Bölüm 512: Metal Alemi'nde Maceralar

“Göksel Birikim Füzyonu...” Lan Yunzhu cevaplamada önce bir süre düşündü: “Sanırım daha önce duymuştum... Ah, doğru! Ustam bundan geçmişte bahsetmişti. Bu füzyon sadece teoride mümkünmüş ve şu ana kadar gelişimciler böyle bir düşünce tarzını kabul etmemişler. Bu tarzda bir füzyonun sadece teorik spekülasyon olduğunu düşünüyorlar.”

“O zaman yanılıyorsun.” Li Qiye kafasını salladı ve yanıtladı. “Bu füzyonun tartışmaları çok antik zamanlardan beri var ve bu sadece bir teori değil. Issız Genişleme Çağı sırasında bunu gerçekleştiren kişi Yükselen Ölümsüz Tarikatı'ndan Ölümsüz İmparator Cang Long'du. İmparatorun gerçek hazinesinin üç Göksel Birikimden oluşturulduğunu herkes biliyordu ama bu Gerçek Hazine'nin üç daonun birleşiminden oluştuğundan çok az kişi haberdardı.”

“Birisi bu tür bir füzyonu gerçekleştirmeyi başardı mı?” Lan Yunzhu sessizce mırıldandı.

Li Qiye başıyla onayladı ve konuştu: “Sadece Ölümsüz İmparator Can Long değil, İmparatorlar Çağı sırasında birçok başka yenilmez varlık bunu yaptı. Gelecek nesiller bundan habersiz olsa da bu sırdan haberdar olan birkaç kişi bu füzyonları en üstün kader taşları olarak kabul etti.”

“Üç dao varlıktır, altı dao büyük oluşumdur ve dokuz dao ilahtır!” Lan Yunzhu mırıldandı: “Yüce füzyonlar…”

Bu kader taşları yer ve gök tarafından oluşturulurdu, bu nedenle her bir Göksel Birikim bir döngü şeklindeydi ve belli bir özenle hazırlanmış sistemi takip ederlerdi.

Üç birikime varlık daosu denirdi. Bunlar kılıç kaplanı, ateşli akbaba ve dut ağacı gibi şeylerdi. Dört ile altı daolu taşlara büyük görüntüler denildi, çünkü onlar çok daha güçlü bir dao oluşturuyorlardı. Örneğin eğer altı birikimli taş üstte bahsedilen üç daoyu içeriyorsa altı dao güneş ve ay ile Yin ve Yang gibi güçlü bir form oluşturabilirdi

Dokuz birikimli kader taşları ise yedi veya daha fazla birikimli taşlar bir ilah daosu taşıma olasılığına sahipti. Dokuz birikimli taş ise kesinlikle en azından bir tane taşırdı.

Bu sistem nedeniyle gelişimcilerin çoğu büyük form daosunun varlık daosundan güçlü olduğunu ve ilahi daosunun da doğal olarak diğerlerinden kudretli olduğuna inanırdı.

Bu inanç gelişimciler için mantıklıydı. Örneğin Gerçek Ejderha daosunun gücü kesinlikle büyük nehir daosundan güçlüydü. Milyonlarca yıldır bu sistem nedeniyle birçok gelişimci daha fazla birikimin daha iyi olduğuna inanmıştı.

“Ancak en sonunda en güçlü olan değil en uygun olan kader taşı vardır.” Li Qiye gülümsedi ve devam etti: “Bu yer bu dünyadaki en yüksek kalitedeki ve en nadir kader taşlarının oluştuğu yer. Belki de burada senin için uygun füzyonu olan veya daha uyumlu bir kader taşı bulabilirsin. Veya bir adım geri atıp uygun taş bulamadığımızı düşünsek bile dokuz birikimli bir kader taşı kötü bir seçim olmayacaktır.”

Lan Yunzhu ona baktı ve ardından konuştu: “O zaman gidelim, bunu yapamayacağımı mı düşünüyorsun?”

Li Qiye kıkırdadı ve konuşmadan önce yönünü kontrol etti: “Oraya gidelim. Kesinlikle o yeri bulabiliriz.” Ardından yolda kılavuzluk etti.

Metal Âlemi belli bir düzende birbirine yakın şekilde yerleşmiş kayalar ile doluydu. Bu yerde yürürken bile kaybolmak kolaydı ama Li Qiye bundan etkilenmemiş görünüyordu. Sanki daha önce gelmiş gibiydi.

“Daha önce burada mıydın?” Li Qiye'nin yol gösterirkenki kaygısız tavrını gören Lan Yunzhu ona bakıp sordu.

Li Qiye hafifçe onun alnını okşadı ve konuştu. “Sana daha fazla okumanı söyledim ama bana inanmadın. Bilgelerin kayıtlarını okumak oldukça faydalıdır. Bilgenin biri arkasında Asal Uğursuz Mezar'ın bir haritasını bırakmıştı. Eğer onu daha önce görseydin bu yeri hemen anlardın.”

Lan Yunzhu ona inanmadı ve gözlerini yuvarlarken konuştu: “Bah, nasıl oluyor da bu bilgenin haritasını hiç duymadım?”

Li Qiye güldü ve konuştu: “Bunun nedeni bilgi eksikliği. Sen kuyudaki kurbağa gibi dar bir bakışa sahipsin, doğal olarak da bu haritayı bilmiyordu.”

“Dar görüşlü kurbağa asıl sensin!” Lan Yunzhu kızgınca tersledi.

Li Qiye kıkırdadı ve bir kez daha alnını okşadı.

Metal Alemi geniş ve kayalar, taş dağlar, kaya formasyonları ve sayısız çakıl ile doluydu. Bu kayalar ile dolu manzarada çok az ağaç vardı.

Birçok büyük güç ve tek başına olan gelişimci Metal Âlemi'ne gelmişti. Onlar hızlıca hazine metalleri ve ilahi taşları bulmaya çalıştı.

Gelişimcilerden hiçbiri, mezar birkaç nesilde sadece bir kere açıldığından bu nadir şansı boşa harcamak istemiyordu.

Li Qiye ve Lan Yunzhu çok geçmeden birkaç hayalet gelişimci ile karşılaştı.

“Bu Li Qiye!” O anda gözünü kırmadan öldürebilecek biri olduğu bilindiğinden Li Qiye kötü şöhretinin tadını çıkarıyordu. Li Qiye kendi soylarından olanları kavun gibi kestiğinden hayalet gelişimciler bilhassa ona karşı temkinliydi.

Zayıf hayaletler onu gördükten sonra anında geri çekilmişti.

Li Qiye Lan Yunzhu'yu birçok gelişicmi ve büyük güç ile karşılaştıkları hedeflerine doğru götürdü. Bazı tarikatlar dağları ilahi taşlar aramak için kazmak isterken bazıları efsanevi ölümsüz metalleri bulmak adına mağaraların derinliklerine gidiyordu.

Bu yer büyük taş tabancı hazinelere sahip olduğundan birçok gelişimci ve tarikat büyük hasat yapmıştı. Büyük bir kumlu sahili aştıktan sonra ikisi bu sahilin yarısını yok edip bir imparatorluk kum taşı çıkarmayı başaran bir usta gördüler.

“Hahaha, Sonsuz Arıtılmış Kum! Bu tüm kumların kralı, efsanevi bir İmparatorluk kum taşı!”

“Harekete geçin, şimdi! Çabuk kazın, bu imparatorluk kumtaşı her zaman çift halindedir. Diğeri de buralarda olmalı!1”

Diğer gelişimciler birinin imparatorluk kum taşı çıkardığını görünce kendilerinden geçti. Biririnin ardından çıılgınca kazmaya başladılar.

Li Qiye ve Lan Yunzhu ardından büyük bir nehri geçtiler ve bir grup gelişimcinin dalış yaptığını gördüler. Onlar aynı tarikattandılar ve pes etmeden önce nehri tamamen aramaya kararlı görünüyorlardı. İçlerinden biri çılgınca haykırdı: “Buldum, buldum! Usta, Sonsuz Su Kaynak Taşı buldum!”

Bunu duyan gelişimciler sevinçle oraya doğru yöneldi. Tarikat lideri hazine taşına baktı ve sevinçle haykırdı: “Bu gerçekten tarikatın ihtiyaç duyduğu Sonsuz Su Kaynak Taşı! Güzel, güzel! Xiao Liuzi, gerçekten harika bir iş çıkardın. Bunu şimdilik aklımda bulunduracağım, döndükten sonra ödülünü alacaksın!”

Büyük katkı sağlayan öğrenci oldukça mutluydu.

Li Qiye ve Lan Yunzhu birlikte başka bir tehlikeli dağ sırasını geçti. Birçok gelişimci burada büyük şeyler bulmuştu ve bu âlemdeki gelişimcileri neşeli bir atmosfer sarmıştı.

Asal Uğursuz Mezar on iki defin bölgesinden biriydi. Bu yer güvenli veya huzurlu değildi. Metal Âlemi beş Mezar Alemi'nden biri olduğunda kesinlikle huzurla kalınabilecek bir hazine cenneti de değildi. Tehlikelerle doluydu.

Daha önce belirtilen dağ sırasını geçtiklerinde büyük bir dağı kıran bir hayalet kabilesi gördüler. Bu kabilenin üyeleri istedikleri şeyi bulmadan önce bin metre kazmıştı. Hazineyi gördükten sonra hayalet kabile lideri bu ilahi metali kavradı ve kükredi: “Bakın, bu efsanelerdeki Göğü Tüketen Öfkeli Ejderha İlahi Metali!” Tüm kabile mutluluğa boğuldu.

Ancak kutlamaları sırasında gökyüzünde böcekler toplanmamya başladı ve bir büyük delik oluşturdu. “Buzzz!”

“İyi değil, metal yiyen böcekler! Kaçın!” Bu göğü kaplayan böceklerin ortaya çıkışını gören herkes korktu ve kaçmayı denedi.

“Ahh!” Korkunç çığlıklar sürekli duyuldu. Her ne kadar bu uzmanlar hayatları için kaçıyor olsalar da bu böceklerin hızları çok fazlaydı ve bir anda gelişimcileri yakalamışlardı. Kabiledeki tüm uzmanlar bu böcekler tarafından yok edilmişlerdi. Böcekler gittikten sonra geriye sadece iskeletler kalmıştı.

Böcekler uzmanları yemiş ve ilahi metali deliklerine taşıyıp kaybolmuşlardı.

Yüzlerce uzmanın anında iskelete döndüğünü gören izleyenler ürpermişti. Kimse bu bölgeye daha fazla yaklaşmak istemiyordu.

“Metal yiyen böcekler de nedir?” Lan Yunzhu metalden yapılmış gibi duran böceklere bakıp Li Qiye'ye sordu.

Li Qiye cevap verdi: “Son derece tehlikeli bir böcek türü. Hemen hemen her şeyi yiyebilirler ve en çok ilahi metalleri seviyorlar. Bedenleri da son derece sağlamdır. Onları dışarıda görmek nadir olsa da Metal Âlemi'nin her yerindeler. Değerli metalleri kazmak isteyenler onlar ile karşılaşmaya hazır olmalılar. Onlar hazinelerin altında saklanmayı severler. Büyüdükçe güçlenirler. Bazı hikâyelere göre bir böcek atasının yenilmez bir varlığı yuttuğu söyleniyor.”

Gelişim dünyasındaki herkese yenilmez varlık denilmiyordu. Örneğin kendi ülkelerini kurmaya başlayan örnekler ve ilahi unvan alan uzmanlar bile yenilmez olarak adlandırılmıyordu. Bu nedenle yenilmez varlıkların ne kadar güçlü olduğu sadece hayal edilebilirdi. Ve yine de metal yiyen böcekler onları yiyebiliyordu, bu ne kadar dehşet verici bir şeydi?

Ancak Metal Âlemi'nin tehlikelileri bu böceklerin çok daha ötesindeydi. Kelimelerle açıklanamayan birkaç tehlike daha vardı.

Li Qiye ve Cennetsel Egemen bir ovayı geçti ve Cennetsel Egemen Âlemi'ndeki bir büyük karakterin haykırarak dipsiz bir taş mağaradan çıktığını gördü. “Kaçın, kaçın!”

Bütün vücudu kan ile kaplıydı. Arkasındaki uzmanlar da hırpalanmış ve kanlıydı.