Bölüm 507: Efsanevi Büyük Yaratılış

Daoist derin bir nefes aldı ve ciddi bir ifade takındı. Biraz tütsü yakıp kıyafetlerini düzeltti, ardından yavaşça bir kaplumbağa kabuğu çıkarıp bağdaş kurarak oturdu.

Daoistin görüntüsünü gören Lan Yunzhu gülüp sordu. “Birinin talihini değil büyük bir yaratılış almak istiyorsun. Kaplumbağa kabuğu ile ne yapacaksın?”

Utanmış daoist gülümsedi ve yanıt verdi: “Gökler tarafından oluşturulan şeyler özeldir ve herkes onların tadını çıkaramaz. Onları ele geçirmek bile iyi bir şey olmayabilir. Bu nedenle kaderimde böyle üstün bir hazineye dayanabilmek var mı hesaplayacağım.”

“Böyle bir inanç var mı?” Lan Yunzhu şaşkınlık içinde sordu. Ardından gülümsedi ve konuştu: “Bin Sazan Nehrimiz de Ölümsüz İmparator Yaşam Hazinesi ve Ölümsüz İmparator Gerçek Hazinesine sahip olduğundan gökler tarafından cezalandırılacağız anlamına gelmiyor mu bu?”

Daoist kafasını salladı: “Peri Lan, Kalp Hayalet Kabilemiz Bin Sazan Nehri'nden farklıdır. Bizim kâhin kabilemiz göklere itaat ederken Bin Sazan Nehri göklere karşı geliyor. Biz harika bir şey hesaplarsak ilahi bir cezalandırmaya maruz kalırız.

Hesaplamalarımıza gören Ölümsüz İmparator Qian Li sürekli göklere karşı gelip en sonunda Ölümsüz İmparator seviyesine ulaştı. Bu da belli ölçüde göklerin iradesinin imparatorun Cennet'in İradesini taşımasına izin verdiği anlamına geliyor. İmparator ardından Bin Sazan Nehri'ni milyonlarca yıl korumak için üstün imparator temeli oluşturdu.” İş kâhinliğe geldiğinde daoist durmadan böbürleniyordu.

“Göklere karşı gelmek mi? Göklerin isteğine göre mi?” Dinlerken Lan Yunzhu oldukça ilgili hale geldi. Genelde gelişimciler kehanetleri önemsemezlerdi ve falcılara sokak şarlatanları olarak bakarlardı.

Li Qiye gülümsedi ve kafasını salladı: “Bu mesele çok gizemli ama buna şu şekilde bakabilirsin: Bin Sazan Nehri yeterli güce sahip bir imparator mirası. İmparator sanatlarına sahip olduğunuzdan tarikatınız oldukça kudretli. İmparator silahlarını isteyenler bile size karşı bir şey yapmaya cüret edemez.

Ama şimdi küçük tarikatlar hakkında konuşalım. Örneğin, küçük bir tarikat veya yalnız bir gelişimci eğer birkaç imparator silahına veya gizemli bir yazıta sahip olursa bunları koruyabilir mi? Bu öğrenildiğinde birkaç gün içinde katledilirler.”

“Ah...” Li Qiye'nin basit açıklaması daoisti sessizleştirdi. Sonunda ekledi: “Efendimin sözleri gerçekten farklı bir açıklama, bunun gerçeklik payı var.”

“Pekâlâ. Kehanet öğretinize göre bir söz var: Sadece cesurlar başarılı olur. Onu taşıyıp taşıyamaman önemli değil. Önce şansını dene, ardından karar verirsin. Hangi yenilmez varlık zorluklara karşı gelmedi? Zirveye ulaşanların hayatları çok sayıda ölüm kalım mücadelesi ve kan ile vaftiz içeriyor.” Li Qiye kafasını salladı ve gülümseyerek devam etti: “Daha önce de dediğin gibi, evden ayrılmadan önce kendin için hesaplama yapabilirsin. Böyle bir nesilde bir kaplumbağanın en güvenli yeri kabuğunun içi olduğu gibi evinden ayrılmayabilirsin.”

“Şey...” Daosit kafasını kaşıdı ve cevaplamadan önce biraz düşündü: “Efendim çok mantıklı. Haha, hesaplama alışkanlığım düzeltilemez.”

O noktada sormadan edemedi: “Efendim, bu yerdeki büyük yaratılışı biri nasıl alabilir?”

“Belli bir şeye sahip olmalısın veya bu Gizli Âlemin kabulünü sağlamalısın. Başka basit ve doğrudan bir yöntem daha var. Doğrudan atlamak. Eğer cennetin oğlu gibi şanslıysan belki Gizli Âlem seni kabul eder ve dalış yaptıktan sonra büyük yaratılışı elde edersin.” Li Qiye gülümsedi, sonra ekledi: “Ama dikkatlice düşünmelisin. Eğer doğrudan atlarsan ölme olasılığın canlı çıkmaya göre oldukça yüksek.

Lan Yunzhu ürkmüş şekilde konuşmadan edemedi: ”Gizli Âlemde tehlike olmadığını söylememiş miydin? Neden daldıklarında ölüyorlar? Eğer durum buysa yaratılıştan bahsetmenin ne anlamı var?”

“Özel bir hazineyi bu kadar kolay nereden elde edebilirsin? Tabi ki de bir yaratılışı elde etmek zor olacaktır.” Li Qiye gülümseyerek kafasını salladı.

“Pekâlâ, Gizli Âlem tarafından hangi eşyanın kabul edileceğini görmek için hesaplama yapmama izin verin.” Daoist derin nefes alıp karar verdi. En sonunda bu mesleki alışkanlığını değiştirememişti.

“Craa—craa—craa—” Ciddi bir ifade ile daoist kaplumbağa kabuğunu sallayarak çıtır çıtır sesler oluşturdu.

“Ding ding ding ding!” En sonunda kaplumbağa kabuğunu yere atıp bu büyük yaratılışı nasıl elde edebileceğini görmeyi denedi.

“Crack!” Ancak kabuk yere değdiği an parçalandı. Ağırlaşmış ifadesi ile daoist birkaç adım geri çekilirken sanki göğsüne bir çekiç yemiş gibi titredi.

Bu ani değişimi gören Lan Yunzhu doğrdan sordu: “Ne oldu?”

“Bu hesaplanamaz.” Li Qiye kafasını salladı ve cevapladı.

“Cennetin cezalandırması!” Daoist daha fazla ileri gitmeye cüret edemedi. Kalp Hayalet Kabilesi'nin bir üyesi olarak cennetin cezalandırmasının anlamını biliyordu.

Derin bir nefes alıp sakinleştikten sonra Li Qiye'ye doğru eğildi: “Efendimin verdiği şans için minnettarım ama bu yaratılışın sahibi olamam. Bu tüm kabileme bir felaket bile getirebilir.”

“Cennetin cezalandırması o kadar korkunç mu?” Lan Yunzhu onun korkusunu fark edip duygulu şekilde sordu.

“Bu göklerden gelen uyarıydı sadece. Eğer zorla devam edersem atam ile aynı kaderi paylaşabilirim. Ve bu sadece benim değil tüm kabilenin yok oluşuna sebep olabilir. Bu yaratılışlar aşırı cennete karşı gelici şeyler ve ben böyle şeylere sahip olmalıyım diye düşünmüyorum. Şans eseri onlardan birini elde etmek bile bir nimet olmayabilir.”

“Peki ya ben? Sence ben alabilir miyim? Ya da böyle bir hazinenin keyfini sürecek talih ve yeteneğe sahip miyim?” Lan Yunzhu, Li Qiye'ye sordu.

Li Qiye gülümseyerek yanıtladı. “Sen? Bin Sazan Nehri'nin gücü ve kehanet açısından onu taşıyacak yeterli talihe sahipsin. Ancak nasıl elde edileceğini biliyor musun?” O noktada daoisti gösterdi ve konuştu: “Eğer hayatı bir Kalpsiz Ayna Ustası olarak riske atarsa birkaç ipucu elde edebilir, ama sen... Hiçbir şey bilmiyorsun…

Bu nedenle ona bir şans verdim. Diğerleri bilemeyebilir ancak Kalp Hayalet Kabilesi'nin Kalpsiz Ayna Ustaları bunu öğrenebilecek şansa sahip.”

“Kalpsiz Ayna Ustası?” Lan Yunzhu daoiste baktı ve konuştu: “Efsanelere göre bu ustalar doğuştan hesaplayıcı ilahi göz bebekleri ile doğuyormuş!”

“Gerçekten de Peri Lan, ben doğuştan Ayna Kalpsiz olarak doğdum. Bu yüzden de gökler bana acıdı.” Daoist böbürlenmeye cüret edemedi ve dürüstçe cevap verdi: “Ancak ilahi gözbebekleri ile doğmak da mutlaka iyi olacak diye bir şey yok.”

Herkes Kalp Hayalet Kabilesi üyelerinin Kalp aynası ile doğduğunu bilse de Daoist Cennet Hesabı ona sahip olmadan doğmuştu. Kalp Aynasız üyeler kâhin olamazdı. Ancak onların ilahi göz bebeğine sahip olma şansları vardı. Bu kişilere Kalpsiz Ayna Ustaları deniliyordu ve doğdukları andan itibaren en büyük kâhin olma potansiyeline sahiplerdi.

“Ve bu nedenle sadece onun gibi Kalpsiz Ayna Ustaları bu sırrı öğrenme şansına sahip. Sen öte yandan birisi sana yardım etmediği sürece bunu yapamazsın.” Li Qiye gülümseyerek konuştu.

Bunu duyan Lan Yunzhu anında Li Qiye'ye baktı ve parıldayan bir şekilde gülümsedi. Yavaşça konuştu: “O zaman bana bu yaratılışı anlatabilir veya onu elde etmeme yardım edebilir misin?”

“Üzgünüm, ama bu yaratılışı kendin elde etmelisin.” Li Qiye başını salladı ve ekledi: “Seni buraya getirmem zaten başlı başına bir yaratılıştır.

Lan Yunzhu kızgınca ona baktı ve konuştu: ”Cimri, boş ver o zaman.”

Li Qiye sonra dikkatini daoiste kaydırdı ve konuştu: “Hala bir şansın var. Eğer nihai anlamını kavrayabilirsen bir şey yapmadan onu elde edebilirsin. İlahi göz bebeklerinin gücü sadece gökler Kalpsiz Ayna Ustalarını severse bahşedilir.

”Nezaketiniz için teşekkür ederim.” Daoist makul olduğundan konuştu: “Eğer ondan zevk alacak kadar yaşamıyorsa bu üstün hazine işe yaramaz olur. Bu küçük böyle değerli bir hazineden zevk alacak şansa sahip değil.”

“Hmph! Pekâlâ, o zaman unut gitsin.” Lan Yunzhu konuştu. “Onu sen alabilirsin, ben başka bir yaratılış elde edeceğim. Çabuk, bana başka bir tanesini nasıl elde edeceğimi söyle.”

Li Qiye kıkırdadı ve uyuyan elfleri gösterip konuştu: “Git onları uyandır. Elf seçip onlarla ticaret yapabilirsiniz. Bir şey elde edip etmediğiniz size bağlı.”

Lan Yunzhu ve daoist uyuyan elflere baktı. Onlar hareket etmeyen yuvarlak kayalar gibilerdi.

“Ne takas etmeliyiz?” Lan Yunzhu sordu.

Li Qiye cevap verdi: “Çok basit, onlar en çok altın şeyleri severler. Parlak altın renkli şeylerinizi çıkarın, tabii ki en iyisi gerçek altın olanlardır. Altını gerçekten fazlasıyla severler.”

Lan Yunzhu ve daoist irkildi. Ölümlülerin gözünde altın gerçekten çok değerliydi ama gelişimcilerin gözlerinde ölümlü eşyalara gerek olmadığından onlar çöpten farksızdı.

Tek başına olan gelişimciler özellikle de zayıf olanlar sıradan dünya ile çok sık iletişim halinde olduklarından ceplerinde oldukça altın olurdu. Ne yazık ki Lan Yunzhu imparator mirasından gelen biri olarak böyle şeylere ihtiyaç duymazdı.