Bölüm 696: Parlak Deniz Simya Azizi

"Muhteşem, bir imparatorluk ilacı..." Aniden sersemlemiş kalabalık Li Qiye'ye sanki bir hayalete bakıyor gibi baktı. Tüm ifadeler inanılmazdı.

"Lanet olsun, daha önce hiç imparatorluk ilacı görmedim. Burada bir tane görmeyi kim beklerdi ki? Bu inanılmaz.” Yaşlı bir simyacı sövmeden edemedi.

Bir anda salyaları yere damladı. Ata seviyesindeki karakterlerin bile imparatorluk ilaç kökü nedeniyle çıldıracağı için onlar suçlanamazdı. Bu seviyedeki kökler paha biçilemezdi ve ataların ulaşabileceğinden uzak olduğundan diğer kişilerden bahsetmeye bile gerek yoktu.

"Tüm kral ilaçlarınız birleşse bile benim imparatorluk ilacım kadar değerli olmayacaktır. Ancak ikiniz de bahse girmek istediğinden sizi eğlendirebilirim. Para sorun değil, ruhsal ilaçlar da sıkıntı değil. Harcayacak çok fazla param var ama ikinizin bu bahse girmek için yeterli olmadığından korkuyorum." Li Qiye merhamet etmeden konuştu.

Bundan önce diğerleri Li Qiye'yi cahil olarak görüyordu ama bu düşünceler şu an hızlıca dağılmıştı. Her ne kadar birçok kişi hala ikna olmamış olsa da bu veledin görkemli bir şekilde para harcadığını kabul etmek zorundalardı.

Li Qiye'nin yanındaki Madam Zi Yan sadece çarpıkça gülümseyebildi. O noktada artık hiçbir şey onu daha fazla şaşırtamazdı. Ona göre Genç Efendisinin serveti tüm ülkeden çok daha büyüktü.

İlk başta Li Qiye'yi öldürmek ve ardından da onu küçük düşürmek isteyen Huangfu Hao şu an neredeyse kızgınlıtkan kan kusacaktı.

"Genç Asil Huangfu'ya yardım eli uzatacağım." O anda boğuk bir ses geldi ve yaşlı bir adam ortaya çıktı. Onun yanında başka uzmanlar da vardı.

Bu yaşlı adam bir ilaç kutusu çıkardı ve yavaşça konuştu: "Benim neredeyse 4 milyon yıllık bir kral ilacım var. Bu Genç Asil Huangfu'ya destek verebilir."

"Kristalize Deniz Tarikatı'ndan bir Simya Azizi!" Bu yaşlı adamın kimliğini tanıyan biri haykırdı.

Birçok kişi bakışlarını bu adama doğru çevirdi. Kimliği oldukça görkemliydi ve o Kristalize Deniz Tarikatı'ndaki en iyi simyacıydı. O Parlak Deniz Simya Azizi olarak biliniyordu.

"Kardeş Huangfu, bu küçük hayvana iyi bir ders ver." O anda Simya Azizi'nin yanında duran kadın soğukça konuştu.

Bu kadın Kristalize Deniz Tarikatı'ndan Ejderha Prensesti. O anda yürümek için yardıma ihtiyacı vardı bu nedenle boğanın tekmesinin ardından ne kadar ağır yaralandığı kolayca hayal edilebilirdi. Eğer  Simya Azizi onu bizzat kurtarmasaydı çoktan yatalak kalmış olurdu.

Li Qiye'ye olan nefreti kemiklerine kadar işlemiş durumdaydı, bu nedenle Huangfu Hao ve Hap Kralı Li Qiye ile savaşmak istediğinden Kristalize Deniz Tarikatı'nın hanımı bu fırsatı nasıl kaçırabilirdi?

"Pekala." Li Qiye ona baktı ve soğukça konuştu: "Sizin üç kral ilacınız ve Taş Çiçeği'niz benim imparatorluk ilacıma karşı yeterli olacaktır."

Huangfu Hao'nun grubu daha fazla ruhsal ilaca sahip olsa da kral ilaçları imparatorluk ilaçları ile  kıyaslanamazdı. Adı üstünde onlar Ölümsüz İmparatorlar tarafından kullanılabilecek şeylerdi. Her ne kadar her zaman durum bu olmasa da değerini göstermek için yine de yeterliydi.

Ejderha Prenses soğukça konuştu: "Aptal şey, kaybettiğinde bunu kabullen aksi takdirde köpek hayatını alırız!" Li Qiye'nin kanını tatmayı ne kadar istediği belli oluyordu.

Li Qiye ona bakmaya tenezzül etmedi ve küçümseyici şekilde konuştu: "Beni yenemezsin. Bunu yapabilsen bile bu sadece bir imparatorluk ilacı, benim için çöpten farksızken neden bahis sonrası itiraz etmem gereksin ki? Sadece sizin gibi yoksul kişiler kaybetmeyi kaldıramaz."

Sessizlik bir kez daha yayıldı. Huangfu Klanı, Kristalize Deniz Tarikatı ve Gök Toynağı Dağ Geçidi korkutucu zenginliğe sahip miraslardı. Ama şu an Li Qiye'nin sözleri onları yoksul kişiler gibi gösteriyordu.

Ancak buradaki kimse buna karşı çıkamıyordu. Li Qiye gibi isimsiz bir veledin bu kadar kaotik şekilde zengin olacağını kim beklerdi? Diğerleri ona uyuz olsa da ikna olmaktan başka seçenekleri yoktu. Böyle müsrif bir evlat karşısında ne diyebilirlerdi?

Ejderha Prenses kızgınlıktan titredi ve dişlerini sıktı. Gözleri huşu uyandıran bir parıltıya sahipti.

"Hakaret etmeyi kes." Huangfu Hao soğukça konuştu: "Bahse girdiğimize göre başlayalım. Bugün, geri dönüş noktan olmayacak kadar kaybetmeni istiyorum."

Li Qiye'yi öldürmek kalbindeki nefreti dindirmeyeyecekti. Sadece onu küçümsedikten sonra öldürmek biraz teselli sağlayabilirdi.

Li Qiye kaşlarını kaldırdı ve sakince cevapladı: "Hadi yapalım o zaman. Hap arıtma, değil mi? Başlayalım. İkiniz birlikte mi bana meydan okuyacaksınız yoksa temsilci mi seçeceksiniz?"

"Kardeş Huangfu gitmek ister mi?" Hap Kralı biraz tereddütün ardından konuştu: "Kardeş Huangfu'nun simya daosu eşsizdir, yeteneklerinizi sergilediğiniz sürece kesinlikle bu isimsizi ezeceksiniz."

Hap Kralı gerçekten simya konusunda yetenekliydi, ama Huangfu Hao çok daha ünlüydü, o beşinci dahi olarak anılıyordu ve diğer dördüne kıyasla sadece biraz zayıftı.

Her ne kadar bu tür bir ünvan biraz dalkavukluk gibi olsa da Hap Kralı'nın gözlerinde Kristalize Deniz Tarikatı bile Huangfu Hao'ya yardım ettiğinden onun tarafı daha iyiydi. Bu nedenle Li Qiye'ye meydan okuması için Huangfu Hao'nun gitmesini önermişti.

"Kardeş Huangfu beşinci simya dahisi, nasıl olur da bu isimsizi yenmek için yeterli olmasın? Kardeş Huangfu, Huangfu Klanı'nın üstün simya daosunu görmesine izin verin lütfen." Ejderha prenses de Huangfu Hao'yu destekledi.

Huangfu Hao ileri çıktı ve agresif şekildek konuşurken Li Qiye'ye baktı: "Küçük hayvan, korkarım ki iyi şansın tükendi! Bugün sana tam bir yenilgi tattıracağım.”

Huangfu Hao tamamen kendine güveniyordu. Ona göre genç nesilde çok az kişi simya konusunda onunla yarışabilirdi. Gururlu olması normaldi çünkü dört dahi dışında diğerleri onun dikkat etmesine layık değildi.

Simya Krallığı'nın akrabası olan Huangfu Klanı bundan oldukça fayda sağlamıştı ve simya daolarını fazlasıyla ilerletip bu konuda büyük başarılar kazanmıştı.

Bu nedenle Huangfu Hao için Li Qiye'yi hap artımada yenmek kolay bir şeydi. Onu öldürmeden önce ilk olarak küçük düşürmeye karar vermişti.

Li Qiye onu görmezden geldi ve tembelce sordu: "Çok fazla konuşuyorsun, hadi başlayalım. Bunu nasıl yapacağız?”

"Kader hapı arıtımı, bunu beş dönüşümlü kader hapı arıtımı ile yapalım!" Huangfu Hao dudak büktü: "Sadece tek kazan açacağız. Kiminki daha iyi kalite ve sayıda olursa kazanan o olacak!"

"Pekala, o zaman kader hapı olsun." Li Qiye önemsemiyormuş gibi konuştu.

Li Qiye'nin tavrı Huangfu Hao'nun keskin bir bakış ile onu hor görmesine neden oldu. Kesinlikle Li Qiye'ye iyi bir şov gösterecekti.

Sakinleşti ve Hap Kralı'nın grubuna söyledi: "Beş dönüşümlü kadar hapı için beş parti malzemeye ihtiyacım var, ancak sadece bir partiye sahibim. Sizde daha fazlası var mı?"

Hap Kralı kendi zulasına baktı ve konuştu: "Ben de beş dönüşümlü kader hapı için bir partiye sahibim."

Parlak Deniz Simya Azizi sakince konuştu: "Güzel yeğenime bu cahil veledi yenmesi için iki partide yardım edeceğim. Ona iyi bir ders ver."

Bir anda Huangfu Hao beş dönüşümlü kader hapı için dört parti malzeme topladı.

Huangfu Hao'nun dört parti malzeme istediğini gören kişiler şaşırdı ve buna yaşlı simyacılar da dahildi.

Önceki nesilden olan bir simyacı duygusal şekilde merak etti: "Bir kazan ama dört parti malzeme, Genç Asil Huangfu dört farklı düzeni tek kazanda mı birleştirecek?"

"Dört farklı düzen iyi bir İlahi Kazan için çok da zor değil. Ancak kader hapını tek kazanda arıtmak o kadar kolay olmayacaktır. Üstelik bu bir dönüşümlü değil beş dönüşümlü bir kader hapı." Yetenekli simyacılar Huangfu Hao'nun dört farklı malzemeyi aynı anda kullanmak istediğini gördüğünde ifadelerini değiştirdi.

Biraz sağduyu sahibi herkes her bir kazanın sadece tek bir kader hapı üretebileceğini bilirdi Daha kesin olmak gerekirse ateş kaynağı tek bir kader hapı arıtmak için tek bir ateş düzeni oluşturabilirdi.

Ancak daha iyi İlahi Kazanlar birden fazla ateş düzeni yapabilirdi ve buna Efsanevi Simyacılar ve Simya İmparatorları tarafından kullanılan kazanlar dahildi. Bu tür kazanlar birçok alev düzeni oluşturabilirdi ve Simya İmparatorlarının kazanlarının ondan fazla düzen oluşturabileceği söyleniyordu.

Ancak İlahi Kazan'ın oluşturabileceği ateş düzeni sayısı kullanıcının da aynı anda birçok kader hapı yapabileceği anlamına gelmiyordu. Farklı ateş düzenlerini aynı anda kontrol etmek aşırı güçlü bir ateş becerisine ihtiyaç duyardı. Üstelik bu bile tek kazanda birçok parti malzeme arıtmak için yeterli değildi. Simyacının simya daosu konusunda derin bir anlayışa sahip olması gerekliydi. Yüksek seviyeli haplar için bu düzenler çok daha zor kontrol edilip arıtılırdı.

"Pekala, köpek gözlerini aç ve bir ustanın işine bak." O anda Li Qiye'yi küçümseyen Huangfu Hao yere bastı ve bir İlahi Kazan çağırdı.

Bir uğuldama sesi ile kazan düştü ve genişledi. Bu kazan bir Beyaz Kaplanı andırıyordu ve koyu kırmızı alevler püskürtüyordu. Bu alevler yükselip indiği an kazan her an patlayabilecek bir volkan gibiydi.

"Gerçekten güçlü bir İlahi Kazan." Birçok kişi bu kazanın aurasını hissettikten sonra titremeden edemedi. Bilgili olmayanlar bile bu kazanın inanılmaz olduğunu anlamışlardı.

"Bu Huangfu Klanı'nın efsanevi kazanı. Bu bir zamanlar ailenin özel hazinesi olarak anılırdı. Birçok kişi bu kazanın bir Simya İmparatoru'nun takviye töreninde kabul ettiği bir şey olduğunu söylüyor." Doğal olarak orada bilgili simyacılar da vardı. Birisi duygusal şekilde bu kazanın kökenini anında tanıdı.

O noktada kazan tüm bedenini kaplayan parlaklığını etrafa yayıyordu. Bu çok yaygın bir durumdu ve genelde İlahi Kazanların dışarıdan dikizlemeyi önlemek için yaptığı bir şey olarak bilinirdi.

Her iyi İlahi Kazanın perdeleme yeteneği olurdu. Bir simyacı doğal olarak yabancıların kendi hap arıtma tekniklerine bakmasını istemezdi, bu nedenle kazanın perdeleme özelliği onları önlemekte doğal olarak en iyi yöntemdi.