Bölüm 401: Yeni Damat

avatar
6358 17

Emperor’s Domination - Bölüm 401: Yeni Damat


Bölüm 401: Yeni Damat

Onlar karar verdikten sonra elderler öğrencilere Li Qiye'yi karşılamalarını söyledi.

Yukarından gelen emri duyan karides şeytanın boynu büküldü. Bu gerçekten olmuştu, bu kişi prensesin meşru nişanlısıydı. Li Qiye'yi görmezden gelmediği için memnundu.

"Saygıdeğer Konuklarımız, lütfen beni izleyin." Karides şeytan en ufak gecikme olmadan oldukça kibar bir tavır takındı.

Li Qiye ve Lu Baiqiu karides şeytanın teknesine binerken sanki geniş bir okyanusa girmiş gibi Bin Sazan Gölüne adım attı.

En sonunda karides şeytan onları gölün üstündeki adaya getirdi. Burası misafirleri ağırlamak iççin kullanılan bir yerdi ve onları karşılayan kişi Koruyucu Xiao'ydu.

"Sizi daha önce karşılayamadığım için beni affedin. Bin Sazan Nehri'ne hoş geldiniz, Genç Asil Li." Koruyucu Xiao oldukça sıcak bir gülümseme ile selamladı.

Onun böyle bir gülümseme sergilemesi kolay değildi. Aslında Koruyucu Xiao, Li Qiye aşırı kibirli olduğu için ondan hoşlanmıyordu. Ve dahası Lan Yunzhu'nun nişanlısı olarak nehir tarikatında ona karşı iyi şeyler hisseden çok kişi yoktu. Birisi pervasızca evlerinin köşesini kazarken nasıl olur da mutlu olabilirlerdi?

Yine de tarikat lideri Daoist Bao Gui Li Qiye'nin saygıdeğer bir konuk olarak muamele görmesini emrettiği için Koruyucu Xiao'nun bu emre uyması gerekliydi.

Koruyucu Xiao ikisini adanın en yüksek konumunda bulunan özel köşke götürdü ve yerleştirdi.

"Eğer Genç Asil Li'nin bir ihtiyacı varsa hizmetçilere söyleyebilir." Koruyucu Xiao devam etti: "Siz Bin Sazan Nehri'nin değerli bir konuğusunuz. Birkaç özel yer dışında istediğiniz yere gidip bakabilirsiniz."

Koruyucu Xiao Li Qiye'den hoşlanmasa da yine de davranışları düzgündü. İmaprator mirası öğrencisi olarak belli bir tolere düzeyine sahipti.

"Tarikatınızın misafirperverliği için teşekkürler." Li Qiye gülümsedi ve konuştu: "Evlilik meselesinde tarikatınızın kararı nedir?"

Koruyucu Xiao'nun en çok konuşmak istemediği mesele buydu. Bu konu üst kademe arasında hala tartışılıyordu. Tabii ki de elderlerin çoğu bu evliliğe karşıyken küçük miktarı bekle ve gör tavrı takınıyordu.

Tarikat lideri de bu evlilik için izleme görüşünü sergilediğinden hemen karar vermek imkansızdı.

Koruyucu Xiao da bu evliliğe karşı olanlardandı. Nasıl olur da Li Qiye gibi yabancı ve bilinmeyen bir küçük onların varisi Lan Yunzhu'ya denk olabilirdi?

Bunu Koruyucu Xiao bir soru ile cevapladı: "Genç Asil Li'nin bu konuda kararı nedir? Eğer bu evlilik olayını bitirirseniz bu iki taraf için de iyi olacaktır."

"Hmmm." Li Qiye gülümsedi ve yavaşça konuştu: "Karar bana değil size kalmış. Daha açık olmak gerekirse, o küçük kıza kalmış. Eğer karar vermemi istiyorsa gelip beni görsün."

"Sen..." Koruyucu Xiao bu tutum karşısında hoşnutsuzdu. Çok az kişi Bin Sazan Nehri'nin önünde böyle kibirli davranmaya cüret edebilirken bu küçük sürekli kendini tutmadan hareket etmeyi sürdürüyordu. Eğer bu tarikat liderinin kararı olmasaydı bu küçüğe yerin ve göğün genişliği hakkında bir ders verirdi.

"Kız gelip beni görsün, kızın işlerine bir avuç yaşlı adamın karışmasına gerek yok. Bu mesele ile nasıl ilgileneceğimiz bize kalmış." Li Qiye kolunu sallarken nazikçe konuştu.

Koruyucu Xiao mutsuzdu ve gitmeden önce homurdandı. Tarikat liderinin emrini ihlal etmek istemediği için gitmek dışında ne yapabilirdi?

Gittikten sonra Lu Baiqiu alçak sesle konuşmadan edemedi: "Genç Asil burası Bin Sazan Nehri'nin bölgesi. Onlara böyle yüz vermezseniz ya tavırları tamamen değişirse ne olacak?"

Lu Baiqiu'nin hitap şekli Li Qiye ile konuşurken değişti. Statik Akış Kraliyet Lordu ve Koruyucu Xiao Li Qiye'ye Genç Asil dediğinden Lu Baiqiu da bunu kullanmıştı.

“Tutum değişikliği mi?” Li Qiye gözlerini daraltıp konuştu: "Onların agresif olmalarında korkmuyorum, aksine olmamalarından korkuyorum. Eğer bunu yapmazlarsa birkaç eşyalarını onlardan almak için sebebim olmaz. Ve böyle yapmazlarsa Ölümsüz İmparator Qian Li'ye yüz verdiğimden onlardan zorla bir şeyler çalamam."

Lu Baiqiu bunu duyduktan sonra sessizleşti. Li Qiye'nin küstah olduğunu biliyordu, ama bu seviyeye ulaşmış olacağını beklememişti. Ölümsüz İmparator Qian Li'ye verdiği yüz hatırına... Böyle cümleler çok saçmaydı.

Ölümsüz İmparator Qian Li yenilmez bir varlıktı, ancak Li Qiye ondan eski bir tanıdıkmış gibi bahsediyordu.

Tabii ki de bu Lu Baiqiu'ya göre imkansızdı. Nasıl olur da Li Qiye'nin yaşındaki biri ile Ölümsüz İmparator Qian Li ilgili olabilirdi?

"Genç Asil buraya evlilik için gelmemiş olabilir mi?" Lu Baiqiu emin olmadığı için sormak zorunda kaldı.

Belki.” Li Qiye gülümseyerek yanıtladı. "Buraya geldiğime göre evlilik meselesi de zor bir şey değil. Nasıl olur da bir evlilik meselesi benim kişisel olarak gelmemi sağlayacak kadar önemli olabilir?"

Lu Baiqiu çarpıkça gülümsemeden edemedi. Lan Yunzhu eşsiz yetenekleri ve krallık dağıtıcı güzelliği ile Uzak Bulutun ve ünlü bir cennetin gururlu kızıydı. Çok sayıda kişi ona ulaşamıyordu ve bunlara imparator miraslarının varisleri de dahildi. Ama şu an Li Qiye ondan sanki kendisini isteyen biri gibi bahsediyordu.

Lu Baiqiu ağlasa mı gülse mi bilemedi. Onun kibirli mi yoksa bir çılgın mı olduğunu da bilmiyordu. Yine de sanki konuşmasında bir makullük belirtisi varmış gibi hissettiriyordu; sanki bu konu onun için aşırı basit bir meseleydi.

"Genç Asil bu Bin Sazan Nehri... Eğer... Eğer onların birkaç eşyasını almak isterseniz korkarım ki bu biraz uygunsuz olabilir." Lu Baiqiu başkalarının bu sözleri duymasından korktuğu için fısıldadı.

Nehir tarikatının atasal bölgesinden eşya almak daha önce hiç olmamış bir şeydi. Dahası Li Qiye’nin ses tonu göz önüne alındığında istediği eşyalar da hiç sıradan gibi değildi. Bu kadar şeyi düşünen Lu Baiqiu oldukça endişeliyken gelecekteki olayların göğü deleceğini seziyordu.

"Bu konu hakkında uygun olmayan bir şey yok. Zaten başlangıçta onlara ait olmayan birçok şey var." Li Qiye sakince gülümsedi ve konuştu.

Daha doğrusu tarikattaki o eşyalar Li Qiye'ye aitti. Bu sefer tarikatın bu eşyalara layık olup olmadıklarını görmek için gelmişti; aksi halde geçmişteki o üstün ölümsüz eşyalarını alacaktı.

Lu Baiqiu nazikçe kalbinde iç çekti ve bir şey söylemedi. Li Qiye'yi ikna etmek için yeterince yüzü olmadığını açıkça biliyordu. O anda sadece Li Qiye'nin bu konudan sıyrılabilmesini umuyordu.

Bin Sazan Gölünde kaldıkları ikinci günde Li Qiye Lu Baiqiu'yu gezintiye çıkardı. Her ne kadar bazı öğrenciler onların rehberi olmak istese de Li Qiye bu isteği reddetmeyi seçmişti.

Aslında tarikatın öğrencileri burayı Li Qiye kadar bilmiyorlardı. Bu yerin konumu Li Qiye’nin büyük çabaları sonrası bulunduğu için Bin Sazan Nehri'nin elderleri bile bu gölün sırlarını ondan iyi bilmiyordu.

Gölde saklanan gizli eşyalar Li Qiye tarafından açıkça biliniyordu.

Bu göl çok sayıda adaya sahipti. Bazıları birbiriyle bağlantılıyken bazıları da gölden tamamen bağımsızdı. Yine de birçoğu bulutlara kadar ulaşan ilahi köprüler ile bağlanmıştı. Bu gerçekten muhteşem bir manzaraydı.

Li Qiye hatıraları içinde boğulurken derin bir nefes aldı ve gölden yayılan sisli dünyevi enerjiyi hissetti. Bu yerde bir zamanlar silinemez bir iz bırakmıştı.

Eskiden burası dikkat çekmeyen, düz bir göldü. Ama daha sonraları bu yerin sırlarını araştırmış ve Ölümsüz İmparator Qian Li de daha sonraları bu yerde tarikat kurarak kendi ölümsüz mirasını oluşturmaya başlamıştı.

Li Qiye'nin aksine Lu Baiqiu ilk kez Bin Sazan Gölüne geliyordu. Gölün manzarasına şaşkınlık ile bakıyordu. Bu gerçekten ölümsüzlerin bölgesi gibiydi, çok sayıda gelişimci için kutsal bir bölgeydi.

İkisi yol boyunca birçok öğrenci ile karşılaştı, onların çoğu fısıldaşıyordu. Parmaklar ile onları gösterenler de vardı. Hatta Li Qiye'ye karşı ağır bir düşmanlık taşıyan öğrenciler de bulunuyordu.

Bu dünyada rüzgardan tamamen etkilenmeyen bir duvar yoktu. Lan Yunzhu'nun Li Qiye'nin nişanlısı olduğu Nehir Tarikatı’nda gizlice yayılmıştı ve bu büyük bir kargaşaya neden olmuştu.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr