olsa da çoğu simyacı bu konuda çaba harcamak istemiyordu. İyileştirme gelişimciler için o kadar önemli değildi, sonuçta birinin gelişimini ilerletemezdi.

Kutsal doktor çok ünlüydü ve kendi başarıları vardı. Her ne kadar kıdemli kardeşi kadar harika olmasa da kendi iyileştirme yetenekleri eşsizdi.

Bazıları ona Hayatı Tek İğne ile Ele Geçiren diyordu. Bu da ne kadar ağır yaralı olursa olsun onu tek iğne ile ölüm tanrısından kurtarabileceği anlamına geliyordu.

Birinin yaşamını kurtarmak çok saygın bir şey olmalıydı, ama bu isim çok fazla kızgınlığa neden oluyordu. Bu onun kibri nedeniyle değildi, onun başkalarını kurtarmak için talep ettiği saçma koşullar nedeniyleydi.

Ancak bir doktor olarak cennete karşı gelici yetenekleri olduğundan çaresizlerdi. O birini ölümün kenarından geri getirebiliyordu.

Her ne kadar şehre birçok simyacı gelse de Li Qiye bunu tamamen görmezden geldi. Madamı kuru ve solmuş dağa getirdi. Simya Konferansı'na katılmak tek amacı değildi, aynı zamanda ona karşı olanları tek seferde süpürecek büyük bir plan hazırlıyordu.

Simya Krallığı'ndaki pusudan beri Li Qiye, krallığın büyük karakterlerinin onu canlı yakalamak istediğini anlamıştı.

Diğerleri anında krallığa karşı gelmek istemediğinden kaçardı, ama Li Qiye'nin böyle düşünceleri yoktu. Aksine çok büyük bir etkinlik için hazırlanıyordu. Düşmanları harekete geçtiği an tüm bölgeyi tersine çevirecekti!