Bölüm 643: Merhem Daosu

O anda Madam Zi Yan ve diğer Şeytan Hükümdarlar Antik Çam'ın Li Qiye'nin diğer dört simya dahisi ile kıyaslandığında onların gökyüzündeki bulutlar kadar yaygın olduğunu söyleme nedenini anlamışlardı.

Gerçek şu ki sadece dört dahi değil modern simyacıların çoğu, hatta önceki nesilden olan Efsanevi Simyacılar bile Li Qiye ile kıyaslanamazlardı.

Hepsi onun Simya İmparatoru olmasının kesin olduğunu hissetmişlerdi. Bu dünyada kaldığı sürece simya tahtı kesinlikle güvence altındaydı.

En sonunda simyacı hükümdar inançsızlık içinde Li Qiye'ye baktı ve kekledi: “Bu... Nasıl mümkün olabilir? Klanımızın merhem formülü… Kesinlikle yabancılara göstermedik... Nasıl... Nasıl bilebilirsin?”

Buna inanamamıştı. Kesinlikle eğer bunu duysaydı inanmazdı ancak şu an kendi gözleri ile görüyordu. En çılgın rüyalarında bile gizli formüllerinin bir yabancı tarafından klanlarının bile sahtesini yapamayacağı bir yöntem ile oluşturulacağını düşünemezdi. Bu formülü oluşturan ataları bile böyle bir şeyi yapmazdı.

“Bunu bilmeme gerek yok.” Li Qiye gülümseyerek yanıtladı.

Simyacı hükümdar şok olmuş şekilde konuştu: “İmkansız... Eğer formülü bilmiyorsan nasıl olur da arıtabilirsin?”

Kalabalığın geri kalanı Li Qiye'ye baktı. Simyacı değillerdi ancak simya daosunun temellerini anlıyorlardı, sonuçta onlar Taş Tıp Dünyası'nın gelişimcileriydi.

Birisi formülsüz merhem arıtamazdı, bu en temel kuraldı. Herkes bunu biliyordu.

“Öyle mi? Ama bu sadece diğerleri için geçerli, benim için değil.” Li Qiye ilgisiz bir şekilde konuştu: “Uzun Ömür İlaçlarını saflaştırmak, Kader Hapları arıtmak veya merhem oluşturmak… Bunların hepsinin temeli özlerini çıkarıp etkilerini kullanmaktır. Tıbbi özelliklerini bildiğin sürece etkileri çözebilir ve her bir malzemeyi birleştirebilirsin.

Örneğin merheminde Koyu Kırmızı Akrep zehri ve Yin Yılan Otu var bu nedenle zehir ot ile eşleşmeli. İkisinin özlerinin birleşimi kanamayı durdurabilir ve kırık kemikleri birbirine bağlayabilir. Bu ikisini bir araya getirmek için güçlü bir aleve ihtiyacın var. Diğer malzemeler arasında İç Soğukluk Taşı da vardı, bu taş demin söylediğim iki öz birleştiğinde yanarsa en iyisi olur...” Li Qiye açıkladı.

En derin ve karmaşık simya daosu bile Li Qiye'nin ağzından geldiğinde sanki sıradan bir konuymuş gibi anlaması kolay hale geliyordu.

Onun tarifi detaylı bir şekilde tıbbi malzemelerin etkisini inanılmaz bir derecede anlatıyordu.

On sekiz hükümdar ve Madam Zi Yan onun açıklamasını dinlerken şaşırdı ve oldukları yerde kalırken dondu, simyacı olmayanlar bile Li Qiye'nin ne kadar korkunç olduğunu fark etmişti.

Donmuş kalabalığa baktı ve hafifçe konuştu: “Her türlü hap ve oluşumda prensip olarak onları oluşturan bizler değiliz, tarifleri de biz oluşturmadık. Biz sadece simya temeli var olduğundan dolayı formülleri anlamayı başardık, dünya bu sayede onların büyüsel etkilerini fark etti.”

Grup sessizleşmeye devam etti. Onların kibirli olup olmadığı önemli değildi, şu an tamamen ikna olmuşlardı. Li Qiye'nin simya daosu ve bilgisi tarafından sersemletilmişlerdi ve bu dünyada bu konuda kimsenin onu geçemeyeceğini hissetmişlerdi.

En sonunda simyacı hükümdar afallamış şekilde konuştu: “Hayatım... Hayatımı çalışarak boşa harcamışım... Temelleri bile bilmiyorum.”

Bu simyacı Dev Bambu Ülkesi'ndaki sadık kullar arasındaki en yeteneklisi olarak görülürdü ve diğerleri ona bir numaralı Simyacı Şeytan Hükümdar derdi. Ama bugün bilgisinin ve simya daosu konusunda yeteneklerinin tüm hayatı boyunca bahsetmeye bile değmeyecek seviyede olduğunu hissetmişti. Önündeki bu Li Qiye isimli genç adam geniş bir okyanusken kendisi sadece bir su damlasıydı.

Bir su damlası geniş okyanusa kıyasla tarif edilemez derecede önemsizdi.

Bugün Li Qiye onun kendine güvenini parçalamıştı ve en temel simya daosunu bile anlayamadığını düşünmesine neden olmuştu. Birçok şeytan hükümdar da çarpıldı ve Li Qiye'nin ne kadar korkutucu derecede yetenekli olduğunu fark etti.

Bir süre sonra Madam Zi Yan titredi ve sakinleştikten sonra sordu: “Genç Asil Li, simya daosunu ne kadardır çalıştığınızı sorabilir miyim?”

“Ne kadar dersin?” Li Qiye kafasını salladı ve yanıtladı. “Bilmiyorum ama hap arıtmanın boş zamanlarımda kendimi rahatlatmak için yaptığım bir hobi olduğunu söyleyebilirim.”

“Ho… bi mi?” Madam Zi Yan gibi bir Şeytan Kral bile bunu duyduğunda neredeyse boğuluyordu. On sekiz hükümdara da aynısı olduğundan böyle tepki veren bir tek o değildi.

“Sadece bir hobi mi?” Bir hükümdar inançsızlık içinde secde etmek bile istedi. Bu sadece edebi değer taşıyan bir ifade değildi.

Li Qiye'nin cevabı çok iddialıydı ama bu kadar yetenekli olduğundan kimse onun böbürlendiğini düşünmüyordu. Ne yazık ki bu simyacı hükümdara intihar etmek isteyecek kadar etki etmişti. Bu sadece bir hobi miydi? Bir hobi olmasına rağmen bir Simya İmparatoru olabilecek düzeyde miydi? O zaman hayatlarını bu yolda harcayan diğer simyacılar zaman kaybetmeden ölmeliydi! En azından tüm hayatlarını çabalayarak harcamalarına rağmen Simya İmparatoru olamayanlara biraz merhamet gösteremez miydi?

O anda her birinin şüpheleri yok oldu ve artık Li Qiye'nin kibirli olduğunu düşünmediler. Gitmeye karar verdiler ve önceye kıyasla hükümdarlar çok daha saygılı davrandılar. Simyacıların Taş Tıp Dünyası'nda büyük bir statüsü vardı ve Li Qiye Simya İmparatoru ile kıyaslanabilir biri olduğundan nasıl olur da saygılı olmazlardı?

Gitmeden önce Madam Zi Yan Li Qiye'yi davet etti: “Genç Asil Li birkaç günlüğüne sarayda kalmaya ne dersiniz?”

Onun üstün bir simyacı olduğunu bildiğinden onu tutabileceğini umuyordu.

Li Qiye hemen reddetti: “Gerek yok, burada oldukça rahatım.”

Madam Zi Yan üstemlemedi. Gitmeden önce Antik Çam'dan Li Qiye ile en iyi şekilde ilgilenmesini ve hiçbir sorunun olmamasından emin olmasını söyledi.

Ertesi gün Madam Zi Yan sarayda hükümdarlarla başka bir toplantı düzenledi.

Konferans başladı: “Bugünün konusu Genç Asil Li. Hükümdarlar görüşlerinizi bildirin.”

On sekiz hükümdar birbirlerine baktı ve ne diyeceklerini bilemedi. İçlerinden biri konuştu: “Ekselansları, bedeli ne olursa olsun Genç Asil Li gibi harika bir simyacıyı bünyemize katmalıyız. Eğer bir Simya İmparatoru'na sahip olursak gelecekte Taş Tıp Dünyası'nda kim bize saygı duymaz?”

Madam Zi Yan gülümsemek için kendini zorladı ve nazikçe iç çekti: “Onu burada tutmak için ne yapabiliriz? Gelecek Simya İmparatoru... Bu asil rol kelimelerin ötesinde. Onu burada tutmak için ne yapmamız gerekiyor?”

On sekiz hükümdar sessizdi. Gerçekten de bir Simya İmparatoru eşsiz bir hazineydi ve herhangi bir nesilde hayranlık duyulan biriydi. İmparatorluk mirasları bile onların kalması için yalvarırdı.

“Genç Asil Li'nin bizi konferansta temsil edeceğini söylemesi bile yeterince iyi.” Madam Zi Yan yakındı. Kendine güvenmiyor değildi, ancak bir Simya İmparatoru onların elde edebileceğinin ötesindeydi.

“Shi Hao… Genç Asil Li ona değer veriyor gibi gözüktüğünden iyi bir başlangıca sahip.” Kartal Şeytan Hükümdar tonunu derinleştirdi.

Başka bir hükümdar konuştu: “Kartal Şeytan Hükümdar'ın dedikleri mantıklı. Eğer onu burada tutamıyor olsak bile sadece ismen de olsa Dev Bambu Ülkesi'ne davet edebiliriz. Yine de bundan büyük faydalar sağlarız.”

“İsmen bile olsa onu cezbetmek için ne kullanabiliriz?” Antik Çam hızlıca konuştu: “Bana göre bunu yapabilecek çok az şey var. Görünüşe göre hiçbir şey onun gözüne girmiyor.”

Anitk Çam'ın sözleri mantıksız değildi. Golem Meydanı'ndayken Li Qiye Ölümsüz İmparator Arıtılmış Yeşimi kullanmış biriydi. Böyle biri ölümsüz eşyalar veya ilahi silahlar konusunda eksiklik çekmezdi ve onu cezbedecek şeyler olsa bile Dev Bambu Ülkesi böyle şeylere sahip değildi.

Bir Şeytan Hükümdar aniden bir şey hatırladı ve konuştu: “Oh… Bir şeye sahibiz. Bu eşya kesinlikle tüm simyacıların istediği bir şey.”

Madam Zi Yan'ın gözleri ciddileşti ve yavaşça sordu: “Şeytan Hükümdar efsanevi Ölümsüz Nektarı'ndan mı bahsediyorsun?”

“Evet!” Şeytan Hükümdar yanıtladı: “Simya Krallığı'nın Simya İmparatorlarının bile Dev Bambu'muzun Ölümsüz Nektarı'nı istediğini duydum. Belki bu nektar Genç Asil Li'yi cezbedebilir.”