Bölüm 579: İlahi Muhafızların Kaptanı

avatar
4320 11

Emperor’s Domination - Bölüm 579: İlahi Muhafızların Kaptanı


 

Bölüm 579: İlahi Muhafızların Kaptanı

 

Gelişimciler için Nigong meridyeni sadece on iki sarayı içerebilirdi. Zorla başka bir saray açmak Nigong meridyenini ve diğer saraylarını yok ederdi.

 

O noktada on iki sarayın ortaya çıkışıyla birlikte bir kükreme duyuldu. Bir saray kapılarını açtı ve ele benzeyen kuru bir kütük dışarı uçtu. Bu Bin Ada'dan elde ettiği kütüktü.

 

O noktada binlerce kök kendilerini Li Qiye'nin Nigong merdiyenine yerleştirirken yeni büyüyen yeşil dallar da gölete uzandı. Bu yeni dallar ilahi mızraklar gibi göletin derinlerine girdi ve hızlıca Li Qiye'nin emri altında kökleşti.

 

Bu dallar hızlıca göletteki suyu emdi ve onları Li Qiye'nin meridyenine yönlendirdi.

 

Göletteki özü emdikten sonra Li Qiye titredi ve kurumuş Nigong meridyeni aniden oldukça nemli hale geldi.

 

“Zamanı geldi!” Li Qiye derin bir nefes alırken  canlı hale geldi. Kan enerjisi yükselerek bir kan denizi açtı ve Yaşam Çarkı Uzun Ömür Kanı üretti. Tüm bu şeyler birbirini destekleyerek dao temelinin göletin dibinden daha fazla öz emmesini sağladı.

 

Aynı anda bedeni korkutucu sesler ortaya çıkarken Cehennemi Bastıran İlahi Fizik tarafından bastırılan fizik iblisi ve fizik musibetinin korkutucu enerjisi de hala öfkeliydi.

 

***

 

İlahi Muhafız kaptanının geliş haberi Asal Uğursuz Mezar'ın içinde patlayıcı şekilde yayıldı.

 

Her ne kadar kaptan mezara düşük profil ile girse de Atasal Alemin İlahi Muhafızlarının bir parçası olmak düşük profilini sürdürmesini zorlaştırıyordu. İlerlerken şanlı bulutlar ve altın pınarlar gibi harika görüntüler ortaya çıkıyordu. Büyük dao ilahileri yankılanırken Ankalar arkasından uçuyordu.

 

Kaptan ona görkemli ve huşu uyandıran bir aura veren ilahi bir zırh giyiyordu. Bedenini uğurlu ışınlar çevrelemişken üstün evrensel kanunlar adımları altında parlıyordu. Hareket ederken yıldızlar dönüyor ve yer ile gök onu rakip ediyordu.

 

Böyle cennete karşı gelici ve güçlü bir varlık huşu ve korkuya layıktı. Efsanevi ustalar bile bu seviyede bir varlığın karşısında geri çekilmek zorundaydı. Üstelik kaptanın arkasında Atasal Âlem vardı. Bu da ebedi varlıkların bile dikkatsizce onu rahatsız edemeyeceği anlamına geliyordu.

 

Atasal Şehrin bazı münvevi ataları da onun varlığına eşlik ediyordu. Kaptanın güçlü olup olmaması önemli değildi. Atasal Âlemi temsil ettiğinden ataların onu takip edip onu koruması gerekiyordu.

 

Atasal Şehrin lordu inanılmaz bir karakterdi. Bir nesil boyunca yaşamış olmasına rağmen kan enerjisi hala aşırı kudretliydi. İlahi Muhafız kaptanı şehir lordundan daha güçlü olmayabilirdi ama Atasal Âlemden geldiği ve onların iradesini temsil ettiğinden şehir lordu bile ona ilgisiz davranmaya cüret edemiyordu.

 

Hayalet ırkı şu anki durumu görmek için oldukça tetiktelerdi. “Bir Atasal Şehir Lordu bile yeterince korkunçtu, şimdi İlahi Muhafız Kaptanı da burada! Kim bu durumda çatışma çıkarmaya cüret edebilir? Efsanevi ustaların bile böbürlenecek şekilde davranmaya cüret edemeyeceğini düşünüyorum.

 

Bir hayalet kral kafasını salladı ve konuştu: ”Böbürlenmek mi? Sadece intihara meyilli olanlar şu an böyle davranır.”

 

Her ne kadar Atasal Âlem hayalet ırkına ait olsa da ve Hayalet öncülünün bu âlemde uyuduğu hakkında efsanelere olsa da imparator mirasları da dâhil birçok miras onlara karşı olumsuz bir bakış açısına sahipti.

 

Diğer hayalet mirasları dışarıda Atasal Âleme karşı oldukça hoşgörülü ve saygılı gözükse de gizlice tamamen dikatlilik dolulardı ve karşı koyma arzularına sahiplerdi.

 

Doğal olarka bu tarikatlar kafalarının üzerinde bir varlığın olup onların işlerine karışmasını istemiyordu.

 

Milyonlarca yıldır kimse Atasal Âlemin varlığının nedenini ve önemini anlamamıştı. Bazıları Hayalet Öncülünün orada uyuduğunu söylüyordu. Daha eski bir efsaneye göre ise Atasal Âlem hayalet ırkının uğruna Kutsal Cehennem Dünyası'nı dışarıdan gelen dehşet verici iblis ırkını durdurmak için oradaydı. Ancak bunların hepsi efsaneydi. Atasal Âlemde bir öncülün uyuması veya onların muhafız olması şeyleri fark etmeksizin bunlar çok çok uzun zaman önce olan şeylerdi. Kimse Atasal Âlemin harekete geçtiğini veya saldıran bir iblisin olduğunu görmemişti. Üstelik kimse daha önce öncülü de görmemişti.

 

Bu efsaneler nedeniyle büyük güçlerin çoğu ve birkaç imparatorluk mirası her zaman Atasal Âleme karşı temkinli olmuştu. Onların çoğu zaman içinde belli bir mesafe oluşturmuşlardı. Kimse nedenini bilmiyordu, bu mirasların kendileri bile bilmiyordu amma Ölümsüz İmparator Patriklerinden gelen uyarılar bu yöndeydi.

 

Şehir lordu kaptanı kampta karşıladı. Kaptan oturduktan sonra şehir lordu diğerlerinin çıkmasını emretti ve geriye sadece ikisi kaldı.

 

Kaptan kibirli değildi ve kibarca şehir lorduna sordu: “Şehir lordu, kayıp gizemli adadaki hazırlıklar nasıl gidiyor?”

 

Şehir lordu cevapladı: “Saygıdeğer Kaptanım, geçici olarak oraya giremiyoruz. Sis çok kalın, iki atamız oraya girmeyi denerken can verdi.”

 

“Peki, oraya ne zaman girebiliriz?” Kaptan daha ağır bir ses ile sordu.

 

Şehir lordu cevaplaman önce bir süre düşündü: “Bana göre Asal Uğursuz Mezar adanın sisini hafifletebiliyor, sonuçta o giderek daha ince hale geldi. Adaya adım atabileceğimiz zaman mezarın kapanmasından hemen önce olacaktır.”

 

“Zamanımız yok.” Kaptan kafasını salladı ve açıkladı: “Orada yapılacak birçok şey olduğundan oraya en kısa sürede gitmemiz gerek. Eğer mezarın sisi yok etmesini beklersek kapanmadan önce işlerimizi bitirecek zamanımız olmaz.”

 

Şehir lordu dikkatle yanıtladı: “Kaptan, bu konuda bir şey yapamayız. Sisin aşırı güçlü ve kötücül bir lanet olduğunu siz de görebiliyorsunuz. Bu laneti yapan kişi yenilmez bir varlık olmalı ve bunu yapmasının nedeni de başkalarının adaya ulaşmasını engellemek olmalı. Bu laneti kırmamızın yolu olmadığından sadece bekleyebiliriz.”

 

“Şehir lordu, korkarım ki bekleyecek zamanımız yok. Bu mesele Ekselansları İlahi Tanrıya ulaştı. Bu meseleyi hızlandırmak için yaptığı fermanını indirmemi emretti.” Kaptan ciddi bir tonla konuştu: “Şehir lordu, önünde dik durmaya çalışmıyorum ancak bu mesele önemsiz değil. Ekselansları süreci hızlandırmamı istiyor, lütfen anlayın.”

 

“Bu mesele Ekselanslarının kulağına kadar ulaştı mı?” Şehir lordu değişen ifadesi ile sordu. O İlahi Tanrıyı sadece bir kez görmüştü ama onun yenilmezliğini anlamıştı.

 

“Evet! Ekselansları bu meseleyi hızlandırmak için inmemi söyledi. Eğer portal açacak zaman olmaması gerçeği olmasaydı Ekselanslarının kendisi gelecekti.” Kaptan ağırlık ile cevapladı.

 

Şehir lordu korkudan kendini kaybetti. İlahi Tanrının kendisinin inmesi... Böyle bir şey uzun süredir olmamıştı ve bu haber duyulursa her yere yayılacak bir panik oluştururdu.

 

“Kaptan, bu kayıp gizemli adanın içinde tam olarak ne var?” Şehir lordu sordu. Şehir lordu olmasına rağmen orada ne olduğunu bilmiyordu.

 

“Şehir Lordu bilinmemesi daha iyi olan birkaç şey vardır. Çok fazla şey bilmek senin için iyi olmaz.” Kaptan şehir lorduna baktı ve dudak büktü.

 

Şehir lordu beceriksizce gülümsedi ve konuştu: “Eğer durum buysa büyük ağzım ile daha fazla sormayacağım.”

 

Kaptan şehir lorduna baktı ve agresif tonunu alçalttı: “Kardeş Bai, birbirimizi uzun süredir tanıyoruz yani böyle bir duruşa gerek yok. Bu meselede söz hakkım yok ve sadece İlahi Tanrının emirlerini takip ediyorum, ben sadece bir ayakçıyım. Eğer bir şey olursa daha büyük bir karakter inecektir.”

 

Kaptan büyük bir görgü hissine sahipti. Her ne kadar Atasal Âlemden gelmiş olsa da konuştuğu kişi de şehir lorduydu bu nedenle statüsü ondan çok daha yüksek değildi. Eğer Kutsal Cehennem Dünyası'nda işlerin iyi gitmesini istiyorsa şehir lordunun yardımına ihtiyacı vardı, bu nedenle oldukça kibar şekilde onunla iletişim halindeydi.

 

“Kaptan çok kibar… Dediğiniz gibi biz arkadaşız, bu nedenle böyle davranmaya gerek yok.” Şehir lordu hızlıca cevapladı: “Ben sadece gelişigüzel sordum, fazlası değil.”

 

Kaptan kafasını salladı ve konuştu: “Seninle açık konuşacağım kardeşim, kayıp adada ne olduğunu bilmiyorum. Bu sadece Ekselanslarının bildiği bir şey... Kayıp adaya hemen gitmemiz ve adada değişen bir şeyler olursa hemen rapor vermemiz gerektiğini emretti. Bu mesele çok önemli ve büyük bir ağırlık taşıyoruz. Eğer bunu halletmek istiyorsak Kardeş Bai'nin güçlü desteğine ihtiyacım var!”

 

Şehir lordu hızlıca cevap verdi: “Kaptan çok çekingen, sadece ihtiyacınız olanı söyleyin. İşiniz işimdir.”

 

“Lanetin kendi başına gitmesini bekleyemeyiz, oraya en kısa sürede girmemiz gerek. Mezar kapanmadan önce Ekselansları ile iletişim kurmak için zamana ihtiyacımız olacak. Oraya gittikten sonra yapacaklarımız için de zamana ihtiyacımız olduğundan bu laneti hızlıca kaldırmamız gerek!”

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr