Bölüm 207: Gerçek Yenilmezlik (1)

"Felaket Tanrısı artık bu dünyada değil!" O noktada Qingxuan Yuanshan Niu Fen'e baktı ve derin bir tonda konuştu: "Sen de kimsin!" Niu Fen'in kökenini öğrendikten sonra onun gibi Antik Krallığın asil üyesi olan biri bile şok olmuştu.

Eğer Temizleyici Tütsü Antik Tarikatının İlahi Canavar Koruyucusu hâlâ hayatta olsaydı İlahi Tanrı Tarikatından bahsetmeye bile gerek kalmazdı. Felaket Tanrısı tek başına tüm İlahi Tanrı Tarikatını yok etmek için yeterliydi! Eğer Felaket Tanrısı hayatta olsaydı İlahi Tanrı Tarikatı on kat daha cesur olsa bile Temizleyici Tütsüye saldırmaya cüret edemezlerdi. İlahi Tanrı Tarikatının atası bu nesilde yenilmez olduğunu iddia etse de Felaket Tanrısı ile kıyaslandığında aynı seviyede olması imkansızdı.

Birine Gerçek Tanrı denilmesi... Bu ne kadar korkutucu ve yenilmez bir varlıktı? Felaket Tanrısı hala bu dünyadayken Antik Krallık bile Temizleyici Tütsüyü provoke etmeye cüret edemiyordu!

"Ben mi kimim?" Qingxuan Yuanshan'ın sorusuna cevap olarak Niu Fen gözlerini ahtapot kollarının sonunda sallandırdı ve gülümserken konuştu: "Ben Genç Asilin bineğinden başka bir şey değilim! Herhangi bir zirveye ulaşmak için yetersiz olan küçük bir karakterim!"

Niu Fen'in sözleri diğerlerini duygulandırdı. Kaplumbağa Hükümdar bunun akıl almaz olduğunu hissederken mırıldandı. "Bu... Bu imkansız. Ölümsüz İmparator Min Ren bile bir İlahi Ecdat Salyangozunu bineği olarak alamadı! Efsanelere göre onlar Gerçek Tanrı kanuna sahipler ve bu dünyadaki en güçlü varlıklardanlar! Kesinlikle başkasının bineği olmazlar!"

Bunu dedikten sonra yaşlı Kaplumbağa Hükümdar sarsılırken gözleri genişledi ve inançsızlık içinde Li Qiye'ye baktı. İlahi Ecdat Salyangozunu bineği yapması bir mucizeydi. Böyle bir varlığın binek olmak istemesi ne kadar akıl almaz bir şeydi?

"Hmph!" Qingxuan Yuanshan soğukça burnundan soludu ve konuştu: "Bu Felaket Tanrısının çağı değil, bir İlahi Ecdat Salyangozu ne yapabilir? Gel ve ölümün ile karşılaş!"

Konuştuktan sonra elindeki İmparator Fermanı bir kez daha açıldı.

Niu Fen ileri çıkmak istedi ama Li Qiye gülümseyerek kafasını salladı ve belirti: "On Sekizinci Çözüme ulaşmadın, bu nedenle daha Ölümsüz İmparatorun Niyetine karşı duramazsın, geri çekil."

Niu Fen bir şey demeden hemen Li Qiye'nin arkasına çekildi.

Aynı anda İmparator Fermanı alevlendi ve küle dönerken arkasında sadece 'Caydırıcılık' sözü kaldı.

Bir anda 'Caydırıcılık' sözü hiçliğe dönüşürken tüm imparator gücü ilahi bir ırmak gibi aktı. O anda bir gölge ortaya çıkarak her yeri sardı.

"Ölümsüz İmparator Niyeti..."

Tüm şehir bir anda sarsılırken sanki şehrin üzerinde bir Ölümsüz İmparator duruyormuş gibiydi.

Aniden şehirdeki birçok kişi yere yığıldı. Ölümsüz İmparator Niyeti onların karşı koyabileceği bir şey değildi!

Ölümsüz İmparator Niyetinin gölgesi karşısında Shuangyan ve Baojaio'nun ifadesi bile battı. Ulu Elder Chi Yun'un bacakları titredi ve zayıflarken neredeyse diz çöküyordu.

"Boom!” O anda bu gölgenin eli ilerledi. Sanki tüm evren bu avucun tam ortasındaydı. Aydınlanmış Varlık ve Antik Azizler böceklerden bile küçük hale gelmişlerdi.

"Kaybol!" Yaklaşan devasa elin karşısında Li Qiye hafifçe gözlerini daralttı ve soğukça konuştu.

"Neigghhhh..." Bronz atlar kükredi ve at arabasını gökyüzüne çekerlerken toynakları ile bu gölgenin yüzünü acımasızca ezdiler.

Bu manzara herkesi sersemletti.  Bu Ölümsüz İmparator Niyetiydi; o bu dünyada olmasa bile niyeti hala karşı konulmazdı! Ancak bugün, biri atları ile Ölümsüz İmparator Niyetinin yüzünü eziyordu... Açıkça Ölümsüz İmparatoru gözüne takmıyordu!!

"Bang!" Gölgenin eli atın toynaklarını engelledi ve ardından kapanarak Li Qiye ile Savaş Arabasını içinde sıkıştırdı. Ölümsüz Niyeti ile birlikte imparator gücü göklerden düşen şelale gibi Li Qiye'yi arıtma niyeti ile döküldü.

"Kendi gücünü bilmiyorsun, sadece ölümünü arzuladın!" Li Qiye'nin dev elin içinde kaldığını gören Qingxuan Yuanshan soğukça dudak büktü.

"Kaybol!" Li Qiye ona bakmaya bile tenezzül etmezken konuştu: "Qingxuan, bu dünyada olsaydın belki sen yapabilirdin, ama niyetinden birazı ile benim arabamı engellemeye cüret etme!"

Ağzından bu sözler çıktığı an bir kaplan kükremesi havada yankılandı ve bir Beyaz Kaplan aniden sıçradı.

Bronz Tetra Savaş Arabasının sağında Kıvrılan Ejder, solunda İlahi Anka, önünde Qilin ve arkasında da Beyaz Kaplan işlemeleri vardı. O anda Beyaz Kaplan arabadan çıktı ve pençesi ile dev ele doğru saldırdı.

“Xshh–” Yırtılma sesi yerde ve gökte yankılanırken akıl almaz bir manzara gerçekleşti ve Beyaz Kaplan göğe atladıktan sonra yolundaki her şeyi yararak geçti. Gökyüzü ve Ölümsüz İmparator Niyeti Beyaz Kaplanın pençesini durduramadı!

"Pffufff..." Ölümsüz İmparator Niyeti Beyaz Kaplan ile birlikte kaybolurken uzay zaman yapısı istikrarsız hale geldi. Sadece Li Qiye savaş arabası ile birlikte ufukta kalmıştı!

O anda herkes bronz arabanın Dokuz Dünyanın Lorduna ait olduğu hayalini gördü. O Ölümsüz İmparatorlar tarafından karşılanıyor ve tanrılar tarafından kaçınılıyordu. O anda ufuktaki bronz at arabası dokunulamaz ve yüce bir varlıktı.

"Bir parça Ölümsüz İmparator Qingxuan'ın niyeti ile benim arabamı engellemeye cüret mi ediyorsun?!" Arabasında sakince oturan Li Qiye Qingxuan Yuanshan'a baktı ve konuştu: "Atanın Ölümsüz İmparator silahlarını çıkar!"

Bu sözler kibirli ve çılgıncaydı ama aynı zamanda herkesi sersemletmişti. Ölümsüz İmparator Niyetinin parçalanması akıl almaz bir şeydi.

Ancak dünya bu arabanın kıyaslanamayacak bir eşya olduğundan habersizdi. Li Qiye'yi sayısız savaşta takip etmiş ve yukarıdaki gökleri yenerken aşağıdaki cehennemi cezalandırmıştı. Tanrılar ile savaşmış ve Tanrı Kralları (Erdemli Örnek) katletmişti. Yaşayan Ölümsüz İmparatorlar bile bu at arabası ortaya çıktığında bizzat onu karşılardı.

Ölümsüz İmparator Can Long ve Ölümsüz İmparator Xue Xi bizzat bu arabaya saygılarını sunmuştu! Ölümsüz İmparator Qingxuan yenilmez olsa da bu sadece onun tarafından geriye bırakılan İmparator Niyeti olduğundan Li Qiye'nin yüce arabasını durduramazdı!

"Efsane doğru!" O anda Qingxuan Yuanshan hızlıca birkaç adım geri çekilirken ifadesi değişti. Bu bronz at arabası daha önce ellerine düşmüştü! Bu arabaya sahip olduğunda onun bir Ölümsüz İmparator Yaşam Hazinesi ile kıyaslanabileceği ile ilgili efsaneler duymuştu! Bazı söylentiler ise bu arabanın derinliğinin ve gizemlerinin Ölümsüz İmparator Gerçek Hazinelerinin hemen gerisinde olduğunu belirtiyordu!

Antik Krallığın Elderleri onu araştırsa da bir şey öğrenememişlerdi. En sonunda o Qingxuan Yuanshan'a verilmişti.  Eğer Antik Krallığın Elderleri bu hazinenin başkasının elinde böyle bir güce kavuştuğunu öğrenselerdi kesinlikle birine vermekten pişman olurlardı!

"Gök Mavisi Gizemli Antik Krallık... Bunda ne var?" Li Qiye o anda Qingxuan Yuanshan'a baktı ve duygusuzca konuştu.

"Geber!" Qingxuan Yuanshan oldukça kararlı bir şekilde bağırdı. Anında bir ilahi mızrak çıkardı ve Li Qiye'nin kafasına doğru sapladı. Li Qiye'yi anında öldürerek at arabasını geri almak istiyordu.

"Boom!" Bronz atlar göğe sıçradı ve toynaklarını aşağı doğru vurdu. İlahi Mızrak anında uçuruldu ve sinsice saldıran Qingxuan Yuanshan zamanında kaçınamadı. Göğsü atların toynakları tarafından ezildi ve kan sıçratırken uçuruldu.

"Ölümünü arıyorsun! Benim Genç Asilime sinsice saldırmak mı istiyorsun!" Niu Fen kükredi ve dev bir salyangoza dönüşürken gökkuşağı gibi uçtu.

“Bang—bang–bang–” Yaralı Qingxuan Yuanshan Niu Fen'i durdurmak istese de bunu yapamadı. Niu Fen'in baskısı altında çılgınca kan tükürdü ve kemikleri de kırıldı. Kırık kemik sesleri duyulurken bu devasa salyangoz tarafından kaç kemiğinin tamamen ezildiği bilinmiyordu.

Niu Fen'in dev eli ağır yaralı Qingxuan Yuanshan'ı yakaladı ve anında Li Qiye'nin yanına geldi.

Her şey o kadar hızlı olmuştu ki insanların gözleri bulanıklaşmıştı. Qingxuan Yuanshan kadar güçlü biri aniden tutsak haline gelmişti. Bu nasıl bir kudretti!!

"Genç Asil, onunla ne yapmak istersiniz." Niu Fen Qingxuan Yuanshan'ı yakaladıktan sonra Li Qiye'ye sordu.

"Öldür." Qingxuan Yuanshan'a bakmaya bile tenezzül etmeyen Li Qiye cevapladı. Onun gözlerinde onun ölü birinden farkı yoktu.

"Hele bir cüret et...." Antik Krallığın birçok Adlandırılmış Kahramanı ve Kraliyet Asili hem kızdı hem de korktu. Onlar korkusuzca saldırmak isteseler de buna cüret edemiyorlardı.

"Tabii ki cüret ederim, o hâlâ bir Ölümsüz İmparator değil. Öldür." Li Qiye gülümseyerek konuştu.

"Boom!" O anda Antik Krallığın İlahi Yeraltı Odasından ilahi bir ışık yayıldı. Tüm yeraltı odası aydınlandı ve bir anda tüm şehre yayıldı. Herkesin kalbi sıçrarken o anda korkutucu bir varlığın uyandığını anladılar.

Antik Krallığın yeraltı odasının içindeki ilahi ışıkta bir antik tabut süzüldü. İlahi ışıklar tarafından çekilirken her yer şeffaflaştı ve antik tabut ışığın içinde yüzdü.

"Atam, kurtarın beni..." Qingxuan Yuanshan anında heyecanlanırken seslendi.

Bu tabutu gören herkes dehşete düştü. Chi Yun ve diğerleri ölü gibi soldu. Bu antik tabutun dehşet verici birini taşıdığını biliyorlardı.

"Korkarım ki bu Antik Krallığın Dokuz Atasından biri olabilir!" O anda birçok Asil Lord ve Tarikat Lideri zihinlerini kaybetti. Efsanevi Dokuz Ata gerçekten de korkutucu varlıklardı!

"Onu bırak ve Bronz Tetra Savaş Arabasını teslim et, ardından kapının önünde intihar et. Ardından belki tarikatını bağışlayabilirim!" Antik tabuttan antik ve boğuk bir ses geldi. Bu ses boğuk olsa da otoriterdi!

Bir anda birçok büyük karakter yüksek sesle nefes alamaz hale geldi. Tabuttaki kişi ölümün kıyısında olsa da fark etmezdi. Böyle bir karakter tek eli ile yeri ve göğü yok edebilirdi!

"Sadece ölmek üzere olan yaşlı bir iblis." Li Qiye sakince antik tabuta baktı ve devam etti: "Qingxuan Yuanshan'ı öldür. Bu yaşlı iblisin tabuttan çıkıp çıkmayacağını görmek istiyorum!"

"Emredersiniz." Niu Fen heyecanla yumruk attı. Sefil bir 'ahhh.' Sesi yankılanırken kırık kemik sesleri birçok kişi tarafından duyuldu.

-----------ÇEVİRMEN NOTU-------------

Li Qiye neler yapacak? Gelen kişi kim? Ne kadar güçlü? Tabuttan çıkacak mı? Merak mı ediyorsunuz? O zaman... Bekleyin, okuyun ve öğrenin :D