Bölüm 591: Gerçek Hazineler Kaçmak Zorunda Kalana Kadar Öldürmek

O anda Titanik Hilal ve Böcek Kral ataları kaçamadı. Tüm kan enerjilerini kullandılar ve Gerçek Hazineler ile bedenlerini korumayı denediler, ancak bu yeterli değildi. İlahi İmha'nın tehdidi hazineleri uyandırdı. İmparatorluk gücü yükselirken kanunlar imhayı durdurmak için engin ölümsüz karakterlere dönüştü.

“Boom!” Kimse yaklaşmaya cüret edemiyordu. Boşluk bile parçalandı ve kaotik zamansal dalgalanmalar meydana geldi. Yıldızlar gökyüzünde havai fişekler gibi patladı.

İki Gerçek Hazine imhayı engellerken iki atanın bedeni kanlandı. Her ne kadar silahları onları korusa da arta kalan güç onları ağır yaralamıştı.

Utanmış Gerçek Hazineler iki üstün gölge ortaya çıkardı, sanki iki imparator gelmiş gibiydi ve bu izleyenlerin secde etmesine neden oldu.

Li Qiye kan enerjisini yeniledi ve ardından gülümseyerek konuşmadan önce iki uyanmış hazineye baktı: “İmparatorluk ruhlarınız bile çıksa korkmuyorum. Ustalarınız kadar güçlü değilsiniz. Beni denemek ister misiniz? Sizinle aynı seviyede olan birkaç silahım var ve hepsi ile aynı anda İlahi İmha ortaya çıkarabilirim.”

“Kendi imhalarınızı kullansanız bile hangi hazine ilk önce kırılacak bakarız. Bir Ölümsüz İmparator Gerçek Hazinesi'nin yok olmasının üzerinden uzun zaman geçti, bu nedenle bugün birini kırmak gerçekten ufuk açıcı bir şey olabilir.”

Efsanelere göre Gerçek Hazineler kendi zeka ve farkındalıklarına sahiplerdi. İmparatorlar tarafından arıtılıp güçlendirildikten sonra bu silahlar kendi ruhlarına sahip olurdu ve bunlara imparatorluk ruhları denirdi.

O noktada Li Qiye'nin arkasında Bin El Tekniği belirdi. Bir el Ölümlü Kılıcı tutarken, bir diğeri Dağ Çanı'nı ve iki tanesi de sırayla Yin Yang Aynası ile Cennet Mühürleyen Penta Kapısı'nı kavradı.

Sanki her şeyi yok edene kadar arzusu durmayacak bir Gerçek Ölümsüz gibi dünyayı yok edebilecek bir momentum taşıyordu.

Gerçek Hazine'nin arkasındaki iki yenilmez gölge yok oldu.

Li Qiye ardından soğukça devam etti: “Eğer onları korurken ölmek istiyorsanız bunu umursamam, sonuçta iki Gerçek Hazine'nin yok oluşunda oluşacak görkemli manzarayı görmek istiyorum!”

Nesiller boyunca kim birini Ölümsüz İmparator Gerçek Hazinesi'ni yok etmek ile tehdit etmeye cüret edebilmişti? Sadece Ölümsüz İmparatorlar bunu yapabilirdi! Li Qiye'nin kibirli tavrı herkesin ürpermesine neden oldu.

“Whoosh!” İki üstün gölge tamamen yok oldu ve hazineler uçarak ataları geride bıraktı. Her ne kadar uyanmış olsalar da birkaç İlahi İmha'yla aynı anda mücadele etmek istemiyorlardı. Ustaları hayata tekrar dönüp kendi imhalarını kullanmadıkları sürece böyle bir değiş tokuştan zararsız ayrılamazlardı.

“Hayır!” İki ata hazinelerinin onları terk ettiğini gördükten sonra isteksiz bir şekilde haykırdı.

“Dediğim gibi, sizi imparatorluk miraslarınızın yerini öğrenmesini sağlayana kadar öldüreceğim!” Li Qiye haykırdı ve kendi İlahi İmhalarını kullandı.

“Ahh!” Izdırap haykırışlarının ortasında imhalar iki atayı küle çevirdi.

Herkes şok oldu. Titanik Hilal Kutsal Bölgesi ve Böcek Kral Mirası'ndan gelen uzmanlar ürperti içinde titriyordu. Gerçek Hazineleri onları terk etmişti ve ataları ölmüştü, bu da kendilerine olan güvenlerini ve morallerini yok etmişti.

“Birlikte çalışmalıyız!” İlahi Muhafız Kapanı'nın ifadesi aşırı çirkinleşirken Atasal Şehir Lordu'na emretti: “Tüm atalara birlikte çalışmasını söyle. Hiçbir şey saklamayıp imparator silahlarını çıkarsınlar!”

Ardından Tüm Çağ Antik Krallık'ının atasına içten bir tonda sordu: “Eğer Kıdemli bu sefer bize yardım ederse Ekselansları İlahi Tanrı Tüm Çağ Antik Krallık'ına kötü bir karşılık vermeyecektir!”

Tüm bu olayları gizemli kıtada izleyen bir ebedi varlık vardı ve o efsanevi ustalardan daha güçlü olduğundan kaptan yardımını istemişti.

Söylentilere göre Antik Krallık ve Atasal Alem, antik krallığın iki imparatoru alem ile yakın ilişki içinde olduğundan harika bir ilişkiye sahipti.

“Pekala.” O anda ebedi varlık ağırlıkla cevaladı: “Bu çocuk artık var olamaz, aksi halde hayalet ırkına büyük bir tehdit olacak!”

Bu arada savaş alanındaki tüm sesler susturuldu. Düzinelerce ata ve uzman korkudan kalplerini dizginleyemedi.

Herkes İmparatorluk Katliamı ve İlahi İmha kullanmanın zorluğunu ve bunu yapmak için silahların onayının gerektiğini biliyorlardı.

Bugü Li Qiye yemek yemek kadar kolay şekilde imhaları kullanıyordu. Bu dokuz dünyanın yıkımının ön gösterimi miydi?

O anda Li Qiye Lan Yunzhu ve diğerlerinin yanına döndü ve ardından dört sunağa ve diğer uzmanlara bakıp ilan etti: “Eğer milyonlarca ölümlüyü kurban etmek istiyorsanız ben de kendimi tutmayacağım. Hepinizi öldüreceğim! Göze göz, kana kan!”

İlahi Muhafız Kaptanı cevap olarak haykırdı: “Küçük Hayvan, sen çıldırmışsın ve bağışlanamazsın!” Kaptan da durdurulamaz bir aura yaydı, açıkça büyük bir silaha sahipti.

Atasal Şehir Lordu da silahı ile birlikte bir imparatorluk aurası yaydı.

“Gümbürtü!” Diğer imparatorluk auraları da diğer atalar kaptanın emrinde silahlarını çıkardığında yayıldı.

Bir anda engin kan enerjileri patladı. Tüm atalar en iyi durumlarındaki güçlerini Li Qiye'yi öldürmek amacıyla en kudretli saldırılarını kullanma hazırlığına geçmek için yönlendirdi. Tüm Çağ Antik Krallık'ının gizemli kıtası için ise bu aşırı belirgindi. Ebedi bir kan enerjisi yükseldi ve bir Gerçek Hazine gökyüzünde uçtu. Dehşet verici bir imparatorluk aurası yayarken sanki bir imparatorun kendisi onu kullanıyordu.

Savunma hattının içindeki Kan Atası tamamen korkmuşken yüzündeki kan çekildi: “Yüce bir ebedi varlık! Ölümsüz İmparator veya diğer devler dışında kimse ebedi varlık seviyesindeki bir atayı durduramaz...”

“Biraz ilginç. Görünüşe göre bugünkü kanlı savaş kaçınılmaz.” Li Qiye tüm düşmanlarına karşı hala rahattı.

“Küçük hayvan, teslim olmak için çok geç değil!” Kaptan, atalarla birlikte yolundakileri öldürebileceklermiş gibi baskıcı bir momentuma sahipti.

Göğü sarsan bir darbe yapmaya hazırlardı. Her ne kadar Li Qiye İlahi İmha kullanabilse de kaptanın grubu özellikle de ebedi varlık sayesinde büyük bir avantaja sahipti.

“Whoosh!” Ancak hayaletlerin tarafı saldırı hazırlığındayken boşluk aniden sarsıldı ve bir kişi boşluktan çıktı.

Bu ölüm yolunun sonundaki gölette dolaşan başsız adamdı. Sadece Li Qiye bu adamı tanıyordu.

Li Qiye gözlerini daralttı ve bu başsız adam çıktığında ciddileşti.

Kaptan başsız adamı gördüğünde irkildi ve bağırdı: “Burada gizemli davranarak kim olduğunu sanıyorsun?”

Cevap alamadı. Kaptan öfkelendi, o  herkese tepeden bakan biriydi ve başsız adamın arka planından da korkmasına gerek yoktu.

“Seni yakalayana kadar bekle!” Kaptan bağırdı ve devasa bir avuç başsız adama doğru ilerledi.

“Pluff!” Bu çok zayıf bir sesdi. Başsız adama saldıran kaptan aniden kanlı bir sis haline geldi.

Bu o kadar hızlı olmuştu ki kimse ne olduğunu anlayamamıştı. Kaptan ataların bile karşısında temkinli olduğu bir varlıktı ve efsanevi ustalar ile kıyaslanabilirdi, ancak bir anda yok olmuştu. Kimse olanları açıkça görmedi.

Herkes irkildi ve istemsizce bir adım geri attı. Atasal Şehir Lordu ve diğer atalar korku hissederken sanki gerçek bir hayalet görmüş gibilerdi.

“Saygıdeğer Beyefendi, nereden geliyorsunuz acaba?” Konuşan gizemli kıtadaki ebedi varlıktı. Bu ilah tabletini açan bir varlıktı ve aşırı cennete karşı gelici ve dehşet verici biriydi.

(Ç.N: İlah tableti dediği ilahi unvan almış biri yani.)

Ebedi varlık konuşmayı bitirdiğinde başsız adam elini uzattı.

“Gümbürtü!” Tüm Çağ Antik Krallık'ının gizemli kıtası aniden çöküp bir anda patladı.

“Geber!” Ebedi varlık dışarı çıktı ve Gerçek Hazinesini kullandı. Ancak başsız adam elini bir kez daha sallayarak sanki titreyen bir mumu söndürüyormuş gibi Ölümsüz İmparator Gerçek Hazinesi'nin parlaklığını dağıttı.

Daha da korkunç olan şey ise hemen ardından gerçekleşti. Ebedi varlık güçsüz bir tavuk gibi başsız adam tarafından tutuldu. Elindeki Gerçek Hazine yenildi ve ışığı tamamen sönerken hızlıca kaçtı.

Lan Yunzhu'nun grubu dahil herkes korkudan donmuştu. Herkes bu gelişimin gerçek olamayacağını hissetti!

Tüm kan enerjisini kullandı ve Gerçek Hazineler ile bedenlerini korumayı denedi, ancak bu yeterli değildi. İlahi İmha'nin tehdidi hazineleri uyandırdı. İmparatorluk gücü yükselirken kanunlar imhayı durdurmak için engin ölümsüz karakterlerine dönüştü.

“Boom!” Kimse yaklaşmaya cüret edemiyordu. Boşluk bile parçalandı ve kaotik zamansal dalgalanmalar meydana geldi. Yıldızlar gökyüzünde havai fişekler gibi patladı.

İki Gerçek Hazine imhayı engellerken iki atanın bedeni kanlandı. Her ne kadar silahları onları korusa da arta kalan güç oları ağır yaralamıştı.