Bölüm 177

avatar
9373 24

Emperor’s Domination - Bölüm 177


Bölüm 177: Gizemli Saçak Tuğlası (1)




Chengfeng'in yüzünün kızardığını gören Li Qiye abartılı bir ifade ile konuştu: "Haksız mıyım? Bizim Genç Efendimiz Leng para konusunda sıkıntısı olmadığını söylememiş miydi? Bu sadece on Erdemli Ata Arıtılmış Yelimi, Genç Efendi Leng için hiçbir şey. Bu sadece devede kulak. Eğer Genç Efendi Leng'in para sıkıntısı yoksa istediği gibi onu alabilir."

Li Qiye asla düşmanlarına nazik olmazdı. Birisi onun yüzüne vurmak isterse o ayakları altında ezilmelerini sağlardı.

Chengfeng kızgınlıktan sarsıldı. Daha önce börbürleniyordu ama şu an sözlerinden dönmek için çok geçti. Li Qiye'ye bakarken yüzü kıpkırmızı oldu ve dudak büktü: "Karşılayabileceğini mi söylüyorsun? Hmph, On Erdemli Ata Arıtılmış Yeşimini tüm tarikatını satsan bile karşılayamazsın!"

"Ben gerçekten bu miktarı karşılayamam." Li Qiye gülümsedi ve konuştu: "Gerçeği söylemek gerekirse benim için bu miktar gerçekten muazzam."

"Haha, sizinki gibi fakir bir tarikata üye iken korkarım ki tek bir Erdemli Ata Arıtılmış Yeşimi bile görmemişsindir. Erdemli Ata şöyle dursun korkarım ki tek bir İlahi Kral Arıtılmış Yeşimi bile çıkaramazsın! Senin gibi yoksul birinin bunu karşılama ihtimali gerçekten düşünülemez!" Li Qiye'nin cevabını duyan Chengfeng bu fırsatı kaçırmadı ve anında dudak büktü.

Etraftakiler Li Qiye ve Chengfeng'in arasında bir husumet olduğunu anlamıştı. Doğal olarak dalgalanmış suya katılmadılar ve çevreden eğlenceyi izlemekle yetindiler.

Chengfeng'in alayının karşısında Li Qiye acele etmedi. Sakin şekilde yavaşça konuştu: "Ben gerçekten fakir biriyim. Ancak cebimde o kadar Arıtılmış Yeşim olmasa da bunu karşılayamayacağım anlamına gelmiyor. Shuangyan, benim yerime öde." Konuştuktan sonra Shuangyan'a emretti.

Shuangyan bir şey söylemedi ve tıbbi tezgaha yeşim bir imparatorluk mührü çıkararak nazikçe koydu. "Yaşlı Simyacı bu benim Dokuz Aziz Şeytan Kapımdaki en büyük hazine imparatorluk mührüdür."

Shuangyan'ın böyle bir eşya çıkardığını gören Chengfeng'in ifadesi büyük ölçüde değişti. Dokuz Aziz Şeytan Kapısının en büyük öğrencisi olarak doğal olarak bu eşyayı biliyordu. Bu yeşim imparatorluk mührü Dokuz Aziz Şeytan Kapısındaki en büyük miktardaki Arıtılmış yeşimi, tıbbı malzemeyi, ilahi cevher ve hazine metallerini çıkarabilirdi. Böyle bir hazine imparatorluk mührü Dokuz Aziz Şeytan Kapısında üçten fazla yoktu. Biri kapının kendisindeydi, ikincisi Elder Jian'da ve sonuncu da kapı efendisinin ellerindeydi!

Bu yeşim imparatorluk mührünü gören Chengfeng bu parçanın hangisi olduğunu zaten biliyordu!

Li Qiye Chengfeng'e baktı ve konuştu: "Gerçekten o kadar param yok. Ancak Dokuz Aziz Şeytan Kapısı oldukça misafirperver ve ben 'savurgan çocuk' olmayı umursamıyorum. Genç Efendi Leng acaba aile hazinesini almak istiyor mu? Eğer öyleyse teklif savaşına girip en yüksek teklifi kimin vereceğini görmemiz gerekecek!" Onun sözleri Chengfeng'in yüzünü şiddetlice eziyorudu.

Dokuz Aziz Şeytan Kapısı Li Qiye'ye bel bağlamıştı. Eğer Li Qİye Savaş Tanrısı Tapınağının atasını başarıyla gömebilirse Dokuz Aziz Şeytan Kapısı için para mesele değildi. Başarılı olduğu sürece bunun faydaları Dokuz Aziz Şeytan kapısı için sınırsızdı ve Savaş Tanrısı Tapınağı gelecekte arkalarındaki en güçlü destek olacaktı! Bu nedenle Şeytan Kral Lun Ri doğal olarak Li Qiye’ye karşı oldukça cömertti. Eğer paraya ihtiyacı varsa veriyordu, eğer malzemeye ihtiyacı varsa malzeme temin ediyordu.

Ancak Li Qiye Dokuz Aziz Şeytan Kapısından avantaj sağlamak için çok tembeldi. Bu yeşim imparatorluk mührü de taşınması için Şeytan Kral Lun Ri tarafından Shuangyan'a verilmişti. Bugün Chengfeng zeki olmayıp onu provoke ettiği için Li Qiye’de doğal olarak  bunu onun yüzüne acımasızca vuracaktı!

Chengfeng kızgındı. Birkez daha Li Qiye'ye kaybetmişti. Karnı içerleme alevleri ile doluydu, soğukça dilini sıtkı ve dönerek oradan uzaklaştı. Orada kalmak daha fazla yüz kaybetmesine neden olacaktı.

Çıldırmış..." Bir saçak tuğlasına on Erdemli Ata Arıtılmış Yeşimi harcayan birini gören gelişimciler kafalarını sallamadan edemediler. 'ikinci nesil çocuklar' da neymiş? Onlar böyle savurgan biri ile kıyaslanamazlardı. Bir tuğla almak için on Erdemli Ata Arıtılmış Yeşimi vermek çok akıl almazdı.

(Ç.N: İkinci nesil çocuk sadece harcama yapmayı bilen işe yaramaz çocuklar için söylenen bir söz. Birinci nesil olan aileleri sıkı çalışıp zengin oluyor ve ikinci nesil çocukların da bir şey yapmasına gerek olmadığından paraları yiyip genç efendiler oluyor. Bizdeki baba parası yiyen sözünün hedefi bunlar işte. ???? )

(Ç.N: nesil çocuğu sözü tarihte de geçen bir şey ve 世子 olarak geçen şeyin anlamı 'veliaht prens' oluyor. Yani bu adamlar kral oluyor ve genellikle kralın en büyük oğlu veliaht prens olduğundan 'ikinci nesil çocuklar' ya ikinci oğullar ya da daha küçükler oluyor. Bunlar herhangi bir politik veya askeri gücü elinde barındırmadan yemek, içmek uyumak ve sevişmek dışında bir bok yapmayan kişiler. Eğer şanslılarsa yeni kral tarafından öldürülmüyorlar. Bu nedenle ' ikinci nesil çocuk' genç efendi demenin farklı bir yolu. Yani Li Qiye kendine savurgan çocuk derken müsrif bir genç efendi demenin farklı şeklini kullanıyor. Amma uzun açıklama oldu. Neyse okumaya devam D: )

Li Qiye tuğlayı almadan önce ona birkez daha baktı. Ardından kafasını kaldırdı ve tezgahı temizleyen genç kıza dönüp konuştu: "Bunun üzerine kanını damlatmaya ne dersin?" Li Qiye ona tuğlayı uzatıp konuştu.

Genç kız yaşlı simyacıya baktı ve ardından kafasıyla onayladığını gördü. Parmağını hafifçe kesti ve kanını tuğlaya damlattı.

Taze kan yavaşça tuğlanın içinde gizlendi. Li Qiye ona birkez daha baktıktan sonra gerçek olduğuna tamamen emin oldu.

"Dao Arkadaşım gerçekten hatasız bir karar ile bilgili şeyler yapıyor." Li Qiye’nin aşırı dikkatli olduğunu gören yaşlı simyacı korkmadan edemedi. Ardından hikayenin iç yüzünü anlattı: "Benim öğrencimin aile hazinesi atalarına Ölümsüz imparator Tun Ri tarafından verilen bir şey. Eğer öğrencimin büyük miktarda tıbbi malzemeye ihtiyacı olmasaydı bu hazineyi satmazdı."

"Ölümsüz İmparator Tun Ri'nin bahşettiği bir hazine!"

Bunu duyan Shuangyan ve Baojiao şaşırdı. Ölümsüz İmparatorun bahşettiği bir hazine... O zaman ölçülmesi zor olması normaldi.

"Bunu biliyorum." Li Qiye gülümsedi ve konuştu: "Onu alacağım ama kızın bir şişe kanına ihtiyacım var." Konuştuktan sonra kıza baktı.

Yaşlı Simyacı bu tuğlanın öğrencisinin aile yadigarı olduğu için Li Qiye'yi bir süre izlemeden edemedi. Biraz düşündü ama onun hakkında neyin değerli olduğunu bulamadı. Görünüşe göre Li Qiye'nin bir cevabı vardı bu nedenle de cevapladı.

"Pekala." En sonunda yaşlı simyacı öğrencisine baktı. Kız sessizce onayladı ve yaşlı simyacı da Li Qiye'nin koşulunu kabul etti.

"Shuangyan, öde ona. "Li Qiye kahramanca bir hava takınarak tuğlayı aldı ve Shuangyan'a söyledi.  

Shuangyan tereddütsüz şekilde hemen bedeli ödedi. Tabii ki bu ustası için oluşan borçtu. Her ne kadar Dokuz Aziz Şeytan Kapısının varisi olsa da böyle devasa bir miktarı karşılayacak gücü yoktu.

Baojaio oradan ayrıldıktan sonra kendini durduramadı ve sordu. "Bu bir İmparator varlığı değil mi? Ölümsüz İmparator Tun Ri'nin varlığı?"

"İmparatorun varlığı mı? Gerçekten on Erdemli Ata Arıtılmış Yeşimi ile İmparatorun varlığını almayı mı düşünüyorsun? Eğer o İmparatorun varlığı olsaydı on Ölümsüz İmparator Arıtılmış Yeşimi bile buna değerdi." Li Qiye gülümseyerek konuştu..

"Eğer İmparatorun varlığı değilse o zaman ne" Shuagyan sorguladı. On Erdemli Ata Arıtılmış Yeşimi küçük bir miktar değildi. Dokuz Aziz Şeytan Kapısı için bile büyük bir miktardı.

Li Qiye sakince cevapladı: "O sadece bir saçak tuğlası, daha sıradan olamayacak kadar sıradan bir tuğla!"

"Sadece saçak tuğlası mı?" Baojiao bir anlığına sersemledi, ardından konuştu: "Sen, sen sıradan bir saçak tuğlası almak için On Erdemi Ata Arıtılmış Yeşimi mi harcadın?!"

Bu müsriflik aile yok edici bir seviyedeydi!!

"Neden olmasın? Eper değerli olduğunu düşünüyorsam buna layıktır." Li Qiye gülümseyerek konuştu.

O anda Shuangyan'ın ifadesi de değilti. On Erdemli Ata Arıtılmış Yeşimi küçük bir miktar değildi. Sormada edemedi: O yaşlı simyacı biraz önce yalan mı söylüyordu?"

"Hayır, gerçeği söylüyordu." L iQiye kafasını sallayıp konuştu: " Bu saçak tuğlası gerçekten Ölümsüz İmparator Tun Ri'nin ellerinden çıktı. Ancak o gençken ve bir Ölümsüz imparator değilken bu tuğlayı arkadaşına vermişti. Yani Ölümsüz imparator olduğu zaman bahşettiği bir şey değil."

Shuangyan ve Baojiao afalladı. Bir tuğla almak için on Erdemli Ata Arıtılmış Yeşimi harcamak ve bunun üzerine bu tuğlanın tek bir sikke bile etmemesi... Böye bir eşyayı yere atsalar bile kimse almak için çaba harcamazdı. Diğer kişiler Li Qiye'nin çıldırdığını düşünecekti.

"Bu, bu saçak tohumunun göğü sarsan bir kökeni mi var?" Baojiao hafifçe korkutucu bir his hissetti. Bu kadar büyük parayı sıradan ve işe yaramz bir tuğlaya harcamak geretken de çılgıncaydı.

"Göğü sarsan bir kökeni yok. Doğrusunu söylemek gerekirse Ölümsüz İmaprator Tun Ri küçükken tamamen fakirdi... Ve yiyecek pirincinin bile olmayacağı kadar fakir olduğunu söykemek bile abartı olmaz. Bir gün o ve yeminli kardeşi küçük yaşta yollarını ayırmaya karar verdiler. Kardeşine vereceği bir şey olmadığı için üzgündü bu nedenle de kaldığı yerin çatısındaki son saçak tuğlasını çıkararak kardeşine verdi! Daha sonraları Ölümsüz İmparator Tun Ri Yükselen Ölümsüz Tarikatına girdi. Yavaşça gelişti ve en sonunda bir neslin yenilmez Ölümsüz imparatoru haline geldi."

Li Qİye eski bir hikaye anlatıyormuş gibi yavaşça konuştu.

Bu eski hikayeyi duyan sadece kızlar değil Büyükbaba Shi de bir anlığına şok oldu. Böyle gizli bir meseleyi ilk kez duymuşlardı. Ölümsüz İmparator Tun Ri dokuz dünyayı süpürmüş biriydi. O sadece bir neslin Ölümsüz İmparatoru değildi ayrıca yenilmez Ölümsüz Fiziğine sahip biriydi! Hayatı şaırı parlaktı ve çağlar boyunca da parlamaya devam etmişti. Ancak dünyanın gözündeki yenilmez Ölümsüz İmparator Tun Ri'nin böyle bir gerçmişi oldğunu kaç kişi bilebilirdi?

Ölümsüz İmparator Tun Ri'nin geçmişi aktarılmamıştı ve dünyanın bilmesi imkannszıdı. Li Qiye nasıl kimsenin bilmediği bu sırları bilebilirdi?

Li Qiye doğal olarak Ölümsüz İmparator Tun Ri'nin geçmişini biliyordu çünkü onu Yükselen Ölümsüz Tarikatına götüren bizzat oydu. Normalde Tun Ri'yi yanında tutarak onu geliştirmek istiyordu ama ne yazık ki Yükselen Ölümsüz Tarikatına bir iyilik borcu vardı ve bu nedenle bu büyük tohumu onlara vermek durumunda kalmıştı!

"Bu saçak tuğlasının başka kullanış alanı var mı?" Shuangyan pes etmedi ve daha da irdeledi. Bu on Erdemli Ata Arıtılmış Yeşimi idi! Onun parası olmasa bile tarikatın parası olduğundan içinde acı hissetmeden edemiyordu. Böyle bir israf kan kusmak istetecek kadar abartılı idi.

"O daha sıradan olamayackak adar sıradna bir tuğla. Eğer nadir bir hazine olduğunu düşünüyorsanız yanlılıyorsunuz. Gelişim için en ufak etkisi yok." Li Qİye gülümseyerek kafasını salladı ve konuştu.

"Sen gerçekten kafayı yemişsin." Baojaio şikayet etmeden edemedi. "Basit bir tuğlayı almak için bu kadar para mı verdin... Bu çılgınlık. Para harcama konusuna yeni bir boyut kazandırdın!"

-----------ÇEVİRMEN NOTU------------

Li Qiye parasını neden böyle harcadı? Tuğla ile mi savaşacak? Uzaktan kafalarına tuğla mı atacak? Tuğlanın önemi ne? Merak mı ediyorsunuz? O zaman... Bekleyin, okuyun ve öğrenin ????

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr