Bölüm 646: Dev Bambu Ülkesinin Simya Bahçesi

avatar
4236 12

Emperor’s Domination - Bölüm 646: Dev Bambu Ülkesinin Simya Bahçesi


 

Bölüm 646: Dev Bambu Ülkesinin Simya Bahçesi

 

Ancak Li Qiye isimli bir insan birden bire çıkmış ve katılımcı belirlemek için gereken son rekabete ihtiyaç bırakmamıştı. Mutsuzluklarına rağmen Dev Bambu Ülkesi onları bu uzun yolculuklarını telafi etmişti.

 

Üstelik Madam Zi Yan'ın kendisi bu festivali düzenlemişti, bu nedenle simyacılar katıldığı için oldukça mutlulardı. Nedeni oldukça basitti, testi geçip geçememeleri önemli değildi, Dev Bambu Ülkesi'nin simya bahçesi oldukça ünlü olduğundan bu onlar için iyi bir fırsattı. Her ne kadar Dev Bambu simya ülkesi olmasa da bahçesi büyüktü ve büyük çaplı bitkiler ile yüksek seviyeli otlar yetişiyordu.

 

Her ne kadar Simya Krallığı gibi canavarların bahçeleri ile kıyaslanamasa da kendi ününü taşıyordu, diğer büyük güçlerin bahçelerinden çok daha iyiydi. Tabii ki bunda refahın da etkileri vardı.

 

Simyacılar, özellikle de genç olanlar için bu simya bahçesine bakmak nadir bir şanstı, bunu yaparak birçok nadir bitki ve ot görecek ve bilgilerini arttıracaklardı.

 

Şairler ve akedemisyenler yeni edebi eserleri için ilham almak için aya bakmaktan hoşlanırdı. Ancak Taş Tıp Dünyası'nda simyacılar için en harika şey bitkilere bakmaktı.

 

Bu nedenle festival başlamadan önce bile birçok genç simyacı erkenden saraya gelmiş ve Dev Bambu öğrencileri tarafından bahçeye giderken eşlik edilmişlerdi.

 

Bu sırada Madam Zi Yan bahçenin içinde bizzat bir şölene liderlik ediyordu. Gelen konukları karşılamak için dışarı çıkmadı ama onun gibi bir Şeytan Kralın bir şölen düzenlemesi bile genç simyacılar için büyük ve kayda değer bir jestti.

 

O yeteneklere sevgisi ile biliniyordu ve bugün mütevazı tavrı açıkça ününün sadece gösteriş olmadığını gösteriyordu.

 

Simyacılar simya bahçesine girip etrafa baktığında şaşırdılar. Her ne kadar birçok genç simya klanlarından geliyor olsa da Dev Bambu'nun simya bahçesinin prestijine layık olduğunu söylemek zorundalardı.

 

Bu bahçe geniş ve büyük bir bölgeye sahipti. İleri bakıldığında manzaranın içinde değişim dalgaları görülebiliyordu, farklı türde alanlar vardı ve bunlara dağlar, göletler ve hatta ateş kadar kırmızı simya havuzları da dahildi.

 

Bu bölgelerden ne türde ilaçlar olursa olsunlar hepsi yoğun dünyevi enerjiye sahipti. Bu yerin onla dolu olduğu açıktı, bu nedenle sadece bitki yetiştirme için değil normal gelişim için de harika bir yerdi. Böyle bir yer oldukça arzulanırdı.

 

Yoğun dünyevi enerjiyi gördükten sonra katılan gençler neden bu simya bahçesinin bu kadar ünlü olduğunu anladı.

 

Burada her türden ruhsal ilaç ve en yüksek seviyede ot bulunabilirdi. Böyle bir bahçe diğer büyük güçlerin bahçelerinden çok daha iyiydi.

 

Neden Dev Bambu Ülkesi böyle güzel bir bahçeye sahipti? Birçok simyacı ve miras gizlice bu konuyu tartışmıştı. Ülkenin öğrencileri bile bu konuda dedikodu yapmıştı

 

Bazıları bu bahçenin ilahi ağacın koruması nedeniyle oluştuğunu söylüyordu, onun ilahi özü bu yerde birçok simya malzemesinin büyümesini sağlıyordu.

 

Diğerleri ise buradaki dünyevi enerjinin Zarif Gök Mavisi Dağların sonundan geldiğine inanıyordu.

 

Birçok kişi ve ülkenin kendi uzmanları bile bu iki görüşü mantıklı buluyordu.

 

Dağlar sarayın arkasındaydı ve Bambu Bahçesi'ne çok yakındı. Bu simya bahçesini geçenler Bambu Bahçesi ve ardından da Zarif Gök Mavisi dağlara ulaşabilirdi.

 

Taş Tıp Dünyasındaki herkes bu ülkenin dev bambu ağacını bilirdi. Bu simya bahçesi normal olarak İlahi Muhafız ona yakın olduğundan dolayı güç kazanıp kutsanmıştı.

 

İknci teori ise çok daha kabul edilirdi. Taş Tıp Dünyası'nda öyle bir söz vardı: “Üç Atasal Damar ve Sekiz Büyük Damar.” Üç Atasal Damar Simya Damarı, Taş Damar ve Canavar Damarı'ydı.

 

Bu Üç Atasal Damar bu dünyanın köşelerinde yer alıyordu ve üç alemi birbirine bağlıyordu. Bu üç damarda Simya Alemi, Taş Alemi ve Canavar Alemi bulunuyordu ve onlar var olduğu için orada canlılar yaşıyordu.

 

Bu üç alemin içinde sekiz Büyük Damar vardı. Her ne kadar bu sekiz Büyük Damar üç Atasal Damar ile kıyaslanamasa da bu bölgeyi sekiz devasa ejder gibi işgal ediyorlardı.

 

Zarif Gök Mavisi Dağlar sekiz Büyük Damar'dan biriydi. Bu dağ sırası on milyonlarca mile yayılmıştı. Orada birçok klan ve büyük güç kendi yerlerini yapmıştı.

 

Dev Bambu Ülkesi dağların ucunda yer alıyordu ve imparatorluk sarayı onun hemen dibindeydi. Damarın sonunda yer alan simya bahçesi Dev Bambu'dan doğal olarak fayda sağlıyordu.

 

Üç Atasal Damar Taş Tıp Dünyası'ndaki tüm dünyevi enerjiyi barındırırken sekiz Büyük Damar kendi alemleri için aynısını yapabiliyordu.

 

Zarif Gök Mavisi Dağlar çok büyüktü ve on milyonlarca mile yayılmıştı. Damarın dünyevi enerjiyi en geniş alanda içerdiğini ve bu nedenle buradaki enerjinin oldukça yoğun olduğu söylenebilirdi. Harika konumu nedeniyle simya bahçesinin bu kadar verimli olması garip değildi.

 

Dev Bambu öğrencileri şaşkın genç simyacılara her yeri tanıtarak birçok şey öğrenmelerini sağladı. Bambu Bahçesi'nin simya bahçesine çok yakın olduğunu fark ettiler: “Burası Dev Bambu İlahi Muhafızı'nın bulunduğu Bambu Bahçesi olmalı değil mi?”

 

Bambu Bahçesi'ne giremeseler de görebiliyorlardı. Yükselen ağacın gölgesi yeşil bir örtü ile canlılığını sergiliyordu. Bu Dev bambu Taş Tıp Dünyası'nda oldukça ünlüydü ve ülke bile ismini ondan almıştı. Bazıları onu yenilmez bir ilah olarak görüyordu.

 

Yüksek miktardaki genç katılımcı nedeniyle parti oldukça canlı hale geldi. Birçok simyacı birbirleri ile konuşuyor ya da bitkilere bakıyordu.

 

O anda küçük bir yaygara koparken genç bir simyacı alçak sesle konuştu: “Qing Klanı'nın ana varisi burada.”

 

Genç bir adam bir Dev Bambu öğrencisinin eşliğinde içeri girdi. Simyacı stilinde giyinmişti ve tüm bedeni ot aroması içeren yeşil bir ışık yayıyordu. Herkes bu kokuyu duyabiliyordu.

 

Ona aşina olan birkaç genç simyacı onu karşılamaya gitti: “Kardeş Qing Yu, sonunda başarmışsın!”

 

Bu genç simyacı Qing Klanı'nın varisi Qing Yu'ydu. Qing Klanı bir simya klanıydı. Her ne kadar Simya İmparatoruna sahip olmasalar da birkaç Efsanevi Simyacı'ya sahiplerdi.

 

Simyadaki başarıları Simya Krallığı veya diğer Simya İmparatoru mirasları ile kıyaslanamayacak durumda olsa da Dev Bambu Ülkesi'nde bir numaralı simya klanıydılar.

 

Qing Yu oldukça yetenekli bir simyacı olduğundan asil soyunu utandırmadı. Genç yaşına rağmen çoktan bir Simya Büyük Ustası olmuştu. Önceki nesilden olan simyacılar onun iki seneden kısa süre içinde bir Derin Simyacı olacağına eminlerdi.

 

Bu kadar genç yaşta Büyük Usta olduğundan oldukça parlak biriydi, bu nedenle de Dev Bambu Ülkesi'nde bir numaralı genç simyacı olarak anılıyordu.

 

Partiye katılımı sinirli ifadesi tarafından gölgede bırakılsa da Madam Zi Yan ile ilişkilerini sürdürmek için bu fırsattan vazgeçemezdi.

 

Onun memnuniyetsiz ifadesini gören bir genç simyacı fısıldadı: “Qing Yu çok mutsuz görünüyor?”

 

Başka bir tanesi yanıtladı: “Nasıl mutlu olabilir? Konumunu kaybetti. Konferansa katılıp Dev Bambu'yu temsil edecekti, ancak şu an hiçbir şey yapamıyor.”

 

Önceden ilk testi geçen diğer simyacılar Qing Yu'nun da konumunu kaybettiğini gördükten sonra rahatladı. Ülkenin bir numarası bile elenmişken diğerlerinin yapabileceği bir şey yoktu.

 

Bir kişi sordu. “Dev Bambuyu tam olarak kim temsil edecek? Eğer Qing Yu da bu şekilde elendiyse ülke ondan daha üstün bir simyacı bulmuş olmalı.”

 

İyi bilgilendirilmiş bir genç simyacı konuştu: “Li Qiye isminde bir insan. Arka planı bilinmiyor ama onun oldukça cömert olduğunu ve parayı çöp gibi attığını duydum.”

 

Birçok kişi daha önce Li Qiye ismini duymadığından merakla sordular: “Bu Li Qiye de kim? Qing Yu'dan çok daha iyi olabilir mi?”

 

Yabancılar Li Qiye'nin kökenini veya Dev Bambu Ülkesi'nin neden ona bu kadar değer verdiğini bilmiyorlardı. Li Qiye seçildikten sonra Qing Yu'yu yedek olma şansı bile vermeden listeden çıkarmışlardı.

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr