Bölüm 181: Bir Dahinin Üzerine Basmak (1)

İmparatorun gücü kudretli gücü ile birlikte göğü süpüren bir kılıca dönüştü. İmparator gücü geçerken kimse karşı koyamıyordu ve bu onların yerde uzanmasına neden oluyordu.

Göğü süpüren bu kılıç sayısız kişinin solmasına neden oldu. Parlak güneşin kendisi bile battı ve mat bir karanlık oluşturdu! Bu kılıcın altında Altı Dao’nun düzeni parçalandı ve onun durdurulması basitçe imkansızdı!

Wan Shengjian büyük kılıcı gördüğü an ifadesini değiştirdi. İlahi Tanrı Tarikatının atasının öğrencisi olsa bile ustası bizzat orada olmadığı sürece bu kılıcı durduramazdı.

"Açıl..." Kılıç yaklaşırken Wan Shengjian harekete geçti ve en değerli hazinesini çıkardı. Bu onun Kader Koruyucu Hazinesiydi. Kollarını açtı ve bir İmparator Fermanı çıkardı.

"Booom..." Yüksek sesli bir patlama yankılanırken ölümsüz ışık göğe yükseldi. İmparator Fermanının açılması göklerin rengini kaybetmesine neden olurken tüm varlıklar titredi. İmparatorun Fermanında sadece tek bir söz vardı: 'Af!' Bu tek söz yere göğe işlenmişti ve ondan yayılan imparator göğü deliyordu!

"İmparatorun Fermanı..." Bu fermanı gören birçok kişi yüksek sesle seslendi. Bu ferman bir Ölümsüz İmparator tarafından onun iradesinin sembolü olarak yazılmıştı.

"Clang!" Kılıç İmparatorun Fermanına geldiğinde bu birbirine çarpan iki gezegen gibiydi ve imparatorluk ışıklarının göğe saçılmasına neden oldu. İmparatorluk ışıkları ufkun en derin kesimlerini bile aydınlattı. Sonsuz karanlık gökyüzünü aydınlatırken göz alıcı ışıklı bir gökyüzüne dönüştürdü.

İki imparator gücünün çarpışması tüm şehri sarstı. Bu güçlü imparator aurasının altında Aydınlanmış Varlık veya Antik Aziz fark etmeden korkudan titremeden edemedi!

İmparator gücü kılıç aşağı kestikten sonra kayboldu ve İmparatorun Fermanının ışığı da hafifledi. 'Af' sözü maneviyatının çoğunu kaybetti. Kılıcı engellese de ağır kayıp yaşamıştı.

Darbeyi başarıyla engellemesine rağmen Wan Shengjian'ın kalbi hala acıyordu. Bu onun büyük çabalar sonucunda Gök Mavisi Gizemli Antik Krallıktan elde ettiği İmparator Fermanı idi. Bu onun hayat kurtarıcı hazinesiydi.

"Sadece Ölümsüz İmparator Qingxuan'ın İmparator Fermanı, bir Cennetin İradesi İmparator Fermanı değil." Li Qiye zitherini tutarken güldü: "Eğer benim İmparator varlığım karşısında güç gösterisi yapmak istiyorsan bir Cennetin İradesi İmparator Fermanı getirmelisin." Konuştuktan sonra anında telleri birkez daha çekti.

“Zhang, zhang, zhang…”

Zither dalgalar gibi duyuldu ve her bir dalga öncekinden daha baskın bir tondaydı. Göz açıp kapayıncaya kadar imparator gücü göğe ulaşmıştı. Büyük miktarda imparator gücünün hepsi dışarı çıkaran antik zitherin içindeki ilahi varlığın da tükenmesini sağlıyordu. Eğer bu devam ederse antik zitherin içindeki tüm imparator gücü bitecekti ve o sıradan bir zithere dönüşecekti.

"Zhang~~" Göz açıp kapayıncaya kadar imparator gücü ufukta asılı olan ilahi bir kılıca dönüştü. Kılıç göğün sınırlarını aştı, güneşi ve ayı kapladı ve tüm göksel şeyleri içine aldı. Bu kılıç imparator enerjisi ile birlikte tamamen ezici bir boyuttaydı.

Bu kılıç tereddütsüz şekilde aşağı savrulup dünyayı kesecek ve tanrılar ile iblisleri kudreti ile küle çevirerek katledecekti.

"Açıl!" Wan Shengjain çılgınca bağırdı. O anda İmparator Fermanının içindeki 'Af' sözünü göğe doğru atmaktan ve tüm imparator gücünü bu kılıcı engelleyecek bir kalkan haline getirmekten başka şansı yoktu.

"Boom!" Bu kesişin altında sadece şehir değil çevredeki kentler bile sanki durdurulamaz gelgitlerin arasındaki küçük tekneler gibi sarsıldı.

"Fazlasıyla çılgınca! Eğer bu kılıç şehre isabet ederse tüm şehri batırmaz mı?" Herkes bu felaketin karşısında korku hissetti.

Yüksek sesli bir patlama sesinin ardından kılıç 'Af' sözünü kesti. Her ne kadar İmparator Fermanı cennete karşı gelici bir şey olsa da imparator varlığı Ölümsüz İmparator Min Ren'in hayatı boyunca onunla olan ve onun tarafından çoğunlukla çalınan antik zitherden azdı!

İmparator Fermanı küle döndü ve Wan Shengjian ağırca kan tükürürken dışarı doğru uçuruldu. Bir 'Boom' sesiyle birlikte Antik addeye sertçe vurdu ve kemikleri kırılırken toz etrafa dağıldı.

"Zhang..." Aynı anda Li Qiye naizkçe antik zitheri çekti ve ilahi kılıç iki kılıç kenarına dönüşerek Dao Çocuğu Shengtian'a yöneldi.

"Açıl~" Dao Çocuğu Shengtian korkudan ölü gibi solgunlaştı ve Erdemli Örnek Yaşam Hazinesini çıkardı. Yüksek sesli bir patlama sesi yankılanırken Erdemli Örnek Yaşam Hazinesi uçtu. O dalgalı aurasını salarak ilerledi.

"Pluff!" Ancak Erdemli Örnek Yaşam Hazinesi bunu yapamazdı. Dao Çocuğu Shengtian onun tüm gücünü ortaya çıkaracak kadar güçlü değildi. İki kılıç kenarına ayrılan ilahi kılıcın kudretinin altında Erdemli Örnek Yaşam Hazinesi parçalandı.

"Bang!" İki uçan kılıç kenarı aniden Shengtian'ın dizlerine girerek onun diz çökmesine neden oldu.

Her şey bir anda olmuştu. Tek kılıç kolaylıkla Wan Shengjain'ı uçurmuş ve bir Erdemli Örnek Yaşam Hazinesini yok ederek Shengtian'ın diz çökmesine neden olmuştu.

"Aniden kararımı değiştirdim." Li Qiye zitherini kucaklarken yavaşça konuştu: "Senin İlahi Tanrı Tarikatını katletmek için birçok şansım olacak ama bugün hayatını bağışlayacağım. Ancak diz çöküp özür dilemen gerekecek!"

O anda herkes sessizleşti. Kimse nefes almaya bile cüret edemiyordu ve kim bu sefer Li Qiye ile dalga geçmeye cüret edebilirdi? Elinde böyle dehşet verici bir imparatorun varlığı varken kim ne diyebilirdi? Herkes böyle bir imparator gücü ve ölümsüz niyete sahip olması için bu hazinenin bir Ölümsüz İmparatorun hayatı boyunca yanında tuttuğu bir şey olduğunu anlamıştı! Bir İmparator silahı ile kıyaslanamayacak olsa da dehşet vericiliği tüm varlıkları dehşete düşürmek için yeterliydi.

Böyle bir imparatorun varlığı ile iki üç darbeden fazlası anca yapılabilirdi. Ancak bu iki üç darbe herhangi bir gelişimci için ölümcüldü!

"Rüyanda görürsün!" Dao Çocuğu Shengtian ayağa kalkmak için çabaladı. İki dizi imparator gücü ile delinmişti ve bu ölümcül bir şeydi. Eğer derisini yenileme kapasitesi olan bir Kraliyet Asili olmasaydı kesinlikle sakat kalırdı. Buna rağmen yaraları oldukça ağırdı.

"Gerçekten mi?" Li Qiye ileri doğru adım attı ve ayağını sertçe yere vurdu! Dao Çocuğunun rengi değişirken elleri erdem kanunları uyguladı ve Li Qiye'nin tekmesini durdurmak istedi. Ancak hangi yöntemi denerse denesin dağ gibi olan bu tekmeyi durduramıyordu!

"Bang", Dao Çocuğu Shengtian'ın iki eli tekme ile karşılaşırken ağırca yere çöktü. Taş sokağı ezdi ve kanı ile kırmızıya boyadı. Şok olmuş bir ifadesi ve solgun yüzü varken kemikleri sarsılıyordu ve fasulye kadar büyük terler bedeninden dökülmeye başlamıştı. Li Qiye'nin ağır ayak basışına karşı direnmek için tüm gücünü kullanması gerekiyordu.

"Sen..." Wan Shengjian uzaklaştırıldıktan sonra ayağa kalkmak için çabaladı. Bu manzarayı gördükten sonra aşırı panik oldu ve bağırdı.

"Eğer hala ölmek istiyorsan sana yardım ederim." Li Qiye ilgisizce konuştu: "Bugün buraya bir İmparatorun Varlığını bile getirsen hayatlarınızı kurtaramazsınız. Yani zeki olun ve orada sessizce bekleyin!"

Wan Shengjian'ın yüzü beyazlaştı, ardından yeşilleşti. Onun için bugün aşırı küçük düşürücüydü! İlahi Tanrı Tarikatının atasının öğrencisi olarak Zor Dao Çağı sırasında bile gelişimi ilerlemişti. Gücü ve statüsü tüm varlıkları küçümsemesi için yeterliydi. Onu takip etmemeye kimse cüret edemezdi. Ancak bugün herkesin içinde küçük bir velet tarafından yenilmişti ve tarikatının bir öğrencisini bile kurtaramıyordu!

Dao Çocuğunun terleri yağmur gibi akarken bedeni titredi. Ağır yaralıydı bu nedenle Li Qiye'nin bastırmasının altında kanı ağzının kenarından akmaya başladı.

"Baojiao'yu Şerle Çevrelenmiş Dağ Sırasında gördüğünde kurtarmaya çalışmadın... Bunu sana anlatmak için çok tembelim. Şu an o beni takip ediyor ve benim için çabalıyor. Benim prensibim oldukça basittir; yanımdakilere kim zarar verirse versin onu hemen katlederim! Bugün onun için herkesin önünde özür dileyeceksin! Bu meseleyi açıkça anlatacaksın! Seninle evlenmek istemeyen ve okulundan ayrılan oyken nasıl olur da onu bıraktığının söylentileri olabilir? Onun saygınlığını geri kazandıracaksın ve ben de bugünlük seni bağışlayacağım!" Li Qiye Doa Çocuğunun üzerine basarken yavaşça konuştu.

Li Qiye'nin sözlerini duyan herkes birbirine baktı. Böyle bir şeyi kim bekliyordu? Kimse Yeşim Ovası Ülkesinin prensesi olan Chen Baojaio'nun Mücevher Sütun Kutsal Okulunu terk ettiğini düşünmemişti!

Baojaio'nun burnu sızlarken kalbi hızlandı, gözlerinde nem olduğunu bile fark etmedi. Saygınlığını geri kazanabileceğini düşünmese de Li Qiye ona bu konuda yardım etmişti!

"Rüyanda görürsün! Eğer o kadar güçlüysen beni öldür, orospu çifti sizi!" Dao Çocuğu bağırdı.

"Gerçekten mi?" Li Qiye güldü ve ayağını aşağı doğru bastırdı. 'Crack crack' sesleri kırık kemiklerden yankılanırken Dao Çocuğu da bu bsatırmanın altında kan tükürdü!

Li Qiye ona baktı ve ilgisizce konuştu: "Ben nadiren düşmanlarıma işkence ederek onları öldürürüm. Normalde onlara kolay ve hızlı bir ölüm bahşederim. Ancak bugün ölmek için yalvarırsan bu zor bir şey olmayacak. Ama seni öldürmeyeceğim, dao temelini yok edeceğim, Yaşam Çarkını deleceğim ve Kader Sarayını parçalayarak sonsuza kadar sakat kalmanı sağlayacağım! Senin İlahi Tanrı Tarikatının böyle bir sakat ile ilgilenmeyeceğine güveniyorum."

"Sen..." Bunu duyan Dao Çocuğu Shengtian şoktan soldu. Onun gibi bir dahi temelleri yok olsa bile başlangıçtan başlayabilirdi. Ancak Yaşam Çarkı delinip Kader Sarayı parçalanırsa hayatta kalsa bile bir kez daha dao gelişimi yapamazdı ve sonsuza kadar sakat kaldırdı.

Onun gibi bir dahi için gerçekten sakat kalmak ölmekten yüz kat daha acı verici bir şeydi.

"Sabrımın bir sınırı var." Li Qiye dudak büktü ve elini Dao Çocuğunun kafasına doğru ilerletti. Bir 'Boom' sesi yankılandı. Dao Çocuğunun başından dalga dalga evren kanunları yayılırken kan enerjisi hareketlendi. Kader Sarayından çıkan dünyanın özü Li Qiye'nin elini durdurmayı denedi.

"Bang!" Cehennemi Bastıran İlahi Fiziğin altında Li Qiye'nin eli ilahi bir dağdan daha ağırdı. Onu engelleyemedi ve baskısının altında o evren kanunları kan enerjisi ve dünyanın özü ile birlikte parçalandı. El onun kader sarayına doğru devam etti.

"Tian'er, yeşil tepeler dururken yanacak odunlar olacaktır!" Bu manzarayı gören Wan Shengjian hemen haykırdı: "Ölümsüz İmparatorların bile yenildiği ve saygınlığını kaybettiği anlar oldu. Eğer bu günü geride bırakmazsak yarın diye bir şey nasıl olabilir!"

----------ÇEVİRMEN NOTU---------

Li Qiye ne yapacak? Shengtian ne diyecek? Li Qiye'yi durdurabilecek mi? Neler yaşanacak? Merak mı ediyorsunuz? O zaman... Bekleyin, okuyun ve öğrenin ????