Bölüm 395: Fırtına Başlangıcı

Aslında Statik Akış Kraliyet Lordu’nun başlangıçta Li Qiye ile düşmanlık başlatma düşüncesi yoktu, ancak bir Kraliyet Lordu olarak biraz amirane davranmadan edememişti. Li Qiye'nin ilk provoke belirtisinde anında birini öldürecek kadar acımasız olacağını beklemiyordu.

Kraliyet Lordu böyle biri karşısında temkinli olmaktan başka şansa sahip değildi.

Li Qiye ona bakıp konuştu: “Unut gitsin. Dürüstlük duygusu olan makul birine benziyorsun, bu nedenle işleri senin için zorlaştırmayacağım."

Kraliyet Lordu onun sözleri duyduktan sonra derin bir aldı. Xuan Shaojun yerine Lu Baiqiu'yu dinlemediği için biraz pişmandı. Eğer böyle yapsaydı böyle sıkıntılı bir durum oluşmayacaktı.

"Bu sefer kayıp ada hakkında bilgi almaya geldim. Bölge Lordu Lu'dan kayıp adanın sizin tarafınızdan bulunduğunu duydum, acaba bana onun hakkında birkaç şey söyleyebilir misiniz?" Kraliyet Lordu hızlı bir şekilde konuştu.

Li Qiye nazikçe kafasını salladı ve konuştu: "Kayıp ada Statik Akış Ülkesi'nin girişimde bulunacağı bir şey değil. Dikkatli olmazsanız tarikat yok edici bir felaketi çekebilirsiniz."

Li Qiye'yi duyan Kraliyet Lordu hayal kırıklığına uğradı, ama bunu zorlamaya cüret edemedi.

"Ancak..." Li Qiye ona baktı ve aniden aklına bir fikir geldiğinde ekledi. "Pekâlâ, bana bir konuda yardım edebilirsin. Statik Akış Ülkesi bu meselenin içinde olmak zorunda değil ve eğer gelecekte iyi bir şey olursa ganimetlerden biraz da size vereceğim."

"Nasıl bir şey?" Kraliyet Lordu’nun zihni bunu duyduktan sonra sarsıldı. Doğal olarak Statik Akış Ülkesi'nin bir Ölümsüz İmparator mirası ile iyi ilişkide olması olağanüstü derecede güzel bir şeydi.

Her ne kadar Statik Akış Ülkesi Bin Sazan Nehri'ne bağlı olsa da Uzak Bulut Bölgesi’nde onlar gibi birçok bağlı tarikat vardı. Üstelik ülkeleri Bin Sazan Nehri'nin çok güneyinde olduğundan tarikat ülkeye çok fazla önem vermiyordu. Eğer başka bir imparator mirası ile yakınlaşabilirlerse bu aşırı faydalı bir çaba olurdu.

"İstediğim şey oldukça basit. Kayıp ada hakkındaki haberleri yayın ve bu adada bir ölümsüz ilacın bulunduğunu söyleyin. Bu ilaç Efsanevi Çağ’ın mucizesini getirecek!" Li Qiye gülümseyerek konuştu.

"Bir ölümsüz ilaç mı bulundu?" Kraliyet Lordu bu sözleri duyduktan sonra şaşırdı.

"Hadi, gelecekte sizin için birçok fayda olacak!" Li Qiye nazikçe elini salladı ve konuştu:

Kraliyet Lordu ayağa kalktı ve Li Qiye'ye doğru eğildikten sonra Lu Baiqiu ile birlikte gitmek için döndü. O anda Li Qiye konuştu. "Bölge Lordu Lu, burada kal."

“Ben mi?” Bölge Lordu biraz ürktü ve Li Qiye'ye, ardından da Kraliyet Lordu’na baktı.

Li Qiye başıyla onayladı ve konuştu: "Sen geliştirmeme layıksın. Eğer burada kalmak istersen sana gelecekte yeni bir şans bahşedeceğim."

Bunu duyan Kraliyet Lordu heyecanlandı ve hızlıca Lu Baiqiu ile konuştu: "Bölge Lordu Lu, burada kalıp iletişimden sorumlu ol."

Li Qiye ile yakın olmak istiyordu. Eğer Lu Baiqiu gelecekte Ölümsüz İmparator mirasına katılabilirse bu Statik Akış Ülkesi için harika bir şey olacaktı.

Lu Baiqiu onlara baktı ve ardından kafasını sallayarak konuştu: "Madem majesteleri böyle istiyor, o zaman burada kalacağım."

Hemen ardından Kraliyet Lordu Lu Baiqiu'ya birkaç söz söyledi ve diğerleri ile birlikte gitti.

Gittikten sonra Lu Baiqiu, Li Qiye'nin yanına oturdu. Ona bir kez daha baktı ve sormadan edemedi: "Kardeş Li hangi Ölümsüz İmparator mirasından?"

İlk karşılaşmalarında Li Qiye'nin yalnız bir gelişimci veya küçük bir tarikattan gelen biri olduğunu düşünmüştü, ama şu an kesinlikle bunun böyle olduğunu düşünmüyordu.

Kraliyet Lordu ve Lu Baiqiu'nun spekülasyonlarının karşısında Li Qiye gülmeden edemedi ve kafasını salladı: "Hangi Ölümsüz İmparator mirasından geldiğim gerçekten o kadar önemli mi?"

Lu Baiqiu yine de meraklıydı ve tahmin etmeye başladı: "Uzak Bulut Bölgesi’nde insanların yönettiği sadece iki Ölümsüz İmparator mirası var. Bunların biri Bin Sazan Nehri, diğeri ise Basit Dağ Ölümsüz Krallığı. Eğer Kardeş Li nehirden gelseydi ünlü ismini duymuş olurduk, bu nedenle Basit Dağ İmparator Krallığından geliyor olmalı..."

"İkisi de değil." Li Qiye nazikçe kafasını salladı ve konuştu: "Bu şeyler senin için önemli değil. En önemli şey kısıtlamalarından kurtulup gelişime odaklanmak. Yapman gereken tek şey bu."

"Kardeş Li bana gelişim öğretmek mi istiyor?" Lu Baiqiu şakayla sormadan edemedi: "Merak ediyorum da bana nasıl bir yaratılış bahşedeceksiniz?"

Her ne kadar Lu Baiqiu genellikle tahammüllü olsa da bazen bir kız gibi canlı olmadan duramıyordu.

"Bu seçimine bağlı." Li Qiye ona baktı ve gülümserken konuştu: "Eğer yanımda kalmayı seçersen sana oldukça harika bir yaratılış vereceğim. Eğer Statik Akış Ülkesi'nde kalmayı seçersen sana uygun bir dao yolu göstereceğim."

Li Qiye gerçekten Lu Baiqiu'yu eğitmeyi düşünüyordu. Yanındaki kızlara kıyasla Lu Baiqiu'nun yetenekleri gerçekten çok sıradandı. Li Shuangyan ile kıyaslanamazdı ve Chi Xiaodie'den çok daha zayıftı.

Ancak Li Qiye onun tavrını sevmişti. Açık zihinli biriydi ve makul, mantıklı düşünen gerçek bir gelişimciydi.

"Kardeş Li beni tarikatı ile tanıştırmak mı istiyor?" Lu Baiqiu gülümseyerek cevaplamadan edemedi: "Tarikatına girsem bile korkarım ki gelecek başarılarım Statik Akış Ülkesi'nden daha iyi olmayacaktır."

Sıradan bir arka plandan gelen Lu Baiqiu kendini iyi biliyordu. Yetenekleri diğer dahiler ile kıyaslanamazdı. Eğer farklı bir tarikata girerse başlangıçtan başlaması gerekecekti. Üstelik yeni tarikatı onun yeteneğine yüksek değer vermeyecekti.

Ölümsüz İmparator miraslarında aşırı sıkı derecelendirme sistemi olurdu. Eğer bir öğrenci değerli değilse imparator kanunlarına ve yüksek kaynaklara sahip olamazdı.

"Buna gerek yok." Li Qiye gülümseyerek konuştu: "Şu an bir sürücüye ihtiyacım var. Eğer yanımda kalmak istersen benim için arabamı kontrol edebilirsin."

"Kardeş Li, bu şaka komik değil." Lu Baiqiu afalladı, ardından kafasını sallayarak konuştu. Her ne kadar Lu Baiqiu geniş bir zihne sahip olsa da bu sözler onun yine de rahatsız hissetmesine neden olmuştu.

Her ne kadar bir dahi olmadığını bilse de Statik Akış Ülkesi'ndeki geleceği kötü değildi ve kendine güveni vardı. Ama şu an Li Qiye ondan kendine sürücü olmasını istiyordu ve bu kimsenin yapmak istemediği bir şeydi. Eğer Lu Baiqiu toleranslı biri olmasaydı Li Qiye'nin onu küçümsemek istediğini düşünüp öfkelenirdi.

Li Qiye ona baktı ve konuştu. "Benim at arabamı kontrol etmenin onursuz bir şey olduğunu düşünme. Dokuz Dünya’da benim at arabamı kontrol etmeye nitelikli çok kişi yok! Eğer birini sevmezsem yetenekleri mükemmel olsa veya harika bir arka plana sahip olsa bile benim sürücüm olmak için uygun olamaz."

Li Qiye palavra atmıyordu. Antik zamanlardan beri at arabası ortaya çıktığı an tanrılar geri çekilirdi ve Ölümsüz İmparator'lar onu karşılardı. Ve sürücüleri de kendi ülkelerini kurmaya yetenekleri olan Erdemli Örnekler'di.

Lu Baiqiu şaşırdı. Li Qiye'nin sözleri tarif edilemeyen bir kendine güven doluydu, sanki bu doğal bir şeydi. Eğer bu sözleri başkası söyleseydi böbürlendiğini düşünebilirdi, ama Li Qiye'nin konuşması sanki doğal olan buymuş gibiydi.

Sakinleştikten sora Lu Baiqiu güzel gözlerini kırptı ve gülümsedi: "Senin için sürücü olmak istesem bile at araban var mı?" Konuştuktan sonra at arabasını görmek istiyormuş gibi Li Qiye'ye baktı.

Lu Baiqiu cesur ve açık sözlü bir kızdı. Gülümsemesi oldukça tazeleyici bir manzara oluşturuyordu ve gerçekten de biraz çekiciydi.

"Bir at arabası olacak." Li Qiye gelişigüzel konuştu: "Bunu dikkatlice düşün, bu fırsat oldukça nadirdir."

Li Qiye'nin tonu Lu Baiqiu’yu düşündürdü. Eğer başkaları bu teklifi sunsaydı ve düşünmesini söyleseydi onların çıldırmış olduğunu düşünürdü, ama Li Qiye'nin sözleri gerçekten onu susturmuştu.

Statik Akış Ülkesi'nin kayıp ada hakkındaki haberleri yayması ile birlikte bu haberler Uzak Bulut ve diğer üç bölgeye hızla ulaştı.

"Kayıp gizemli ada? Bu efsane değil miydi?" Bu adanın ortaya çıktığını duyan birçok büyük güç şüphelendi.

Ancak Statik Akış Ülkesi'ne yakın olan büyük güçler hızlıca gözlemci gönderdi ve okyanusun içindeki siste ilahi kayıp adayı fark etti.

Kısa sürede birçok büyük güç onun varlığından emin olarak bu konuya inanmaya başladı.

Kısa süre içinde iç tartışmalar ve kargaşalar büyük güçlerin içinde ortaya çıktı. Baz tarikatlar bu kayıp ada konusunu görüşmek için toplantılar düzenledi.

"Gizemli kayıp ada bir efsane ve şu ana kadar kimse onu bulamamıştı, ancak bir anda belirti göstermeden ortaya çıktı... Bu biraz fazla garip.” Birçok büyük karakter bekleyip görmek istiyordu.

Farklı bir tarikat lideri konuştu: "Söylentilere göre kayıp ada Efsanevi Çağdan beri var olan bir şeymiş ve kimse ne içerdiğini bilmiyormuş."

Özellikle de ustalar deniz sisini geçerek adaya ulaşmaya çalışırken yok edilince birçok tarikat bekleyip görme tavrı takınmıştı.

Ancak sıradaki mesaj birçok kişiyi yerinde duramayacak hale getirmişti. Bilinmeyen bir kaynaktan gelen bu mesaja göre kayıp adada bir ölümsüz ilaç vardı.