Bölüm 266: Ateş Pahası Fiyat

“Acele et!” dedi Li Qiye usulca. Ses tonunda herhangi bir öfke belirtisi yoktu, aksine bir ağırbaşlılık vardı.

Li Qiye kendisine baktığında Chi Xiaodie’nin kalbi ürpermişti. Neden bilmiyordu ama birden kalbi razı olmuştu ve sinirli bir şekilde konuştu. “İyi teklif veriyorum o zaman!”

Chi Xiaodie yaygaracıların duyacağı şekilde kalabalıktan mezatçıya doğru seslendi: “Eğer cetvel 3.000 Cennetsel Egemen Arıtılmış Yeşim Taşı ile başlayacaksa, teklif vermeye hazırım.”

Chi Xiaodie’nin bu ani çıkışı birçok gözün üzerine çevrilmesine neden olmuştu. Bir işlevi olmayan bir hatıra için az para değildi bu.

“Bu ahşap yadigar için 3.000 Cennetsel Egemen mi veriyorsun? Delirdin mi? Bu kırık cetvel gerçekten o kadar eder mi?” Li Qiye de tam bu noktada abartılı bir yüz ifadesiyle Chi Xiaodie’ye bakarak konuşmuştu.

Chi Xiaodie zaten küçük oyununda Li Qiye’ye eşlik ettiğinden dolayı sıkkındı ve şimdi Li Qiye kendisiyle dalga geçiyordu; rol yapacaklardı ama gerçekten sinirlenmişti. Sinirlice dönüp Li Qiye’yi tersledi: “Sana ne be? Ben hatıra toplamayı seviyorum! Hoşuma giden şeyi alırım ne olacak!”

Hiçbir kuşku duymayan izleyenler bu gürültülü kavgayı izlerken bunu gerçekten iki aşığın ufak tartışması olarak düşünüp gülüşmeye başlamıştı.

“Kız kardeş, eğer hoşuna gittiyse onu sana ben alayım ne dersin?” Fırsatı gören Sima Longyun hemen kaygısını dile getirmişti.

Chi Xiaodie bu sefer ona dönüp dik dik bakarak cevapladı: “Hoşuma giden şeyi kendim alırım! Parası olan insanlar sadece Öfkeli Ölümsüz Aziz Ülkesinde değil!”

Sima Longyun bu cevabı beklemiyordu herhalde, tek yapabildiği garipçe gülümsemek olmuştu.

“Küçük kardeş, eğer istiyorsan sana ben alayım.” Bu sefer Bing Yuxia konuşmuştu, belli ki o da bu gruba katılmaya karar vermişti, neşeyle gülümsedi: “Öfkeli ama asil bir kanarya gibi bir kız – en sevdiğim tip. Senin için almama ne dersin?”

Konuşmasını bitirir bitirmez mezatçıya döndü: “3.000 Erdemli Örnek Arıtılmış Yeşim Taşı! Bu tahta cetveli istiyorum.”

“Bunlar çıldırdı.” Bing Yuxia yeni fiyatı belirlediği anda kalabalığın coşkusu kaybolmuştu. 3.000 Erdemli Örnek sırf böyle bir cetvel için… Zenginlerin hali bir başka oluyor. Ama ne yapabilirdiler ki? Bu kişi Buz Tüyü Sarayı’ndan biriydi hem de oranın ana öğrencisiydi; gerçekten zengindi!

Sima Longyun bu cetveli alıp Chi Xiaodie’yi hoşnut etmek istiyor olsa da, Bing Yuxia’nın 3.000 Erdemli Örnek Arıtılmış Yeşim Taşı teklifi kendisine başka seçenek bırakmamıştı. Parası yetmeyeceğinden değil ama eğer ahşap bir cetvel karşılığında bu kadar şey verirse, yaşlılar tarafından ölümüne azarlanırdı. Aziz Ülkesinden gelse de, genç bir öğrencinin harcayabileceğinden çok daha fazla bir miktardı bu!

Mezatçı hemen haykırdı: “3.000 Erdemli Örnek geldi. Var mı arttıran?” Li Qiye’nin açıklamalarından sonra böyle yüksek bir fiyatı hiç beklemiyordu. Ancak Bing Yuxia’nın bir jest yapmak istemesi onun için bir kazanç fırsatı olmuştu.

“Deliler…” Diğer tüm alıcılar başlarını iki yana sallayıp bu şeyi satın alma fikrinden vazgeçmişti. Bu kadar miktarda arıtılmış yeşim taşını işe yaramaz bir cetvel için vermek… gerçekten deliceydi.

“Ne gibi bir nedenle küçük bir kız tüm gün boyunca erkek kılığında geziyor?!” Bu sefer Li Qiye konuşmuştu ama aklından geçen küfürleri bastırmak zorunda kalmıştı. Bu şeyi ucuza almak istiyordu ama Bing Yuxia’nın planını bozmasını beklemiyordu!

Bing Yuxia ise Li Qiye’nin dediklerine takılmamıştı. Güzel güzellerinin içindeki mutluluk kırıntılarıyla acelesizce konuştu: “Benim için bir hobi, Sevgili Daoist’in bununla bir sorunu mu var? Bayan Chi’nin bu kadar güzel ve çekici olduğuna inanamıyorum, Buz Tüyü Sarayımı misafir olarak ziyaret etmek ister misin?” Bunu derken kaşlarından biri hafifçe kalkmıştı ve Chi Xiaodie’ye takılırken muzip bir ifadeye bürünmüştü.

Chi Xiaodie ne diyeceğini bilemez haldeydi. Bing Yuxia apaçık taş gibi hatundu ama erkek gibi giyiniyordu ve hatta başka kızlara sulanacak kadar ileri gidiyordu!

“Saçmasapan konuşmayı kes!” Li Qiye de sert görünümünü bürünmüştü ve kollarını sıyırarak konuştu: “Amma büyükmüşsün sen. Sapık halinle kadınımı çalmaya mı çalışıyorsun?! 3.000 Erdemli Örnek Arıtılmış Yeşim Taşı öyle mi? Bu baban 4.000 verecek. Bayan Chi istiyorsa fiyat ne olursa olsun alacağım!”

“Yahu işler iyice karışıyor. Velet taşaklı çıktı; cidden Buz Tüyü Sarayının ana öğrencisine karşı mı gelecek?!”

Li Qiye’nin hareketlerini görünce alıcılar bu konuyu tartışmaya koyulmuştu.

Başka bir satıcı ekledi: “Bu resmen yeni doğmuş bir buzağının, kaplandan korkmaması gibi bir durum. Çocuk herhalde buralara yeni geldi ve gök ile yer arasındaki farkı bilmiyor; bunun başka bir açıklaması olamaz.”

“4.000! 4.000! Var mı arttıran?” Mezatçı Li Qiye’nin teklifini duyunca birden bağırmıştı: "4.000! Sadece 4.000 yeşim ve sonrasında bu güzelliğin kalbini kazanıp belki de onu kucaklayabilecek!”

Bu heyecanlı rekabetin ana kadın karakteri olan Chi Xiaodei’nin yüzüne iyice sıcak basmıştı, bu meselenin nasıl gitgide daha da gülünç bir hal aldığını anlamıyordu.

“Kız kardeşi hakkettiğini mi düşünüyorsun? Sen önce gidip bir aynaya bak!” Sima Longyun nerden geldiği belirsiz birinin kadını için rekabete girdiğini görünce tekrar hiddetlenmişti ve soğukça bağırdı: “5.000 veriyorum.”

“10 bin, 10 bin veriyorum!” Bu sefer Bing Yuxia arttırmıştı, hala önceki gibi sakindi. Sima Longyun’a döndü ve usulca sordu: “20 bin vermeye cesaretin var mı?”

Sima Longyun, Bing Yuxia tarafından kışkırtılınca birden öfkesini kaybetmişti. Aslında 5 bini sadece anlık sinirle, kıskançlığı yüzünden kör olduğu için söylemişti. Beş bini böyle salakça bir cetvele vermek akıl alır şey değildi. Bu yüzden Bing Yuxia’nın yeni teklifinden sonra sesini çıkarmaya cesaret edemedi.

“Eğer Bayan Bing de bu cetveli istiyorsa, o zaman onun istediği bir şey için rekabet etmeyeceğim.” Sima Longyun iki elini birleştirerek cana yakın bir şekilde konuşmuştu. Bu hakikaten iyi bir hareketti, hem korkak görünmeyecekti hem de zerafetini korumuş olacaktı.

“10 bin! 10 bin Erdemli Örnek Arıtılmış Yeşim Taşı!” Mezatçı tekrar haykırmıştı: “Var mı arttıran?”

“Hala teklif etmek istiyor musun?” Bu sefer Bing Yuxia, Li Qiye’ye dönüp bakmıştı neşeli gülümsemesinin yanında kaşlarını da kışkırtıcı şekilde kırıştırmıştı. Esasen muhteşem bir güzellikti ama erkek gibi giyinince de değişik bir çekiciliği vardı.

“Hay ninenin! Neden sen, bir kız, başka bir kadın için rekabet ediyor?!” Li Qiye kaba bir tavırla söver gibi cevaplamıştı: “Baba para kaybedebilir ama savaşı kaybetmez! 20 bin veriyorum!”

Aslında ona durmasını söylemek istiyordu. Gerçekten güzel planı mahvoluyordu. Başlangıçta düşük bir fiyata alabileceği şey şimdi cep yakıyordu!

“Ne yapıyor bunlar?!” Millet artık resmen şoktan yere düşecekti. Bu iş artık bir müzayede değil, aşk savaşıydı!

“Delirdin sen!” Chi Xiaodie bile izlemeye daha fazla dayanamamıştı. 30 bin Erdemli Örnek Arıtılmış Yeşimi bu cetvel için harcamak çok gereksiz ve çok saçma bir şeydi. Ancak kızın bu tavrını izleyenler yanlış yorumluyordu. Dışarıdan bakıldığında biricik sevdiğinin parasını kaybetmesini istemeyen endişeli bir aşık gibi gözüküyordu. Özellikle Sima Longyun’un gözlerinden resmen korkutucu bir öldürme niyeti yayılmaya başlamıştı.

“20 bin geldi! 20 bin diyor! Var mı arttıran?” Mezatçı artık keyfini saklamıyordu bile. Doğal olarak bu aşk savaşlarının daha da yoğunlaşmasını istiyordu!

“Paşama bak sen.” Bing Yuxia, Li Qiye’ye bakarak aptalca gülümsemesiyle konuştu: “Görünüşe göre… 30 bin yapmam gerek değil mi?”

Li Qiye oldukça sinirlenmişti. Bu genç bayanın başına açtığı belayla planı tamamen başarısız olmuştu.

“Bir kız olduğun halde neden karışıklık çıkarıyorsun burada? Eğer bir erkek olsaydın ve flört etmeye çalışsaydın seni suçlamazdım ama neden senin gibi bir ‘kız’ başka bir ‘kız’ için benimle yarışa giriyor!? Yapacak başka işin mi yok? Küçücük kızsın; erkek taklidi yapma. Git Buz Tüyü Sarayına; Yüce Hükümdar Dağ Sırasına git, Cennet Kesen Tablet’e falan bak. Bir kız böyle şeyler yapar!” Li Qiye kaba hareketleriyle kızı azarlıyordu.

Ancak Bing Yuxia, Li Qiye’nin “Yüce Hükümdar Dağ Sırası’nın Cennet Kesen Tablet demesiyle epey şaşırmıştı!” Gözleri birden ciddileşmişti ve pis pis Li Qiye’ye bakıyordu.

“Oğlan fazla kibirli baksana, cidden Buz Tüyü Sarayını bu şekilde gücendirecek şeyler söylüyor.” Alıcılar Li Qiye’nin kontrolsüzce Bing Yuxia ile atışmasından epey etkilenmişti.

Öte yandan Sima Longyun içten içe alay ediyordu. Bu eleman gök ile yer arasındaki farkı bilmiyordu! Bu şekilde Buz Tüyü Sarayı’nı kışkırtarak ölüme kafa atacağının farkında değildi.

Ama herkes tam Bing Yuxia’nın patlayacağını düşünürken, kendisi birden, erkek kıyafetinde de olsa krallıkları yıkabilecek gülüşünü göstermişti ve izleyenlere tarif edilemez hisler yaşatmıştı.

“Pekala, madem bu şeyi alıp bu güzeller güzelini mutlu etmek istiyorsun, mecburen almana izin vereceğim.” Bing Yuxia ışıl ışıl gülümsüyordu.

Li Qiye gözlerini devirdi. Eğer bu kız işleri bozmasaydı çok düşük bir ücrete cetveli almış olacaktı.

“20 bin! 20 bin! Arttırmak isteyen yok mu?” Mezatçı, Bing Yuxia’nın rekabetten çekildiğini görünce bağırmıştı.

Doğal olarak kimse bir cetvel için bu kadar şey harcamaya niyetli değildi. Sadece kafayı yemiş biri böyle bir şey yapabilirdi.

Bazı alıcılar meraklanmıştı ve biri sordu: “Bu velet kimlerdenmiş? 20 bin Erdemli Örnek Arıtılmış Yeşimi az değil.”

Sıradan gelişimciler bu kadar arıtılmış yeşim taşına sahip olamazdı, bu yüzden bazı büyük kişiler meraklanmıştı.

Li Qiye sonunda ahşap cetveli almıştı ve müzayede bitmişti. Alıcıların çoğu çoktan gitmişti ama birisi hala yakınıyordu: “Ne utanç ama, beklediğim hiçbir Hükümdar İlacı çıkmadı…”

Sima Longyun öfkeden köpürmek üzereydi ama gitmeden önce beyefendiliği elden bırakmamıştı. Chi Xiaodie ile vedalaşırken davetini de dile getirdi: “Müsaitse kız kardeş Öfkeli Ölümsüz Aziz Ülkemize misafir olarak gelebilir mi?  Tur rehberi olmak için can atıyorum.”

Chi Xiaodie, Sima Longyun’dan haz etmiyordu bu yüzden lafa Chi Xiaodao girerek durumu kontrol altına aldı: “Kardeş Sima, ilerde uygun zamanımızda kesinlikle ziyarete geliriz.”

Sima Longyun ayrılmadan önce sert bakışlarını Li Qiye’ye çevirmişti ama Li Qiye ona yüzünü dönemeyecek kadar tembeldi.