Bölüm 341: Dünya Ağacına Tırmanma

Li Qiye onun isteğini duyduğunda ona baktı ve gülümserken tembelce konuştu:  “Farklı daolarda yürüyen insanlar aynı yolda ilerlemez. Küçük Kız, beni cezbetmeye çalışma, komplo konusunda hala deneyimsizsin. Küçük yöntemlerini bana karşı kullanma, aksi halde kızar ve seni çıplak bırakırım!”

Chi Xiaodie'nin grubu sessizleşti ve hepsi kızardı. O Tanrıça Mei Suyao'ydu, kim onunla bu şekilde konuşmaya cesaret edebilirdi?

“Katılıyorum Küçük Şeytan, bu tarz şeyleri yapmayı çok severim.” Bing Yuxia gülümseyerek konuştu: “Modern çağda tanrıça oalrak kabul edilen birini çırıl çıplak soymak ne kadar da harika.” Şehvetli bir ifade takındı. Onu tanımayanlar, onun sapık bir kadın düşkünü olduğunu düşünürdü.

“Pop!” Li Qiye onun kokulu kıçına vurdu ve hafifçe konuştu: “Sen sahte bir adam olduğundan bu konuda yerin yok.”

“Sen!” Bing Yuxia kızgınlıktan atladı ve ona baktı, ancak Li Qiye önemsemeden ona bakıyordu.

Li Qiye'nin tavrı Mei Suyao'nun ne kadar harika olduğunu bildiklerinden herkesi şok etmişti. Ebedi Nehir Okulunun temsilcisi olarak genç neslin zirvesindeydi, büyük güçlerin uzmanlaı bile onun karşısında kaygılı oluyordu!

Ancak Li Qiye sanki doğal bir şeymiş gibi ona sataşıyordu.

Mei Suyao kızarmadan edemedi. Saf görünüşünü sürdürürken cevapladı: “Eğer Kardeş Li istemiyorsa zorlamayacağım.”

“Gidiyoruz.” Li Qiye gülümsedi ve yavaşça konuştu. Ardından Bronz Tetra Savaş Arabası'nı çağırdı ve Shuangyan'ın grubuyla yukarı ilerledi. At arabası boşluğu ezdi ve inanılmaz bir hızda gökyüzüne uçtu.

“Bang— bang— bang— bang!” Uçarken çok sayıda patlama yayıyordu! Dünya Ağacı birinin hayal edebileceğinden daha büyük olduğundan at arabası gövdesinde ilerlerken sonsuz miktarda alan ortaya çıkmıştı. Çatlamış eski bir kabuk bile bir kıta olarak görülebilirdi. At arabası büyük bir hızda ilerlerken önemsiz bir toz tanesini andırıyordu.

Eğer birisi uzaktan Dünya Ağacını izlerse bu zavallıca küçük at arabasını okyanustaki su damlası olarak görebilirdi. Dünya Ağacının bir köşesi tüm Ölümlü İmparator Dünyasından bile daha büyüktü.

“Gümbürtü!” Patlamalar çınlamaya devam ederken at arabası da çılgınca ilerliyordu. Dört bronz at dört akıntıya dönüşürken arkalarında altın parıltılar ve nal izleri bırakıyordu. Sanki bu izler ağaç gövdesine işlenmişti.

Dünya ağacının baskısı olmasına rağmen, at arabası çok sayıda dağın ağırlığını taşırken yavaşlamıyordu. Her adımı yeri ezebilecek güçteydi. Dünya Ağacının kabuğu ilahi çelikten bile katlarca sağlamdı ve neredeyse nüfuz edilemez noktadaydı. Ancak atların ona iz bırakabilmeleri bu baskının onlara karşı bile etkili olduğunu gösteriyordu.

At arabası tarafından bırakılan izleeri görüp ardından gelen patlama seslerini duyan herkes oldukça panik oldu. Eğer onlar bu şekilde baskı altında olsalardı böyle bir hızı koruyamazlardı, bu nedenle bu bronz at arabasının dünyadaki nadir bir ilahi hazine olduğu anlaşılıyordu!

At arabası bilinmeyen bir zaman ilerledi ve baskılayıcı kuvvet giderek güçlendi. Daha uzaklara gittikçe birçok garip görüntü de oluşmaya başlamıştı, ama at arabası boşluğu geçmeyi sürdürüyordu. Bu baskılayıcı gücü aşarken yıldızları yarıp geçiyordu. Bir anda çok sayıda yıldız enkazı gökyüzünde parçalandı.

At arabası tüm engelleri aşmayı başarırken gök gürültüleri duyulmaya ve yıldırımlar sanki dört atı yok etmek için cennet tarafından gönderiliyormuş gibi ortaya çıkmaya başlamıştı.

Ancak dört atlı akıl almaz bir seviyede cennete karşı gelici güçteydi; parlak bedenleri dünyadaki en yenilmez şeylerdi. Gök gürültülü yıldırımlara rağmen ilerlemeye devam ediyorlardı ve hatta yıldırımları bile parçalıyorlardı!

Chi Xiaodie'nin grubu tamamen şaşkına döndü. O Dünya Ağacının baskılayıcılığına karşı gelirken cennetten gelen cezalandırmaya karşı koyuyordu! Böyle bir şeyi yapabilecek güçleri yoktu. Cennetsel Krallar bile bunu yapamazken dört atlı bunu yapabiliyordu.

“Bronz Tetra Savaş Arabası... Efsanevi bir varlık.” Bing Yuxia afallamışken mırıldandı. Buz Tüyü Sarayı'nda yazılı olan bir efsaneyi düşündü. Bu, Patriği Ölümsüz İmparator Bing Yu tarafından kayıt edilmiş bir sırdı ve onu sadece her neslin varisinin öğrenmesine izin veriliyordu.

At arabasının hızı bilinmeyen bir süre uçarken giderek arttı. Baskı giderek güçlendi ve en sonunda dört at daha fazla dayanamazken yavaşlamaya başladı.

“Hadi!” O anda Li Qiye bağırdı. Bir gerçek mantra çıkardı ve elleri ile bir mühür oluşturduktan sonra at arabasının üzerine bastı.

“Boom!” Patlamayla birlikte at arabası sanki bir tanrının uyanışı gibi inanılmaz bir güç ile tutuştu. Gerçek Ejderha yükseldi; Beyaz Kaplan aşırı hızlı şekilde sıçradı; Anka güzelce uçtu ve Qilin göklere bastı.

O anda dört ilahi canavar at arabasının üzerine kazındı ve gelen baskıyı yarıp geçti. Dört ilahi canavarın yardımı ile dört atlı daha da canlanarak önceki hızını geri kazandı.

“Gümbürtü!” Yer ve gök kükrerken tüm kanunlar parçalandı. Ancak yoğun baskı bile at arabasının ilerleyişini durduramıyordu!

Sadece Chi Xiaodie değil genellikle sakin olan Chen Baojiao ve Shuangyan bile şok olmuştu. İlahi canavarların uyandığını hissederlerken at arabasının yaydığı güç Ölümsüz İmparator Gerçek Silahlarına denkti!

Chi Xiaodie onu daha önce görmüş olsa da bronz at arabasının bu kadar güçlü olduğunu düşünmemişti. Dört ilahi canavar güçlerini ortaya çıkardığında hiçbir şey onları durduramazmış gibiydi.

“Bu hazine varken Ölümsüz İmparator Yaşam Hazinesinden korkmaya gerek yok...” Sikong Toutian şaşkınlık içinde mırıldandı.

Küçük Hazan soğukça güldü ve konuştu: “Hayat Hazineleri bir şey değil. Genç Asilin arabası bu dünyada bir numara! Geçmişte bu bronz savaş arabası ne zaman ortaya çıksa...”

Küçük Hazan daha konuşmayı bitiremeden Li Qiye onun kafasına vurarak anında ağzını kapatmasını sağladı.

“Küçük Şeytan, böyle büyük bir hazinen varken neden o gün o kadar sıkıntı çektin? Yao Cuang ve diğerlerine karşı bu at arabasını kullanarak onları tek seferde öldürebilirdin.” En dikkatsiz kişi bile bu at arabasının gücünün farkında olabilirdi.

“Bu arabayı kullanmama layık değiller. Sonuçta onun da kendi hayatı var. Şu an Dünya Ağacına tırmanmak büyük bir yük bindiriyor! Dokuz gök ve altı daoda Dünya Ağacının zirvesine çıkmanı sağlayabilecek üçten fazla eşya bulmak zor.” Li Qiye at arabasını okşadı ve ardından Bing Yuxia'ya baktı: “Küçük Kız Kardeş, birçok hazineye sahip olmana rağmen en üste ulaşma şansın oldukça az. Seni en tepeye götürmem zaten Buz Tüyü Sarayı'na yeterince sevgi gösterdiğimi belli ediyor.”

Hiç şüphesiz Li Qiye'nin broz at arabası yenilmez bir varlıktı. Geçmişte onu taşırken tüm dünyaya karşı savaşmıştı. En karanlık çağ sırasında Li Qiye kibirlice öfkelenmişti ve en sonunda tüm karanlığı süpürmüştü. Tüm o olayların ortasında bu ilahi araba oldukça şeyi hak etmişti.

Eğer çok sayıda savaşta büyük faydalar sağlayan ve en son savaşta ölen bir yaşlı general olmasaydı, Li Qiye bu arabayı onun hatrına generalin kızına vermezdi.

Araba bir hazine değildi, o daha çok yaşayan bir varlıktı. Bu nedenle Li Qiye büyük güç harcaması yaşam gücünü tükettiğinden dolayı onu her zaman kullanmak istemiyordu.

“Haha, bu nedenle sana olan minnettarlığımı göstermek adına Kız kardeş Chuyun'u seninle tanıştırdım.” Bing Yuxia sırıttı.

Ye Chuyun'un yüzü bu sözler nedeniyle ısındı. Bir şey demedi ve memnuniyetsizliğini sergilemesine rağmen utanmış ve onurlu bir ifadesi vardı. Hala eskisi kadar çekiciydi.

“Pop!” Li Qiye Bing Yuxia'nin tatlı kıçını tokatladı ve konuştu: “Küçük Kız Kardeş, tüm gün böyle davranmaya devam etme, aksi halde yatağımı ısıtmak için seni kullanacağım!”

“Küçük Şeytan!” Bing Yuxia Li Qiye'ye baktı ve kızgınca konuştu: “Eğer birkez daha beni taciz edersen bunu görmezden gelmeyeceğim!”

“Adam değil misin? Neden aniden bunu bir taciz olarak düşündün ki?” Li Qiye ona baktı ve güldü:

Bing Yuxia o kadar kızgındı ki bir şey söyleyemedi ve sadece Li Qiye'ye baktı. Soğuk Shuangyan ve Chen Baojiao bile gülümsedi; Chi Xiaodie gülmek istese de bunu yapmamak için kendini dizginledi.

Sikong Toutian, Nan Huairen ve Küçük Hazan ise birlikte sanki bir şey görmemiş gibi davrandılar.

“Gümbürtü!” Bir süre sonra bronz at arabası sudan atlayan bir balık gibi sıçradı. O anda sanki geniş okyanusta yüzen balıklar ve gökyüzünde uçan kuşlar gibi istediğini yapıyordu.

Bilinmeyen süre boyunca hareket ettikten sonra sonunda Dünya Aağcının tepesine ulaştı!

O noktada dört terli at ve dört ilahi yaratık aşırı bitkindi. Parlaklıkları hafifçe matlaşmıştı. Bu manzarayı gören Bing Yuxia'nin grubu Li Qiye'nin söylediğinin gerçek olduğunu fark etti; bu arabanın gerçekten kendi yaşam gücü vardı.