Bölüm 470: Diğer Kıyıda Dao Öğrenmek

avatar
5236 17

Emperor’s Domination - Bölüm 470: Diğer Kıyıda Dao Öğrenmek


 

Bölüm 470: Diğer Kıyıda Dao Öğrenmek

 

Kısa süre içinde aranmamış hiçbir dağ ve nehir kalmamıştı. Dağ geçitleri bile bu harika bölgenin daosunu anlamaya çalışan birkaç gelişimci ile dolmuştu.

 

Ancak bu yer büyük daonun dış hatlarını içerdiğinden her yer bir erdem kanunu içerse de onlarda daoyu bulmak basit olmaktan uzaktı. Geçmişteki o üstün varlık sadece rastgele bu yere erdem kanunlarını atmamıştı. Deneyler sonucu çok sayıda erdem kanununu birleştirmişti. Her bir dağ ve nehir yer ve gök ile bağlantılıydı. Bu nedenle kökenlerini araştırmak şöyle dursun yüzeyini anlamak bile çok zordu.

 

Gözlemlerine rağmen sonuç alabilen çok az genç vardı. Bu bölgenin harika bir erdem kanunu içerdiğine herkes emindi. İçeride kılıç enerjisi ve süvarı kılıcı niyeti hissedebiliyorlardı ama gizemli büyük daonun kökenine inmek göklere ulaşmaktan zordu.

 

Ancak çok fazla vazgeçen yoktu. Farklı dağlar ve nehirleri seçip en sonunda bir erdem kanununu anlamayı umdular ama ne kadar denerlerse denesinler her şey boşaydı.

 

Bazen hafif başarı elde eden birkaç dahi oluyordu ama bu da sadece yüzeysel bir bakıştı. Yine de büyük fayda sağlamışlardı.

 

Başarılı olamamış gençler onlara hayranlık duyuyorlardı. “Dâhiler gerçekten dahi. İmparator miraslarından gelen kişiler farklı oluyor.”

 

Bunun nedeni Aziz Çocuk ve Kötücül Çocuğun bazı başarılar elde etmesiydi. Onlar dağlar ve nehirleri incelerken her yere yayılan ilahi özellikleri ile evrensel kanunlar sanki kozasından çıkmaya çalışıyor gibiydi. Dao rünleri iplikleri gözleri önünde ortaya çıkıyor ve dao mühürleri bedenlerinde oluşuyordu.

 

Başarılarını gören birçok dahi onlara hayran olmadan edemiyordu.

 

Birkaç şey anladıktan sonra ikisi de kendinden geçti. Diğer gelişimciler onların ne gördüklerini bilmiyordu ama onlar biliyordu. Bu basit bir erdem kanunu değildi ve imparator seviyesinde olup olmaması da önemli değildi, çünkü hayalet ırkının gelişiminin genel dış hattı buydu! Daha da incelerlerse daha büyük faydalar sağlarlardı.

 

“Buzz!” Birçok kişi onları kıskanırken bir ölümsüz ışık serisi farklı bir yerden aniden gökyüzüne fırladı.

 

“Neler oluyor?” Birçok kişi o yöne doğru gitti. Orada ölümsüz ışıklarının çevrelediği hafif bir gölge olan büyük bir ova gördüler. Bu gölge Tian Lunhui'ydi.

 

Tian Lunhui ölümsüz ışıkları ile sarılmışken bedeninin çevresinde kalın ilahi kanunlar vardı. Sanki bu ovada bir hazine açılmıştı ve Ejderler ile Ankalar etrafa uçarken Qilinler dans ediyor ve Kara Kaplumbağa okyanusa yükseliyordu.

 

Gerçek Tanrılar'ın görüntüsü birbiri ardına ortaya çıkarken daoya ulaşan mantralar oluşturuyordu. Tian Lunhui meditasyon durumunda ölümsüz ışıklarının içinde oturuyor ve çevresindeki inanılmaz fenomenler ile dao dersi dinliyordu.

 

Bu varlıklar gerçek değildi ve büyük dao evrensel kanunlarından oluşmuştu. Ancak daonun derinliğinin Tian Lunhui tarafından çalışılması gerçekti.

 

Bir genç bunu fark etti ve mırıldandı: “Müthiş bir şey! O büyük daonun gerçek gizemlerine çalışıyor.”

 

Tian Lunhui'nin dao araştırması Aziz Çocuk ve Kötücül Çocuğa kıyasla çok daha göz kamaştırıcıydı. Birçok kişi Tian Lunhui'nin harika hasatı karşısında hem hayran olmuş hem de kıskanmıştı.

 

“Üç kahramandan biri...” Biri nazikçe iç çekti. Kimse ne kadar yetenekli veya kibirli olursa olsun Tian Lunhui gibi birinin önünde başını dik tutamıyordu.

 

Birkaç kişi geride kalarak Tian Lunhui'nin ışıklarından bir şey elde edebilir mi diye görmeye çalıştı, ama ne kadar denerlerse denesinler onun gizemlerini gözlemleyemediler.

 

Her ne kadar bu yerin her konumu erdem kanunu ve derin büyük dao ile dolu olsa da birkaç kişi onları anlayabiliyordu. En dış katmana ulaşabilmek bile büyük bir hasattı.

 

Farklı yerlerde denemeler yaptıktan sonra bazı gençler pes etti. Tian Lunhui şöyle dursun Aziz Çocuk ve Kötücül Çocuk gibi olamadıkları için başka şansları yoktu.

 

Dao gözlemlerinden bir şey elde edemedikten sonra odaklarını değiştirmeye başladılar. Bundan önce bazı kişiler hazineler hakkında haberler duymuştu. Burada daha önce bulunmayan Nekropolis hazineleri olabilirdi. Ve bu nedenle bu grup bölgenin her bir karışını incelemeye başladı.

 

Bazıları gökyüzüne doğru bakıyordu ve bunu yaptıklarında anında krallığı fark etmişlerdi.

 

Bazıları oraya ulaşmaya çalıştı ancak ne yaparlarsa yapsınlar belli bir yüksekliğe ulaştıklarında otomatik olarak düşüyorlardı.

 

“Gökyüzüne ulaşmanın bir yolu olmalı!” Boyun eğmez biri konuştu.

 

Bazıları gökyüzündeki krallığın efsanevi bir hazine olduğunu düşünüyordu. Hazine dağı bile orada olabilirdi.

 

Bir anda çok sayıda kişi gökyüzündeki krallığa ulaşmak adına ipuçları aramaya başladı.

 

“Diğerlerinden farklı bir yer var. Bu yer yaşama sahip.” Sıkı çalışma karşılığını aldı. Birisi sonunda en doğu tarafta bir ipucu buldu.

 

Bu bölgeye adım attıklarından beri burasının Nekropolis'den bile daha geniş olduğunu fark etmişlerdi. Burada hiç yaşam yoktu ve her şey evrensel kanunlardan oluşmuştu. Şimdi ise hayat belirtisi bulmaları onları heyecanlandırmıştı.

 

“Yoksa bu hazinelerin girişi mi?” Birçok kişi yaşam olan bu yere doğru hareketlendi.

 

Qiurong Wanxue kılık değiştirerek kalabalığa karışmıştı. Bunu duyduktan sonra o da oraya gitti.

 

Oraya vardığında büyük bir kalabalığın orada olduğunu fark etti.

 

Bu yer küçük bir ovaydı ve çevresi büyüyen ağaçlar ve çimenler olan bir göle sahipti. Sanki bu yerde bir şey çökmüş gibi kalıntılar da vardı.

 

Herkes bu bölgede uzun zaman harcadığından bu ovaya geldikten sonra bir rahatlama duygusu hissetmişti.

 

Ünlü dâhiler de oradaydı. Erdem kanunu öğrenmeyi keserek efsanevi hazineleri bulmayı istediler. Yaşam dolu bölgenin bulunmasını duyduktan sonra buraya gelmişlerdi.

 

Qiurong Wanxue bu ovanın aşırı önemli olduğunu bildiğinden girdikten sonra özel bir şey bulmak adına ovanın her yerini dikkatle aramıştı.

 

Ancak titiz bir araştırmadan sonra bile bu yerde eşsiz olan bir şey bulamamıştı. Aslında sadece o değil diğer gelişimciler de bir şey bulmaya odaklanmış ancak bu ovanın çok sıradan olduğunu keşfetmişlerdi.

 

Daha yakından bakmak istediğinde aniden ovada bir karmaşa başlamıştı. Bazı hayalet ırkı dâhileri diğer ırktan olan gelişimcileri kovuyordu: “Hayalet ırkının üyeleri geride kalabilir. Diğer kişiler burayı hemen terk edin!”

 

“Neden?” Başka bir ırktan genç bir gelişimci protesto etti.

 

Keskin gözlere sahip birisi gölden gelen hafif hazine ışığını fark etmişti. Görünüşe göre bir şey ortaya çıkmak üzereydi.

 

Bu hayalet ırkından olmayan gelişimci hızlıca bağırdı: “Bir hazine çıkıyor!”

 

“Hayalet ırkının üyeleri geride kalabilir. Dğer kişiler, gidin. Şimdi!” Bu ışık giderek parlaklaştı bu nedenle daha fazla hayalet ırkı üyesi diğer ırkları kovmayı denedi.

 

“Bu yer hayalet ırkınıza ait değil!” Bir insan öfkeyle bağırdı.

 

Cümlesini daha bitiremeden bir keşiş onu dışarı fırlattı: “Oh merhametli Buda. Eğer birisi hala burada kalmak istiyorsa bir dahaki basit bir fırlatış olmayacak!”

 

“Hayalet Keşiş!” Farklı bir ırktan olan bir gelişimci şok içinde söyledi.

 

“Hayalet Keşiş, bu kadar abartma!” Bir insan uzman ağırlıkla konuştu.

 

“Ne yapacaksın ki?” Bir küçümseme duyuldu. Altın bir iskelet kemik seslerinin yanında ortaya çıktı.

 

“Altın Çocuk!” Uzaklaştırılan gençler hızlıca moralsiz kaldı.

 

Sadece o yoktu. Yüz Klan Çocuğu ve İlahi Kıvılcım Prensi de oradaydı. Hayalet ırkının uzmanlarının çoğunun bu yerde toplandığı söylenebilirdi.

 

İlahi Kıvılcım Prensi bir insan uzmana bakarak soğukça dudak büktü: “İnsan karınca burada ses mi çıkarmaya cüret ediyor? Yaşamaktan sıkıldın mı?!”

 

İnsan gelişimcinin çirkin bir ifadesi vardı. Her ne kadar prensin küçümsemesini yutması zor olsa da başka seçeneği yoktu.

 

Diğer ırklar memnuniyetsiz ve kızgındı, ama durum oldukça dezavantajlı olduğundan öfkelerini dizginlemek zorunda kalıyorlardı.

 

O anda herkes bu hayalet dâhilerin ovayı kendileri için istediğini biliyordu. Diğerlerinin bu hazine için geride kalması onlar için imkânsızdı.

 

Her ne kadar isteksiz olsalar da yapabilecekleri bir şey yoktu. Karşı tarafın gücü açıkça ortadaydı.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44333 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr