Bölüm 471: Ova Hazinesi

Altın Çocuk, Yüz Klan Çocuğu, Kıvılcım Prensi, Hayalet Keşiş gibi kişiler birlik olduğunda imparator miraslarını varisleri gelmediği sürece bu bölgedeki en büyük gücü temsil ediyorlardı.

Onlar ünlülerdi ve büyük gelişimleri vardı, bu nedenle diğer ırklardan gelen gelişimciler bu hazineyi istese de bunun için yeterli güçleri yoktu.

Qiurong Wanxue diğer ırklardan olanların arasındaydı ve bu grup ile birlikte gidiyordu, ama Hayalet Keşiş ellerini kenetledi ve ona korkutucu gözleri ile baktı: “Şef Qiurong, lütfen geride kalın.”

Kalbi çökerken onu duymamış gibi davrandı ve belki onu kesinlikle tanımamış olabileceğini düşündü.

Hayalet Keşişin gözleri daralırken karanlık bir şekilde gülümsedi ve ses tonu derinleşti: “Şef Qiurong, sizi bizzat mı davet etmemi istiyorsunuz?” Gözleri ona odaklandı.

Herkes ona baktığı için artık istese de gitme şansı yoktu.

“Teşekkür ederim.” Qiurong Wanxue derin bir nefes aldıktan sonra ileri çıktı. Ardından kafasını sallayarak konuştu: “Buraya sadece deneyim için geldim. Hazineden pay alma niyetim yok.”

Hayalet Keşiş garip şekilde gülümsedi ve konuştu: “Şef Qiurong çok kibar. Siz de bir hayaletsiniz, bu yüzden tabii ki de geride kalabilirsiniz. Belki de birkaç hazine elde edersiniz.”

“Kar Gölgesi Kabilem sadece küçük bir kabile, büyük hazineleri kaldıramayız. Ancak samimiyetinizi takdir ediyorum.” Qiurong Wanxue bunun iyiye işaret olmadığını bildiğinden sakince konuştu: “Yapmam gereken başka işler var, hoşça kalın.”

Ancak döndüğü an Kıvılcım Prensi ortaya çıkıp yolunu engelledi. Dudak büküp konuştu: “Gitmek imkânsız değil, Li Qiye'ye seni almaya gelmesini söyle.”

Prens Li Qiye tarafından defalarca tokatlandığından tüm yüzünü kaybetmişti. Nasıl olur da bu aşağılanmayı geri ödemeyi denemezdi? Desteği Hayalet Böcek Kötücül Çocuk burada olmasa da şu anki ittifakın Li Qiye burada olsa bile onu yakalayabileceğine emindi. Ardından prens tüm utancını silebilecekti.

Li Qiye'nin yoldaşı olduğunu herkes bildiğinden hepsi ona bakıyordu. Üstelik buraya herkesten önce onlar gelmişti.

Prensin onun kalmasını isteme nedeni sadece Li Qiye'den intikam almak değil aynı zamanda ondan bazı bilgiler almak istemesiydi.

Sonuçta Qiurong Wanxue bir şefti, bu yüzden kötü durumlarda sakin kalabiliyordu. Panik yapmadan derin bir tonda konuştu: “İlahi Kıvılcım Prensi, niyetinizi anlamıyorum. Aramızda herhangi bir kin yok.”

“Her ne kadar sana karşı bir sorunum olmasa da Li Qiye'ye karşı var.” Prens dudak büktü: “Li Qiye ile birlikte olarak ölümünü arıyorsun!”

“Şef Qiurong, Li Qiye'ye mesaj göndereceğinize güveniyorum.” Yüz Klan Çocuğu da gülümseyerek olaya katıldı: “Neden burada biraz bekleyip hazinenin ortaya çıkmasını izlemiyorsunuz.” Ardından Li Qiye'ye gelip sizi almasını söyleyebilirsiniz. Bu sizin için uygun mudur?”

Qiurong Wanxue ürperdi. Bu grup sadece hazine bulmak için değil aynı zamanda Li Qiye'ye bir tuzak kurmak için oluşmuştu.

Ovadan uzaklaştırılan gelişimciler sadece uzaktan izliyorlardı. Qiurong Wanxue'yi tanımadıklarından doğal olarak ona yardım etmek için bir şey yapmıyorlardı.

Ovanın içindeki gelişimciler ise prensin tarafında olduklarından ona yardım etmeyeceklerdi.

Kuşatılmış Qiurong Wanxue ne yaparsa yapsın bir felakete gideceğini biliyordu. Derin nefes aldı ve kafasını salladı: “Korkarım ki yanlış kişiyi buldunuz. Buraya geldiğimizden beri Daoist Yoldaş Li ve ben yollarımızı ayırdık. Onun nerede olduğunu bilmiyorum. Üstelik sadece tanışık kişiler olduğumuzdan ona haber verme imkânım yok.”

Her ne kadar Qiurong Wanxue Li Qiye'ye haber verebilecek olsa da Genç Asil'in buraya onun için gelmesini istemiyordu. Eğer prens ve binlerce uzmanın olduğu ittifak buradayken onu kurtarmak için gelirse bu bir tuzağa düşmek ile aynı olurdu.

Ne kadar güçlü olursa olsun bu kadar hayalete karşı tek başına bir şey yapması mümkün değildi.

“Hah, Şef Qiurong... Eğer bize yardım etmeyecekseniz korkarım ki biz de size yardım edemeyiz.” Hayalet Keşiş karanlık bir gülümseme ile devam etti: “Siz bir hayalet kabilesinin şefisiniz, bu nedenle hayalet ırkı üyelerinin birlik olması ve o insan karıncanın zararlarını temizlemesi gerektiğini biliyor olmalısınız!”

“Şef Qiurong, kendinizi düşünmüyor olsanız bile en azından Kar Gölgesi Kabilesi'ni düşünmelisiniz.” Altın Çocuk acımasız bir tehdit savurdu.

Açıkça onu sinirlendirmeye çalışıyordu. Birçok kişi bunu duyduktan sonra titredi çünkü Altın Çocuğun sözleri asılsız değildi.

Qiurong Wanxue'nin ifadesi büyük ölçüde değişti. Kabilesi küçük bir kabileydi. Zirveye ulaşmıyordu ve hatta yaklaşmıyordu. Ancak Yüz Kemik Kutsal Kabilesi ünlü bir büyük klandı. Her ne kadar imparator mirası olmasa da bir devdi. Tek elle kolaylıkla Kar Gölgesi Kabilesi'ni yok edebilirdi.

Sonuçları iyi biliyordu ama yine de derin bir nefes alıp derin, sakin bir tonda cevapladı: “Daoist Yoldaş Li ile bir bağlantımız yok. Eğer kabileniz benim Kar Gölgesi Kabilemi yok edecekse diyecek başka bir şeyim yok. Her ne kadar küçük bir kabile olsak da iradesiz değiliz. Zulmünüze boyun eğmeyiz!”

Li Qiye'yi tehlikeli bir duruma sokmama konusunda kararlıydı.

Güçlü konuşması diğer ırklardan olan gençlerin saygısını kazanmıştı. Kar Gölgesi Kabilesi gibi küçük bir kabile Yüz Kemik Kutsal Kabilesi gibi bir deve karşı gelemezdi. Yeraltı Sınırı'ndaki diğer büyük güçler bile burası hayalet ırkının bölgesi olduğundan bu kabileye bulaşmak istemiyordu. Onlarla uğraşırken birinin yeterli gücü göstermesi gerekiyordu.

Üstelik ittifak burada sadece kutsal kabilenin olmadığını da gösteriyordu. Kar Gölgesi Kabilesi gibi bir güç bu ittifakın karşısında karıncadan daha zayıftı.

Üstelik Altın Çocuk gibi bir dâhiye karşı küçük bir kabileden gelen Qiurong Wanxue hala güçlü şekilde konuşuyordu. Sonuç olarak birçok kişi cesaretine hayran kalmıştı.

“Onunla konuşarak neden zaman harcıyoruz?” Kıvılcım prensi gölde giderek artan parlaklığa baktı ve sabırsızlıkla konuştu: “Onu yakalayın gitsin. Ardından gölden hazine çıkıp çıkmadığına bakarız.”

“Şef Qiurong, eğer mantıksız olmayı seçerseniz sizin bir konuk olarak burada kalmanızı istemekten başka seçeneğimiz yok.” Prensin agresifliğine ve Altın Çocuğun kalpsizliğine kıyasla Yüz Klan Çocuğu çok daha iyi bir tarza sahipti.

Qiurong Wanxue'nin ifadesi battı. Bugün kaçamayacağını biliyordu.

Yüz Klan Çocuğu harekete geçeceği sırada uzaktan tembel bir ses duyuldu: “Oh? Benim çevremdekileri rehine olarak almak mı istiyorsunuz? Benden izin aldınız mı?”

Herkes sesin kaynağına doğru baktı ve Li Qiye'nin hızlıca yaklaştığını fark etti. Bir anda çoktan ovaya ulaşmıştı. Herkes onun gelişine farklı tepkiler verdi.

“Sıradaki neslin şiddetli çocuğu geldi!”

Mo Lidao Uzak Bulut'da vahşi olarak tanınıyordu, bu nedenle Li Qiye onu öldürdükten sonra ‘Şiddetli’ olarak tanınmaya başlamıştı.

“Genç Asil!” Qiurong Wanxue onu gördüğü için hem mutlu hem de korkmuştu. Li Qiye'yi gördüğü için mutluydu ama ittifakın onunla uğraşmak için hazır olduğunu bildiğinden korkuyordu.

Qiurong Wanxue ona doğru göz kırptı ve en kısa sürede buradan gitmesi için işaret verdi.

Li Qiye gülümsedi ve büyük ittifakı önemsemeden ovaya doğru yavaşça ilerledi. Ardından sakince konuştu: “Bir avuç erkek bir hanımefendiye zorbalık mı ediyor? Bu sizin hayalet ırkınızın onuru mu?”

“Li, tam zamanında geldin!” Kıvılcım Prensi konuşurken dişlerini gıcırdattı. Birkaç kere tokatlandıktan sonra aşırı utanç ve aşağılanmaya maruz kalmış ve intikam ummuştu.

Li Qiye'den nefret ediyordu ve onun derisini yüzüp tendonlarını ayırmak, ardından da utancını silene kadar onu dövmek istiyordu.

Ne yazık ki eniştesi ilahi bir canavarı yakalamaya gitmiş ve Hayalet Böcek Kötücül Çocuk da dao içinde odaklanmıştı. Kıvılcım Prensi intikam almak istese bile bunun için yeterli güçten yoksundu.

Ancak şu anki durumda Hayalet Keşiş, Yüz Klan Çocuğu ve Altın Çocuğun grubu ile birlikte çalışıyordu. Büyük güçlerden gelen diğer öğrenciler de olduğundan güçleri yüksekti.

Güç, gelişim ve statü bakımından İlahi Kıvılcım Prensi diğer dördü ile kıyaslanamazdı. Ancak bu dahiler bir dönüm noktası arıyordu.

Onlar Kutsal Cehennem Dünyası'ndaki büyük gelişimlere sahip yetenekli dâhilerdi. Ancak imparator mirasının varisleri olan Hayalet Böcek Kötücül Çocuk ve Titanik Hilal Aziz Çocuk gibi kişiler üzerlerindeydi. Jian Xuan bile istisna değildi.

İmparator varislerine kıyasla onların gelecekleri aşırı zorluydu. Di Zuo'nun tarafına katılmanın daha iyi olduğunu düşünüyorlardı. Ölümsüz İmparator olduğunda onlara unvan ve ülke verebilir ve imparator varisleri ile aynı güçte olmalarını sağlayabilirdi.

Bu nedenle bu grup bir araya gelmişti.

Şimdi ise hepsi Li Qiye'ye bakıyordu. Bu ‘düşmanların her zaman yollarının kesişmesi’ olarak tarif edilebilirdi. Kıvılcım Prensi'nin gözleri öfke ile doldu. Li Qiye'yi o anda ezmek istiyordu ama Li Qiye'nin güçlü olduğunu biliyordu ve ileri atılacak kadar aptal değildi.

Altın Çocuk, Hayalet Keşiş ve Yüz Klan Çocuğu birbirine baktı, denemek için heveslilerdi. Onunla tek başlarına savaşmayı planlamıyorlardı ve anında Li Qiye'yi yakalamak için birlikte çalışmayı düşünüyorlardı.

Onlar Kutsal Cehennem Dünyası'nın dâhileri olduklarından güçlerini birleştirdiklerinde yalnız olan Li Qiye'yi yakalayacaklarından oldukça eminlerdi.