Bölüm 325: İmparator Silahları Görünüyor

İkisi gökyüzünde uçarken kanları mavi göğü boyadı. İzleyenler oldukça şok olup sessizleşti ve bunlara şeytani dahiler ile önceki nesilden gelen uzmanlar da dahildi.

Onlar modern çağdaki cennetin gururlu çocuklarıydı. Onlar çift imparator sanatına sahiplerdi ve Antik Krallıklardan gelmişlerdi, çok sayıda insan onları gözünde yüceltmişti. Bazıları ise onların kendi cennetsel daosunu açacağını ve en sonunda Cennet'in İradesi için mücadele edeceklerini bile düşünüyordu. Ama bugün birlikte çalışmalarına rağmen bu çocuğun dengi olamamışlardı.

“Güzel, güzel darbe!” Büyük Çağ öğrencilerinden azgın bir volkan gibi tezahürat yükseldi. O anda aşırı gururlu hissediyorlardı.

Zu Huangwu ve Cennetsel Prens Kutsal Çağ Salonunun en güçlüleri arasındaydı ve diğer şeytani dahiler bile onların huzurunda baskı hissediyordu. Ama bugün ikisi de Li Qiye tarafından bastırılmıştı. Bu Büyük Çağ Salonu için büyük bir onurdu.

“Hoh!” Nefes verdiler. Zu Huangwu ve Cennetsel Prens ağır yaralı olsalar da hızlıca geri yükselmişlerdi. Bir uğuldama sesiyle birlikte delinmiş göğüsleri akıl almaz bir hızla yenilenmeye başlamıştı. Bir anda göğüslerindeki delik yok olmuştu. Eğer cübbelerindeki delikler ve kanlı bölümler olmasaydı kimse onların biraz önce tamamen delindiğini düşünemezdi.

“Gerçekten çift imparator sanatı kullancıları adına layıklar, onlar öldürülemiyor!” İzleyenler bu manzarayı gördükten sonra derin bir nefes aldı.

Bir gelişimci Cennetin Temeli alemine ulaştığında Gerçek Kaderlerini arıtarak Cennet'in İradesi İlkel Ruhlarına dönüştürebiliyor ve böylece de Gerçek Kaderlerinin bedenlerinden kaçmasını sağlayabiliyordu. Bu şekilde bedenleri yok edilse bile yeni bir tane yapabiliyorlardı.

Ancak bunu yapmak çok zordu. Antik Azizler ve Kraliyet Asilleri yok edilen bedenlerini onarmakta zorlanıyorlardı. Bu İç Fizik tarafından göğüsleri delinen Zu Huangwu ve Cenntsel Prens için de doğruydu.

Ölümsüz Fiziğin ilahi gücü bedene kalıcı bir zarar bırakacağı için bu ölümlü bir yara olarak düşünülebilirdi.

Ancak delinmiş göğüsleri sanki hiç yara almamış gibi tamamen iyileşmişti. Eğer birisi Ölümsüz Fizik tarafından yaralanırsa sadece bedenleri değil Gerçek Kaderleri de zararsız kalamazdı.

“Her şey şimdi bitecek!” O noktada Zu Huangwu öfkeli bir Ejderha gibi çılgınca haykırdı. Bu savaş onlar için aşırı utandırıcıydı. Onlar dahilerin en yükseklerinde bulunan cennetin gururlu çocuklarıydı. Ancak bugün birlikte olmalarına rağmen Li Qiye tarafından ezilmişlerdi, yüzleri kalmamıştı! Li Qiye'yi öldürmedikleri sürece onların bu dünyada dik durabilecekleri bir yer olmayacaktı.

“Gümbürtü!” O anda her yer sarsılırken tüm varlıklar yerde secde etti. Çok sayıda uzman bastırıldı ve Antik Azizler bile dik duramadı.

“Bir İmparator Silahı!” On bin yıldan fazla süredir yaşayan bir Antik Aziz soluk ifadesi ile dehşet içinde haykırdı. Kraliyet Asilleri ve Adlandırılmış Kahramanlar yenilmez imparator aurası nedeniyle yere çöktü.

Zu Huangwu ve Cennetsel Prens Ölümsüz İmparator Yaşam Hazinesi çıkarmıştı. Zu Huangwu dünyadaki her şeyi süpürebilecek bir savaş oltasına sahipti. Savurduğu an bir Siyah Kaplumbağa haykırışı duyuluyordu. Savaş oltası Siyah Kaplumbağaya dönüştü ve ardından sanki dünyadaki tüm tanrıları ve şeytan kralları bastırmak için Ölümsüz İmparator Fu Ma onun üzerinde oturuyormuş gibi bir görüntüye sahip oldu.

Siyah Kaplumbağa Oltası... Bu Ölümsüz İmparator Fu Ma'nun Parlak Antik Krallık'a bıraktığı Yaşam Hazinesi idi. Söylentilere göre bir ölümsüz bölgesine gitmiş ve ilahi canavar Siyah Kaplumbağayı katletmişti. Ardından onun dao kemikleri ile bu oltayı yapmıştı.

Cennetsel Prens ise Defin Bölgesinde daha önceden görünen İmparatorluk Mor Çekicini çıkardı.

İki İmparator Silahının ortaya çıkışı her şeyi ilkel kaosa götürdü.

“Açıl!” Li Qiye haykırdı ve üstün sanatlarını limitlerine kadar kullandı. O anda Li Qiye'nin Yaşam Çarkı sonsuz bir kan okyanusu ile birlikte patladı. Ortasında altın bir güneş ve iyimser bir ay vardı ve Taijitu gibi etrafında dönüyorlardı. (Ç.N: Taijitu: Yin Yang sembolü.)

Yin Yang Kan Denizinin içindeki engin ilahi kan Li Qiye'nin dao temeline aktı ve onun parlamasına neden oldu. Kun Peng göğe sıçrarken Li Qiye'nin dokuz ilahi halkası iki İmparator Silahını engellemek adına altmış altı halkaya yükseldi.

“Boom!”

Yer ve gök parçalandı, boşluk yok edildi ve yıldızlar düşmeye başladı. Bu darbe Doğunun Yüz Şehri'nin titremesine neden oldu. Çok sayıda evrensel kanun yıldızlar kadar devasa bir şekilde akademinin zemininden yükselerek yerin bu darbe nedeniyle batmasını engelledi.

“Gümbürtü!”

Li Qiye'nin cennete karşı gelici yeteneğine rağmen bu saldırı karşısında her şey anlamsızdı. Kılıç ve mızrağın parlaklığı yok edildi, Bin El kırıldı, ot kılıcı büküldü ve dokuz güneş söndü.

Hepsi Ölümsüz İmparator Yaşam Hazinesini engelleyemeyeceği için anlamsızdı.

“Bang!” Li Qiye'nin bedeni yere gömüldü, devasa bir krater oluşturdu ve kanı çatlakları lekeledi.

Ölümsüz İmparatorların aurası yeri ve göğü süpürdü ve Doğunun Yüz Şehri'ndeki herkes panik oldu. O anda uzaklardaki çok sayıda insan akademiye doğru baktı. Ölmek bilmeyen yaşlı adamlar bile korku içinde titredi.

“İlahi Dao Akademisi'ne şimdi mi saldırıyorlar?” Bir yaşlı ölmek bilmeyen adam İmparator Silahı ile akademiye saldırdıklarını düşündü.

O anda ovalar parçalandı ve yeryüzü sessizleşti, herkes afallamış şekilde duruyordu.

“Bu imkansız! ”İmkansız!” Chi Xiaodie soluklaşırken bacakları zayıflaştı. Her şey çok hızlı gerçekleşmişti; Zu Huangwu ve Cennetsel Prens aniden İmparator Silahları ile saldırmıştı. Biri tepki veresiye kadar çok geç olmuştu.

Büyük Çağ öğrencileri tükenmişti. İmparatorların auraları onların dayanaibleceği bir şey değildi. Birçoğu yere oturmuşken diğerleri uzanmıştı.

Li Qiye'nin İmparator Silahlarını durduramaması onları şok etmişti. Li Qiye onların gururuydu ve aynı zamanda sıradan gelişimcilerin sembolü ve yıldızıydı. En sonunda, Zu Huangwu ve Cennetsel Prense kaybeden gelişimi değildi. O İmparator Silahları tarafından öldürülmüştü.

“Hahahahaha! O bir karınca olmasına rağmen Kaplan Homurtusu Okuluna meydan okudu. Ne aptal ama, ufacık bir şeyken dev bir ağacı sarsmayı denedi!”

“Bakın, bu sizin kahramanız, tüm yapabileceği bu.” Güçlü bir ülkeden gelen bir prens Büyük Çağ öğrencilerine gülüp dalga geçti.

Büyük Çağ öğrencileri birbirlerine baktı ve kızgınlıklarını bastırdı. İmparator Silahlarının yenilmez auralarından önce onlar Li Qiye'ye karşı bile koyamıyorlardı.

“Her şey bitti!” Zu Huangwu derin bir tonda konuştu. Zu Huangwu ve Cennetsel Prens rahatlama nefesi aldı. Li Qiye'nin varlığı onların büyük bir baskı ve rahatsızlık hissetmesine neden oluyordu. Ama şimdi onu öldürdükleri için sonunda sırtlarındaki ağırlık kalkmıştı.

“Bitti mi? Bu sadece başlangıç.” Herkes olayın bittiğini düşünürken sakin bir ses duyuldu.

“Gümbürtü!” Li Qiye yerden kalktı, kan ile kaplıydı. Her yerinde çatlaklar olan kırık bir vazo gibiydi. Sanki tek bir dokunuş bile bedenini anında parçalara ayıraiblirdi.

Kafasında bile dehşet verici bir çatlak vardı. Ancak o hala hayattaydı.

“Clank!” İç Fiziği Li Qiye'nin göğsünden birkez daha ölümsüz parlaklığı yaydı. İlahi zincirler iğneler gibi ortaya çıkarak bedenindeki çatlakları dikti. En sonunda bir çınlama sesiyle birlikte arıtılmış alevlerde oluşan dev kilit birkez daha Li Qiye'nni bedeninin sararken evrensel kanunlar yaralarını kapladı.

Kun Peng dao temelinin içinde kanatlarını açarken cennetsel öz Li Qiye'nin bedenine girip yaralarını tedavi ediyordu. Yaşam Çarkının içindeki kan okyanusu Uzun Ömür Kanı akıttı ve iyileşme sürecini hızlandırdı.

Cennet'in İradesi'ne bağlı olan bir ölümsüz ışığı gökten inerek bedenini tamamen aydınlattı. Gün Işığı Gökyüzü Ölümsüz Sırrı Kanunu cennetsel büyük dao ile iletişim kurup onun gücünü yaralarını iyileştirmek için kullanıyordu.

“Aizz, her ne kadar bu fizik Yok Edilemez Elmas Fiziği kadar yenilmez olmasa da bu kadarına dayanabilir. Beden yenilemek sadece çift imparator sanatına sahip olanlara özel bir şey değil.” Li Qiye sakince konuştu: “Ne yazık ki gelişiminiz çok sığ. Eğer ikiniz de Cennetsel Egemen gücüne sahip olsaydınız veya İmparator Silahlarının yüzde yirmi gücünü kullanabilseydiniz beni yenmeniz mümkün olabilirdi. Silahların gücünün yüzde onu ile beni öldüremezsiniz!”

“Ölümsüz Fizik!” O noktada Zu Huangwu ve Cennetsel Prens geri adım atarken renklerini kaybettiler. İmparator Silahları ile birlikte biri yüzde on ila yirmilik gücünü ortaya çıkarabilse bile her şeyi katledebilirdi. Bunlara Kader Kanunları, Uzun Ömür Kanunları ve teknikler de dahildi. Her şey İmparator Silahının huzurunda önemsiz olurdu.

Dokuz Dünya'ya Karşı Bin El, Dokuz Güneş Kilitleyen Cennet Kanunu... En sonunda, onlar İmparator Silahlarının saldırısına karşı savunurken toza dönüşürdü.